ASAYİŞ - 19 Ağustos 2016 Cuma 15:58

Adil Öksüz için yaylaya geçici karakol kuruldu

A
A
A
Adil Öksüz için yaylaya geçici karakol kuruldu

15 Temmuz darbe girişiminin bir numaralı ismi olduğu iddiasıyla aranan FETÖ’nün ‘Hava Kuvvetleri imamı’ Adil Öksüz’ün yakalanmasına yönelik çalışmalar kapsamında 1300 rakımlı Akyazı Acelle Yaylası’na geçici karakol kuruldu.
15 Temmuz darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’nde yakalanan tek sivil olan ve çıkartıldığı mahkemede ’Tarla bakmaya gelmiştim’ deyince 21 dakika gibi kısa bir sürede serbest bırakılan ancak daha sonra FETÖ’nün ’Hava Kuvvetleri imamı’ olduğu iddia edilen Adil Öksüz sırra kadem bastı. Darbe girişiminden sonra başlatılan adli soruşturmalar çerçevesinde hakkında yakalama kararı çıkartılan akademisyen Adil Öksüz’ün salıverildikten sonra uçakla Ankara’dan İstanbul’a, oradan da ’SIR’ plakalı aracıyla Sakarya’nın Akyazı ilçesindeki kayınpederinin evine geldiği ortaya çıktı. Öksüz’ün Akyazı ilçesi Acelle ve çevredeki yaylalarda olabileceği şüphesi üzerine arama çalışmaları yaylalarda yoğunlaştı. Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş’un talimatıyla yaylada karavanlarla geçici karakol noktası oluşturuldu. Burada bulunan yaklaşık 30 kişilik ekip, Öksüz’ü bulmak için art arda operasyonlar düzenlerken, köylüler de jandarmanın ormanlık alanda yol bulmasına yardım ediyor. Öte yandan ekipler rutin aramaların dışında ihbarlara da önem vererek, çevredeki yaylalarda arama çalışmalarını sürdürüyor.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Çermik ilçesinde yeni eğitim müfredat tanıtım toplantısı yapıldı Diyarbakır’ın Çermik İlçe Millî Eğitim Müdürü Murat Bozdoğan başkanlığında, şube müdürleri, ilçedeki tüm okul müdürlerinin katılımıyla, kaymakamlık toplantı salonunda “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ve yeni eğitim müfredat programının tanıtım toplantısı yapıldı. Toplantıda İlçe Milli Eğitim Müdürü Murat Bozdoğan, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelinde becerilerin gelişimi; zihinsel, sosyal, fiziksel ve ahlaki boyutları içeren bir yapıda ele alındığını söyledi. Bozdoğan, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; öğrenci profili, beceriler çerçevesi, erdem, değer, eylem modeli, sistem okuryazarlığı, alana ait bilgi kümeleri bileşenlerinden oluşan bir modeldir. Bu yapı kapsamında, karmaşık ve soyut fikirleri eyleme dönüştürme sürecinde, ortaya çıkan fikirler, beceriler ile bu becerilerin derse özgü bilgi ve becerileri içeren yapılarını temsil eden, alan becerileri ilgili derse ait alan bilgisi ve bu alana ait bilgileri temsil eden içerik çerçevesi ile bütünleşerek öğrencilerin edinmesi beklenen öğrenme metotlarını oluşturmaktadır. Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli; sadece son bir yılın değil, on yıllık uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim yılından itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanmaya başlanacaktır” dedi.
Erzincan Azmiyle herkese örnek oluyor! Erzincan’da geçirdiği kaza sonucu omurilik felci olan ve yaklaşık 500 gün hastanede yatan Suat Can, tedavi gördüğü mesleki rehabilitasyon merkezinde öğrenmiş olduğu filografi sanatı ile hastalığının tedavi sürecini hızlandırarak hayata yeniden tutundu. Erzincan’da yüksekten düşerek geçirdiği kaza sonucu omurilik felci olan 47 yaşındaki Suat Can, kaza sonrasında tekerlekli sandalyeyle yaşamak zorunda kaldı. Yaklaşık 500 gün hastanede tedavi gören Can, tedavi sürecinde mesleki rehabilitasyon merkezinde filografi sanatını öğrendi. Filografi sanatı ile uğraşmaya başladıktan sonra hastalığının tedavisinin hızlandığını fark eden Suat Can, hayata tekrar bağlanmak için sanatını daha da ileriye taşıyarak ustalaştı. Bugüne kadar yüzlerce eser yapan Can, filografi sanatı ile hayata tekrardan tutunmanın mutluluğunu yaşadığını söyledi. Filografi sanatının tedavi sürecini hızlandırdığını ifade eden Suat Can, “8 yıl önce geçirdiğim kaza sonucu omurilik felci oldum. 2020 yılında tekrar bir kaza daha yaşadım. Omurgada kırık meydana geldi. Toplam 12 tane vida ve platinler var belimde. Bel altımda şuanda kısmi felçler var. 7 yıldır da filografi ile uğraşıyorum. Filografi ile uğraşmamda ki en büyük nedenlerden biri rehabilite edici özelliği. Niyetimiz bu dünyada hoş bir seda bırakmak hem de insanlarımıza faydalı olabilirsek ne mutlu bize. Özellikle engelli arkadaşlarımızın farklı dallarda uğraşabilecekleri muhakkak bir şeyler vardır. Hayatımızda her türlü zorluklar meydana gelebilir ama hiç birinde de hayata küsmememiz lazım. Her şeyin üstesinden devletimiz, milletimiz ile el ele vererek gelmemiz mümkün. Yeter ki azim olsun. Azmin elinden hiçbir şey kurtulmaz. Filografiyi insanlarımız duydukça, ilgi gösterdikçe potansiyel oluşmaya başlıyor. Üç beş derken geniş kitlelere ulaşmak söz konusu oluyor. Ne kadar çalışırsak Rabbimiz o kadar imkan sunar. Yeter ki çalışalım” dedi.