KÜLTÜR SANAT - 17 Ekim 2018 Çarşamba 13:55

’Önce Selçuklular Geldi’ konferansı OSM’de gerçekleşti

A
A
A
’Önce Selçuklular Geldi’ konferansı OSM’de gerçekleşti

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Etkinlikleri Ofis Sanat Merkezi’nde (OSM) ‘Önce Selçuklular Geldi’ konferansı ile devam etti.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Etkinlikleri Ofis Sanat Merkezi’nde (OSM) ‘Önce Selçuklular Geldi’ konferansı ile devam etti.


Sakarya Büyükşehir Belediyesi Ekim Kültür Sanat Etkinlikleri ‘Önce Selçuklular Geldi’ isimli konferans ile devam etti. Ofis Sanat Merkezi’nde Prof. Dr. Cihan Piyadeoğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı konferansta SAÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Şahin, Kültür Sanat Şube Müdürü Adem Turan ile çok sayıda katılımcı yer aldı. Anadolu’nun anavatan olduğu döneme ilişkin konuşan Prof. Dr. Cihan Piyadeoğlu, “Anadolu, ‘anavatan’ olarak kabul ettiğimiz bir coğrafya. Selçuklu Türklerinin Anadolu’ya gelişi çok enteresan ve meşakkatli, bir o kadar da ilginç bir sürecin vesilesinde gerçekleşen bir durum. Bu coğrafyaya bizden önce gelen Türk Devletleri Gazneliler ve Karahanlılardır. 1040 itibariyle Gaznelilerle olan Dandanakan savaşı kazanılmış ve Büyük Selçuklu Devleti ortaya çıkmıştır. Bölgeye gelindikten sonra Tuğrul, Çağrı İmparatorluğunda Büyük Selçuklu Devleti devam etmiştir” dedi.


Malazgirt Savaşı ile Anadolu’nun kapılarının Türklere tamamen açıldığını vurgulayan Piyadeoğlu, “Tuğrul ve Çağrı Bey’in ölümünden sonra başa geçen Alparslan Bey devleti en üst düzeye getirmek için çok çalışmıştır. Alparslan Bey’in yaptığı seferlerle Bizans İmparatorluğu Büyük Selçuklu Devletini tanımış ve İslam Dünyasını tanışmışlardır. Alparslan’ın Mısır seferine çıkacağını haber alan Bizans ise bu fırsatı değerlendirerek 3 yıl boyunca hazırlandıkları sefere çıkarak tarihe Malazgirt Savaşı olarak geçen büyük mücadelenin fitilini ateşlemiş oldu. Bizans İmparatoru Romen Diyojen’in Anadolu’dan Türkleri atmak isteyip Suriye’ye kadar ele geçirme politikasını devam ettirmesine Malazgirt Savaşı ile son verdik. 1068-1069 ve 1071 yıllarında seferler düzenleyen Diyojen’in karşısında duran Alparslan savaşı kazanarak Anadolu’nun kapısını Selçuklulara açmıştır. Bu seferlerden sonra Bizans Devleti kendi toprakları ve Anadolu’ya açılma arasında seçim yapmak zorunda kalmıştır. Malazgirt Savaşı ile Anadolu’yu Türklere net olarak açtık diyebiliriz” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.