GENEL - 18 Mart 2019 Pazartesi 14:35

Şehit Kaymakamın babası Asım Safitürk’ten çarpıcı açıklama

A
A
A
Şehit Kaymakamın babası Asım Safitürk’ten çarpıcı açıklama

Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün babası Asım Safitürk yargı sürecini değerlendirerek yaptığı açıklamada, “Meydanlarda şu konuşmalar var; hiçbir şehidimizin kanı yerde kalmayacak, bu ifade, söz yerini bulmamıştır” dedi.

Şehit Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk’ün babası Asım Safitürk yargı sürecini değerlendirerek yaptığı açıklamada, “Meydanlarda şu konuşmalar var; hiçbir şehidimizin kanı yerde kalmayacak, bu ifade, söz yerini bulmamıştır” dedi.


Mardin’in Derik ilçesinde Kaymakam iken makamında uğradığı bombalı saldırı sonucunda hayatını kaybeden Muhammed Fatih Safitürk’ün babası Asım Safitürk, ağabeyi Haydar Safitürk ve aile avukatı Erhan Dursun yargılama süreci hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Asım Safitürk yaptığı değerlendirmede "Adalet tahakkuk etmemiştir" dedi.


Baba Asım Safitürk yaptığı değerlendirmede, “Oğlumuzun görevi başında şehit olduğunu duyunca adeta bizim gök kubbesi başımıza indi. Devlet bizim yanımızdadır dedik. İlk raporu tutan avukat bize demişti ki; siz hiç hukuk yoluna başvurmayın, bu iş devlet ile teröristler arasındadır diğer olaylar gibi vatandaş ile terörist arasında değil dedi. Biz de çok fazla güvendik. Ama 4 ay sonra bir yazı geldi Mardin Başsavcılığından; müşteki Asım Safitürk ve müşteki şehit kaymakamın annesi yazıyor yazıda ve diyor ki, makam şoförü delil yetersizliğinden serbest bırakılmıştır. Şaşırdım ve o zaman acaba bir şey mi var diye düşündüm. Tabi sonucun hep iyi olmasını düşündük. Devamlı hukukun yerini bulacağına inandık. Ama yerel mahkemenin acil bir karar verdiğini ve sonucun inandırıcı olmadı sonuçta. Meydanlarda şu konuşmalar var; hiçbir şehidimizin kanı yerde kalmayacak, bu ifade, söz yerini bulmamıştır. Adalet tahakkuk etmemiştir. Benim çocuğum bir mülki amir ve bir ilçenin Kaymakamı ki teröristlere karşı göğsünü siper ederek büyük bir mücadele verdi. Kocaman daire ve makamı yıkıp parçalayan bomba oraya nasıl yerleştirildi? Devlet bunu bulamaz mı, bilmiyor mu? İstihbaratı yok mu? Polis neredeydi” dedi.



“Deliller karartılmıştır”


Muhammed Fatih Safitürk’ün ağabeyi Haydar Safitürk yaptığı açıklamada, “Biz devletimiz ve hukuk sistemimize o kadar fazla güveniyorduk ki; şehidimizin yoğun bakımda yanına gittiğimizde kapısında koruma memuru Mehmet’e ne oldu senin koruduğun adam ölüyor, sende bir şey yok dedim. O da bana her şeyi anlatacağını ve bu olayı bizim emniyet amiri yaptı dedi. Cenazemiz oldu Mehmet buraya cenazeye geldiği zaman tekrar aynı şeyleri zikretti. Mahkeme sonucunda verilmiş olan karara gelince bahsedilen müebbet kararı verilen şahıs, kaymakam tarafından tescilli PKK’lı olduğu bilinen, 2 kardeşinin de dağda öldürüldüğünü hatta kaymakamın görev sırasındayken ilçede dağda vurulmuş bir kardeşinin cenaze törenin de PKK olaylarının ayyuka çıktığı bir dönem vardı. Bu dönemde kaymakam, onu kaymakamlık binasına sokmuyordu. Kumandayla patlatılan bir bomba ve sonucu bir kişiye verilen ceza. Şimdi delilleri kararttı mahkeme bir kişiye ceza verildi, bunun hiçbir yardımcısı yok mu? Biz bu olayın faillerini bulduk, mahkemeye götürdük, mahkeme bizle savaştı. Mahkeme her haliyle kendini yalanladı. Beni dinlemeyen, bana ifade verme hakkı tanımayan savcı hazırlamış olduğu bütün saçma sapan ifadeleriyle, delilleri tamamen karartmıştır. Makamında şehit olan bir kaymakamın dosyasına sahip çıkmamakla birinci derece vatan hainliği yapmıştır. Bildiğinden başka hiç kimseyi dinlememiş, kafasına göre bir senaryo kurmuştur. Biz bu İstinaf Mahkemesine durumun böyle olduğunu anlatmamıza rağmen verilen cevap bizi huzursuz etmiştir. Bizi mahkemeye bahsetmiş olduğumuz soyut, net 11 delilin hiçbiri kabul edilmedi. Dolayısıyla mahkemenin orada ki gidişatından memnun olmadığımız gibi İstinaf Mahkemesinin bizi dikkate almasını istediğimiz için bunları paylaşmak istedik. Yeniden yargılama istiyoruz, yargılama doğru yapılmamıştır. Deliller karartılmıştır” diye konuştu.



“Ailenin devletine karşı hiçbir küskünlüğü yok”


Avukat Erhan Dursun ise yaptığı açıklamada, “Asım amca ve ailenin beyanları da şunu ifade ediyor; biz çocuğumuzu makamı başında şehit verdik. Devletini temsil ederken, orada devletin bayrağını temsil ederken şehit oldu. Makam masasının altına koyulan bir bomba ile. Ailemiz diyor ki; biz çocuğumuzu böyle şehit vermişken, bir de yargı mücadelesi ile mi uğraşalım? Biz niye bu yargı mücadelesini veriyoruz diye söylüyor ailemiz. Bu konuda da haklılar, çocuklarını yetiştirip büyütmüşler ve devleti için feda etmişler. Asım amcam o günlerde bana devletin bu konunun mücadelesini vereceğini size gerek yok diye bir söylemde bulunmuştu. Ancak yerel mahkeme bittiğinde kendileri bizi davet ettiler ve dediler ki; artık biz bu mücadeleyi vermek zorundayız, yapabileceğimiz bir şey kalmadı. Hal böyle olunca artık kendilerinin tek beyanı adalet istiyoruz diyorlar. Dua ediyorlar, devletine de dua ediyor, küskünlük söz konusu değil. Ailenin devletine karşı hiçbir küskünlüğü yok. Şahısların tutum, davranış ve adaleti uygulayış açısından değerlendiriyorlar sadece” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kahramanmaraş Başkan Görgel: “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda” Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikada çıkan yangınla ilgili olarak “Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Kahramanmaraş’ta ahşap ve mobilya imalatı üzerine faaliyet gösteren fabrikadaki alanda incelemede bulunan Başkan Görgel, yetkililerden bilgi alıp fabrika sahiplerine ve yakınlarına geçmiş olsun dileklerini iletti. Yangının büyük bir bölümünün kontrol altına alındığını ifade eden Başkan Görgel, “Burası büyük bir mobilya fabrikası, bize gelen ihbarın ardından kısa sürede gelip yangını söndürmeye çalışıyoruz. Yangının büyük bölümü kontrol altına alınmış durumda. Kimyasal maddelerin de olduğu için yangının söndürmek kolay değil. Gerçekten arkadaşlarımız büyük bir özveri ile çalışıyor. Biraz önce kum ocağı atölyemizde kaza meydana geldi, bir kardeşimiz canımız vefat etti. Ne yazık ki zor bir gece geçiriyoruz. Allah’tan yangın can kaybına yol açmadı, herhangi bir kaza ve sıkıntıya yol açmadan yangını söndüreceğiz” dedi. Başkan Görgel, yangın söndürme çalışmalarına itfaiye daire başkanlığının ekiplerinin yanı sıra orman bölge ve emniyet teşkilatının da destek verdiğini ifade etti.
İstanbul Akademisyenin kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadına adli işlem başlatıldı Türk-Alman Üniversitesi Akademisyeni ve Akşam Gazetesi yazarı Tacettin Kutay’ın 6 yaşındaki kızını sözlü taciz ettiği ileri sürülen kadın hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama-Hakaret" suçlarından adli işlem başlatıldı. Kutay, olaya ilişkin sosyal medya hesabından videolu bir paylaşım yaparak şunları kaydetti: “6 yaşındaki kızım Fulya ile Göztepe’de yürüyorduk. İlahi söylemek istedi ve ’Ey aşıkı dildade’ okumaya başladı. ’Lailahe illallah Muhammedurrasulullah’ derken videodaki kadın yanımızdan geçiyordu. Durdu ve Fulya’ya ’Bunları size nerede öğretiyorlar anaokulunda mı?’ diye sordu. ’Ben öğretiyorum’ dedim. ’El kadar çocukların beynini bu saçmalıklarla yıkıyorsunuz. Ben üniversite hocasıyım, siz ne cahil insanlarsınız’ dedi. Bu gemi azıya almışlık, şuursuzluk sokak ortasında altı yaşında çocukları sözlü taciz etmeye kadar vardı. Varın gerisini siz hesap edin.” Edinilen bilgilere göre, Kutay’ın polisi araması üzerine M.G. (73) isimli şüpheli işlemler için karakola götürülürken her iki taraf da birbirinden şikayetçi oldu. Emekli hemşire olduğu öğrenilen M.G. hakkında "Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama- Hakaret" suçlarından, Kutay hakkında ise "Hakaret" suçundan adli işlem başlatıldı. Dosyaları ikmalen adliyeye gönderilen şahıslar adli makamlarca karakoldan serbest bırakıldı.
Bursa “Mahzen-32” operasyonunda yakalanan 27 şüphelinin tamamı tutuklandı Bursa İl Emniyet Müdürlüğü KOM Şube Müdürlüğü ile Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yapılan çalışmalar sonucu Bursa merkezli 7 ilde eş zamanlı düzenlenen “Mahzen-32” operasyonunda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 kişi, kıskıvrak yakalandı. Hakim karşısına çıkarılan şüphelilerin tamamı tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bursa merkezli İstanbul, Ankara, Trabzon, Sakarya, Yalova ve Diyarbakır’da düzenlenen “Mahzen-32” operasyonları ile elebaşılığını cezaevinde olan Ümit Saral’ın kardeşi Hakkı Saral’ın yaptığı suç örgütü çökertildi. Organize suç örgütü üyesi şüphelilerin, Bursa merkez ve İnegöl’de vadeli araç alım satım faaliyetlerinde bulunarak vatandaşlardan silah zoruyla yüksek miktarlarda para tahsilatı yaptıkları tespit edildi. Bunun yani sıra Bursa’ya il dışından getirdikleri yaşları 17 ile 25 arasında tetikçiler vasıtasıyla para vermeyi kabul etmeyen kişilere ve bu kişilerin iş yerlerine yönelik silahlı saldırı düzenledikleri öğrenildi. Sıkı takibin ardından çete çökertildi Bursa’ya farklı illerden gelerek vadeli araç alımı yapanların adreslerini tespit ettikleri ve bu kişileri hürriyetlerinden yoksun bırakarak darp ettikleri, araç alım satımı nedeniyle kişiler arasında meydana gelen alacak-verecek konularına müdahil oldukları ve sözde mahkemeler kurarak haksız menfaat sağladıkları, silahla ölüm tehdidinde bulundukları kişilerin iş yerlerine ve araçlarına zorla el koydukları ve bu malları örgüt üyelerinin üzerine geçirdikleri, silah ve tehdit zoru ile el konulan araçları hediye adı altında örgütün elebaşına verdikleri ve suç faaliyetleri esnasında, güvenlik güçlerine yönelik silahlı saldırıda bulundukları tespit edildi. Operasyon için düğmeye basan polis, çeteyi çökertti. Operasyonlarda çetenin elebaşını Hakkı Saral’ın da arasında bulunduğu organize suç örgütü üyesi 27 şüpheli yapılan operasyon ile kıskıvrak yakalandı. Operasyonlar sonucu 10 iş yeri ile 34 evde yapılan aramalarda 16 adet tabanca, 56 milyon 434 bin TL değerinde 53 adet çek ve senet, bin 272 adet farklı çaplarda fişek, 430 bin 400 TL nakit para, 123 bin 800 dolar, 20 bin 800 euro ve 2 tane lüks araç ele geçirildi. İnegöl’de çetenin faaliyetlerini başlatan kişinin ise 41 yaşındaki iş kadını D.T. olduğu öğrenildi. Çetenin elebaşının da aralarında bulunduğu 27 kişi adliyeye sevk edildi. Çıkarıldığı mahkemece 27 şüphelinin tamamı tutuklanıp cezaevine gönderildi.