GENEL - 08 Temmuz 2020 Çarşamba 13:12

Kilometrelerce ötede yaşanan patlama anının paniği kamerada

A
A
A
Kilometrelerce ötede yaşanan patlama anının paniği kamerada

Sakarya’nın Hendek ilçesinde havai fişek fabrikasının patlama anında oluşan ses yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki merkez ilçe Adapazarı’ndan duyuldu.

Sakarya’nın Hendek ilçesinde havai fişek fabrikasının patlama anında oluşan ses yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki merkez ilçe Adapazarı’ndan duyuldu. Şehir merkezinde bulunan bir esnaf korku dolu o anları anlatırken, patlama sonrası vatandaşların kaçışma anları ise saniye saniye kameralara yansıdı.


Sakarya’da 3 Temmuz günü yaşanan havai fişek fabrikasının patlamasında bölgeye çok sayıda itfaiye, sağlık, AFAD, polis ve jandarma ekibi sevk edilmişti. 7 kişinin hayatını kaybettiği ve çok sayıda yaralanın olduğu patlama anında oluşan ses yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki merkez ilçe Adapazarı’ndan da duyuldu. Patlama anında yaşananlar ise Adapazarı ilçesi Atatürk Bulvarında bulunan bir iş hanındaki güvenlik kameralarına yansıdı. Patlama anında çıkan gürültü ile 21 yıl önce meydana gelen depremi hatırlayan ve panik halinde iş yerinden çıkan Ender Kemal o korku dolu anları anlattı. 17 Ağustos 1999 Gölcük depremini unutamadığını, kayıplarının olduğunu ve en ufak gürültüde panik haline büründüklerini aktaran Kemal, patlamanın olduğu anda birçok vatandaş gibi kendisini sokağa attığını ve havai fişek fabrikasının patladığını öğrenene kadar da iş yerine gidemediğini vurguladı.



Kilometrelerce ötede yaşanan patlamanın paniği kameralarda


Öte yandan, şehir merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta patlayan havai fişek fabrikasının sesinin oluşturduğu korku ve panik anları ise bir iş hanının güvenlik kamerasınca saniye saniye kaydedildi. Görüntülerde; patlama sesini duyarak yediği yemeği bırakan ve korku ile panik halinde iş yerlerinden çıkarak kendilerini dışarıya atmaya çalışan vatandaşlar görülüyor.



Çıkan gürültünün ne olduğunu öğrenene kadar iş yerlerimize giremedik


Patlamayı deprem sanarak dışarı çıkan ve gürültünün patlama olduğunu öğrenene kadar iş yerine giremeyen Ender Kemal, “Duyduğumuz sesi deprem zannettik. Bu doğrultuda herkes sokaklara çıktı. Çünkü biz 21 sene önce bir deprem yaşadık acılarımızın olduğu ve hafızalardan silemeyeceğimiz. Tekrardan aynı şeyleri yaşayacağımızı düşünerek bir anda dışarı çıktık. Aradan 5 veya 10 dakika zaman geçtikten sonra duyduk ki buraya yaklaşık 30 kilometre uzaklıktaki Büyük Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası patlamış. Önce can sonra canan demişler, çıkan gürültü sonrasında ilk olarak ailelerimizi aradık. Çünkü hepimizin sorumlu olduğu insanlar var. Acaba korktular mı, ürktüler mi, onlar olayı nasıl algılayıp tepki verdiklerini bilemediğimiz için onlara ulaşmaya çalıştık. Patlamaymış bu bir deprem değilmiş içimiz bir nebze rahatladı ama fabrikanın içerisinde yaralanan veya vefat eden insanlar olmuş bunu öğrendiğimizde de çok üzüldük. 1999 depremini yaşayan insanlar olarak biz duyduğumuz en ufak gürültüde kendimizi sokağa atan insanlarız ve çıkan gürültünün ne olduğunu öğrenene kadar iş yerlerimize giremedik. Psikolojimiz o günlerde çok bozuldu ve tekrardan o anları yaşamak istemedik” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Esenyurt’ta escort ile pazarlık kavgasında kaza ile kardeşini öldürdü Esenyurt’ta iddiaya göre eve eskort çağıran ve fiyat konusunda anlaşamayan ağabey kardeş, kadının arkadaşları ile kavga etti. Ağabey, kavga ettiği kişilere karşı bıçağını kullanmak isterken yanlışlıkla kardeşini şah damarından yaralayarak ölümüne neden oldu. Olay, bugün sabah saatlerinde Esenyurt Sultaniye Mahallesi’ndeki lüks bir rezidansta meydana geldi. İddiaya göre, Uğur Ş. ile kardeşi Engin Ş., eve internet üzerinden para karşılığı eskort çağırdı. Ağabey kardeş ile eve gelen kadın arasında ilerleyen dakikalarda para nedeniyle tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine eskort kadın, kendisini eve getiren korsan taksi şoförüne haber verdi. Aşağıda bekleyen korsan taksi şoförü, bunun üzerine yukarı çıkarak iki kardeş ile tartışmaya başladı. Kadın, ardından yaşanan tartışmayı arkadaşlarına da haber verdi. Lüks rezidansa gelen bir grup, ağabey kardeşin bulunduğu evi bastı. Bu esnada Uğur Ş., eline aldığı bıçakla gelen şahısları rezidansın koridorunda kovaladı. Uğur Ş.’nin arkasından kardeşi Engin Ş. koşarak kavgayı ayırmaya çalıştı. Uğur Ş., arbede esnasında yanlışlıkla kardeşi Engin Ş’yi şah damarından bıçaklayarak ölümüne neden oldu. Uğur Ş.’nin de aralarında bulunduğu 5 kişi gözaltına alınırken, olaya ilişkin soruşturma sürüyor.
Bolu Bolu Belediye Başkanı Özcan: "Konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" BOLU (İHA) – Bolu’da çam ormanlarıyla dikkat çeken Pirahmetler köyü ve At Yaylası’nda maden aranması için ruhsat verildiği iddiasına ilişkin açıklamalarda bulunan Belediye Başkanı Tanju Özcan, "Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" dedi. Uydu fotoğrafları üzerinden ruhsat verildiği öne sürülen alanları göstererek süreci anlatan Özcan, "Pirahmetler köyü bölgesinde 2021 yılında bir firmaya altın arama ruhsatı verilmiş. Daha sonra da ’Altın aranacağı henüz belli değil’ gibi söylemler oldu. ’Bu işin peşini bırakmayacağım’ demiştim. Bizi çok şaşırtan ve üzen bazı gelişmeler oldu" dedi. "Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam" Başkan Tanju Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda At Yaylası bölgesinde çok kıymetli bir torf madeni var. Türkiye’nin en kıymetli torfu olduğu söyleniyor. Hatta bununla ilgili Bolu’ya daha önce gelenler olmuştu. Köylüler sadece bu konu hakkındaki duyumları üzerine ayaklanmışlardı. Birbirine çok yakın iki alana maden arama ruhsatı verilmiş. Pirahmetler bölgesinde altın var mı bilmiyorum ama At Yaylası’nda Türkiye’nin en değerli torfu olduğu noktasında bilgim var. Değeri belki de 100 milyonlarca doları bulan torf madeni var. Pirahmetler bölgesinde siyanürle asla altın aratmam. Buraya her gün zabıta ekibi gönderiyordum. Orada yaşayan vatandaşlar lütfen dikkat etsinler. At Yaylası ve Pirahmetler bölgesinde herhangi bir sondaj çalışması olursa bizim haberimiz olsun." "Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım" Konunun takipçisi olacağını dile getiren Başkan Özcan, "At Yaylası’nda torf madeni var diye bu alanı talan etmelerine izin vermememiz lazım. Bu konuyu TBMM’ye de taşıyacağım. Cevap gelmezse çevreci örgütleri Bolu’ya davet edeceğim" şeklinde konuştu.
Isparta Kazada şehit olan polisin cenazesi törenle memleketine uğurlandı Isparta’da görevi başında otomobilin çarpması sonucu şehit olan polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Isparta-Eğirdir karayolunun 3. kilometresinde meydana gelen kazada, Eğirdir Dağ Komando Okulu’nda görevli askeri personel İlker A. idaresindeki 17 UY 843 plakalı otomobil, sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yolda radar uygulaması hazırlığı yapan Trafik Denetleme Müdürlüğünde görevli polis memuru Yonuz Turan’a ve ardından 32 A 5953 plakalı trafik aracına çarpmıştı. Çarpışmanın şiddeti ile polis aracı ve polis memuru şarampole savrulmuştu. Kazada yaralanan Yonuz Turan, sürücü İlker A. ve otomobilde yolcu olarak bulunan Ali K., Yunus Y. ve Murat E., Isparta Şehir Hastanesine kaldırılmıştı. Turan, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit oldu. Şehit polis memuru Yonuz Turan’ın cenazesi, Isparta İl Emniyet Müdürlüğünde düzenlenen törenin ardından memleketi Afyonkarahisar’a gönderildi. Törende şehit polisin eşi Aynur Turan ve çocukları güçlükle ayakta durdu. Anne babası ise sağlık ekipleri tarafından sakinleştirildi. Şehidin cenazesi cenaze aracına konulurken mesai arkadaşları gözyaşlarına hakim olamadı. Törene Isparta Valisi Aydın Baruş, Garnizon Komutanı Kıdemli Albay Mehmet Kahraman, Isparta Cumhuriyet Başsavcısı Doç Dr. Aydın Turhan, Eğirdir Dağ Komando Okulu Komutanı Tuğgenaral Ahmet Aşık, Isparta Belediye Başkanı Şükrü Başdeğirmen, İl Jandarma Komutanı Kıdemli Albay İlker Şimşek, şehidin ailesi, akrabaları ve mesai arkadaşları katıldı. Şehit polis Turan’ın Afyonkarahisar’ın Sandıklı ilçesindeki Alacamii’nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedileceği öğrenildi.