YEREL HABERLER - 10 Şubat 2014 Pazartesi 22:08

Kaçak Ve Belgesiz Yakıt Ölüm Getiriyor

A
A
A
Kaçak Ve Belgesiz Yakıt Ölüm Getiriyor

SATSO 7. Meslek Komitesi Başkanı Doğan Çatalbaş, karbon monoksit zehirlenmesine karşı vatandaşları uyardı ve "Tekniğine uygun imalatı, temizliği ve bakımı yapılmayan bacalar, zehirlenmelerin ve yangınların başlıca nedenidir" ifadesini kullandı.
Çatalbaş, yaptığı açıklamada, her yıl sonbahar ve kış aylarında bilgisizlik, ihmal ve denetimsizlik yüzünden soba, baca ve şofbenlerden dolayı karbon monoksit zehirlenmeleri yaşandığını ve çok sayıda insanın hayatını kaybettiğini belirterek, havaların soğumaya başlamasıyla zehirlenme yüzünden ölüm olayları tekrar yaşanmaya başladığını anımsattı.
Soba-şofben-baca zehirlenmeleriyle ilgili kamuoyunu bilgilendirmek ve ölüm olaylarının son bulması amacıyla vatandaşları ve yetkilileri uyaran Çatalbaş, kokusuz, renksiz, tatsız bir gaz olan karbon monoksit zehirlenmesine karşı vatandaşların belli bir bilinçle hareket etmesi ve gerekli tedbirleri almasının çok büyük önem taşıdığını ifade etti. Vatandaşların alacağı tedbirlerin yanı sıra konuyla ilgili denetimlerin aksatılmaması ve düzenli aralıklarla tekrarlanmasının zehirlenmelerin önüne geçebilecek en önemli unsur olduğunu bildiren Çatalbaş, şunları kaydetti:
"Sobaların yanlış kurulumu ve yakılması, baca temizliğinin yaptırılmaması, kalitesiz ve standartlara uymayan yakıt kullanılması, soba-baca ve şofben-baca bağlantılarının yanlış yapılması, bacalar ile soba ve şofben cihazlarının standartlara uygun olmaması veya yanlış montajdan dolayı sonbahar ve kış aylarında karbon monoksit zehirlenmeleri artmaktadır. Tekniğine uygun imalatı, temizliği ve bakımı yapılmayan bacalar, zehirlenmelerin ve yangınların başlıca nedenidir. Bacalar standartlara uygun yaptırılmalı, baca çekişini arttırmak için baca yalıtımı yaptırılmalıdır. Pencere veya duvar delinerek yapılan bacada delinen kısımda, sızdırmazlık sağlanmasına mutlaka dikkat edilmelidir. Soba yakmaya başlamadan önce baca bakımları mutlaka yaptırılmalı ve bu bakımlar düzenli olarak tekrarlanmalıdır. Bacaların yanı sıra sobanın doğru kurulmaması ve yakılmaması da zehirlenmelerde önemli bir rol oynar. Sobalar aşırı doldurulmamalıdır. Gereğinden fazla doldurulan sobanın duman yolu daralır ve soba içinde düzensiz ısı dağılımı olacağından baca çekişi zayıflar. Soba tutuşturulurken yakıtın üstten yanması sağlanmalıdır. Böylece soba içinde ortaya çıkan zehirli gazlar yanarak sobayı terk ederler. Ayrıca yatmadan önce de sobaya kesinlikle yakıt koyulmamalıdır."
"TÜPLÜ ŞOFBENLERİNİZİ MUTLAKA SIZDIRMAZ BİR ŞEKİLDE BACAYA BAĞLAYIN"
Şofben zehirlenmelerinin de genellikle gaz kaçaklarından değil, özellikle kışın yeterli havalandırma yapılmayan yerlerde, oksijen oranının düşmesi ve karbon monoksit oranının yükselmesi sonucu gerçekleştiğine dikkati çeken Çatalbaş, şofbenin kullanıldığı yere sürekli temiz hava girmesinin sağlanması ve şofbenin mutlaka bacaya alüminyum fleks yerine paslanmaz flekslerle bağlanması gerektiğini bildirdi. Yeni cihaz alınıyor ise bacalı yerine hermetik cihazlar tercih edilmeli. Baca bağlantısı olmayan, bina aydınlığına bağlı cihazların çalıştırılmamasını isteyen Çatalbaş, şunları bildirdi:
"Şofbenin monte edileceği mekan yeterli büyüklükte olmalı, mümkünse banyo yerine balkona veya başka bir mekana takılmalıdır. Baca Şofbende gaz kaçağı hissedildiğinde öncelikle gaz vanası ve tüp dedantörü kapatılmalı, elektrik düğmeleri açılıp kapatılmamalı, kibrit çakmak gibi alev ve kıvılcım çıkartabilecek hiçbir işlem yapılmamalı, karşılıklı pencereler açılarak ortam havalandırılmalı, gaz şirketi yetkilisi veya şofben servisi hızla aranmalıdır. Doğalgaz yakan şofben ve kombiler için ise şartname gereği ya çatıya kadar çıkacak paslanmaz bacayla bağlantı yapılmalı ya da hermetik baca sistemiyle çalışan cihazlar tercih edilmelidir.
"KAÇAK VE BELGESİZ YAKIT ÖLÜM GETİRİYOR"
Vatandaşların kullanılan her türlü ısıtma cihazının kalite belgesinin olup olmadığına, garantilerine ve garanti sürelerine dikkat etmesini, kullanılan yakıtın standartlara uygunluğunun ve izin belgesi olmayan satıcılardan kömür alınmaması gerektiğini ifade eden Çatalbaş, yetkililerin belgesiz ve kaçak kömür satışını engellemesini ve halkın can güvenliğini tehlikeye atan bu tür eylemlere izin verilmemesini istedi. Çatalbaş, yaşanan ölümlü kazaların tekrarlanmaması, can ve mal kayıplarının olmaması için halkı ve yetkilileri bu konularda dikkatli olmaya çağırdı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.