ÇEVRE - 06 Mayıs 2021 Perşembe 10:48

Dünyada ikinci, Türkiye’de ise tek parça halindeki en büyük longoz

A
A
A
Dünyada ikinci, Türkiye’de ise tek parça halindeki en büyük longoz

Dünyada ikinci, Türkiye’de ise tek parça halindeki en büyük longoz olma özelliği taşıyan ve eşine nadir rastlanan doğa harikalarından saklı cennet Acarlar Longozu, güzelliği ile görenleri hayran bırakıyor.

Dünyada ikinci, Türkiye’de ise tek parça halindeki en büyük longoz olma özelliği taşıyan ve eşine nadir rastlanan doğa harikalarından saklı cennet Acarlar Longozu, güzelliği ile görenleri hayran bırakıyor. ‘Acarlar Longozu Sulak Alanı Ekoturizm Geliştirme Projesi’ kapsamında yapım ve bakım işlemleri nedeniyle ziyaretçi girişine kapalı olan longozda 12 milyon liraya mal olacak çalışmalar sürüyor.


Yeşilin her tonunun buluştuğu, hem doğa harikası hem önemli bir oksijen kaynağı olan ve Türkiye’nin tek parça halindeki en büyük longozu olma özelliği taşıyan Acarlar Longozu Sakarya’nın Karasu ve Kaynarca ilçesi arasında yer alıyor. 24 kilometrelik alanda 200 çeşitten fazla göçmen kuşa ve 2 bin 300 civarında bitki türüne de ev sahipliği yapan Acarlar Longozu, son yıllarda sadece Sakarya’nın değil, Türkiye’nin gezilip görülmesi gereken turistik noktalarından biri haline geldi. Nilüfer ve göl laleleriyle, endemik bitki örtüsüyle, başta dişbudak olmak üzere diğer ağaç türleriyle, kuş ve balık çeşitleriyle, hepsinden önemlisi adeta cennetten bir köşe görünümüyle hayran bırakan longoz, yılın her döneminde farklı bir güzelliğe bürünüyor.


Eşine nadir rastlanan ve halk arasında su basar ormanları olarak bilinen longozlar Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün koruması altında bulunuyor. Özelikle sakin ve sessiz bir ortamda tatillerini geçirmek isteyenlere ev sahipliği yapan longoz, ziyaretçilerin zihnini dinlendiriyor. Yılın her döneminde ayrı güzelliğe bürünen Acarlar Longozu, ziyaretçilerini adeta bambaşka bir dünyaya götürüyor. Zengin bitki florası ve 200’den fazla kuş türünü barındıran longoz, doğaseverlerin fazlası ile tercih ettiği bir yer halini almış durumda. Türkiye’nin yanı sıra dünyanın da en büyük ikinci longozu olma özelliğine sahip ve doğasıyla seyrine doyumsuz manzaralar oluşturan bölge havadan da görüntülendi.



Yapım ve bakım işlemleri dolayısıyla ziyarete kapalı


Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar 1’inci Bölge Müdürlüğü bünyesindeki Sakarya Şube Müdürlüğü’nce gerçekleştirilen yapım ve bakım ihalesi kapsamında 450 gün boyunca ziyarete kapatıldı. ‘Acarlar Longozu Sulak Alanı Ekotrizm Geliştirme Projesi’ kapsamında 12 milyon liraya mal olacak çalışmalar, devam ediyor. Acarlar Longozu’nun 7 Şubat 2019 tarihinde ’Ulusal Öneme Haiz Sulak Alan’ olarak ilan edildiğini belirten Tarım ve Orman Bakanlığı 1. Bölge Sakarya Şube Müdürü Mehmet Yurtgan, Acarlar Longozu Muhtelif Tesisler ve Çevre Düzenleme Projesi’nde çalışmaların doğal görünümü bozmayacak şekilde aralıksız sürdürüldüğünü ifade etmişti. Mevcut potansiyelin ekolojik açıdan değerlendirilmesi amacıyla hazırlanan ve bu yıl inşaat faaliyetlerine başlanılan Acarlar Gölü Longoz Ormanı Ekoturizm Projesinde; giriş kontrol birimi, kafeterya-sergi-tabiat eğitim birimi, ziyaretçi merkezi, satış birimi, kayık iskelesi, platform ve çevre düzenleme, seyir-gözlem kulesi ve ahşap yürüyüş yolu yapılacak.



Dünyada önemli yere sahip nadir görülen alan


Longozların biyoçeşitlilik açısından çok önemli alanlar olduğuna vurgu yapan Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, “Longozlar dünyada çok önemli bir yere sahip, nadir görülen alanlardan. Sulak alan olarak çok önemliler. Dünyada ki bütün sulak alanları düşündüğünüz zaman biyoçeşitlilik açısından çok önemli alanlar bunlar. Birde son dönemdeki iklim değişiklikleri düşünüldüğünde karbon tutma özellikleri çok yüksek. Longozlar, özellikle su basar orman barındırmaları sebebi ile önemli alanlar nadir görüldükleri için. Çok kırılgan alanlar longozlar, dolayısı ile burada su kirliliğinin önlenebilmesi ya da su kaynağı olarak bir anlamda kullanılabilirliğinin artması, bunu içmesuyu kaynağı olarak düşünmemek gerekiyor tabi sulak ekosistem olarak düşünmek gerekiyor. Ekosistemin korunması açısından suyun kırılganlığının çok iyi bilinmesi ve dolayısıyla bu su alanının öncelikle korunup, buna bağlı diğer bütün ekosistemin korunma altına alınması ve herkes tarafından korunması önemli. Biyoçeşitlilik çok yüksek olduğu için burada hem bitki açısından hem sulak ekosistemde yaşayan canlılar açısından hem kara alanlarındaki yaşayan canlılar açısından çok zengin bir alan. Ve bunun da bu bağlamda çok iyi planlanarak, korunması önemli” dedi.



Tek parça ve uzunluğu açısından dünyada ikinci


Uzun yıllardır devam eden ve bu yıl itibari ile tekrardan başlayan bir yönetim planı çerçevesinde longozun korunmaya çalıştığını ifade eden Yiğit, “Tek parça ve uzunluğu açısından dünyada da çok az bulunan longozlardan bir tanesi. Acarlar Longozu uzunluğu açısından dünyada ikinci. Genel olarak baktığımız zaman biyoçeşitlilik ve yekpare olarak değerlendirilebilecek olması açısından da çok önemli bir alan. Suyun bulunduğu kısım özellikle hassas koruma bölgesi ilan edilmiş durumda. Acarlar Longozu yönetim planı var uzun yıllardır devam eden ve bu yıl itibari ile yeniden başlayan bir planlama var. Bu plan çerçevesinde korunmaya çalışılıyor” diye konuştu.



Müzedeymiş gibi davranıp korunması gerekiyor


İnsanların longoz konusunda bilinçlendirilmesi gerektiğini, bölgeye giden ziyaretçilerin hassas ve kırılgan bir müzedeymiş gibi davranarak bu alanı korumaları gerektiğini belirten Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu Yiğit, “Acarlar Longozu’na tadilatta demek çok doğru olmayacak. Bu yapılan plan çerçevesinde ki ekoturizm ile ilgili birçok faaliyet var, düzenleme söz konusu. Bunun içerisinde; insanların bununla ilgili bilinçlendirilmesinden, düzenlemeler yapılması konusuna kadar birçok şey var. Birçok kural getirilmiş durumda, bunlar hayata geçirilmeye çalışılıyor. Özellikle turizme açılan ya da açılması planlanan alanlar, zaten longozun küçük bir kısmını oluşturuyor. Geri kalan asıl doğal ekosistem olarak değerlendirilmesi ve de açılmaması gereken bölgelerin korunmasının devam etmesi önemli. İnsanların bu konuda bilinçlendirilmesi, hem orada yaşayan turizm faaliyetlerini devam ettirecek insanların hem de oraya turist olarak gelecek olan insanların çok bilinçli olması gerekiyor. Çok hassas bir nokta ve habitatın, ekosistemin içerisinde olduklarını bilerek bu kadar kırılgan bir alanda yani müzedeymiş gibi davranıp iyi korunması gerekiyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Türk Telekom’dan engelsiz yaşam için yenilikçi çözümler Engelli bireylerin hayatını kolaylaştıran projeleri odağına alan Türk Telekom, Telefon Kütüphanesi, Kitaplara Ses, Günışığı, Sesli Adımlar, Erişilebilir Tiyatro gibi projeleriyle engellilerin toplumsal hayata eşit katılımını ve bilgiye erişimini destekliyor. Türk Telekom, “Türkiye’ye Değer” anlayışıyla teknolojiyi iyilik ve faydaya dönüştürerek, herkes için erişilebilir bir yaşam hedefiyle hayata geçirdiği kurumsal sosyal sorumluluk projelerini sürdürüyor. Şirket, telefonda sesli kitap hizmeti Telefon Kütüphanesi ile 2011 yılından bu yana kitapların görme engellilere ulaşmasını sağlıyor. Telefon Kütüphanesi ile kullanıcılar, romandan şiire, tarihten kişisel gelişime 50 farklı kategoride 3 binden fazla sesli kitaba erişirken; uygulama içerisinde yer alan Tablolar Konuşuyor bölümünde yer alan dünyaca ünlü tablolara ve Milli Saraylar Resim Müzesi Koleksiyonu Seçkisi’ne sesli betimlemeli olarak ulaşabiliyor. Telefon Kütüphanesi uygulaması ayrıca, İlaç Barkodu Okuma ve Para Tanıma fonksiyonları ile de görme engellilerin günlük hayatlarını kolaylaştırıyor. Türk Telekom’un Kitaplara Ses uygulaması sayesinde ise görme engellilerin daha çok kitaba ulaşmasını sağlamak için dileyen herkes gönüllü olarak kitap seslendirebiliyor. Türk Telekom’un az gören çocuklara yönelik 2014 yılında hayata geçirdiği Günışığı projesi, az gören çocukların erken müdahale eğitimleriyle görme yetilerini kullanabilmelerine ve engelsiz akranlarıyla birlikte kaynaştırma eğitimine devam etmelerine destek oluyor. Günışığı projesi kapsamında geliştirilen TahtApp uygulaması ise, az gören çocukların hem dersi dinleyip hem de eş zamanlı olarak tahtayı tabletlerinden takip etmelerine olanak sağlıyor. “AKM’de herkes için erişilebilir sanat” Türk Telekom, ana destekçisi olduğu kültür sanatın kalbi Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) görme ve işitme engelli sanatseverlerin kültür sanat etkinliklerine katılımını artırmak hedefiyle sosyal sorumluluk projelerine devam ediyor. AKM’de hayata geçirilen Sesli Adımlar uygulaması; görme ve işitme engellilerin yardıma ihtiyaç duymadan AKM’nin açık ve kapalı alanlarında rahatça yön bulmalarına olanak sağlıyor. Kültür sanatta engelleri kaldırmak amacıyla başlatılan Erişilebilir Tiyatro projesi kapsamında ise AKM’deki Devlet Tiyatrosu oyunlarında üst yazı, canlı betimleme ve özel sahne turu uygulamaları ile görme ve işitme engelli bireyler için engelleri aşan bir tiyatro deneyimi sunuyor. AKM’deki ‘Erişilebilir Tiyatro’ projesi her ay canlı betimleme, sahne turu ve üst yazı uygulamalarıyla görme ve işitme engelli sanatseverlere engelsiz bir tiyatro deneyimi yaşatmaya devam edecek.
İstanbul Bakan Şimşek: "Pazartesi günü tasarruf verimlilik paketini açıklayacağız" Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Pazartesi günü tasarruf verimlilik paketini açıklayacağız. Biz verimlilik ekonomisi peşindeyiz, tasarruf istiyoruz. Tasarruf yaptığınız ölçüde yatırımları artırabilirsiniz. Biz isteriz ki tasarrufları yatırımları artıralım, doğru alanlara bunları kanalize edelim. Cari açığı yüzde 2,5’in altına düşüreceğiz. Cari açığın milli gelire oranını yüzde 2,5’in altına çekmeyi hedefliyoruz" dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin ATM Merkezi-TAM projesinin lansmanında açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, ekonomi programının çalıştığını söyleyerek, "Programın merkezinde yeniden dengelenme var yani makroekonomide dengesizlik giderilmesi var" ifadelerini kullandı. İlk çeyrekte net ihracatın katkısının pozitif olduğunun altını çizen Bakan Şimşek, "İhracatçılar için pazar büyüyecek, esas olan rekabet ve verimliliği artırmak, kur sübvansiyonu ile bir yere varamayız" diye konuştu. "Cari açığı yüzde 2,5’in altına düşüreceğiz" Cari açığın milli gelire oranının yüzde 2,5’in altına çekmeyi hedeflediklerine dikkat çeken Bakan Şimşek, "Türkiye’nin dış borcu düşüyor. Türkiye’nin rezerv pozisyonunu iyileştirmek için bir fırsat sunuyor. Türkiye’nin CDS’i 300 baz puanın altına geriledi. Cari açığın kalıcı şekilde yüzde 2.5’in altına düşürülmesi için yeşil, dijital dönüşüm, yeni sanayi politikası uygulamaya koyuyoruz" dedi. Bakan Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: "Altına yönelik kota uygulamasına gittik, çıkar çevreleri memnun değil, kusura bakmasınlar. Ülkede olmayan metali ithal edeceksiniz, bir köşede atıl olarak duracak. Vatandaşın tercihine saygılıyım. Ülkemizin menfaatine kaynaklarımızı yatırıma, üretime, istihdama ve nihai olarak ihracata dönüştüreceğiz. Biz yatırımı, istihdamı, üretimi ve özellikle ihracatı önceliklendireceğiz. Biz verimlilik ekonomisi peşindeyiz, tasarruf istiyoruz. Tasarruf yaptığınız ölçüde yatırımları artırabilirsiniz. Biz isteriz ki tasarrufları yatırımları artıralım, doğru alanlara bunları kanalize edelim. Cari açık 60 milyar dolardan 30’un altına düşmesi muhtemelse bu programın çok iyi çalıştığını gösteriyor." "Kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu artırıyorlar" Finansmana erişimde herhangi bir sorun olmadığını dile getiren Bakan Şimşek, "Türk bankaları ve şirketleri küresel finansmana erişimde giderek çok daha iyi bir noktaya geldi. Geçen senenin ilk 5 ayında bankaların dış borç çevirme oranı yüzde 96’ydı. Bankalar 100 dolar borç ödüyordu, 96 dolar bulabiliyordu. Bugün 100 dolar borç ödediğinde 148 dolar bulabiliyor. Kredi derecelendirme kuruluşları da bu gelişmeleri fark ettiler, gecikmeli de olsa, notumuzu artırıyorlar, hepsinin görünümü pozitif" dedi. Pazartesi günü tasarruf verimlilik paketini açıklayacaklarını söyleyen Bakan Şimşek, "Buna benzer yoğun şekilde yaptığımız çalışmalar var. Çalışmalarımızı aralıksız devam ettireceğiz. Program çalışıyor ve çalışmaya devam edecek. Enflasyonla ilgili dün Merkez Bankası geniş değerlendirmelerde bulundu, çok iyi iş çıkarıyorlar, ekip çok güçlü. Piyasada bu işi bilenlerin beklentisi önümüzdeki 12 ayda enflasyonun yüzde 35 civarına ineceği. Türkiye’yi fiyat istikrarına kavuşturacağız. En büyük önceliğimiz vatandaşın bu hayat pahalılığı baskısını azaltmaktır. Enflasyonu tek haneye düşürmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Gelir, kurumlar, KDV’yle oynamayacağız dedik. Belli çevreler hala bu konuda spekülasyon üretmeye devam ediyorlar" açıklamalarında bulundu. Bakan Şimşek, yapay zekaya ilişkin olarak, "İlk defa büyük bir belirsizlikle karşı karşıyayız, yapay zeka. Yapay zeka önemli bir önümüzdeki dönemde gündem maddesi olacak. Bu yüzden insanımıza sürekli yatırım yapmamız lazım" ifadelerini kullandı.
Samsun Kaymakam trafik denetimi yaptı Samsun’un Kavak Kaymakamı Erdem Karanfil, “Karayolu Trafik Güvenliği ve Karayolu Trafik Haftası” kapsamında yapılan etkinlikte sürücülere trafik kurallarına uymanın önemini anlattı. Trafik Haftası’nın önemini vurgulamak ve toplumun trafik kurallarına uyumunu artırmak, trafikteki güvenliği sağlamak amacıyla Kavak Adnan Menderes Caddesi üzerinde yapılan uygulamaya katılan Kaymakam Karanfil, trafik polisleri ile birlikte sürücülere uyarıcı bilgiler verdi. Etkinlikte yaptığı konuşmasında bu gibi günler ve haftaların çok önemli olduğunu söyleyen Kaymakam Karanfil, ”Bakanlığımız her yıl Karayolları Trafik Haftası münasebetiyle bir takım etkinlikler düzenleyerek bu konuda farkındalık oluşturup, toplumumuzda bu konuyla alakalı bilinç geliştirmesini sağlıyor. Buğun de ilçemizde yaptığımız bu etkinlik ile sürücülerimizin trafik bilincini geliştirmek, onlara bir takım trafik kurallarıyla ilgili kuralları hatırlatma adına çalışmalar yapıyoruz” dedi. Konuşmasında Kavaklı miniklere bir çağrıda bulunan Kaymakam Erdem Karanfil, “Yavrularımız aslında bizim fahri müfettişliğimizi en güzel şekilde yapıyorlar. Bir anne ve baba için en güzel uyarı arabaya bindiklerinde çocuklarının yaptığı uyarıdır. Bu nedenle yavrularımız arabaya bindiklerinde anne ve babalarını emniyet kemeri takmaları, hız yapmamaları ve kurallara uymaları konusunda uyarsınlar. Çünkü onların uyarısı bizlerin daha hassas olmasını sağlıyor” diye konuştu.