SAĞLIK - 14 Ekim 2021 Perşembe 14:49

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, gebe kalamama sorunu ile alakalı bilgilendirdi

A
A
A
Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı, gebe kalamama sorunu ile alakalı bilgilendirdi

Hamile kalamayan kadınlar hakkında bilgiler veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.

Hamile kalamayan kadınlar hakkında bilgiler veren Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hamiyet Numanoğlu, “Sigara içiminin, fazla miktarda çay ve kahve tüketiminin, stres düzeyinin, düzenli cinsel birliktelik gibi yaşam tarzı alışkanlıklarının sorgulanması gerek” dedi.


Gebe kalamama, ülkemizde ve dünyada sağlıksal olmanın yanı sıra sosyal olarakta ilgi gören konuların başında yer alıyor. İnfertilite (gebe kalamama sorunu), çeşitli fiziksel sebepler ve bu sorunların yanı sıra ruhsal sebeplerle yaşanıyor. Bu kapsamda Özel Adatıp Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Hamiyet Numanoğlu, gebe kalamama ilgili bilgiler verdi. Hastaların, sigara içiminin, fazla miktarda çay ve kahve tüketiminin, stres düzeyinin, düzenli cinsel birliktelik gibi yaşam tarzı alışkanlıklarının sorgulanmasının gerektiğini belirten Numanoğlu, bu durumlardan sonra yumurtlama varlığı, tüplerin açıklığı, rahim anatomisi, sperm sayısı ve hareketliliği testlerine bakılmasını gerektiğini aktardı.



Sigara, çay ve kahve tüketimi gibi yaşam tarzı alışkanlıklarının sorgulanması gerek


Gebe kalamama ile ilgili bilgiler aktaran Op. Dr. Hamiyet Numanoğlu, “Hastaların değerlendirmesinde zamanlama önemlidir. 35 yaşından genç kadınlarda, düzenli ve korunmaksızın ilişkiye rağmen 12 ay, 35-40 yaş arasındaki kadınlarda ise 6 ay korunmamaya rağmen gebelik olmazsa infertilite değerlendirmesi başlamalıdır. Kadın yaşı 40 ve üzerindeyse, yaştan bağımsız adet düzensizliği varsa yumurtalık veya tüplerden geçirilmiş ameliyat hikayesi varsa, erkek hastada testislerden geçirilmiş ameliyat hikayesi varsa veya çiftlerden birinde kemoterapi, radyoterapi hikayesi varsa değerlendirme için beklenilmez ve hemen araştırma başlatılır. Hastaların, sigara içiminin, fazla miktarda çay ve kahve tüketiminin, stres düzeyinin, düzenli cinsel birliktelik gibi yaşam tarzı alışkanlıklarının sorgulanmasının gerek. Bu sorgulamadan sonra her çiftte araştırılması gerekenler ise yumurtlama varlığı, tüplerin açıklığı, rahim anatomisi, sperm sayısı ve hareketliliği. Burada standart olarak herkesten istenen testlerin yanı sıra kişisel bazda saptanan muayene bulgularıyla tespit edilen durumlara göre istenen testler de mevcuttur. Bu sonuçlar çiftlere göre değerlendirilip, karar verilip, kişiselleştirilmiş tedaviler uygulanır. Bunların sonucunda tedavide yumurta uyarıcı ilaçlarla birlikte bazen zamanlı cinsel ilişki tavsiye edilir, bazen aşılama, bazen de tüp bebek tedavisi seçenek olarak kullanılır” dedi.



AMH testi istenen bir kadında, yumurta rezervinin azaldığını söyleyebiliriz


Son zamanlarda popüler olan Anti-Mullerian Hormonu (AMH) testlerine de değinen Op. Dr. Hamiyet Numanoğlu, “Herhangi bir sebepten dolayı AMH testi istenen bir kadında AMH değeri referans aralığına göre, değer düşük ise yumurta rezervinin azaldığını söyleyebiliriz. AMH değeriniz düşük ve gebe kalmayı hiç denemediyseniz (infertil değilseniz) bu değere bakarak doğurganlığınızı, ne zaman gebe kalabileceğinizi söyleyemeyiz. AMH daha çok tüp bebek tedavisi gören bir kadında az, normal veya fazla yumurta elde edip edemeyeceğimizi tahmin ettirmektedir” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Motosikletine dağ keçisi boynuzu taktı, trafikte ilgi odağı oldu Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun, motosikletine taktığı dağ keçisi boynuzu ile ilgi odağı oldu. Adana’da motosiklet tutkunu Özay Altun, Chopper tipi alçak binişli motosiklet aldı. Daha sonrasında motosikletini çeşitli eklemelerle modifiye etmeye başlayan Altun, bir avcı kulübünde duvarda gördüğü dağ keçisine ait olan boynuzu motosikletine taktırdı. Trafikte ’boynuzlu motosikletli’ olarak anılmaya başlayan Altun, vatandaşların kendisini motosiklet üzerinde gördüğünde video ve fotoğraf çekerek ilgi gösterdiğini, kendisinin de bu ilgiden mutlu olduğunu söyledi. "Bu tarz Alman askerlerinin savaş dönüşü dizayn ettikleri bir tarz" Amerikan motosiklet kulüplerine tutkulu olduğunu belirten Altun, "Amerikan motosiklet kulübü hastasıyım. Kulüpteki motosikletlere yıllar öncesinden hevesim vardı. Sonra ben de bu Chopper’ı aldım. Motorum 350 cc ve çeşitli aksesuar modifiyeleri ile kendime göre bir tarz oluşturdum. Bu tarz aslında yıllar önce Alman askerlerinin motorlarını savaştan döndükten sonra motorlarına dizayn ettikleri bir tarz. Artı olarak ben sadece dağ keçisi boynuzunu ekledim" dedi. "Boynuz dağ keçisine ait" Motosikletine monte ettiği dağ keçisine ait olan boynuzu bir avcı kulübünün duvarında gördüğünü anlatan motosiklet tutkunu Altun, "Bu boynuzu bir avcı kulübünde duvarda gördüm, Boynuzu görür görmez motosikletimin önüne güzel olacağını düşünerek aldım, gerçekten de güzel oldu. Trafikte giderken ışıklarda durduğum zaman vatandaşlar video ve resim çekiyorlar. Ayrı bir havası, kendine has bir ilgisi oldu motosikletimin. Boynuzu takalı 1 yıl oldu, motosiklet de 3-4 yıldır bende. Sinyalimi, farımı, sürüşümü engelleyen herhangi bir sorun yok, sadece motosikletime bir makyaj, bir süs yaptım. Trafiğe ve kurallara uymayan bir engelim yok, eğer olsa boynuzu kendim takmam" şeklinde konuştu. Chopper sahibi motosiklet tutkunlarının, farklı tarzlarına rağmen trafikte gayet dikkatli motosiklet kullandıklarının da altını çizen Altun, "Chopper sahibi insanlar trafikte en düzgün motosiklet kullanan, kurallara harfiyen uyan motosiklet sürücüleridir. Motosiklet özgürlüktür, motosikletin üzerinde kendimi uçuyor gibi hissediyorum" ifadelerine yer verdi. "Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz" Motosikleti sıkça gördüklerini belirten esnaf Şehmus Tular ise, "Bu arkadaş motosiklet hastası. Değişik bir tarz yapmış, hoşumuza da gidiyor. Her gördüğümüzde tekrar ne zaman geçecek diye bekliyoruz. Değişik bir motor, arkadaş da biraz böyle şeyleri seviyor sanırım. Bu da bizim hoşumuza gidiyor. Söylenene göre yabani dağ keçisinden alınan boynuzmuş, orijinal bir şey olduğunu bana söyledi kendisi. Böyle şeyleri seviyor demek ki, Allah kaza bela vermesin" ifadelerini kullandı.
Denizli Hırsızlar boş daireleri pestededirten yöntemle belirledi Denizli’de hırsızların uyguladığı yeni yöntem akıllara durgunluk getirdi. 2 kadın 1 çocuk hırsız kapı dürbünlerine yapıştırdıkları kağıt parçalarının alınmadığı dairenin boş olduğunu anlayarak girdiler. Giremedikleri dairelerin ise kapı önündeki ayakkabıları çalan hırsızların güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde ise gülmeleri dikkat çekti. Denizli’de hırsızların yeni yöntemi görenleri hayrete düşürdü. Pamukkale ilçesi Asmalıevler Mahallesinde bir apartmanı mesken belirleyen 2 kadın ve 1 çocuktan oluşan hırsızlar, bayram öncesinde ve sonrasında kapı dürbünlerine boş kağıt parçaları yapıştırdı. Tekrar aynı apartman dairesine giden hırsızlar kapı dürbünlerinden kağıt parçalarının alınmamasından dairede yaşayanların eve uğramadığını fark ederek hedef belirledi. Girdikleri bir daireden hırsızlık olayı gerçekleştirdi. Giremedikleri dairelerin ise kapı önünde bulunan ayakkabıları çalmaları bu kadarına da pes dedirtti. Rahat tavırlı hırsızın sevinci güvenlik kamerasına yansıdı Hırsızlardan biri apartmanın giriş kapısında durarak gözetleme yaparken, diğer kadın ve çocuk ise apartman dairesine girdi. Apartman güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde hırsızlar önce girecekleri dairenin önünde bir süre bekliyor. Ardından kapıyı açmayı başaran hırsızlardan çocuk olan içeriye girdiği görülüyor. Daha sonra çocuk hırsız koşarak uzaklaşıyor. Kadın hırsızlardan birinin rahat tavırları ve gülmesi dikkatlerden kaçmadı. "Boş dönmemek için kapı önündeki ayakkabıları alıyorlar” Apartman sakinleri olarak yaşadıkları olayın sinir bozucu ve üzücü olduğunu ifade eden apartman yaşayan Baha Semih Karabulut, hırsızlık olayının bir defa ile sınırlı kalmadığın ifade etti. Kapı dürbünlerine yapıştırılan kağıtların tekrar tekrar yapıştırılması ile hırsızlık olabileceğini düşündüklerini ifade eden Karabulut, “Kapılarımızın dürbünlerine kağıt yapıştırıyorlar ve bu kağıdın alınmadığı zaman bizim evlere girmediğimizi düşünüyorlar. Evlere girmeye çalışıyorlar, giremedikleri evlerde de kapıların önündeki ayakkabılar alıyorlar. ’Boş dönmeyelim’ diyorlar herhalde. Olay ilk olarak Ramazan Bayramında başladı. Apartmanda oturan insanlar bayram için memleketlerine tatile gittiğinde bu şekilde evlere giriyorlar. Sonrasında biz yapıştırılan kağıtları topladık ve tekrardan yapmaya devam ettiler. 2-3 defa yapıştırıldı. Bu kağıtları yapıştırıyorlar ve daha sonra gelip tekrardan içeri girmeye çalışıyorlar. Bizim içeride olmadığımızı düşünüyorlar." dedi. Öte yandan, daire sahiplerinin ihbarı üzerine adrese gelen polis ekiplerinin yaptıkları incelemelerin ardından hırsızlık olayının şüphelilerinin yakalanması için çalışma başlattığı öğrenildi.