GENEL - 23 Nisan 2015 Perşembe 18:38

18 Yıl Sonra Gelen Mutluluk

A
A
A
18 Yıl Sonra Gelen Mutluluk

Samsun’da 18 yıllık evli Elfida ve Sebahattin Kıcır çifti evlilikleri boyunca 8 defa uyguladıkları tüp bebek yöntemi sonunda bebek sahibi oldular.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kadın Hastalıkları Doğum ve Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İdris Koçak, 18 yıllık evli Kıcır ailesinin 8’inci defa tüp bebek uygulamasının ardından Yiğit Ali isimli erkek çocuk sahibi olduğunu belirterek, çocuk sahibi olmak isteyen ailelere çağrıda bulundu.
18 yıllık evlilikleri boyunca en büyük hayallerinin evlat sahibi olmak olduğunu ifade eden 37 yaşındaki anne Elfida Kıcır ile 40 yaşındaki baba Sebahattin Kıcır, bu özlemlerine OMÜ Kadın Hastalıkları Doğum ve Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. İdris Koçak’ın Tüp Bebek uygulaması ile çözüldüğünü belirttiler.
Hastalarının bebek sahibi olması için yılgınlığa kapılmamasını belirten Prof.Dr. İdris Koçak, "Kıcır ailesi daha önce 7 kez tüp bebek sahibi olmak için tedavi görmüşler. Ancak tıpta gelişmeler ve tedavi yöntemlerinin artması sonucunda 8’inci tüp bebek denemesinde Kıcır ailesini sağlıklı erkek çocuk dünyaya getirmelerini sağladık. Hastalarımız tıptaki gelişmeler ve birçok yeni tedavi yöntemleri ile bebek sahibi olabiliyorlar. ’Bebek sahibi olamayacağım’ diye hiç bir hastamın yılgınlığa kapılmasını istemiyorum. Azimle birlikte uyguladığımız tedavi yöntemleri ile birçok ailemiz bebek sahibi oldu. Biz sadece ailelerin ümitlerini kaybetmesini istemiyoruz. Tüp bebek sahibi olma oranları her geçen gün yükselmektedir" dedi.
“EN BÜYÜK HAYALİMİZE KAVUŞTUK”
Ankara ve İstanbul olmak üzere bugüne kadar 7 kez tüp bebek tedavisi ile çocuk sahibi olmaya çalıştıklarını kaydeden Kıcır çifti, 6 Nisan tarihinde Yiğit Ali isimli evlatlarına kavuştuklarını söylediler. Kıcır çifti, "8. tüp bebek tedavisi ile Yiğit Ali ismini verdiğimiz evladımıza kavuştuk. Bu mutluluğu kelimelerle anlatmak imkansız. Bu bir mucize olmalı. Hala inanmakta güçlük çekiyoruz. Evliliğimiz boyunca en büyük isteğimiz sağlıklı evlat sahibi olmaktı. Bunun için başta bize bu mutluluğu yaşatan Prof. Dr. İdris Koçak olmak üzere tüm hastane çalışanlarına teşekkür ediyoruz" diye konuştular.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.