KÜLTÜR SANAT - 02 Temmuz 2015 Perşembe 02:47

600 Yıllık Gelenek

A
A
A
600 Yıllık Gelenek

Samsun’un Bafra ilçesinde 600 yıllık gelenek Sele-Sepet Top Kandil Şenliği coşkuyla kutlandı.
Bafra Belediyesi tarafından düzenlenen 600 yıllık Sele Sepet Top Kandil etkiliğinde çocuklar ellerinde fenerlerle "Sele-sepet top kandil, Aç kapıyı ben geldim, Ayda yılda bir kere, Kapınıza ben geldim" diyerek mani okudu. Mani okuyan çocuklar Belediye Başkanı Zihni Şahin’in evine gitti. Başkan Şahin çocukları eşi Şükrüye Şahin ile birlikte kapıda karşılayarak Sele-Sepet Top Kandil geleneği olan şeker ve çikolata verdi. Daha sonra ellerinde fener olan çocuklar ve halkın da büyük katılımı İle Bulvar Caddesi’nde yürüyüş düzenlendi. Yürüyüşe Kaymakam Halis Arslan, Garnizon Komutanı Binbaşı İlhan Güngör, Belediye Başkanı Zihni Şahin, İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Ali Katipoğlu, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri de katıldı.
Gençlik Merkezi önünden başlayan yürüyüş Kent Meydanı’nda sona erdi. Burada konuşan Başkan Şahin , "Ramazan-ı şerifin oluşturmuş olduğu manevi iklim insanları etkiliyor. Bütün İslam dünyasında her türlü güzelliklerin öne çıktığı bir ay. Bu ayda Bafra olarak bizim bir farklılığımız da var. Hiç bir yerde kutlanmayan ve Ramazan’ın 14’ ünü 15’ine bağlayan gece 600 yılı aşkın bir süredir kutlanmakta. Esasında Sele -Sepet Top Kandil Şenlikleri resmi tören gibi değil de bütün mahallelerde çocuklar fenerlerini alır komşularını büyüklerini ziyaret ederek buradan sosyal dayanışmaya büyük katkı sağlar. Büyükler çocuklar geldiği için sevinir, çocuklara da büyüklerimiz harçlık verdiği için, şeker verdiği için onlar da sevinir ve Ramazan’ın güzelliklerine böylece bir güzellikte katılırdı. Bunlar biraz zayıfladı ama okullarımızda, bilhassa ilköğretimden başlamak üzere Milli Eğitim Müdürümüzle de görüştük, öğretmenlerimizle birlikte ders gibi çocuklara öğretip bu geleneğin yaşatılmasını hep beraber sağlayacağız" dedi.
Başkan Şahin’in konuşmasının ardından kutlama çeşitli etkinliklerle devam etti. Geç saatlere kadar süren etkinlik havai fişek gösterisiyle son buldu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.