GENEL - 16 Aralık 2011 Cuma 23:02

`YUNANİSTAN İFLAS EDECEK`

A
A
A
`YUNANİSTAN İFLAS EDECEK`

AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, birçok euro bölgesi ülkesinin iflasın eşiğinde olduğunu belirterek, Yunanistan’ın iflas edeceğini ileri sürdü.
Türkiye Yol-İş Sendikası Samsun 2 Nolu Şube tarafından düzenlenen yemekte konuşan AK Parti Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, "Türkiye, AK Parti’nin 2002 yılında iktidara geldiği dönemde devraldığı gibi değil. Şuanda çok iyi bir noktadayız. Türkiye’nin 2002 yılındaki tablosunu bugün Avrupa Birliği’nin euro bölgesinin ülkeleri birer birer yaşıyorlar. Onlar 2002 yılına geri döndüler. Birçok euro bölgesi ülkesi iflasın eşiğindedir. İflası sadece erteleyebilirler ama bana göre iflas kaçınılmaz. Bunu
Yunanistan yaşayacak. Belki bir müddet sonra İtalya’da yaşayacak. İtalya’nın 1 trilyon 400 milyar euro borcu var. Avrupa Birliği normu, standardı bir ülkenin gayri safi milli hasılasına borç ödeme en çok yüzde 45 olacak. Yunanistan’ın yaşadığı sıkındı ise yüzde 140’tır. Şuanda Merkez Bankası’nın nakit döviz rezervi 96 milyar dolardır. İşsizlik uzun yıllardır ilk defa Türkiye’de yüzde 9’un altına düştü. Elbette daha da almamız gereken mesafeler var. Türkiye’nin gayri safi milli hasılatı oranın borçları yüzde
40’ın altındadır. Türkiye’nin ulaştırmadaki alt yapısı özellikle Avrupa’daki 3-5 ülkenin dışında başka ülkelerde yok" dedi. Köy Hizmetleri işçilerinin sorunlarına değinen Türk-İş’e bağlı Yol İş Sendikası 2 Nolu Şube Başkanı İbrahim Uzun, "Köy Hizmetleri’nde çalışan işçilerimiz çok vadilerden geçti. Bu vadilerden geçerken tüm kamu kurum ve kuruluş yetkilileri bizim yanımızda oldular ve bu sıkıntılarımızı atlattık. Biz samimi insanların dostluğuna değer veririz. Ama bu memlekette yüzde 70 insan pis işlerden
ve insanları birbirine düşürerek para kazanıyor" diye konuştu.
Türkiye’de her yere medeniyeti ve en iyi hizmeti götüren Karayolları Köy Hizmetleri işçilerinin olduğunu söyleyen Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, "Yeni adıyla İl Özel İdarelerdir. Bu teşkilatlarımız özenle hizmet yapmalarına rağmen maalesef kamuoyunda hiç çalışmadan maaş alıyor gibi lanse ediliyor. Bu nedenle Köy Hizmetleri’nden İl Özel İdaresi’ne gelen arkadaşlarımıza siyasi iktidarlarımız gittikleri illerde ’köylere bu kadar asfalt yaptırdık, bu
kadar içme suyu getirdik’ diye övünürler ama kamuoyunda ’İl Özel İdaresi işçileri çalışmıyor, çalışmadan para alıyorlar’ diye dedikodular geziyor. Karayolları’nda taşeron sistemi var. Karayolları’nda 10 bin tane kadrolu işçi var. 9 bin 800 tane de taşeron işçi var. Biz Karayolları’nda bu sistemi örgütlenerek düzeltmeye çalıştık. Örgütlendikten sonra maalesef ihale sistemini Karayolları Genel Müdürlüğü değiştirmeye kalktı ve onla ilgili çalışmalar yapılıyor. Daha önce 800 milyon liraya mal olacak bir iş,
yeni yapılacak olan ihale sistemi ile 13 milyara mal oluyor" şeklinde konuştu.
2005 yılından bugüne kadar işçilerle aile ortamında çalıştıklarını belirten İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Aslan Karanfil, "Biz iş barışına ve iç barışa çok önem veriyoruz. Bunu yaparken insanımıza götüreceğimiz hizmetlerde köyün en ücra köşesindeki vatandaşımıza hizmet götürürken bizim oradaki elimiz kolumuz olan işçilerimiz ile aile ortamı oluşturduğumuzda hizmetlerimizin daha düzgün ve daha verimli olduğunu gördük. Samsun’un 940 köyüne hizmet götürmeye gayret ettik" dedi.
Konuşmaların ardından plaket takdimi yapıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı gerçekleştirildi Eskişehir’de Vali Hüseyin Aksoy’un başkanlığında gerçekleştirilen Bağımlılıkla Mücadele İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı’nda alınması gerekli tedbirler ile yapılması gereken faaliyetler değerlendirildi. Eskişehir’de her çeşit bağımlılıkla mücadele konusunda yapılan çalışmalar, mücadelenin geldiği nokta ve alınması gereken tedbirler konusunda değerlendirmeler yapılacağını kaydeden Vali Hüseyin Aksoy, uyuşturucu, alkol, tütün gibi madde bağımlılıkları, kumar ve teknoloji bağımlılığı gibi davranışsal bağımlılıklar ile mücadelenin sadece güvenlik güçlerimizle değil bütün kurumlarımızın katılımıyla kararlılıkla sürdürüleceğini belirtti. Bağımlılık konusunun tüm toplumu doğrudan etkileyen bir nitelik taşıdığını belirten Vali Aksoy, "Başarılı sonuçlar elde edebilmek için topyekûn bir mücadele yürütülmesi gerekmektedir. Bu sebeple; Kurullarımız tarafından bağımlılık ile mücadele alanında yürütülecek çalışmalarda ihtiyaç duyulacak her türlü destek, yardım ve kolaylık ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca sağlanmalı, alınan kararların uygulanmasında üstlenilen görev ve sorumluluklar özenle yerine getirilmelidir” dedi. İl Sağlık Müdürlüğü tarafından il genelinde yapılan çalışmalar hakkında sunumlar yapıldı. Daha sonra uyuşturucuyla mücadelede mevcut durum, mevcut risk haritası, tespit edilen yeni gelişmeler, sorunlar ve alınması gerekli tedbir ve yapılması gereken faaliyetler görüşülerek sonrası için yapılacak çalışmalarla ilgili kararlar alındı.
Muğla Marinalarda tekne bağlama yıllık ücretlerine denizciler de tepki gösterdi Dünyanın ve Türkiye’nin en güzel koylarına sahip olan, turizmin gözbebeği Muğla’da deniz turizmi önemli bir yere sahip. Ancak milyonlarca lira değerindeki lüks teknelerin ve daha orta sınıf teknelerin sahipleri, artan marina bağlama ücretlerinden şikayetçi. Tekne sahipleri, “Başka ülkelerde çok daha uygun fiyatlarla hizmet alabiliyoruz. Türkiye’de bir çözüm bulunması gerekiyor” diyerek tepkilerini dile getirdi. Marmaris ve çevresinde, özel ve kamuya ait küçüklü büyüklü 10’dan fazla marina bulunuyor. Tekne bağlama ücretleri, teknelerin boyutlarına ve denizde kapladıkları alana göre hesaplanıyor. Ancak edinilen bilgilere göre, günlük bağlama ücretleri en düşük 5 bin liradan başlıyor. Elektrik ve su gibi giderler bu rakamlara dahil olmadığı için toplam maliyetler daha da artıyor. Sadece milyonerlerin değil, hayali denizde yaşamak olan kendilerine ev, araba almadan tekne alan ve emekli maaşları ile geçinmeye çalışan deniz sevdalılarının da tepkisine neden olan bağlama ücretlerinin yıllık milyon liraları aşan fiyatları sektörde en çok konuşulan konuları arasında yer alıyor. "Taban ve tavan fiyat uygulaması getirilmeli" Yelken eğitmeni ve yat sahibi Atilla Gökova, “Şu an Türkiye’deki marina fiyatlarını, dünyanın en pahalı marinası olan Monako ile kıyasladığımızda bile daha yüksek seviyede. Belediye ve özel sektör marinalarında fiyat serbestliği kontrolsüz şekilde artmış durumda. Devlete ait marinaların da bu fiyat bandına gelmesi amatör denizciliği bitiriyor. Örneğin, benim yarıştığım teknenin değeri 3 milyon TL. Ancak yıllık marina bağlama ücreti 800 bin TL’ye ulaştı. Devletin müdahale ederek taban ve tavan fiyat uygulaması getirmesini bekliyoruz" dedi. “Fiyatlar kontrolden çıkmış durumda” Bağlama ücretlerinin teknelerin denizde kapladığı metrekareye göre belirlendiği belirtilirken Atilla Gökova, “Bizim gibi küçük bütçeli tekneler, yüksek maliyetler nedeniyle zorlanırken, büyük iş insanlarının tekneleri bile bu fiyatlardan dolayı Yunanistan veya Avrupa’ya gidiyor. Bu durum, Türkiye’nin marinacılık sektörüne zarar veriyor ve devletin vergi kaybına neden oluyor” şeklinde konuştu. “Yüksek ücretlere rağmen marinalarda sıra bekleniyor” Marinalarda yüksek fiyatlara rağmen sıra beklenildiği yönündeki iddialara da yanıt veren Atilla Gökova bu durumun sebebi ile ilgili, “Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Rus tekneleri Türkiye’ye akın etti. Türk tekne sahipleri marinadan çıkarılmaya çalışılıyor. Sebeplerini biliyoruz ama maalesef konuşamıyoruz. Bu durum, yerli amatör denizcilere büyük zorluk çıkarıyor” ifadelerini kullandı. “Marinamı terk etmek zorunda kaldım” Bir başka tekne sahibi Tunca Çalışkan ise uzun yıllar bağlama yaptığı marinasını fiyatlar nedeniyle terk ettiğini belirterek “Yaklaşık 7 yıl önce, 5 bin Euro’ya teknemi bağlayabiliyordum. Şimdi ise 12 metrelik teknem için 17 bin Euro artı KDV gibi fahiş bir fiyat talep edildi. Artışlar çok ani ve kontrolsüz. Özellikle genç denizciler ve yelken okulları bu maliyetler karşısında ayakta kalamıyor” dedi. Denizciler artan marina ücretlerinin amatör denizcilik ve deniz sporlarını olumsuz etkilediğini belirterek, devletin fiyatları denetlemesini ve sektöre yönelik destek sağlamasını talep ediyor.