SAĞLIK - 06 Ekim 2015 Salı 12:16

Şaşılıkta Erken Teşhisin Önemi

A
A
A
Şaşılıkta Erken Teşhisin Önemi

Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Candan Karaca, şaşılığın oluşmasında tek bir neden olmadığını, ailede gözünde kayma olan varsa çocuklarda şaşılığın görülme ihtimalinin artığını ifade ederek, şaşılık tedavisinde erken teşhisin önemli olduğunu söyledi.
Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Candan Karaca, şaşılık nedir?, şaşılığın sebepleri, şaşılığın belirtileri ve tedavi şekilleri hakkında bilgiler verdi. Şaşılığın oluşmasında tek bir neden olmadığını, ailede gözünde kayma olan varsa çocuklarda şaşılığın görülme ihtimalinin artığını belirten Opr. Dr. Candan Karaca, şaşılık tedavisinde erken teşhisin önemine dikkat çekti.
ŞAŞILIKTA ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
“Şaşılık nedir?” sorusuna cevap veren Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Candan Karaca, "Şaşılık veya göz kayması gözlerin düz bakış pozisyonunu kaybederek farklı yönlere doğru bakmasıdır. Gözlerden bir tanesi tam karşıya bakarken diğeri içe, dışa, yukarı veya aşağıya bakma durumunda olabilir. Kayma durumu sürekli olabileceği gibi zaman zaman da ortaya çıkabilir. Görülme sıklığı, yaklaşık olarak yüzde 4‘tür. Kız ve erkek çocuklarda aynı sıklıkta görülmektedir. Şaşılık tedavisinde erken teşhis çok önemlidir. İlk göz muayenesi için geç kalındığında çocukların gözlerinde estetik problemlerin yanı sıra ömür boyu sürecek görme azlığı sorunları da oluşabilmektedir. Doğumdan hemen sonra ve çocukluk döneminde çocukların göz şikayeti olmasa bile düzenli olarak mutlaka uzman bir göz hekimine muayene olması gereklidir” dedi.
ŞAŞILIĞA NEDEN OLAN SEBEPLER
Şaşılığın oluşmasında tek bir neden olmadığını ifade eden Dr. Candan Karaca, "Sorunlu hamilelik dönemi, doğumun problemli olması, çocuğun gelişiminde geçirdiği hastalıklar şaşılığa yol açabilir. Şaşılık için genetik yatkınlık da söz konusudur. Ailede gözünde kayma olan varsa çocuklarda şaşılığın görülme ihtimali artmaktadır. Çocukluk döneminde yani 2 yaşından sonra görülen şaşılıklarda genellikle neden göz bozukluklarıdır. Şaşılığa yatkınlığı olan bir çocukta gözdeki kayma ateşli bir hastalık veya bir travma (düşme, ameliyatlar, kazalar) sonrası başlayabilir. Göz kaslarımızın hareketini yöneten merkez beyindedir. Bu nedenle sinirlerde oluşan felçlerde gözde kaymalara neden olur. Geçirilen kazalar, kafa travması, ateşli hastalıklar ve ileri yaşta hipertansiyon ve şeker hastalığı gibi bazı durumlarda göze gelen sinirlerde felçler oluşabilir. Bu şekilde oluşan şaşılıklarda tedavi felcin kalıcı olup olmamasına bağlı olarak değişebilir. Kas felcine bağlı gelişen kaymalar çocuklarda göz tembelliği büyük yaş grubunda çift görmeye neden olabileceği için mutlak tedavisi gereklidir” diye konuştu.
ŞAŞILIĞIN BELİRTİLERİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Şaşılığın belirtileri ve tedavi şekilleri hakkında açıklamada bulunan Göz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr. Candan Karaca, şu bilgileri verdi: "Gözde paralelliğin kaybolması, göz sulanması, ağrı, baş ağrısı, çift görme, üç boyutlu görüntünün kaybolması, bulanık görme, baş ve yüzün bir yana dönük olması gibi sebepler şaşılığa neden olmaktadır. Şaşılığın tedavi şekli ise tipine bağlı olarak değişir. Genellikle gözlük, prizma veya cerrahi tedavi uygulanır. Şaşılık tedavisinde üç basamak uygulanır. Mümkünse altta yatan neden tedavi edilir. Göz tembelliği tedavi edilir. Ameliyatları gözlerin aynı noktaya bakması temin edilmeye çalışır. Tedavi ne kadar erken olursa, göz tembelliği ihtimali azalır. Bazı şaşılıklar ameliyatsız tedavi ile düzelirken, bazıları yalnıza ameliyatla düzeltilebilir. Ender bazı şaşılıklarda başarılı tedavi imkanları yoktur. Ancak günümüzde, eskiden tedavisi mümkün olmayan birçok şaşılık çeşitlerinde tedavi yapılabilmektedir.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun’da doğa ile iç içe endometriozis farkındalığı etkinliği Türkiye Endometriozis ve Adenomyozis Derneği, Opr. Dr. Seher Sarı Kayalarlı önderliğinde Samsun’da Asarkale‘de endometriozis hastaları için bir dizi etkinlik düzenledi. Türkiye Endometriozis ve Adenomyozis Derneği, Opr. Dr. Seher Sarı Kayalarlı önderliğinde Samsun’da Asarkale‘de endometriozis hastaları, destekçileri ve gönüllülerle dağın su ile buluştuğu muhteşem doğada zirve yürüyüşü yaptı. Katılımcılar yürüyüşün ardından ise kano turu düzenlenip son olarak Batık minarede günü tamamladı. Tüm dünyada mart ayında endometriozis farkındalığı için birçok aktiviteler düzenlenip, eğitimler verildiğini belirten Opr. Dr. Seher sarı Kayalarlı, “Türkiye Endometriozis ve Adenomyozis Derneği ülke genelinde mart ayında birçok kurum ve kuruluşta eğitimler düzenleyip, farkındalık için sosyal aktiviteler düzenledi” dedi. Opr. Dr. Seher Sarı Kayalarlı, Nisan ayının da endometriozis ile iç içe olan adenomyozis farkındalık ayı olduğunu ifade etti Adenomyozis nedir? Adenomyozis, bir kadının rahminin iç tabakasında yer alan endometrium dokusunun rahim kas tabakasına doğru yayılması durumudur. Normalde bu doku rahmin iç tabakasını oluşturur ve her adet döneminde dökülerek kanamaya neden olur. Ancak, adenomyozis durumunda, bu dokunun rahmin kas tabakasına yayılmasıyla ağrı, kanama ve diğer şikayetle meydana gelebilir. Adenomyozis, kasık ağrısı, yoğun adet kanamaları, adet dışı kanamalar ve bazı durumlarda gebe kalma güçlüğü gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Bu şikayetler kadınların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir ve günlük aktiviteleri sınırlayabilir. Adenomyozis, genellikle 30-50 yaşlarındaki kadınlarda daha sık görülür, ancak her yaş grubundaki kadını etkileyebilir. Tanı koymak için, semptomların değerlendirilmesi, fizik muayene ve görüntüleme yöntemleri kullanılır. Tanı konulduktan sonra, tedavi seçenekleri şikayetleri yönetmeyi ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlar. Bunlar arasında çeşitli ilaç tedavileri, hormon tedavileri, cerrahi müdahaleler ve hatta bazen rahmin alınması gibi seçenekler bulunabilir. Adenomyozis, genellikle fark edilmeyen veya yanlış teşhis edilen bir durum olabilir. Bu nedenle, toplumda bu hastalık hakkında bilgi ve farkındalığın artması son derece önemlidir. Kadınlar, adenomyozisi tanımak ve tedaviye erken başlamak için semptomlarını takip etmelidirler. Adenomyozis, kadınların yaşamını ciddi şekilde etkileyen ancak yeterince tanınmayan bir durumdur. Bu nedenle, Nisan ayı adenomyozis farkındalık ayı vesilesiyle, toplumda bu hastalık hakkında daha fazla konuşmalı ve adenomyozis tanılı hastalara destek olmalıyız.
Muğla Deniz Kuvvetleri bünyesinde tek kadın İHA pilotu hem mavi vatanı hem de gök vatanı koruyor Deniz Kuvvetleri bünyesinde tek İHA pilotu olarak görev alan ve birçok tatbikata katılan Deniz Teğmen Nurşah Uyar, hem mavi vatanı hem de gök vatanı koruyor. Dalaman Deniz Hava Üs Komutanlığında görev alan 3 kadından biri olan Deniz Teğmen Nurşah Uyar, aynı zamanda Deniz Kuvvetleri bünyesinde görev yapan tek kadın İHA pilotu olarak Türk Silahlı Kuvvetlerinde hizmet veriyor. Hem mavi vatanı hem de gök vatanı koruyan Uyar, bugüne kadar birçok tatbikatta görev aldı. Uyar, çocukluğundan beri asker olma hayalini kurduğunu belirterek, “2017 yılında girdiğim Deniz Harp Okulunda 30 Ağustos 2021 tarihinde teğmen rütbesiyle mezun oldum. TCG Salih Reis Fırkateyninde Elektrik Yardımcı Subayı olarak görev başladım. Göreve başladığımda insansız hava aracı sistemlerinde dünyada önemli bir oyuncu haline gelen ülkemizin ürettiği hava araçlarında görev yapma isteğiyle İHA pilot kursuna katılmak maksatlı dilekçe verdim. 2022 yılında İHA pilotluk eğitimini başarıyla tamamlayarak Dalaman Deniz Hava Üs Komutanlığında AKSUNGUR İHA pilotu olarak göreve başladım. Halihazırda pilotluk sertifikamı almış bulunmaktayım. İHA pilotu olarak görev yaptığım esnada Mavi Vatan, Deniz Kurdu ve NATO kapsamında çeşitli görevlerde yer aldım. Deniz Kuvvetleri bünyesinde görev yapan tek kadın İHA pilotuyum. Ülkemizin ürettiği hava araçlarından İHA pilotu olarak görev yapmaktan ve vatanımıza hizmet etmekten büyük bir onur ve gurur duyuyorum” diye konuştu.