YEREL HABERLER - 25 Kasım 2015 Çarşamba 18:52

Canik'ten Dünya Şampiyonluğu Başarısı

A
A
A
Canik'ten Dünya Şampiyonluğu Başarısı

Samsun Canik Belediyespor sporcusu Ali Topaloğlu, Güney Afrika’da düzenlenen Dünya Down Sendromlular Atletizm Şampiyonası’nda 100 metrede dünya şampiyonu oldu.
Daha önce birçok şampiyonluğu bulunan Samsun Canik Belediyespor’un engelli sporcusu Ali Topaloğlu, yeni bir gurur daha yaşattı. Ali Topaloğlu, Güney Afrika’da düzenlenen Dünya Down Sendromlular Atletizm Şampiyonası’nda dünya şampiyonu olurken, gülle atma ve disk atma ile 400 metrede de dünya şampiyonluğu için yarışıyor.
Canik Belediye Başkanı Osman Genç, Dünya Şampiyonu olan Ali Topaloğlu’nu tebrik etti. Elde edilen şampiyonluğun kendileri için çok anlamlı olduğunu belirten Başkan Genç, "Sporcularımızın elde ettiği uluslararası başarılar spora yaptığımız yatırımların ne kadar doğru olduğunu göstermektedir. Sporu ve sporcuyu her zaman desteklemeye devam edeceğiz" dedi.
KISA ZAMANDA ÖNEMLİ BAŞARILAR
2013 yılında spora başlayan engelli sporcu Ali Topaloğlu, 2014 yılında Bölge Şampiyonalarında Gülle Atma ve 100 metrede Karadeniz ve Marmara Bölge Şampiyonu oldu. 2014 yılında Türkiye Özel Sporcular Atletizm Şampiyonası’nda Gülle Atma ve 100 metre koşuda Türkiye ikincisi olan Topaloğlu, 2015 yılında ise aynı şampiyoda bu kez Gülle Atma ve 200 metrede rekor kırarak Türkiye Şampiyonu oldu. Engelli Cüce Klasmanında Dünya Çocuk Oyunlarına katılan Ali Topaloğlu, Gülle ve Cirit Atmada Dünya 3.’lüğünü elde etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.