Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, “Ülkemizin, devletimizin ve milletimizin gelişimi için ihtiyacımız olan çalışmaları yapmaktan da geri durmayacağız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ise, "Depreme karşı nasıl hazırlıklı olmamız gerekiyorsa, darbe konusunda da hazırlıklı ve duyarlı olmamız lazım" ifadelerini kullandı.
Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan Samsun’da sivil toplum kuruluşu temsilcileriyle bir araya geldi. Sevgi Kafe’de düzenlenen kahvaltı program ayrıca Samsun Valisi İbrahim Şahin, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Samsun Milletvekili Çiğdem Karaaslan, AK Parti Samsun Milletvekilleri Fuat Köktaş, Orhan Kırcalı, Ahmet Demircan, Hasan Basri Kurt, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç, ilçe belediye başkanları ve STK temsilcileri katıldı.
Erdoğan, "’Türkiye’de darbeler dönemi bitmiştir’ diye kendimizi kandırmayalım"
Erdoğan, “Bakın, ’Türkiye’de darbeler dönemi bitmiştir’ diye kendimizi kandırmayalım. İnsanları korkutmamak için tamam ama şimdi 1999 yılından beri İstanbul’da büyük bir deprem olmadı, olmayacak diyebilir misiniz? Türkiye’nin de darbeleri maalesef böyle. Bu işin Osmanlı dönemine kadar uzanan bir geçmişi var. Biz bunlarla hesaplaşmış değiliz. Ne 1960 darbesiyle ne 1980 darbesiyle ne 28 Şubat ne 15 Temmuz darbesiyle ne hesaplaştık ne de insanların bununla ilgili içi acımış bile değil. Bilakis mahkemelerde terbiyesizce, rahat tavırlarla, şımarıklıklar, yalanların bini bin para bunları seyrediyoruz maalesef. Dolayısıyla Türkiye’de darbeler dönemi bitmiş demek öyle kolay değil. Ne olacak, millet olarak duyarlı olacağız. Depreme karşı nasıl hazırlıklı olmamız gerekiyorsa, darbe konusunda da hazırlıklı ve duyarlı olmamız lazım” diye konuştu.
Bakan Kılıç: "Dert başka dert"
Bilal Erdoğan’ı Samsun’da ağırlamaktan mutlu olduklarını ifade eden Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç ise, "Bazıları ‘çevreciyiz’ diyor. Bu çevreciyiz diye ortaya çıkanlar hep belli bir takım lobilerin ve bir takım sivil toplum örgütü adı altında faaliyet gösteren uluslararası, aslında lobicilik faaliyeti yapanların buradaki bir takım uzantılarıdır. Greenpeace çıkıyor diyor ki, ‘nükleer santral kötüdür yapmayın’. Sizin diğer ülkelerde yapılanlarla alakalı neredeydiniz? Diyor ki, ‘sanayi ve enerji devrimini onlar tamamladı, gereklerini yaptı, biz yeşil şeye dönüyoruz’ diyorlar. Biz zaten bunları yapıyoruz. Ama kusura bakmayın, ülkemizin, devletimizin ve milletimizin gelişimi için ihtiyacımız olan çalışmaları yapmaktan da geri durmayacağız. Ne yapacağız? Bugüne kadar insanlığın ortaya koymuş olduğu, edindiği, bilimsel o birikimi kullanarak en doğrusunu, en iyisini yapacağız. Ama ‘hayır’ demeyeceğiz. 15 Temmuz Şehitler Köprüsüne zamanında hayır diyenler, Fatih Sultan Mehmet Köprüsüne hayır diyenler, Yavuz Sultan Selim Köprüsüne hayır diyenler, Osman Gazi Köprüsüne hayır diyenler, Avrasya Tüneline, Marmaray’a hayır diyenler, işte havalimanlarının açılmasına hayır diyenler, baraj yapılacak dendiği zaman bu baraj buraya yapılmamalı diyenler. Buradan enerji elde edilecek. Enerji yapıldığı zaman o enerjinin etrafa yayacağı olumlu hava ile birlikte sulama yapılacak, tarım yapılacak. Dert başka dert. Hainler ve bu ülkeye ihanet etmek için bekleyenler işte bu tip şeyleri bahane olarak kullanıyorlar” şeklinde konuştu.
