ASAYİŞ - 27 Eylül 2017 Çarşamba 17:29

FETÖ’den tutuklanan Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanının yargılanması

A
A
A
FETÖ’den tutuklanan Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanının yargılanması

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Murat Özer ile birlikte 11’i tutuklu, 13 kişinin yargılanmasına başlandı.

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanan Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Murat Özer ile birlikte 11’i tutuklu, 13 kişinin yargılanmasına başlandı.


Samsun Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından 15 Temmuz darbe teşebbüsü ile ilgili gözaltına alınan ve 16 Mart’ta tutuklanan Sahil Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Murat Özer ile birlikte 11’i tutuklu, 13 Sahil Güvenlik personelinin yargılanmasına bugün başlandı. Murat Özer ile birlikte Sahil Güvenlik Bölge Komutanlığı Harekat Şube Müdürü Albay Hakan Kaya (45), Kıdemli Yüzbaşı Mert Küçük, Teğmen Murat Tuğrul Tekin, Astsubay Çavuş Halil Çiftçi, Astsubay Çavuş Mustafa Kesenek, Yüzbaşı Hüseyin Baş, Astsubay Kıdemli Başçavuş Hasan Hüseyin Yılmaz, Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömür Yolcu, Astsubay Çavuş Mehmet Çaycı, Üsteğmen Binici ile tutuksuz sanıklar Astsubay Kıdemli Üstçavuş Tayfun Yılmaz ve Astsubay Çavuş Furkan Kara’nın yargılanmasına başlandı. Sanıklar hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs, TBMM’yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs, hükümete karşı suçlar ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davada sanıklar kendilerini savundu.


Salih Güvenlik Karadeniz Bölge Komutanı Kıdemli Albay Murat Özer mahkemede verdiği ifadede, "2014 yılında Samsun’a atandım. Evimde istirahatteyken 22.30 sıralarında Harekat Şube Müdürüm Albay Hakan Kaya ve İstihbarat Şube Müdürüm Yüzbaşı Süleyman Ercan beni aradılar. İstanbul ve İzmir bölgesinde personelin birliklere çağrıldığını, hareketlenmeler olduğunu ve bizimle ilgili bir şey olup olmadığını, bize bir şey gelip gelmediğini sordular. Ben de bana ulaşan bir şeyin olmadığını söyledim. İstirahatime devam ettim. 23.45 sıralarında Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Hakan Üstem, ’Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu. Biz askeriz, gereğini yapacağız’ dedi. Ben de askeri literatür çerçevesinde ’Emredersiniz’ diyerek sivil kıyafetle birliğime, karargahıma gittim. Karargaha vardığımda, Albay Hakan Kaya ile görüştüm. Bana neler olduğunu sordu. Ben de bilmediğimi söyledim. Kendisiyle odamda konuşurken bildiğim kadarıyla 00.12 sıralarında Yüzbaşı Mert Küçük geldi. Ankara’dan Sahil Güvenlik Komutanlığı Harekat Merkezinden telefon geldiğini, Emin Nazlı isimli bir binbaşının aradığını, Komutan Amiralin emri olduğunu, elimizdeki bot ve gemilerin ivedilikle sefere çıkarılması gerektiğini, liman giriş ve çıkışlarının, deniz hudut kapılarının kontrol edilmesini ifade etti. Yazılı emrin daha sonra geleceğini söyledi. Ben de rutin olarak Ankara’dan gelen bir emir gibi personele iletmelerini, bot ve gemi ile sefere çıkmalarını söyledim. Mert Küçük harekat merkezine giderek emri oradaki görevlilere iletti. Samsun’dan TCSG-30 numaralı nöbetçi olan botu kaldırmasını söyledim. Onda silah yoktu. Ankara’nın emri Sinop ve Fatsa’taki bot komutanlıklarına iletilmiş. Dost Gemisi ve birliğimizde 3 gemiye talimat vermedim. Yazılı emir saat 01.08’de Ankara’dan çıktı. Bizim sisteme 01.15’de gelmiş. Bana getirilişi 01.20 veya daha sonra. Yazılı emri görünce terslik olduğunu anladım. Ben emri getiren görevliye, bu emri Hakan Kaya ve Süleyman Ercan’a götürmesini söyledim. Onların da değerlendirmesini istedim. Bu emrin kanuna aykırı olduğunu kararlaştırdım. Botlara geri dönün emri verdim. Ankara’yla bundan sonra kesinlikle temasa geçmemelerini, sadece bizimle irtibatlı olmalarını söyledim. Hakan Üstem’in bizi aramasını anlamlandıramıyorum. Çünkü Sahil Güvenliklerin darbeye iştirak edecek güç ve kabiliyeti yoktur" diye konuştu.


Mahkeme Başkanı Kemal Ayver’in, Samsun Garnizon Komutanı Tuğgeneral Mehmet Şükrü Eken ile görüşüp görüşmediği sorması üzerine Albay Murat Özer, "Telefonla görüştüm. Eker bana yazılı emir gelip gelmediğini sordu. Geldiğini söyledim. Ben onun Sıkı Yönetim Direktifinde olduğunu bilmiyordum. Başka da bir görüşmem olmadı" diye cevap verdi.


Murat Özer, "Hakan Albay, merakından dolayı olup biteni anlamak için Trabzon Deniz Komutanlığından sıkı yönetim direktifi istedi. Sistem üzerinden bize atmışlar. Ne olup bittiğini anlamak için bize bağlı Trabzon Sahil Güvenlik Grup Komutanlığından Hakan Kaya vasıtasıyla sıkı yönetim direktifini getirttik. Bizim Sahil Güvenlik Komutanlığımıza adresli orayı muhatap alınarak gelmiş bir emir değildir. Orada yan yana bir Deniz Komutanlığı var. Deniz Komutanlığına iletilmek üzere biz onları haber merkezi nöbetini de tutuyoruz. Mesajlar ortak bize de geliyor. Direktifi ben ve Hakan albay haricinde kimse görmedi. Ankara’dan benim bottaki komutanlarıma emir geldiğini öğrendim. Mühimmatın yüzde 10’unu boş alanda patlatıp karaya çıkartmalarını söylemişler. Olay gecesi evimden karargaha sivil kıyafetimle geldim. Silahımı üzerime almadım. Makam aracımı ve şoförüm ile korumamı getirmedim. Silahlı hiçbir personelim dışarı çıkmadı. Halk ile karşı karşıya gelmedik. Sakin bir gece geçirdik. Personelime benden emir almadan hareket etmeyin dedim" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.