GENEL - 24 Nisan 2018 Salı 09:26

Yan yana olan 3 evin farklı mahalleye bağlı olması şaşırtıyor

A
A
A
Yan yana olan 3 evin farklı mahalleye bağlı olması şaşırtıyor

Samsun’un Vezirköprü ilçesinde bir arada bulunan üç hanenin üçünün de farklı bir mahalleye bağlı olması şaşkınlığa yol açıyor.

Samsun’un Vezirköprü ilçesinde bir arada bulunan üç hanenin üçünün de farklı bir mahalleye bağlı olması şaşkınlığa yol açıyor.


Kumral Mahallesi Küresırtı mevkisinde ikamet eden Cezmi Ateş (65), Mustafa Dokel (57) ve Ahmet Çiçek (69), her hanenin ayrı bir mahalleye bağlı olduğunu, bu yüzden hizmet almada zorluklar yaşadıklarını belirttiler. İlçeye 50 kilometre uzaklıktaki üç haneli bölgenin yolunun yarısından fazlasının toprak olması nedeniyle vatandaşlar, özellikle kışın ulaşım zorluğu çektiklerini dile getirdiler.


Cezmi Ateş, kendi babasının Çorakdere Mahallesi’nden, Mustafa Dokel’in dedesinin Kumral Mahallesi’nden, Ahmet Çiçek’in dedesinin de Kocakaya Mahallesi’nden önceden gelerek bölgeye yerleştiklerini, bölgede yıl boyu ikamet ettiklerini söyledi. Bulundukları mevkinin Kocakaya Mahallesi sınırları içerisinde olmasına rağmen muhtarlık olarak Çorakdere’ye bağlı olduklarını belirten Ateş, her hanenin hangi mahalleden geldi ise o mahalleye bağlı olduğunu ifade etti. En büyük sorunlarının yol olduğunu dile getiren Ateş, hasta olunca zamanında doktora götüremediklerini, çocukların okula kış şartlarında gidemediklerini belirtti.


Her mahallenin bir haneden oluşmasından dolayı yeterli hizmet alamadıklarını söyleyen Mustafa Dokel de, ulaşım sorunu olduğundan çocukları okula zamanında gönderemediklerini, biri 13, diğeri 9 yaşında olan çocuklarını bu yıl birinci sınıfa gönderebildiğini, yalnızlıktan yatılı okula da veremediğini söyledi. Dokel, bir hane oldukları için mağduriyet yaşadıklarını vurgulayarak, üç hanenin aynı muhtarlığa bağlanması halinde hizmet geleceğine inandığını kaydetti. Kendisinin ev yapmakta zorlandığını anlatan Dokel, malzeme getirmekte de zorlandıklarını, bu konuda da destek beklediğini sözlerine ekledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Yeşim Grup ‘Biz Bize Söyleşiler’in konuğu Agah Uğur oldu Yeşim Grup Yönetim Kurulu Üyesi Agah Uğur, iş hayatındaki deneyimlerini ve Yeşim Grup’a ilişkin görüşlerini ‘Biz Bize Söyleşiler’ etkinliği çerçevesinde Yeşim Almaxtex çalışanları ile paylaştı. Yeşim Grup’un “Biz Bize Söyleşiler” etkinliğinin konuğu, Yönetim Kurulu Üyesi Agah Uğur oldu. Etkinliğe, Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, Co-CEO’su Selim Şankaya, üst düzey yöneticiler ve çok sayıda Yeşimli katıldı. Yeşim Grup Kurumsal İletişim Direktörü Dilek Cesur moderatörlüğünde gerçekleşen söyleşide iş hayatındaki tecrübelerini paylaşan Agah Uğur, eğitiminin ardından 1985 yılında Türkiye’ye döndüğünü ve önce bankacılık sektöründe yer aldığını söyledi. 2018 yılında emekli olmasının ardından hayatında “İkinci Perde” olarak adlandırdığı yeni bir döneme başladığını dile getiren Uğur, Yeşim Grup gibi birçok itibarlı şirkette icracı olmayan rollerde görevler aldığını ve bunun yanı sıra melek yatırımcılık yaptığını da söyledi. Köklü geçmişten gelen sağlam yapı Yeşim Grup’ta Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev alan Agah Uğur, şirketteki gözlemlerini şu şekilde aktardı: "Yeşim’de köklü bir geçmişten gelen sağlam bir yapı ve değerlerini öne çıkaran kurumsal bir kültür var, bu çok net hissediliyor. Ayrıca kararlı, hızlı ve cesaretli karar alabilen bir liderlik ekibi var". Uğur, Yeşim’in kurumsallaşmasını ve sistemsel başarısının sürdürülebilmesi için güçlü yönlerini kaybetmeden, insan odaklı yaklaşımını ve hızlı hareket etme yeteneğini koruyarak sistematik bir çalışma şekli oluşturması gerektiğini sözlerine ekledi. Yeşim’in önümüzdeki yıllarda daha da büyüyerek daha büyük başarılara imza atacağına inandığını vurgulayan Uğur, “Şirketin güçlü yönlerini koruması ve geliştirmeye devam etmesi halinde, Yeşim’in geleceği çok parlak” dedi. “İş hayatında en önemli unsur insan” Uğur, Yeşim’in "Önce İnsan" felsefesinin çalışan mutluluğu ve şirket başarısı için çok önemli olduğuna inandığını söyledi. İş hayatındaki en önemli unsurun insan olduğunun altını çizen Agah Uğur, “Çalışanların kendilerini değerli hissetmesi, görev alması, sorumluluk üstlenmesi, başarılı olması ve takdir görmesi gerekiyor. Bu sayede çalışanlar mutlu olurken şirketin de performansı artıyor. Bu nedenle merhum Şükrü Şankaya’nın ‘Önce İnsan’ felsefesi benim için çok kritik. Yeşim’in kuruluşundan bu yana gelen kurumsal bir kültürün parçası olarak farkını da ortaya koyuyor” diye konuştu. Değerlerin şirket kültürü ve davranış kodları için çok önemli olduğunu belirten Uğur, Yeşim’in performans odaklı olmak, sürdürülebilir olmak, müşteriyle beraber yürümek, "Önce İnsan" diyebilmek ve beraber çalışabilmek gibi değerlerinin yaşatılması gerektiğini vurguladı. Uğur, bu değerlerin tüm çalışanlar tarafından benimsenmesi ve örnek alınması gerektiğine de sözlerine ekledi. Söyleşinin ardından konuşma yapan Yeşim Grup CEO’su Şenol Şankaya, Agah Uğur’u uzun yıllardır takdirle takip ettiğini belirtti. Yeşim’in değişim ve dönüşümünde, global bir şirket olma hedefi doğrultusunda Uğur’un önemli desteklerinin olacağını dile getiren Şenol Şankaya, bağımsız yönetim kurulu üyeleriyle bu dönüşümü destekleyeceklerini sözlerine ekledi. Konuşmaların ardından Yeşim Grup’ta 1. yılını dolduran Agah Uğur’a Şenol Şankaya ve Selim Şankaya tarafından plaket takdim edildi.
Malatya Başkan Sadıkoğlu: “Rezerv Alan uygulaması belirsizliği artırıyor” Malatya Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Ata Sadıkoğlu, son günlerde mülk sahibi vatandaşı ve işyeri sahibi esnafı rahatsız eden Rezerv Alan uygulamasına tepki gösterdi. MTSO Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısında konuşan Başkan Sadıkoğlu, Rezerv Alanlar belirlenirken istişareden uzak hareket edilmesini eleştirdi. Başkan Sadıkoğlu, “Deprem sonrasında ilan edilen rezerv alanlar, sürecin yönetimi ve vatandaşlarla olan kopuk iletişim nedeniyle geniş çaplı sorunlar doğuruyor. Mülkiyet haklarının yok edildiği düşüncesi, sağlam ve az hasarlı yapıların yıkımı, evini, iş yerini kaybeden veya kaybedecek vatandaşların sorularının yanıtsız kalması büyük kaosa neden olmaktadır. Sürecin öncesi ve sonrasının nasıl işleyeceğine dair açık ve anlaşılır bilgilerin eksikliği kaygıları artırmaktadır” dedi. Yeniden yapılanmanın sadece fiziksel bir inşa süreciyle değil, adil, planlı ve depremzede vatandaşı önceleyen çalışmalarla olması gerektiğinin altını çizen Başkan Sadıkoğlu, “İçinde bulunduğumuz zorlu dönemde, şeffaf bir iletişim kurulması ve mağduriyetlerin önüne geçilmesi için gerekli sorumluluğun alınmasını bekliyoruz. Özellikle Yeni Sanayi Sitesi’nde, az ve orta hasarlı işyerine yıkım kararı çıkan esnafımız nereye gideceği, ürünlerini, teçhizatını nereye koyacağı ve nerede işini sürdüreceği konusunda çaresiz bırakılmış durumda. Yetkililer biran evvel vatandaşın ve esnafın kafasındaki sorulara cevap vermelidir” diye konuştu. Mülkiyet hakları yok edilmek istenen sağlam ya da hafif hasarlı bina sahiplerinin sorularına yanıt bulamadıkları gibi kendilerini doğru bilgilendirecek bir yetkiliye de ulaşamadığının altını çizen Başkan Sadıkoğlu, "Sağlam binam yıkılacak mı? Dükkanım veya evim aynı yerde mi verilecek? Bağımsız yerimi yeniden yaparken, metrekaresi düşük gerekçesi ile bizi başkaları ile ortak mı yapacaklar? Yeni bina yapılınca bana herhangi bir borç çıkarılacak mı? gibi sorulara ivedi bir şekilde cevap verilmeli” dedi.