- 12 Temmuz 2018 Perşembe 17:06

OMÜ, kendi "Bilgi Yönetim Sistemi Yazılımını" geliştirdi

A
A
A
OMÜ, kendi "Bilgi Yönetim Sistemi Yazılımını" geliştirdi

Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Bilgisayar Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAUM) tarafından geliştirilen Bilgi Yönetim Sistemi Yazılımı tanıtıldı.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi(OMÜ) Bilgisayar Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAUM) tarafından geliştirilen Bilgi Yönetim Sistemi Yazılımı tanıtıldı.


OMÜ Rektör Yardımcısı ve Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Vedat Ceyhan, OMÜ’nün 2017 yılında başlattığı kalite güvence sistemi çalışmaları hakkında bilgi vermek ve üniversitenin BAUM tarafından geliştirilen "Bilgi Yönetim Sistemi"ni tanıtmak amacıyla II. Kalite Elçileri Toplantısı düzenledi. Toplantıda; OMÜ BAUM tarafından geliştirilen ve diğer servislerle entegre çalışan bilgi yönetim sistemi "Nokul Kalem" katılımcılarla paylaşıldı. Uzaktan Eğitim Merkezi (UZEM) Konferans Salonu’nda gerçekleşen toplantıya; söz konusu sistem içindeki "Kalem" yazılımını kullanarak veri girişlerini gerçekleştirecek kalite elçilerinin tamamı katıldı.



"Kalite Koordinatörlüğü ile kalite elçilerinin iletişimini sağlayacak yazılım geliştirdik"


Kalite elçileriyle yapılan toplantıları çok önemsediğini ifade eden Rektör Yardımcısı ve Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Vedat Ceyhan, "Bu toplantımızın ana teması da bu yazılım. Bu kapsamda Kalite Koordinatörlüğü ile kalite elçilerinin iletişimini sağlayacak yazılım geliştirdik. Toplantının sonunda da bu yazılım sayesinde aramızdaki iletişimin nasıl kurulacağı konusunda bilgiye sahip olacaksınız. Üniversitelerin eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme, toplumsal hizmet ve yönetimsel destek süreçleri olmak üzere 4 alanda görevi var. Bizler madem bu görevleri yerine getiriyoruz; bunu belirli bir kalite seviyesinde ve layıkıyla yapmalıyız. Yaptığımız işlerden herkes memnun olsa bile kalite çıtasını daha yukarıya çıkarmak için yapabileceğimiz çok şey var. Bu nedenle Üniversite olarak bir strateji planı hazırladık. Bir yılın sonunda, bunun sonuçlarını görerek üzerinde tartışabileceğiz. Kalite Koordinatörlüğü olarak bizim bu süreçteki görevimiz de stratejik plana dikkat ederek bir eylem planı yapmak. Eylem planını da süreç geri beslemelerine, iç kontrole ve her türlü bilgiye bakarak yapacağız. Eylem planına göre de bütçe ve personel ayarlayacağız. Kurmaya çalıştığımız yapı budur" şeklinde konuştu.



"Kalem yazılım programını BAUM geliştirdi"


Üniversitenin bilgisayarla ilgili tek yetkili birimi olan Bilgisayar Uygulamaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (BAUM) ile ilgili bilgi de veren Ceyhan "BAUM; birimlerle bizim aramızdaki iletişimi sağlayacak ’Kalem’ adını verdiğimiz yazılım programını geliştirdi. Bu yapıyla veri girişini sağlayacaksınız. ’Kalem’ yazılımı sayesinde; en geç 15 içinde yeni stratejik planımızın mevcut durumunu ve önümüzdeki yılın tahmini değerlerini girmenizi sağlayacağız. Veri toplamakta zorlanabilirsiniz ama başarmak zorundayız. Bu süreçte sıkıntı yaşayabilirsiniz, teknik sorunlarla karşılaşabilirsiniz ama bu sorunları aşacağız ve pes etmeyeceğiz. 6 ay içinde bu sorunların üstesinden geleceğiz ve birimlerimiz de bu kültüre alışmış olacak. Birimlerimizin göstergelerini, tek tuşla ulaşabilir hale getireceğiz.



Prof. Dr. Vedat Ceyhan’ın sunumunun ardından BAUM personeli Abdullah Dağlı, "Nokul Kalem" başlıklı bir sunum yaparak yazılım programını kalite elçilerine tanıttı.


Üniversite kullanılan yazılım programlarının merkezileşmesi için "Nokul" adında bir proje başlattıklarını kaydeden Abdullah Dağlı, BAUM olarak öncelikli amaçlarının OMÜ’deki personelin; tek bir kullanıcı adıyla tüm yazılımları kullanarak her işini halletmelerini sağlamak olduğunu belirtti. Nokul’un bir entegre program olduğunu söyleyen Dağlı, "Kalem"in de bu programın içindeki yazılımlardan biri olduğunu sözlerine ekledi.


Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Vedat Ceyhan, BAUM personelleri Abdullah Dağlı, Emre Demir ve Ayşe Begüm Topyıldız’ın katılımcılardan gelen soruları yanıtlamasıyla II. Kalite Elçileri Toplantısı sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar: "Türkiye’de ilk olan sistemle geri dönüşüme katkı sağlıyoruz" Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar; 2020 yılında hizmete sunulan ve Türkiye’de ilk olan ikili toplama sistemli aracı ile bu zamana kadar 3 Milyon 200 bin kilo ambalaj atığı kaynağından ayrıştırılmış olarak toplayarak, geri dönüşüme büyük katkı sağladıklarını ifade etti. Sıfır Atık Projesi’ne yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Başkan Çolakbayrakdar, Türkiye’de ilk defa Kayserililere hizmet veren araç ile hem çevreye hem de ekonomiye büyük katkı sağladıklarını vurguladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen ‘Sıfır Atık Projesi’ çerçevesinde örnek olan çalışmalar yaptıklarının altını çizen Başkan Çolakbayrakdar, “Hatırlanacağı üzere 2020 yılının Mayıs ayında Türkiye’de ilk defa hizmete sunduğumuz ikili toplama aracı ile kaynağından ayrıştırılmış ambalaj atıkları ile evsel atıkları aynı anda toplayarak, geri dönüşüme büyük katkı sağlıyoruz. Türkiye’de ilk defa; Kayseri ve Kocasinan’ın yollarında hemşehrilerimize hizmet veren araç, kaynağından ayrılmış olan geri dönüşüm atıklarının ayrı ayrı toplanabilmesine olanak sağlamaktadır. Birden fazla haznesiyle ürünler ayrıştırılmış vaziyette toplanmaktadır. Bu araçta farklı olarak pil atıkları ve atık yağlarını kaynağından ayrıştırılmış olarak topluyoruz ve çevrenin korunmasına katkı sağlıyoruz. Ayrıca geçen yıl, yine Kayseri’de ilk olan geri dönüşüm aracını bünyemize kattık. Bu yeni araçla Kocasinan sakinlerimizin evlerinde toplanan ambalaj atıkları ile işyerlerinde toplanan ambalaj atıkları ayrıştırılmış şekilde topluyoruz. Bu aracın diğer araçlardan farklı özellikleri var. Özellikle malzemeleri ayrıştırabilen ve üzerinde tartı sistemi olan bu araç, Kayseri’de ilk defa Kocasinan sokaklarında hizmet vermeye başladı. Sıfır Atık Projesi kapsamında kaynağından ambalaj atıklarının ayrıştırılmış olarak toplanması ve bu şekilde çevreyi koruyarak ekonomiye daha fazla katkı sağlanması son derece önemli ve değerlidir" ifadelerine yer verdi. Başkan Çolakbayrakdar, geri dönüşümle hem ülke ekonomisine büyük kazanç sağladıklarını hem de gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre hazırladıklarını sözlerine ekledi. Öte yandan Sıfır Atık Projesi çerçevesinde geri dönüşüme büyük katkı sağlayan son teknolojik donanıma sahip araç, ikili toplama sistemi ve fonksiyonel özellikleriyle dikkat çekiyor. Özellikle kaynağından ayrıştırılmış olan evsel yağ atıkları, pil atıkları, ambalaj ve evsel atıklar olmak üzere geri dönüşüm atıklarının ayrı ayrı donatılarıyla toplama imkanı sunan araç ile dönüştürülebilir atıkların geri kazanımı, doğal kaynakların korunması ve gelecek nesillere aktarılması hedefleniyor. ‘Güzel bir gelecek geri dönüşümle gelecek’ mesajıyla ve farklı tasarımıyla göz dolduran araç, zamandan ve maliyetten de tasarruf sağlıyor.
Gaziantep Yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilgi arttı Gaziantep’te özel bir hastanede görev yapan Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, yaz aylarının gelmesiyle bacak estetiğine ilginin arttığını söyledi. Bacak estetiği, günümüzde özellikle kadınlar arasında büyük bir ilgi görmektedir. Yaz aylarının gelmesiyle etek giymek isteyen kadınlar için şeffaf çoraptan kurtulma isteği oldukça yaygınlaştı. Bu alanda yapılan estetik işlemler ile ilgili bilgi veren Dr. Deniz, “Bacakların görünümünü iyileştirmeyi amaçlar. Özellikle bacak eğrilikleri, sarkmalar ve selülit gibi görüntü bozukluklarına yönelik nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamaları, bacakları ilk günkü gibi taze ve canlı hale getirebilir” dedi. “Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” Bacak estetiğiyle ilgili bilgi veren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzman Dr. Hayati Deniz, “Bacak bildiğimiz üzere motor fonksiyonları yani yürüme hareket fonksiyonu olan bir organdır. Bacak aynı zamanda dış görüntüsü olan çok önemli bir organımız. Özellikle kadınların çok önemsediği bacak estetiği günümüzde çok araştırılmakta. Bu konuyla ilgili bacak eğrilikleri, bir takım sarkmalar bunlara yönelik germe işlemleri ve dolgu işlemleri çok yapılmaktadır. Ancak bacak üzerindeki kılcal damarların ya da selulitlerin görüntü bozukluğu genellikle çok kolay yok edilmemektedir. Bunlarla ilgili en gelişmiş nd yag lazer ve ıp yag lazer uygulamalarıyla bacaklarınız ilk gün ki gibi yani yeni doğmuş gibi olur. Bu işlem çok kolay bir şekilde yapılabiliyor” ifadelerini kullandı. “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var” Bacak estetiğine yoğun ilgi olduğunu söyleyen Dr. Deniz, “Bacak estetiğine çok yoğun ilgi var. Malum yaz aylarındayız ve kadınlar etek giyinmek istiyor. En büyük sorunlardan bir tanesi şeffaf çoraptan kurtulma isteğidir. Bu alan çok yeni bir alan. Kalp damar cerrahlarımızın birçoğu kalp ameliyatları, diğer damar açma ameliyatları çok yoğunlaştığımızdan varislere çok fazla yönelemiyoruz. Bu estetikte kalp ameliyatı kadar önemlidir. Bacak estetiği çok önemlidir. Çünkü tüm düşüncemiz ve beynimiz o ciltteki görünen bir damar oluyor. Bunlardan saniyeler içerisinde kurtulmak mümkün. İğnesiz, acısız bir işlem. Çorap giymediğimiz için bacaklarımız daha rahat nefes alıyor. Özgüvenli yürüyebiliyoruz. Cildimiz daha canlı bir görüntü oluşturuyor. Biz işlem öncesinde sorun ne onu buluyoruz. O sorunu da tedavi ediyoruz” şeklinde konuştu. “3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir” İşlem sürecinin oldukça kısa olduğunu belirten Dr. Deniz, “İşlem bittikten sonra 3 gün içerisinde güneşe rahatça çıkılabilir. Burada önemli olan hastanın ten rengidir. Hastanın ten rengine göre cihazlar ayarlanıyor. Daha sonrasında ise tüm tedaviler yapılıyor. Hasta seçimi yapılmıyor. Vücutta rahatsız olunan tüm lekeleri yapma olanağımızda mümkündür” diye konuştu.
Ankara Kimlik dolandırıcılığı gerçeği trafik cezasından ortaya çıktı Ankara’da yaşayan Rümeysa Sivri Nalbat, hiç gitmediği Bitlis’ten gelen trafik cezası hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara’da ikamet eden ev hanımı Rümeysa Sivri Nalbat’a 34 BEM 307 plakalı otomobilden Elektronik Denetleme Sistemleri (EDS) cezası geldi. Nalbat’ın girişimleri neticesinde aracın kiralık olduğu ortaya çıktı. Adını haritalardan bilen, hayatı boyunca hiç Bitlis’e gitmeyen ve kullanmadığı araç ile kendisine trafik cezası gelmesini şaşkınlıkla karşılayan Nalbat, ceza ile ilgili suç duyurusunda bulundu. Hayatından hiç Bitlis’e gitmediğini ve araç kiralamadığını söyleyen Rümeysa Sivri Nalbat, "19 Nisan Cuma günü evimize bir ceza geldi. Bitlis’te Güroymak’ta bir ceza yediğim yazıyordu. Cezayı araştırdığımızda benim kimliğim adına bir araç kiralandığı ortaya çıktı. Hayatımda Bitlis’e gitmedim ve böyle bir araç kiralamadım. Onun için de bugün gelip bir suç duyurusunda bulunduk. Benim TC kimlik numaramdan ve ismim adresim yazıyordu. Bitlis’te bir araç kiraladığım yazıyordu. Ceza makbuzuna baktığımızda ceza 9 Mart’ta gelmiş görünüyor ve 9 Mart’ta ben evimdeydim. Ayrıca ben kimliğimi hiçbir zaman kaybetmedim. Kimliğim her zaman yanımdaydı. Hayatımda hiçbir zaman Bitlis’e gitmedim" dedi. Eşi Enes Nalbat ise, eşinin adına gelen ceza hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ifade ederek, sahte kimliğin herhangi bir olaya karışmadan bu olaydan kurtulmak istediklerini belirtti.