GENEL - 13 Temmuz 2018 Cuma 13:16

Baro Başkanı Gürbüz: "Yargının ve avukatlığın kronikleşmiş problemlerine neşter vurulmalı"

A
A
A
Baro Başkanı Gürbüz: "Yargının ve avukatlığın kronikleşmiş problemlerine neşter vurulmalı"

Samsun Barosu Başkanı Av.

Samsun Barosu Başkanı Av. Kerami Gürbüz, yeni dönemle birlikte yargı ve avukatlığın kronikleşen sorunlarının çözülmesini istediklerini söyledi.


Samsun Barosu’nda basın mensuplarını ağırlayan Baro Başkanı Av. Kerami Gürbüz, 15 Temmuz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve avukatlık mesleğinin sorunları hakkında basın açıklaması yaptı.


Öncelikle 15 Temmuz hain darbe girişimini lanetlediklerini belirten Av. Kerami Gürbüz, "15 Temmuz 2016 gecesi ülkemizde yine bir darbe girişimi yaşanmış, bir grup üniformalı terörist kendisine milletin can güvenliğini korumak için emanet edilen silahın namlusunu milletine çevirmiştir. Ancak bu kez darbeye yeltenenler, başta cumhurbaşkanımız olmak üzere devletimizi idare edenlerin, iktidarıyla muhalefetiyle siyasi partilerin, medya organlarının ve tabii ki milletimizin kararlı ve dik duruşu ile karşılaşmışlar ve amaçlarına ulaşamamışlardır. Bu terörist darbe kalkışmasını planlayanları, emrini verenleri, uygulayanları ve bundan her ne şekilde olursa olsun nemalanmak hesabında olanları bir kez daha lanetliyoruz. O gece darbeci teröristlere karşı kahramanca direnirken şehit düşen vatandaşlarımıza da yüce Allah’tan rahmet diliyoruz. Mekanları cennet olsun! Başta Gazi TBMM olmak üzere, devletimizin en stratejik noktalarını bombalayan ve darbe kalkışmasına direnen asker-polis-sivil en az 250 vatandaşımızın şehit olmasına sebep olan canilerin en ağır şekilde cezalandırılmalarını ve asla ilerleyen süreçte bu cezaların affının kesinlikle gündeme gelmemesini talep ediyoruz.15 Temmuz’daki kalkışma, bize halen birilerinin demokrasi dışı illegal yöntemlerden medet umduklarını bir kez daha göstermiştir. Halbuki herkes, her kurum, mevki ve sıfatı her ne olursa olsun her vatandaş sandığa ve sandıktan çıkana saygı duymak zorundadır. Sandıktan çıkan da her kim olursa olsun demokratik hukuk kurallarının dışına asla çıkmadan milletine hizmet etmek zorundadır. Sandıkla gelen sandıkla gitmeli, sandıkta iktidara getirilen de, muhalefet görevi verilen de kendilerine verilen bu görevin bilincinde olmalıdır. Demokrasinin tartışılmaz en temel ve en sade kuralı budur. Buna rağmen bu kural ülkemizde çiğnenmeye kalkılıyor ve birileri halen üniforma ve postaldan medet umuyorsa bunun tek bir sebebi vardır: Türkiye’de bugüne kadar darbecilerden ve darbelerden medet umanlardan demokratik hukuk kuralları çerçevesinde hesap sorulmamıştır, hesap sorulamamıştır. Bugün bu hesabın hukuk çerçevesinde sorulması için tarihi bir fırsat doğmuştur. Bu fırsat hakkıyla kullanılmalı, hak edenler en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Tüm bunlar yapılırken, hukukun en temel, tartışılmaz ve vazgeçilmez ilkeleri olan ’adil yargılama ilkesi’nden, ’masuniyet karinesi’nden, ’suçta ve cezada yasallık ilkesi’nden, ’suçta ve cezada şahsilik ilkesi’nden asla taviz verilmemeli, özellikle tutuklamalar ve tutuklama süreleri bir cezaya dönüştürülmemelidir" dedi.



"Reform niteliğinde yasal düzenlemelere ihtiyacımız var"


Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yargı ve avukatlığın sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini belirten Gürbüz, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçtiğimiz ve bu sistemin hükümetinin birkaç gün önce kurulduğu bir zamanda genelde yargının özelde avukatlığın problemlerini ve beklentilerini sizler aracılığıyla yetkili makamlara iletmek isteriz. Öncelikle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ve yeni kurulan hükümetin devletimiz ve Türk milleti için hayırlı, uğurlu, başarılı ve verimli olmasını dileriz. Yeni dönemde yargının ve avukatlığın artık kronikleşmiş problemlerine neşter vurulmasını talep ediyoruz. Bunun için bir takım reform niteliğinde yasal düzenlemelere ihtiyacımız var. Her şeyden önce 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun günün şartlarına göre yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Yargının üç unsurundan birinde dahi eksiklik ve aksaklık olması durumunda bunun adalet hizmetinin kalitesine olumsuz yansıdığı/yansıyacağı tartışılmaz bir gerçektir. Öyleyse yargının tüm unsurları için mümkün olduğunca en nitelikli/yetkin hukukçuları yetiştirmek ve seçmek zorundayız. Bunun için başta Hukuk Fakültelerinin eğitim kalitesiyle ve hakimlik-savcılık ile avukatlığa kabulün şartlarının düzenlenmesiyle ilgili olmak üzere bir takım yasal ve yönetsel düzenlemelere ihtiyacımız bulunmaktadır. Bunları maddeler halinde şu şekilde sıralayabiliriz: Hukuk Fakültelerindeki her bir ana bilim dalında Doçent ve Yardımcı Doçent düzeyinde en az bir öğretim üyesi istihdam edilme imkanı yok ise, Hukuk Fakültesi açılmasına müsaade edilmemelidir. Hukuk Fakültelerinde mevcut öğrenci kontenjanları öğrenci mevcudunun ¼ üne kadar düşürülerek öğrenci kabulü yapılmalıdır. Adalet Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği ile ÖSYM’nin koordinasyonunda sadece hukuk fakültesi mezunlarının girebileceği, her yıl bir ya da iki kez merkezi sistemle yapılacak ’Devlet Hukuk Sınavı’ gerçekleştirilmelidir. Bu sınavı kazananlar diğer şartları da taşıyorlar ise avukatlık stajına kabul edilmelidirler. Stajyer avukat 6 ayı yargı kurumlarında, 6 ayı staj eğitim merkezlerinde ve bir yılı da avukat yanında olmak üzere iki yıl staj yapmalıdır. Ancak bu süreç içerisinde stajyer avukata Adalet Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve TBB’nin birlikte oluşturacakları bir fondan asgari ücretin altında olmamak kaydıyla maddi destek sağlanmalıdır. Hakimlik ve savcılık görevine kabulde, ’Devlet Hukuk Sınavı’nı kazanıp, avukatlık stajını tamamlamak ve aktif olarak, fiilen en az 7 yıl avukatlık yapmak şartı getirilmelidir. Hakimlik, savcılık ve avukatlıkta uzmanlaşma zorunlu olmalıdır" diye konuştu.


Basın toplantısına ayrıca Samsun Barosu Yönetim Kurulu üyeleri de katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari Bakan Güler, Yüksekova Belediyespor’un kadın futbolcularını ağırladı Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, TFF Kadınlar 2. Ligi’nde şampiyon olan Yüksekova Belediyespor’un kadın futbolcularını makamında ağırladı. Millî Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kadınlar 2. Ligi’nde şampiyon olarak büyük bir başarı elde eden Yüksekova Belediyespor Kadın Futbol Takımı ile Millî Savunma Bakanlığında bir araya geldi. Şampiyonları alkışlayarak salona giren Bakan Yaşar Güler, şampiyonluk anlarına dair görüntüleri genç sporcularla birlikte izledi. Takımın Kaptanı Kübra Şen ise desteklerinden dolayı Bakan Yaşar Güler’e teşekkür ederek, “Kupamız burada ve bu kupanın arkasındaki en büyük ve en güzel karakterlerden birisi sizsiniz. Bu emeğin en güzel paydaşlarından biri de sizsiniz. Şu zamana kadar yapmış olduğunuz maddi manevi bütün desteklerden dolayı bütün takım olarak size minnettarız. Hep birlikte bu başarıyı sırtlayıp daha güzel yerlere adım atacağız” dedi. “Başarınız sevindirici bir durum” Bakan Yaşar Güler ise, “Sizleri, Millî Savunma Bakanlığında ağırlamaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum. Lig maçlarında, birbirinden güzel goller atarak farklı galibiyetler almanızı, yakından, büyük bir heyecanla takip ettim. Önce; aldığınız galibiyetlerle ligi lider tamamlayarak; ardından da zorlu play-off maçlarının sonucunda şampiyonluğa ulaşarak çok büyük bir başarıya imza attınız. Gösterdiğiniz üstün performansla hepimizin gururu oldunuz. Sizleri yürekten kutluyorum. Bu başarı; sadece sizlerin değil, tüm Hakkarililerin ve spora ilgi duyan tüm kadınlarımızındır. Zira Yüksekova Belediyespor Kadın Futbol Takımı olarak sizler, sadece spor alanında değil, toplumsal hayatta da önemli bir rol üstleniyor ve Hakkari’mizin değişen ve gelişen yüzünü temsil ediyorsunuz. Başarılarınızla kızlarımızın ve kadınlarımızın spora katılımını teşvik ediyor, onlara ilham kaynağı oluyorsunuz. Nitekim bölgemiz terörden temizlendikçe, sizler gibi gençlerimiz; sahip oldukları yüksek potansiyeli en iyi şekilde ortaya koyma imkanına kavuştu. Hemen her alanda elde ettiğiniz başarılarla hepimizin medarıiftiharısınız ve geleceğe dair umutlarımızı artırıyorsunuz. Başarı, kolay elde edilen bir olgu değildir. Sizler, uzun saatler süren yoğun antrenmanlar, fedakârlık, istikrarlı çalışma ve takım ruhunun sahaya yansımasıyla bu sonuca ulaştınız. Elbette ki bu başarının arkasında kulüp yöneticilerinin, teknik ekibin ve kıymetli ailelerinizin de önemli bir payı var. Bu vesileyle, takımınızın başarısı için büyük emek sarf eden kıymetli başkanımıza, antrenörlerinize ve değerli ailelerinize özellikle teşekkür ediyorum. Unutmayın ki başarı; bir yolculuktur, bir varış noktası değil. Bu anlayışla sizlerden yeni başarılar, yeni şampiyonluklar bekliyoruz. 1. Lig ve ardından Süper Lig’de de bu başarıyı tekrarlayacağınıza ve daha büyük başarılara ulaşacağınıza yürekten inanıyorum. Sizlere güvenimiz tamdır. Hakkarigücü Kadın Futbol Takımımızdan sonra sizlerin de Süper Lig’e yükselmesi ile güzel Hakkari’miz, sporda ve özellikle kadın futbolunda Türkiye’nin marka şehirlerinden biri haline gelecektir. Bu düşüncelerle bundan sonraki hayatınızda ve sportif faaliyetlerinizde başarılarınızın artarak devamını diliyorum. Sizleri bir kez daha yürekten kutluyor, şahsınızda Hakkarili ve Yüksekovalı kardeşlerime selamlarımı gönderiyorum. Her birinize sağlık, başarı ve esenlikler diliyorum” ifadelerini kullandı.