ASAYİŞ - 13 Temmuz 2018 Cuma 18:13

56 günlük bebeğini öldüren anneye akli dengesi yerinde olmadığı için ceza verilemedi

A
A
A
56 günlük bebeğini öldüren anneye akli dengesi yerinde olmadığı için ceza verilemedi

Samsun’da bunalıma girip 56 günlük kızına zehir içirerek öldürüp kendisi de intihara kalkışan genç kadın, Adli Tıp Kurumunun raporuna göre adli dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle cezai ehliyeti olmadığından yargılandığı mahkemece ceza verilmedi, ancak tedavi ve denetime tabi tutulmasına karar verildi.

Samsun’da bunalıma girip 56 günlük kızına zehir içirerek öldürüp kendisi de intihara kalkışan genç kadın, Adli Tıp Kurumunun raporuna göre adli dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle cezai ehliyeti olmadığından yargılandığı mahkemece ceza verilmedi, ancak tedavi ve denetime tabi tutulmasına karar verildi.


Olay, Samsun’un Canik ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde geçen yıl 26 Mayıs’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evli 2 çocuk annesi 30 yaşındaki D.Ö. adlı genç kadın psikolojik sorunlarından dolayı girdiği bunalım sonucu ilaç içerek intihara kalkıştı. Kendisi ölünce 56 günlük kızı A.A.Ö.’ye kimsenin bakamayacağını düşünerek içtiği ilacı bebeğin mamasına katarak yedirdi. Eve gelen E.Ö., eşini ve bebeğini baygın halde buldu. Anne ve kızı ambulansla hastaneye kaldırıldı. Özel hastaneye kaldırılan 56 günlük bebek acil serviste hayatını kaybetti. Anne D.Ö. ise hastanedeki tedavisinin ardından Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri tarafından gözaltına alındı ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.


D.Ö. hakkında Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinde "kendini savunamayacak yakın akrabayı tasarlayarak öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. D.Ö.’nün avukatı Özkan Güreş müvekkilinin akli dengesinin yerinde olmadığını belirterek Adli Tıp Kurumundan cezai ehliyetiyle ilgili rapor alınmasını talep etti. Mahkeme, D.Ö.’nün İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevkine karar verip cezai ehliyetiyle ilgili rapor alınmasına karar verdi. İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk edilen D.Ö. ile ilgili Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurumundan gelen rapora göre, akli dengesi yerinde olmadığı için suça karşı cezai sorumluluğu olmadığı, hakkında ilgili madde gereğince koruma ve tedavi amaçlı güvenlik tedbiri alınarak yaklaşık bir yıldan fazladır tutuklu bulunduğu cezaevinden bir ay önce tahliyesine karar verildi.


Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen davanın son duruşmasına katılan D.Ö., yaptığı olaydan dolayı çok pişman olduğunu söyledi. Mahkeme, Adli Tıp Kurumunun raporuna göre cezai ehliyeti olmadığından D.Ö.’ye hapis cezası vermeyerek tedavi ve tedbir uygulanmasına karar verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Türk iş insanı Ferhat Süleyman Çınar’ın başarı öyküsü Dünyada birçok ülke ile güçlü bağlantıları bulunan, NATO ve Birleşmiş Milletler Diplomatlığı gibi görevler yapan 46 yaşındaki iş insanı Ferhat Süleyman Çınar, başarı öyküsünü anlattı. Birleşmiş Milletler ve NATO’da önemli görevler üstlenen, Türkiye ve Birleşmiş Milletler arasındaki ilişkide önemli bir konuma sahip Ferhat Süleyman Çınar, 1978 yılında Ankara’da, üç çocuklu memur bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi. Çocukluğu, dönemin zorlu şartları altında geçti ve Ankara’da memur bir ailenin ferdi olarak yaşamak ona mücadeleci bir ruh kazandırdı. Çınar, henüz ortaokul çağlarındayken, ailesinin beklentileri ve kendi davranışları arasında bir denge kurmaya çalıştı. Ailesi, onun abisi ve ablası gibi iyi bir eğitim alıp üniversiteye gitmesini ve kendileri gibi memur olmasını istiyordu. Ancak, Çınar, kendi geleceğini belirleme konusunda oldukça kararlıydı ve daha farklı bir yol izlemeye karar verdi. 80’ler ve 90’lar, Türkiye’nin ve dünyanın önemli dönüşümler yaşadığı yıllardı. Bu dönemde, Çınar, çevresindeki değişimleri yakından gözlemledi ve bu değişimlerin etkilerini bizzat deneyimledi. Soğuk Savaş’ın sona ermesi ve küresel sistemin dönüşümü gibi büyük olaylar, onun dünya görüşünü şekillendiren önemli faktörler oldu. “13 yaşında geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı” Çınar, sadece 13 yaşında olmasına rağmen, geleceğini şekillendirecek önemli kararlar almaya başladı. Geleneksel eğitim sistemi yerine gerçek okul olarak iş hayatını gördüğü için daha genç yaşlarda iş dünyasının içine adım attı. İş dünyasında içindeki erken deneyimleri, ona farklı bir bakış açısı kazandırdı. Matbaa sektöründe çalışmaları, ona sadece bir iş kolunun ötesinde, büyük bir resim olduğuna inanıyor ve küresel pazarın önemli bir parçası olarak görüyordu. Matbaacılığı, sadece basılı malzemelerin üretimi olarak görmek yerine, toplumun derinliklerine etki eden bir araç olarak değerlendiriyordu. Bu süreçte Ankara da Türk Siyasetinin kalbinde tanıştığı ve ortaklık kurduğu önemli kişiler başta Süleyman Demirel olmak üzere Ali Çetin Şener, Şahbettin Çimen, Cavit Çağlar gibi isimlerde onun Türk ve Dünya siyasi yapısını okumasında büyük önem taşıdı. “Sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıdı” Zamanla sahip olduğu işleri bölgesel çaptan küresel bir boyuta taşıyan Ferhat Süleyman Çınar, bu süreçte, uluslararası alanda geniş bir ağ oluşturdu ve işlerini küresel bir perspektifle genişletti. Ferhat Süleyman Çınar, insanlığı bir bütün olarak ele aldı ve küresel işbirliğinin, içinde bulunduğumuz sorunların tek çözümü olduğuna inandı. Ona göre insanlar kalıplarını devletler ise sınırlarını aşmalıydı, bu kaçınılmaz bir sondu ve elbet ki olacaktı. Bu gün bu amaca ulaşmak için Birleşmiş Milletler ve çeşitli STK’larda önemli misyonlar üstlenen Ferhat Süleyman Çınar bunun yanı sıra Orta Doğu’daki küresel işbirliğini geliştirmeye ve bölgede barış ve istikrarı sağlamak amacıyla Bölgedeki önemli Kraliyet Ailelerine danışmanlık yapmakta. ’’Ülkemiz ve dünya adına çok çalışıyoruz” Türkiye ve Dünya adına çok çalıştıklarını söyleyen Ferhat Süleyman Çınar ’’Ülkemiz Ekonomik, sosyal, kültürel ve insani nitelikteki uluslararası sorunları çözme düsturuyla, ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası işbirlikleri ile gelişmekte olan ülkelerin desteklenmesi ilkeler ile yola çıktık. Türk İş İnsanlarının Dünya’da temsili için güçlü lobilerde aktif rol alıyoruz. Birleşmiş Milletler misyonun gerçekleşmesi ve Türkiye’nin Misyon içerisindeki rolünün daha aktif olması için buradayız. Her zaman dediğimiz gibi bizler Türkiye ile Dünya arasında bir köprü görevi görüyoruz’’ ifadelerine yer verdi.