GENEL - 10 Aralık 2018 Pazartesi 10:45

’Paşa’ ve ’Ringo’ AYM’lik oldu

A
A
A
’Paşa’ ve ’Ringo’ AYM’lik oldu

Samsun’da müstakil evlerden oluşan bir sitede komşular arasındaki köpek anlaşmazlığı Anayasa Mahkemesine (AYM) taşındı.

Samsun’da müstakil evlerden oluşan bir sitede komşular arasındaki köpek anlaşmazlığı Anayasa Mahkemesine (AYM) taşındı.


Samsun’da Atakum ilçesinin Yeşilyurt Mahallesi’nde bulunan yazlık bir sitedeki müstakil evinde yaşayan 52 yaşındaki Neslihan Güdül’e ait ’Paşa’ ve ’Ringo’ isimli iki köpek, rahatsızlık verdiği ve sitenin yönetim planında ’köpek beslenemez’ hükmü nedeniyle site yönetimi tarafından mahkemeye verildi. Mahkemenin uzaklaştırma kararı vermesi üzerine köpekler siteden uzaklaştırıldı. Köpeklerinden ayrılmanın üzüntüsüne dayanamayan Neslihan Güdül, ilaç içmek suretiyle intihara kalkıştı. Son anda hastaneye yetiştirilen Güdül, midesi yıkanarak hayata döndürüldü. Köpeklerine kavuşmak için her yolu deneyen Güdül, İstinaf Mahkemesinden de bir sonuç alamayınca son çare olarak Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu.



"Kendimi öldürmeyi bile düşündüm, artık evimi satacak duruma geldim"


Köpeklerinin birinin av köpeği diğerinin kurt köpeği kırması olduğunu belirten Neslihan Güdül, "2000 yılından beri yaz-kış bu sitede oturuyorum. Sitede oturanlar sadece yazın burada kalıyor. Şimdiye kadar sitede köpek dahil çeşitli hayvan bakanlar oldu. 2009’da Ringo’yu aldım. Daha sonra Paşa’yı aldım. 2009’dan beri komşum tarafından sürekli şikayete maruz kaldım. 2017 yılında site yönetimi tarafından mahkemeye verildim. İlk mahkemeyi kaybettim. Şu an Anayasa Mahkemesine başvurduk. Çocuklarım(köpekler) buradan gitti. Bu durum kendimi çok yalnız hissetmeme sebep oldu. Vahşi ve çocukları korkutan görüntüleri olduğu söylendi. Bahçede Ringo ile Paşa’nın çekildiği fotoğraf var. Köpeklerimin kimseye bir zararı yoktu. Eğer köpeklerim bir çocuğa zarar verseydi ben kendim uzaklaştırırdım onları. Havlama sesinden rahatsız olduklarını belirttiler. Buradan bir araç geçerken dolayısıyla köpek bu havlıyor. Sadece bu. Uzun süreli bir havlama yok. Ses ölçüm cihazı takılmadı. Hayvanlarımın vahşiliğini neye göre gösterdiler bunu da anlayamıyorum. Bahçemin dört bir tarafı demirlerle, tel örgülerle kapalı. Kesinlikle buradan çıkamazlar. Köpeklerim hiç kimseye zarar vermedi. Öyle bir duruma geldim ki kendimi öldürmeyi bile düşündüm. Arkadaşlarımın yardımı ile doktor tedavisi altına girdim. Bir aydır antidepresan kullanmaya başladım. Artık evimi satacak duruma kadar geldim. Çocuklarımla daha özgür yaşayabileceğim bir mekana geçmeyi düşünüyorum. Site olmayan huzurla yaşayabileceğimiz bir yer istiyorum. Burada huzurum kalmadı artık" dedi.



"Onu yaşama bağlayan sadece Ringo ve Paşa"


Neslihan Güdül’ün zor bir süreç yaşadığını belirten arkadaşı Ebru Karaca, "Neslihan Hanımın psikolojisi iyi değil. Biz de arkadaşları olarak ne yapacağımızı bilemiyoruz. Olay Anayasa Mahkemesine gitti. Bu süreç bir yılda 5 yılda sürebilir. Neslihan abladan endişeliyiz. Kendisini öldürmeye kalktı. Hastaneye kaldırdık. Zor bir durum. Tek sorunu köpeklerinden ayrı olması. O yalnız bir kadın. Onu yaşama bağlayan sadece Ringo ve Paşa" diye konuştu.



"Türkiye’de bir ilk"


Güdül’ün avukatı Suat Uzun, ‘Hayvan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılık iddiasıyla bir mahkeme kararı hakkında Anayasa Mahkemesine şimdiye kadar bireysel bir başvurunun yapılmadığını dile getirdi.


Dava hakkında bilgi veren avukat Uzun, "Neslihan Hanım deniz kenarında yazlık bir sitede oturuyor. Sitedeki evlerin hepsi müstakil. Demir bariyerlerle birbirlerinden ayrı. Yol hariç birbirlerine müdahaleleri yok. Ayrı yaşam alanları var. Neslihan Hanım da bahçesinde iki tane köpek besliyor. Köpekleri çok seviyor. Site, kuruluş tarihinde yönetim planına ‘hayvan beslenemez, köpek beslenemez’ diye bir hüküm koymuş. Ancak site kurulduğundan bu yana bazı site sakinlerinin köpekleri olmuş. Yönetim planındaki bu kural uygulanmamış. Geriye Neslihan Hanımın iki köpeği kalmış. Neslihan Hanım ile komşusunun arasında husumet olmuş. Neslihan Hanımın köpeklerini site yönetimine şikayet etmiş. Site yönetimi tarafından yönetim planındaki ’köpek beslenemez’ maddesine dayanılarak dava açılmış. Dava sonucunda Neslihan Hanımın köpeklerinin uzaklaştırılmasına yönelik karar verilmiş. Neslihan Hanım köpeklerinden ayrılmamak için intihara kalkıştı. Sancılı bir süreç oldu. Bundan sonra istinaf yoluna başvurulmuş. İstinaf da davayı reddetmiş. Bu aşamada dava bana geldi. Anayasa Mahkemesine bireysel başvurudan başka bir yol kalmadığı için biz de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yaptık. Türkiye Cumhuriyeti’nin kabul etmiş olduğu anayasal bir hüküm haline gelen Hayvan Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasını talep ettik. Sonucu bekliyoruz. Benim incelemelerime göre şu ana kadar Anayasa Mahkemesine bizim başvurumuz dışında bu şekilde bir başvuru yapılmamış. Köpeklerin uzaklaştırılması kararına veya hayvan hakları sözleşmesine aykırılık iddiasıyla bir mahkeme kararı hakkında bireysel bir başvuru yapılmamış şu ana kadar. Türkiye’de bir ilk bu" şeklinde konuştu.


Bazı site sakinleri ise sitenin kuruluşunda ‘köpek bakılamayacağına’ dair bir site kararının olduğunu, mahkeme kararı ile köpeklerin uzaklaştırıldığını belirtti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uluslararası Turan Film Festivali ödülleri sahiplerini buldu Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Yunus Emre Salonu’nda gerçekleştirildi. Türkiye’nin yanı sıra 77 ülkeden bin 57 başvurunun yapıldığı ‘Kızılelma’ temalı festivalde; ülkemizden 158, Azerbaycan’dan 47, Kırgızistan’dan 31, Kazakistan’dan 21, Özbekistan’dan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film yarıştı. Ege Üniversitesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) ve Sinema Genel Müdürlüğü katkılarıyla düzenlenen “Uluslararası Turan Film Festivali Ödül Töreni, Türk Dünyası sinemasının tüm paydaşlarını bir araya getirdi. Törene, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven, EÜ üst yönetimi, yurt içinden ve dışından sanatçılar, yönetmenler, senaristler, akademisyenler, davetliler ve öğrenciler katıldı. Fotoğraf ve resim sergileri törene renk kattı Ödül töreni öncesi Atatürk Kültür Merkezi Fuaye Alanında; Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının “Sessiz Tanıklar Türk Boylarına Yolculuk” sergisi ile TÜRKSOY’un “Türk Dünyası Resim Sergisi” ve “Türk Dünyası Kültür Başkentleri Fotoğraf Sergisi” sanatseverle buluştu. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Sanatsal faaliyetler üretmek, sanatın gelişimine katkı sağlamak, sanatı ve sanatçıyı sanatseverlerle bir araya getirmek, tam akredite öğrenci odaklı araştırma üniversitemizin toplumsal görevleri arasındadır. Bu bilinçten hareketle Türk dünyasının ortak değerlerini ve kültürel bağlarını vurgulayarak, bu bağların güçlenmesine katkıda bulunmak, Türk devletleri ve topluluklarının kültürel çeşitliliğine ve zenginliğine katkıda bulunmak hedefiyle yola çıktığımız bu önemli organizasyonun henüz fikir aşamasında iş birliği talebinde bulunduğumuz bütün çevreler tarafından heyecanla karşılanarak sağlanan desteklerle bugünlere gelmesi sağlanmıştır” diye konuştu. “Festivalimizin geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” Bu tür bir festivale ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyduklarını dile getiren Prof. Dr. Budak, “Uluslararası Turan Film Festivali, uzun süren hazırlık aşamasının ardından iki gündür Üniversitemiz ev sahipliğinde gerçekleştiriliyor. Festival kapsamında uluslararası film yarışması, 3 Söyleşi, 2 Fotoğraf Sergisi, 7 Gösterim Seçkisi, 1 Resim Sergisi, 1 Konser, 1 Dans Gösterisi gerçekleştirildi. Festivale 77 ülkeden bin 55 başvuru yapıldı. Türkiye’den 158 Film, Azerbaycan 47 Film, Kırgızistan 31, Kazakistan 21, Özbekistan 15 ve Türkmenistan’dan 10 film katılım gösterdi. Yapılan tüm başvurular alanlarında duayen jüri üyelerinden oluşan seçili kurullar tarafından incelendikten sonra dereceye girenleri belirlendi. Bugünkü ödül töreninde dereceye giren filmlere verilecek ödüllerin yanı sıra Yaşam Boyu Başarı Ödülü, Sinema Sanatına Katkı Ödülü, İnsani Değerlere Katkı Ödülü gibi 13 ayrı kategoride özel ödüller de verilecek. Ödül alacak olan sanatçılarımızı şimdiden tebrik ediyorum. Ayrıca bu büyük organizasyonda bizlerle birlikte olan ve büyük desteklerini gördüğümüz Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğüne, TÜRKSOY’a, çok kıymetli sergilerini bizlere açan Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığına ve festivalimize destek veren gerek ülkemizdeki gerekse Türk Dünyasındaki değerli kurumlarına şükranlarımı ifade etmek istiyorum. Festivalimizin ileriki yıllarda da Türk Dünyasında genişleyerek geleneksel hale gelmesini temenni ediyorum” dedi. “Türk dünyasının zenginliğini arşivlerle ortaya koyuyoruz” Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, “Bu etkinliğin, kültürün birleştiriciliği adına çok önemli bir program olduğunu ifade etmek istiyorum. Türk kültürü ve sanatının paylaşımı ve gelişimi adına düzenlenen bu festival son derece anlamlıdır. Bu programın bir paydaşı olarak Türk dünyasının zenginliğini çeşitli arşiv belgeleriyle ortaya koymaktan son derece bahtiyarız. Türkiye olarak dünyanın en büyük arşivlerine sahip olduğumuzu bilmenizi isterim. Festivalimize ev sahipliği yapan Ege Üniversitesine ve Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’a, hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkürlerimi iletiyorum” dedi. TÜRKSOY Genel Sekreteri Sultan Raev, “Sinema ortak kültür mirasımızı gelecek nesillere taşıma noktasında en önemli araçlardan biridir. Bu etkinlik, Türk sinemasının çeşitliliğini yansıtmasının yanı sıra birliğimizi ve kardeşliğimizi bir kez daha tüm dünyaya gösterme fırsatı verdi. Festivalin gerçekleşmesine katkı sunan kurumlarımıza teşekkür ediyor, yarışan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ise, “Sinema, dertli insanın işidir. Sinema yapan insan derdini paylaşmak, yarasını göstermek ister. Filmini çektikten sonra da dertleşmek ister. Bu bakımdan festivaller de sinemacıların dertleştikleri yerlerdir. Özellikle uluslararası festivaller bizim için çok önemli. Turan Film Festivali de ilk yılından büyük bir başlangıç yaptı. Emeği geçen herkesi tebrik ediyorum” dedi. Ödüller sahiplerini buldu Turan Film Festivali kapsamında ilk olarak prestij ödülleri verildi. İnsani Değerlere Katkı Ödülü Yönetmen Derviş Zaim ile Gönül Dağı dizi yapımcısı Ferhat Eşsiz’e, Kültürel Çeşitliliğe Katkı Ödülü TRT AVAZ kurumu adına TRT İzmir Bölge Müdürü Mevlüt Şahbaz’a, İnsan Haklarına Katkı Ödülü Karabağ-Azerbaycan Göç ve Mülteciler Bakanlığı Bakan Müşaviri Nesimi Nerimanov’a Toplumsal Duyarlılık Ödülü Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven’e verildi. Sinema Sanatına Katkı Ödülünü sırasıyla; Azerbaycan Sinema Ajansı, Kazakfilm, Kırgız Cumhuriyeti Kültür, Bilgi, Spor ve Gençlik Politikaları Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü adına Talant Osmanov, Özbekistan Kültür Bakanlığı Sinematografi Ajans Uluslararası İlişkiler Daire Koordinatörü Gofurjon Musaev, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürü Birol Güven ve Oğuzhan Türkmen Film Stüdyosu adına Salisalih Bayramov aldı. Ege Üniversitesi 2024 Yılı Vefa Özel Ödülünü Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Fecir Alptekin ve TRT Belgesel Kanal Koordinatörlüğü adına Koordinatör Ahmet Canbaz alırken, Genç Yetenek Ödülü Ruslan İbrahimli’ye, Teknoloji ve Sinema İlişkisi Ödülü 1453 Filmi ile Hamit Keleş’e, Medya Özel Ödülü Anadolu Ajansı adına İzmir Bölge Müdürü Ahmet Caner Baysal’a, Kültürel Hafıza Ödülü Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Daire Başkanı Dr. Yasin Yıldız’a, Kültürel Miras Ödülü Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal’a, TÜRKSOY Özel Ödülü ise Rejisör Alovov’a verildi. Festivalde yarışan filmlerde ise; Azerbaycan birinciliğini “Voice” filmi ile Zamin Mammadov, Kazakistan birinciliğini “Lullaby” filmi ile Dilshat Rakhmatullin, Kırgızistan birinciliğini “Hope” filmi ile Saule Mukanbetova, Özbekistan birinciliğini “Taste of Grapes” filmi ile Dmitriy Lebedev, Türkiye birinciliğini “Tradition” filmi ile Ali Rıza Bayazıt, Türkmenistan birinciliğini “Ümit” filmi ile İskender Muhammet Annamuhammedov, Uluslararası kategori birinciliğini ise “Goli’s Greatest Adventure/Iran” filmi ile Elika Mehranpoor aldı. Yöresel danslar ve şarkılar katılımcıları coşturdu Ödüllerin verilmesinin ardından festivale destek veren kurum ve sponsorların temsilcilerine plaket takdimi gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında EÜ Devlet Türk Musikisi Konservatuvarı Ekin Dans Topluluğunun “Zeybek Gösterisi”, Azerbaycan Sema Halk Dansları Topluluğunun “Azerbaycan Halk Müziğinden Potpuri”, “Göçebeler Kırgız Halk Dansı”, Kazakistan “Süyünbay Sazı” Folklor Topluluğu Dansçıları, Özbekistan Namangan Filartmonisi Müzik ve Dans Sanatçıları sahne aldı. Daha sonra tüm ülkelerin sanatçıları sahneye çıkarak Rektör Prof. Dr. Necdet Budak eşliğinde “Anayurdum” parçasını seslendirdiler. Festival tanıtım filminin de gösterildiği törenin sonunda, ödül alanlar, jüri ve katılımcılar hatıra fotoğrafı çektirdi.