SAĞLIK - 09 Aralık 2019 Pazartesi 09:16

Onlarca doktor laparoskopi ve histereskopi canlı cerrahi operasyonuna katıldı

A
A
A
Onlarca doktor laparoskopi ve histereskopi canlı cerrahi operasyonuna katıldı

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde "Laparoskopi ve Histereskopi Cerrahi Kursu" sonrasında 12 üniversiteden onlarca doktorun katılımıyla canlı olarak laparoskopi ve histereskopi cerrahi operasyonu yapıldı.

Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde "Laparoskopi ve Histereskopi Cerrahi Kursu" sonrasında 12 üniversiteden onlarca doktorun katılımıyla canlı olarak laparoskopi ve histereskopi cerrahi operasyonu yapıldı.


OMÜ ve bölgedeki 13 üniversitenin birlikte kurduğu Karadeniz Kadın Sağlığı Derneği (KKSD) bölgede aktif bir şekilde çalışıyor. Türkiye’de çok önemli yerleri olan Minimal İnvaziv Jinekoloji Derneği (MİJİD) ve Minimal İnvaziv Jinekolojik Onkoloji Derneği (MİJOD) ile beraber kursa katılan hocaların ve ekiplerinin de katılımıyla canlı cerrahi kursunu OMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesindeki ameliyathanelerde gerçekleştirdi. Laparoskopi ve histereskopi ameliyatlarının yapıldığı bu etkinlik, bölgedeki tüm uzmanlar ve ekiplerine fayda sağladı.


Etkinlik ilk olarak MİJİD-MİJOD-KKSD Ortak Sempozyumu Laparoskopi ve Histereskopi Cerrahi Kursu ile Tıp Fakültesi Pembe Salonda başladı. Programın açılış konuşmalarını MİJİD Başkanı Bülent Urman, MİJOD Genel Sekreteri Çağatay Taşkıran ve OMÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayhan Dağdemir yaptı. Program, açılış konuşmalarının ardından teorik eğitimlerle devam etti. Teorik eğitimlerin ardından 2 ameliyathanede onlarca doktorun ve ekibinin katılımıyla canlı cerrahi yapıldı.


Yapılan canlı ameliyatlar öncesinde bilgiler veren KKSD Başkanı ve OMÜ Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Davut Güven, “Yaklaşık 3 sene önce Karadeniz Kadın Sağlığı Derneği adı altında bir dernek kurduk. Bu dernek, bölgedeki 12 üniversite ile birlikte Karadeniz’in enerjisini, gücünü tüm bölgede etkin bir şekilde kullanmayı amaçlıyor. Bu üniversitelerimizle birlikte bölgede 2 tane kongre düzenledik. 2020 yılında da Batum’da 2-5 Nisan’da uluslararası bir kongremiz var. Bu kongrede de Gürcistan ve Azerbaycan gibi ülkeler de bize eşlik edecekler. Bugün de Tüm Samsun’un ve Karadeniz’in birçok ilinin kadın doğumcuları kongremizde toplandı. Kadın doğum camiası olarak laparoskopi dediğimiz ve histeroskopi dediğimiz kameralı sistemlerin kullanılmasıyla endoskopik cerrahiler tüm dünyada yaygın bir şekilde yapılıyor. Ülkemizde de bu uygulamalar yapılıyor. Bunu, her klinikte daha rahat ve güvenli bir şekilde kullanılması için bu konunun önde gelen hocalarını Samsun’da ağırladık. Hocalarımızla birlikte hepimizin kolaylıkla yapamayacağı bazı vakaları nasıl etkin ve güvenli bir şekilde yapabiliriz, hastalarımıza nasıl faydalı olabiliriz. Onu yapıp, birlikte öğreneceğiz. Yapacağımız bilimsel toplantının ardından OMÜ Tıp Fakültesi ameliyathanelerinde hastalarımızın ayrı ayrı cerrahi uygulamalarını yapacağız. Ameliyathanemize bölgeden çağırdığımız doktor arkadaşlarımız da katılabilecek. Ameliyata izleyip, soru sorarak, ekibiyle birlikte öğrenebilecek” dedi.



"Minimal İnvaziv cerrahiyi ‘gelecek’ demektir"


Minimal İnvaziv cerrahinin gelecekte sıklıkla kullanılacağını belirten Doç. Dr. Davut Güven, “100 yıllardır dünyada cerrahi işlemler yapılabiliyor. Biz, cerrahi işlemleri son 100 yıla kadar hep laparotomi dediğimiz karnın açılarak kesilmesi yönetimden sonra yapıyorduk. Son 50 yılda hızlı bir şekilde karnın içerisindeki operasyonları ameliyat kesisi olmadan laparoskopi dediğimiz küçük 10 mm ve 5 mm çapındaki deliklerden kamera ve özel elle kullanılan aletleri kullanarak çok güvenli bir şekilde karnı kesmede yapabiliyoruz. Bu cerrahilerin yaygınlaşması (minimal invaziv cerrahi) adına Türkiye’de çok güzel işler yapan 2 derneğimiz de bizlerle beraber. Minimal İnvaziv Jinekoloji Derneği (MİJİD) ve Minimal İnvaziv Jinekolojik Onkoloji Derneği (MİJOD) minimal İnvaziv cerrahiyi Türkiye’ye yaymaya çalışan dernekler. Onlarla birlikte hastaların daha çabuk zamanda taburcu olabileceği, daha az komplikasyon, daha az ağrı, en etkin ve ucuz şekilde tedavi olmasını amaçlayan yöntemlerdir. Böylece hasta hastanede daha az kalacak, daha az ağrı duyacak ve karnında bir kesik olmadığı için daha sonraki hayatında sıkıntılar yaşamayacak. Minimal İnvaziv cerrahiyi ‘gelecek’ demektir. Gelecekte herkesin kullanacağı yöntem budur" diye konuştu.


Laparoskopi ve Histereskopi Cerrahi Kursuna OMÜ’nün yanı sıra Rize Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Bolu İzzet Baysal Üniversitesi, Düzce Üniversitesi, Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi, Karabük Üniversitesi, Hitit Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Ordu Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Amasya Üniversitesi ve Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesinden cerrahlar ve ekipler katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.