SAĞLIK - 11 Aralık 2019 Çarşamba 12:09

Dr. Öcal: “Karlı havada da güneş koruyucu kullanın”

A
A
A
Dr. Öcal: “Karlı havada da güneş koruyucu kullanın”

Dermatoloji Uzmanı Dr.

Dermatoloji Uzmanı Dr. Serra Hande Öcal, kış aylarında da cilt bakımının önemli olduğunu ifade ederek, güneş korumasının devam ettirilmesi gerektiğini söyledi.


Uzmanlara göre kış aylarında cilt bakımı daha büyük önem kazanıyor. Soğuk, sert rüzgar ve kirli havaya maruz kalan cilt, kuruyup nemini kaybediyor. Liv Hospital Samsun Dermatoloji Uzmanı Dr. Serra Hande Öcal, kış aylarında cilt bakımının nasıl yapılması gerektiği konularında bilgiler verdi. Dr. Öcal, “Kış aylarında da güneş koruması devam ettirilmelidir. Özellikle karda, yansımanın etkisiyle, yüksek yerlerde güneşin etkisi artmaktadır. Bu nedenle leke problemi olan kişilerin SPF 15-30 arası sprey, krem veya losyon formlarındaki koruyuculardan kullanmalarında fayda var” dedi.



“Kışın su içmeyi unutmayın”


Uzm. Dr. Serra Hande Öcal, kış aylarında özellikle su tüketimine ve beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “Yaz aylarına göre daha az su ihtiyacımız olduğunu hissetsek de soğuk ve kuru hava nedeniyle vücut su kaybına uğrar ve terleme de azaldığı için cildimizin nemini kaybetmesine neden olur. Bu nedenle genel vücut sağlığımız ve cildimiz için her mevsim bol su tüketmeliyiz. Canlı ve ışıldayan bir cilt sağlıklı bedenin yansımasıdır. Kış aylarında cildimizi zararlı etkenlerden korumak için bol bol meyve ve sebze yemeliyiz. Meyve ve sebzeler, serbest radikallerin neden olduğu hasarlara karşı cildi koruyan güçlü antioksidanlar içerir. A, C, E vitaminleri, çinko, bakır, demir, selenyum alımı yanında zayıflama diyetlerinin abartılmaması ve yağ, karbonhidrat kısıtlamasının dozunda yapılması saç, deri sağlığı ve güçlü bir bağışıklık sistemi için önemlidir” diye konuştu.



“Leke problemi olanlar dikkat etsin”


Cildin doğrudan soğuk havaya maruz kaldıkça nemini kaybettiğini söyleyen Dermatoloji Uzmanı Dr. Serra Hande Öcal, nem kaybının ise deride kuruluk, çatlama, pul pul dökülme ve kaşıntı gibi problemlere neden olduğunu belirtti. Bu tip sorunlarla karşılaşmamak için her yıkamadan sonra yüze ve banyodan sonra vücuda nemlendirici krem ve losyonlar uygulanması gerektiğinin altını çizdi. Nemlendiricilerin, cildin daha sağlıklı ve genç görünmesini sağladığını belirten Dr. Öcal, “Nemlendirici her gün düzenli kullanıldığında cildin görevini daha sağlıklı şekilde yerine getirmesine destek olur; cildi pürüzsüz ve yumuşak yapar. Seçeceğiniz nemlendiricinin silikon, paraben ve renklendirici gibi kimyasallar içermediğinden mutlaka emin olun. Kış aylarında da güneş koruması devam ettirilmelidir. Özellikle karda, yansımanın etkisiyle, yüksek yerlerde güneşin etkisi artmaktadır. Bu nedenle özellikle leke problemi olan kişilerin SPF 15-30 arası sprey, krem veya losyon formlarındaki koruyuculardan kullanmalarında fayda vardır. Düzenli ve kaliteli uyku cilt sağlığı üzerinde doğrudan etkilidir. Düzenli uykuyla hormonlarımız dengelenir ve cildimiz yenilenir. Bu nedenle her gün mutlaka yeterli ve kaliteli uyku aldığımızdan emin olmalıyız” şeklinde konuştu.



“Sıcak banyo cilde zarar veriyor”


Çok sıcak suyla duş alınmaması uyarısında bulunan Dr. Serra Hande Öcal, şunları söyledi:


“Sıcak suyla yıkanmayı seviyorsanız, soğuk kış aylarında muhtemelen suyun ısısı biraz daha artacaktır. Fakat çok sıcak suyla yıkanmanın cildimize yaptığımız bir kötülük olduğunu bilmeliyiz. Belirli bir ısının üzerindeki su ve sabun türü temizleyicileri aşırı kullanmak, derimizin yağ bariyerini bozarak onu kurutur ve dış etkenlere açık hale getirir. Çok sıcak su ve temizleyici kullanımı deride çatlamalardan, tahriş ve kaşıntıya kadar birçok olumsuz etkiye neden olur. Bu nedenle duş sırasında suyun ısısını dengelemeye, kremli sabun veya temizleyiciler kullanmaya ve duş sonrası vücudunuza nemlendirici losyon sürmeye dikkat etmeliyiz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.