SAĞLIK - 21 Ocak 2021 Perşembe 16:34

Kalça protezi uygulamaları

A
A
A
Kalça protezi uygulamaları

Total kalça protezi (TKP) kalçayı etkileyen pek çok problemde giderek etkinliği artan ve sıkça tercih edilen bir cerrahi yaklaşım olarak uygulanıyor.

Total kalça protezi (TKP) kalçayı etkileyen pek çok problemde giderek etkinliği artan ve sıkça tercih edilen bir cerrahi yaklaşım olarak uygulanıyor. Bu yöntem kalça hareketlerinin düzelmesini ve ağrının ortadan kaldırılmasını sağlıyor. Türkiye’de her yıl giderek artan sayıda hastaya total kalça protezi ameliyatı yapılıyor.


Medicana International Samsun Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden Opr. Dr. Yılmaz Şahin, kalça protezi uygulamaları konusunda bilgi verdi. Şahin, “Kalça eklemi top ve yuva tarzı bir eklemdir. Top parçasını uyluk kemiğinin başı oluştururken, yuva ise kalça kemiğinin bir parçasıdır. Topun yuva içerisindeki dönüşü bacağınızı içe, dışa, öne, arkaya ve daire biçiminde oynatmanıza izin verir. Sağlıklı bir kalçada top ve yuva yüzeyleri düzgün bir kıkırdakla kaplıdır. Yüzeyin düzgün olması topun yuva içerisinde kolayca kaymasını sağlar” dedi.



Kalça eklemini tutan hastalıklar ve yol açtığı şikayetlerden bahseden Opr. Dr. Yılmaz Şahin, “Kalça eklemini tutan dejeneratif osteoartrit (kireçlenme), kalça çıkığı, romatoid artrit (romatizma) gibi hastalıklarda eklem aralığında daralma olur. Eklem mesafesindeki daralma sebebiyle kalça ekleminin hareketleri kısıtlanacaktır. İlk aşamada hastalar ağrı duyacaklardır. Bu ağrı genellikle kasık bölgesinde bazen kaba et bölgesinde hatta dizin iç yüzüne doğru da duyulabilmektedir. Hissedilen ağrı künt karekterde olup, hastalığın başlangıç aşamalarında özellikle yol yürürken rahatsızlık verir. Daha sonraki aşamalarda ağrının şiddeti giderek artar ve istirahat halinde iken bile duyulmaya başlar. Hatta geceleri hastaları uykudan uyandırabilir. Ağrı ve eklem hareketlerindeki kısıtlılık, hastaların merdiven inip-çıkma, çorap giyme, oturup kalkma gibi fonksiyonlarının giderek bozulmasına yol açar” diye konuştu.



Eklem hastalıklarında protez dışı tedavi yöntemleri


Eklem hastalıklarında protez dışı tedavi yöntemleri hakkında bilgi veren Dr. Şahin, “Tedavide öncelikle ameliyat dışı yöntemler denenmelidir. Kilo verme, baston ya da koltuk değneği kullanılması o ekleme gelen yükleri azaltacaktır. Ağrı kesici ilaçlar ağrının azalması ve hareketlerin daha iyi olmasını bir müddet sağlayabilmektedir. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon yöntemleri, ameliyat kararı vermeden önce mutlak suretle denenmelidir. Ameliyat dışı yöntemlere cevap vermeyen, günlük yaşamı etkileyen şiddetli ağrı, hareket kaybı ve neticesinde fonksiyon kaybı olan hastalarda Total Kalça Protezi düşünülmelidir” şeklinde konuştu.


Kalça eklemi protezinde yapılan işlemi anlatan Opr. Dr. Yılmaz Şahin şunları söyledi:


“Hastanın kalçasına yerleştirilen parçalara ki, biz bunlara kısaca protez diyoruz, yuvaya konacak parçaya kap, uyluk kemiğinin içine konan parçaya da kök (stem) denmektedir. Bu parçaları kemiğe tutturmak için birçok yol vardır. Örneğin çimentolu bir total kalça protezinde parçalar kemiğe kemik çimentosu ile tutturulmaktadır. Çimentosuz total kalça protezinde ise kemik dokunun protez çevresine doğru büyüdükçe bağlanması gerçekleşmektedir. Cerrahiyi takiben 24 saat sonra ameliyat yerine yerleştirilen kan toplayıcı tüp çıkartılır ve bunu takiben hasta yatak kenarına oturtulup pozisyon değişikliği sağlanmaktadır. Bu esnada olabilecek baş dönmesi ya da bulantı kusma endişelendirmemelidir. Daha sonra bir yürüteç ya da koltuk değneği yardımıyla hastalarımızı ayağa kaldırılmaktayız. Her geçen gün hastalar daha rahat yürüdüklerini hissedeceklerdir. Bu ameliyatı geçiren hastalar özellikle ilk 6 hafta süresince alçak yerlere oturmamaya özen göstermelidirler.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa İYİ Parti Mustafakemalpaşa İlçe Başkanı Tevfik Demir istifa etti İYİ Parti Mustafakemalpaşa İlçe Başkanlığı görevini yaklaşık 2 yıldır sürdüren Tevfik Demir, hem başkanlıktan hem de parti üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Partinin kuruluş hedefini ve heyecanını yitirdiğini belirten Demir, "31 Mart yerel seçimleri öncesinde gerek aday belirleme, gerekse meclis üyelerinin belirlenmesi sırasında ilçe başkanı ve yönetim kurulunun ‘yok hükmünde’ sayılması ise bizleri üzdü" dedi. Sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı istifa açıklamasında Demir, şu cümlelere yer verdi; "Bugün itibari ile 25 Ekim 2017 yılından bu yana görev aldığım ve son 2 dönemdir seçilmiş İYİ Parti Mustafakemalpaşa İlçe Başkanlığı görevinden ve İyi Parti üyeliğinden istifa etmiş bulunmaktayım. İstifa etmeyi bir süredir düşünmekteydim. Ancak partinin zarar görmemesi adına seçim süreci ve genel kongre sürecinin tamamlamasını bekledim. 4,5 yıllık süreçte İyi Parti İlçe Başkanı olarak muhalefet görevini ekibimle beraber layığı ile yaptığıma inanıyorum. Ancak geldiğimiz noktada halkımızın gösterdiği yolda artık ‘kenara çekilme’ zamanın geldiğini gördüm. 31 Mart yerel seçimleri öncesinde yaşananlar bana bu kararı almam gerektiğini gösterdi. Bu partiye böylesine özverili bir şekilde hizmet etmemize rağmen, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde gerek aday belirleme, gerekse meclis üyelerinin belirlenmesi sırasında ilçe başkanı ve yönetim kurulunun ‘yok hükmünde’ sayılması bizleri son derece üzmüştür. O gün istifa etmem gerekirken, partinin seçim üstü zarar görmemesi adına bu kararımı seçim sonrasına erteledim. Seçim sonrası parti tarafından alınan karar ile gidilen genel kongre sürecinde ise bu kararımı bildirmenin etik olmayacağını düşünerek bugüne ertelemiş oldum. Yerel seçim çalışmalarını tüm imkansızlıklara, maddi ve manevi hiçbir desteğin olmamasına rağmen, ben ve yönetim kurulum elimizden geleni, hatta daha fazlasını yaparak sürdürdük. Ancak son bir yılda gerek üst düzey, gerekse il ve ilçe bazlarında partinin kan kaybı herkesin malumudur. Bu da 31 Mart Yerel seçimlerine tüm Türkiye’de olduğu gibi Mustafakemalpaşa’da da sandığa yansıdı." Partinin kuruluş amacı ve heyecanını yitirdiğinin ortada olduğunu belirten Demir, "Buna rağmen ortada bir başarısızlıktan söz edilecekse biz bunu göğüslemeye hazırız. Bundan böyle ilçemiz için hangi platformda olursa olsun hizmet etmeye devam edeceğimden kimsenin şüphesi olmasın" dedi.
Samsun Hayvansal ürün ihracatından milyonlarca döviz Türkiye ekonomisine girdi SAMSUN (İHA) – Samsun’dan yapılan hayvansal ürün ihracatından 62 milyon dolar, 18 milyon euro ve 53 bin sterlinlik döviz, Türkiye ekonomisine kazandırıldı. Hayvansal ürün üretim ve ihracatında Türkiye’nin önde gelen illerinden olan Samsun’da ihracat kaleminin büyük bir kısmını bu alan oluşturuyor. 2023 yılında birçok ülkeye hayvansal ürün ve yan ürünü ihracatı yapılırken, bu ihracattan elde edilen döviz de milli ekonomiye kazandırıldı. 62 milyon dolar, 18 milyon euro ve 53 bin sterlin döviz milli ekonomiye kazandırıldı Tarım ve Orman Bakanlığı hayvansal ürün ihracatı verilere göre 2023 yılında Samsun’dan ihraç edilen balık, balık unu, balık yağı, tıbbi sülük, deniz salyangozu-eti, kapağı, bal, piliç eti-yumurtası, hayvansal yan ürünü ve sıvı gübre gibi 697 ihracattan toplam 62 milyon dolar,18 milyon euro, 53 bin sterlin, 6 milyon TL gelir elde edildi. En yüksek döviz geliri ise balık yağı (37 milyon dolar, 568 euro) ve balık (13 milyon dolar, 16 milyon euro, 6 milyon TL) ihracatından sağlandı. Samsun’dan yurt dışına 462 bin 516 ton gıda ve yem ürünü ihraç edildi Gıda ve yem maddeleri ihracatında ise 2023 yılında toplam bin 904 ihracatta 462 bin 516 ton ürün ihraç edildi. Yurt dışına en çok buğday unu (433 bin ton) ihraç edilirken, bunu mısır irmiği (12,9 bin ton), fındık ve fındık ürünler (5,6 bin ton), yaş meyve-sebze (4 bin ton), mısır unu (3,2 bin ton), şekerleme ürünleri (258 ton), kuruyemiş (137 ton) ve filtre kağıdı (213 ton) takip etti. İthal edilen gıda ve yem maddelerine bakıldığında ise 775 adet gıda maddesi ithalatından toplam 2,5 milyon ton ürün ithal edildi. En çok ithal edilen gıda maddeleri sırasıyla buğday (2,4 milyon ton), mısır (39 bin ton), yağlık ayçiçeği tohumu (14,2 bin ton), soya fasulyesi (13,8 bin ton), şeker pancarı melası (3,1 bin ton), karabuğday (526 ton), kakao kitlesi (399 ton), susam (278 ton) ve ceviz kaba unu (176 ton) oldu. Yine 2023 yılında 229 adet yem maddesi ithalatı gerçekleşti. Bu ithalatlarda toplam 807,1 bin ton yem maddesi ithal edildi. En çok ithal edilen yem maddeleri sırasıyla ayçiçeği tohumu küspesi (312,1 bin ton), arpa (149 bin ton), buğday kepeği (127,4 bin ton), ayçiçeği tohumu kabuğu (46 bin ton), mısır (37,1 bin ton), soya fasulyesi (34,2 bin ton), pirinç kepeği (19,7 bin ton), mısır kepeği (25,4 bin ton) ve DDGS (15 bin ton) olarak gerçekleşti.