ÇEVRE - 04 Ağustos 2022 Perşembe 15:23

İlkadım’daki sahipsiz köpek sorununa çözüm arayışı

A
A
A
İlkadım’daki sahipsiz köpek sorununa çözüm arayışı

İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, ilçedeki sahipsiz köpek sorununun çözümü için önerileri dinledi.

İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, ilçedeki sahipsiz köpek sorununun çözümü için önerileri dinledi.


Sokak hayvanlarına yardım eli uzatmakta kararlı olan ve İlkadım’da sevimli dostlar için ne gerekiyorsa yapacağını söyleyen İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş ortak bir çözüm üretmek için hayvansever derneklerinin öneri ve görüşlerini dinledi. Görüşlerin ardından açıklamalarda KİHAYKO Samsun İl Temsilcisi Birol Benuğur, “Çok güzel bir amaç için buradayız. Şehrimizde hem bireysel hem de dernekler olarak çok hayvan sever var. Belediyelerimiz çalışmaları bu anlamda çok önemli. Dernekler olarak olaya bireysel bakmıyoruz. Amaç tek ise, ayrı ayrı düşünmüyoruz. Ortak amaca hizmet edebilmek adına beraber çalışmayı tercih ediyoruz. Bu anlamda, bizleri misafir ederek ilçedeki başı boş sokak hayvanlarını beslenme ve yaşam kalitesi için çaba gösteren bizleri dinleyen Necattin Demirtaş’a teşekkür ediyorum” dedi.



“Üremeyi önlemek adına kısırlaştırma şu anki en iyi çözüm”


Türkiye’nin gündeminde olan sokak hayvanları sorunu gün geçtikçe ilçede ilerlemeye devam ettiğini dikkat çeken İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, “Sokaktaki sevimli dostlarımız için yaşam mücadelesi her geçen gün giderek zorlaşıyor. Bir tarafta sokak hayvanlarını seven destekleyen bir tarafta onlarla aynı ortamda yaşamak istemeyen vatandaşlarımız var. Özellikle sokaklarda başıboş dolaşan sahipsiz köpek sorunu en büyük problemimiz haline geldi. Bu problemin en büyük nedeni çevre il ve ilçelerden gelen kaçak salımlar. İlçemiz ise bunlara en büyük örnek. Büyükşehir belediyemizin Güçten Düşmüş Sahipsiz Hayvan Bakım Merkezi’nin ilçe sınırların da olması nedeniyle barınağa bırakılması gereken birçok havyan kırsal kesimlere bırakılarak ölüme terk ediliyor. İzinsiz salım yapanlar tespit edildiğinde gerekli yasal işlemleri uyguluyoruz ancak tespit edilemeyen durumlarda da sahipsiz hayvan sayıları artmaya devam ediyor. Artan başıboş hayvan popülasyonun üremesini kısırlaştırmayla önüne geçileceğini düşünüyorum. Ortak bir çözüm üretme noktasında her türlü mücadeleyi vermeye hazırız. İlkadım’da sahipsiz hayvan dostlarımız için ne gerekiyorsa yapamaya devam edeceğiz” diye konuştu.


Başkanlık makamında gerçekleşen ziyarete Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Samsun İl Temsilcisi Gül Turan, Kimsesiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği (KİHAYKO) Samsun İl Temsilcisi Birol Benuğur, Samsun Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Üyeleri İncilay Toraman ve İrem Meral, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veterinerlik Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Prof. Dr. Duygu Dalgın ve Prof. Dr. Fevzi Uyar Dalgın katılım sağladı. Ziyaretin sonunda Gül Turan, ilçede sokak hayvanlarına verdiği destek ve katkılarında dolayı Başkan Demirtaş’a teşekkür plaketi takdim etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.