YEREL HABERLER - 23 Ağustos 2013 Cuma 16:24

OMÜ’DE GÜVERCİN GÖĞSÜ AMELİYATI

A
A
A
OMÜ’DE GÜVERCİN GÖĞSÜ AMELİYATI

Ondokuz Mayı Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Başoğlu başkanlığında, Yrd. Doç. Dr. Yasemin Büyükkarabacak ve Yrd. Doç. Dr. Ayşen Taslak Şengül tarafından gerçekleştirilen ameliyat sonrasında 13 yaşındaki erkek hasta normal görünümüne kavuşturuldu. Dr. Büyükkarabacak, kunduracı göğsü tedavisinde göğüs kemiği üstüne çelik bir aparat yerleştirilerek uygulanan yöntemle Güvercin Göğsü (Göğüste Çıkıklık -Pectus Carinatum) hastası genci tedavi ettiklerini söyledi. Büyükkarabacak, “Kaburgaların göğüs kemiğine bağlandığı kıkırdak bölgelerin gelişim dengesizliği ve aşırı büyümesi ile göğüs duvarı deformiteleri oluşur. En sık olarak kunduracı göğsü (pektus ekskavatum) ve güvercin göğsü (pektus karinatum) denilen tiplerde şekil bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Her iki durumunda tedavisi cerrahi olarak yapılır” dedi.
Düşük komplikasyon oranları bulunan bu ameliyatların özellikle okulların tatil olduğu yaz aylarında sıklık gösterdiğini de sözlerine ekleyen Dr. Büyükkarabacak, "Bu ameliyatlar Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde öğretim üyelerimiz tarafından sıkça ve güvenle uygulanmaktadır. Hastalarımız böylelikle eğitimlerine ara vermeden devam edebilmektedirler. Ancak hastalar, operasyon sonrası 1 yıl boyunca göğüne darbe almamaları gerektiğinden, bu süre içinde beden eğitimi dersleri için raporlu sayılmaktadırlar" diye konuştu.
Yrd. Doç. Dr. Yasemin Büyükkarabacak, kunduracı göğsü ve güvercin göğsü hastalığı ve ameliyat yöntemleri hakkında şu açıklamaları yaptı: "Göğüs kafesinin normal şekli yaşa ve bireylerin yapılarına göre değişiklik gösterebilir. Göğüs duvarı deformitelerinin etiyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Kaburgaların göğüs kemiğine bağlandığı kıkırdak bölgelerin gelişim dengesizliği ve aşırı büyümesi ve beraberinde göğüs kemiğinin arkaya doğru çekilmesinin ya da öne doğru itilmesinin, deformitelerin oluşmasında ana unsur olduğu kabul edilmektedir. Buna bağlı olarak en sık olarak kunduracı göğsü(pektus ekskavatum) ve güvercin göğsü(pektus karinatum) denilen tiplerde şekil bozuklukları ortaya çıkmaktadır. Genetik defekt saptanamamışsa da yüzde 37 oranında ailevi öykü bildirilmiştir.”
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ
Hastalığın belirtilerine değinen Büyükkarabacak, “Nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı ve efor kapasitesinin düşük olması başlıca şikayetlerdir. Belirtiler şekil bozukluğunun derecesi ile ilgilidir ve genellikle büyümenin hızlı olduğu erken ergenlik döneminde ortaya çıkarlar. Hastaların çoğu bu şikayetlerden çok, görüntülerinden rahatsızdırlar. Bu, önemli psikososyal semptomlara yol açabilir. Bu çocuklar genellikle utangaç, içe kapanıktır ve sosyal aktivitelere katılmakta güçlük çekerler” şeklinde konuştu.
CERRAHİ MÜDAHALE ŞART
Yrd. Doç. Dr. Yasemin Büyükkarabacak şöyle devam etti: “Cerrahi tedavinin amacı, göğüs duvarının normal gelişimine izin vermek, göğüs kemiğinin akciğer ve kalbe baskısını engellemek, postürü düzeltmek, psikolojik problemleri ortadan kaldırmaktır. Son yıllarda, pektus ekskavatum için nuss, pektus ckarinatum için abramson tarafından geliştirilen minimal invaziv (kapalı yöntemle) düzeltme ameliyatları popülerlik kazanmıştır. Çelik bir bar, nuss yönteminde, torakoskop video yardımıyla göğüs kemiği arkasına yerleştirilirken, abramson yönteminde, çelik bar göğüs kemiği önüne yerleştirilir. Her iki yöntemde de çelik bar ortalama 3 yıl sonra çekilerek deformite düzeltilmiş olur. Minimal invazi cerrahi yöntemler, göğüs duvarından kemik çıkarılmadan, kısa ameliyat süresi, başarılı kozmetik sonuçları ve yüksek hasta memnuniyet oranları ile kliniğimizde uygulanan ve son yıllarda göğüs duvarı şekil bozukluklarında tercih edilen düzeltme yöntemleridir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kırıkkale Bir yıldır aranan hükümlü, araç içinde güneşlikle yüzünü kameralardan gizlemeye çalışırken yakalandı Kırıkkale’de çeşitli suçlardan haklarında kesinleşmiş hapis cezası bulunan 8 firari hükümlü, polis ekiplerince yürütülen operasyonlarla yakalanarak ceza infaz kurumlarına teslim edildi. 2024 yılından bu yana aranan bir hükümlünün ise, Plaka Tanıma Sistemi kayıtlarında yüzünü gizlemek amacıyla araç içi güneşliği indirdiğinin tespit edilmesi üzerine çalışma başlatıldı. Kayseri’de olduğu belirlenen hükümlü, yapılan teknik takip sonucu yakalandı. Kırıkkale Cumhuriyet Başsavcılığı talimatıyla İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi ekiplerince, çeşitli suçlardan aranan firari hükümlülerin yakalanmasına yönelik operasyonlar aralıksız sürdürülüyor. Bu kapsamda yapılan teknik ve fiziki çalışmalarda, "hırsızlık" suçundan 13 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan E.G., "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan O.G., "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan H.E. ile "dolandırıcılık" suçundan 5 yıl 1 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan H.K. yakalandı. Kameralardan yüzünü gizlemek için araç güneşliğini kullandı Ayrıca, "kasten öldürme" ve "karşılıksız yararlanma" suçlarından toplam 11 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezasıyla yaklaşık bir yıldır aranan N.Z.’nin yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, şahsın kardeşi adına kayıtlı araçla Kayseri’de hareket halinde olduğu belirlendi. Plaka Tanıma Sistemi (PTS) kayıtlarında, şahsın yüzünü gizlemek amacıyla aracın güneşliğini indirdiğinin tespit edilmesi üzerine elde edilen bilgiler Kayseri İl Emniyet Müdürlüğü ile paylaşıldı. Düzenlenen ortak operasyonla N.Z., belirlenen güzergah üzerinde yakayı ele verdi. Operasyonların devamında, "dolandırıcılık" suçundan 2 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Ö.Ç., Karşıyaka Mahallesi’ndeki ikametinde yakalanırken, "bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık" suçundan 14 yıl 2 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan D.K. ile "alkol veya uyuşturucu maddenin etkisi altındayken araç kullanma" suçundan 7 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan M.S. de yürütülen çalışmalar kapsamında gözaltına alındı. Hükümlüler, emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından ceza infaz kurumlarına teslim edildi. Kent genelinde aranan şahısların yakalanmasına yönelik çalışmaların kararlılıkla sürdürüldüğü bildirildi.
Şırnak Şırnak Üniversitesi ilanları dikkat çekti Şırnak Üniversitesi’nde 17 Aralık 2025 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan akademik kadrolarla ilgili ilan dikkat çekti. Üniversite tarafından yayımlanan ilanda, Şırnak Meslek Yüksekokulu için, Makine ve Metal Teknolojileri bölümü Makine Programı için açılan Doçent kadrosunda, "Lisans, lisansüstü eğitimlerini ve doçentlik unvanını Makine Mühendisliği bilim alanından almış olup, ‘Titreşim kontrolü ve PID tabanlı kontrol sistemleri’ konularında bilimsel çalışmaları olmak" şartı arandı. İlahiyat Fakültesi için, Felsefe ve Din Bilimleri bölümü Din Felsefesi anabilim dalı Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için "İlahiyat Fakültesi lisans mezunu olmak; Din Felsefesi alanında yüksek lisans ve doktora eğitimini tamamlamış olmak 17. ve 19. yüzyıl filozoflarının teoloji, antropoloji ve din eleştirisine ilişkin akademik çalışmalar yapmış olmak" özel şartı arandı. Güzel Sanatlar Fakültesinde, müzik bölümü için açılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için aranan şartlarda, "Doktorasını müzik eğitimi alanında yapmış olmak; bağlama eğitiminde egzersiz ve uyarlamaların önemi ile ilgili çalışmalar yapmış olmak" ifadeleri yer aldı. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu için, Tıbbi Hizmetler ve Teknikler bölümü, İlk ve Acil Yardım anabilim dalı için açılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosunda, "Hemşirelik lisans mezunu olup Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği alanında doktora yapmış olmak ve doğum ve kadın sağlığı alanında çalışmaları olmak" şartı arandı. Silopi Meslek Yüksekokulu için, Finans Bankacılık ve Sigortacılık bölümü, Bankacılık ve Sigortacılık anabilim dalı için açılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosu için "Katılım bankacılığı alanında çalışmalar yapmış olmak" şartı arandı. Şırnak Meslek Yüksekokulu için, Mülkiyeti Koruma ve Güvenlik bölümü için duyurusu yapılan Doktor Öğretim Üyesi kadrosunda da "Çatışma çözme becerileri üzerine çalışmalar yapmış olmak" şartı arandı. Konuya ilişkin Şırnak Üniversitesi yönetiminden herhangi bir açıklama yapılmadı.