YEREL HABERLER - 25 Mart 2014 Salı 14:38

5 Yaşındaki Ecrin'i Kaldırımda Öldüren Sürücü Hakim Karşısına Çıktı

A
A
A
5 Yaşındaki Ecrin'i Kaldırımda Öldüren Sürücü Hakim Karşısına Çıktı

Samsun'da meydana gelen trafik kazasında aralarında 5 yaşında Ecrin'in de bulunduğu 3 kişinin ölümüne, 1 kişinin de yaralanmasına sebep olduğu için tutuklanan otomobil sürücüsünün yargılanmasına başlandı.
Kaza, Atakum ilçesi Atatürk Bulvarı'nda yaklaşık 3 ay önce meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Samsun'dan Sinop istikametine gitmekte olan 28 yaşındaki Gökhan C. idaresindeki 55 SM 344 plakalı otomobil, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yoldan çıkarak kaldırımda yürüyen 5 yaşındaki Ecrin Su Erdem, annesi Dilşah Nehir Erdem (28), Tuğba Ayran (21) ve Ayşe Pala'ya (34) çarptı. Kazada, Ecrin Su Erdem, Tuğba Ayran ve Ayşe Pala hayatını kaybederken, Dilşah Nehir Erdem yaralandı. Gözaltına alınarak çıkarıldığı nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanan otomobil sürücüsü Gökhan C. hakkında "taksirle 3 kişinin ölümüne, 1 kişinin de yaralanmasına sebep olmak" suçundan dava açıldı.
Samsun 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen davanın ilk duruşmasında otomobil sürücüsü Gökhan C., kendini savunarak verdiği ifadede, "Evden çıkıp nişanlımı almaya gidiyordum. Araba kullanmayı fazla sevmiyorum. Daha önce 6-7 kez araba kullandım. 80 kilometre hızla giderken kavşağa yaklaşınca hızımı kestim. 60 kilometre hıza düştüm. Bu sırada bir otomobil yola çıkmaya çalıştı. Ona çarpmamak için direksiyonu sağa kırdım. Yayaları fark edip sola kırdım ve ortalık toz duman oldu. Bağırma sesleri duydum. Kaza sonrası araç yanacak zannettim. Anaçtan indim. Küçük bir kızı yerde yatarken görünce kaza yaptığımı anladım. Ben kul hakkından korkan bir insanım. Kimseye bir zarar gelmesini istemezdim. Çok üzgünüm" dedi.
Kazada 5 yaşındaki kızı Ecrin’i kaybeden, kendisi de yaralanan anne Dilşah Nehir Erdem duruşmada verdiği ifadede sürücüden şikayetçi oldu. Yaşadıkları kaza anını gözyaşı içinde anlatan anne Dilşah Nehir Erdem, "Vezirköprü ilçesindeki bir özel anaokulunda müdür olarak çalışıyorum. Her pazar günü Samsun'da çocuk gelişimiyle ilgili seminere geliyorduk. Kaza günü de Atakum ilçesindeki Mimar Sinan Okulu’ndaki seminere geldik. Kazada ölen Ayşe Pala bizim anaokulunda aşçıydı. O da bizimle geldi. Seminer öncesi alışveriş merkezine gittik. Buradan seminerin yapıldığı okula giderken günlerden pazar olduğu için araç yoğunluğu vardı. Ben de ‘yaya geçidinden değil de kaldırımdan üst geçide kadar yürüyüp buradan yolu karşıya geçelim’ dedim. Bir anda otomobil gelip bana yandan çarptı. Kendimi park halindeki araçların arasında buldum. Ayaklarım tutmuyordu. Ayaklarımın kemikleri dışarı çıkmıştı. Bu sırada kızımı yerde hareketsiz yatarken gördüm. Şikayetçiyim" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Mahkeme heyeti dinlenen tanıkların ardından araç sürücüsünün tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Kuyumcular vatandaşları altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyardı Gaziantep’te düğün sezonunun açılmasıyla altın fiyatlarındaki yükseliş vatandaşları imitasyon ürünlere yöneltti. Kuyumcular ise vatandaşları altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyardı. Gaziantep’te düğün sezonunun açılmasıyla beraber imitasyon ürünler reyonlarda yerini almaya başladı. Düğün hazırlığı sürecinde altın fiyatlarını araştıran vatandaşlar, altından ayırt edilmeyecek kadar gerçekçi olan imitasyon takılara rağbet göstermeye başladı. Gündelik yaşamında bilezik, yüzük, kolye, küpe gibi takılara ilgi duyan vatandaşlar altın fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle son dönemde imitasyon ürünlerin satıldığı mağazaları tercih etmeye başladı. Kuyumcular ise vatandaşları gerçek altın alırken dikkat etmeleri yönünde uyararak, “Vatandaşlar gerçek altın alırken güvenilir yerler dışında altın almaması gerekiyor. 50-100 TL ucuza alacağım derken daha düşük ve kalitesiz yerlerden almasınlar. Bu onlara farklı boyutta sıkıntılar açabilir” dedi. “Kuyumculuktan imitasyon sektörüne geçmeye karar verdik” Altın fiyatlarındaki yükseliş dolayısıyla imitasyona ilginin arttığını ve ayırt etmenin zor olduğunu söyleyen Çağatay Kasapoğlu, kuyumculuktan imitasyon sektörüne geçmeye karar verdiklerini ifade etti. Kasapoğlu, “Altın alan müşterilerin azalmasından dolayı bizde bu sektöre geçmeye karar verdik. Gerçek altından hiçbir farkı yok. Sadece işin duayeni olan kuyumcular anlayabiliyor. Normal vatandaş hiçbir şekilde ayırt edemez. Birebir altın işçiliğinde olan ürünlerdir” dedi. “İmitasyon ürünler 100 TL’den alıcı buluyor” İmitasyon ürünlerin her çeşidinin bulunduğunu ve ilginin en çok düz işçiliksiz bileziğe olduğunu söyleyen Kasapoğlu, “Gaziantep’te imitasyon bileziklerde en çok düz işçiliksiz olan ürünler, lazer bilezik, burma bilezik, kibrit çöpü ve ajda gibi modeller daha çok tercih ediliyor. Gelin adaylarının yanı sıra normal vatandaşlar aksesuar amaçlı alıyor ve gelinlere göre daha fazla rağbet gösteriyorlar. Bundan 2-3 yıl öncesine kadar talep daha az oluyordu. İmitasyon ürünlerde ortalama fiyatlarımız ise la kaplama ürünlerde 100 TL’den başlarken altın kaplama ürünlerde ise 150 TL’den başlıyor” ifadelerini kullandı. “Günlük 15’e yakın vatandaş gerçek altın sanarak bize getiriyor” Vatandaşların imitasyon ürünleri gerçek altın sanarak getirdiğini söyleyen kuyumcu Cuma Kaya, “İmitasyon ürünler insanları dolandırmak için de kullanılıyor. Gerçek altın yerine sahte olan yani imitasyon ürünü tercih ediyorlar. Piyasa da ise aşırı derecede imitasyon ürün çoğaldı. Bize günlük 15’e yakın vatandaş gerçek altın sanarak imitasyon ürün getiriyor. Fiyatlar çok yüksek olduğu için vatandaşlar ister istemez imitasyona yöneldi. 10 gramlık gerçek altın bilezik bir vatandaşın asgari ücretini fahiş derecede aşıyor. Dolayısıyla vatandaşlarda bundan dolayı mecburen imitasyona yöneliyor” şeklinde konuştu. “Bazı imitasyonları biz bile ayırt edemiyoruz” İmitasyon ürünlerin fark edilemeyecek kadar kaliteli üretildiğini söyleyen Kaya, vatandaşlara dikkat etmeleri yönünde uyarılarda bulunarak, “Bir sarraf olarak ayırt etmek kolay ama bazı imitasyon ürünler geliyor biz bile ayırt edemiyoruz. Ateşe vurmadığımız sürece zorlanıyoruz. Çeşit çeşit piyasaya sürülüyor. Yarı gerçek yarı sahte olan var bakırı fazla karışan var. Vatandaşlar gerçek altın alıyorlarsa eğer güvenilir yerler dışında altın almaması gerekiyor. 50-100 TL için daha düşük ve kalitesiz yerlerden altın almaması lazım. Bu onlara farklı boyutta sıkıntılar açabilir. Altının oyunu olmaz” diye konuştu.
Antalya Antalya’da öğrencilerin bulunduğu servis aracına sopalı saldırı Antalya’nın Alanya ilçesinde seyir halindeki öğrenci servisinin şoförü ile tartışan bir başka sürücü, trafik ışıklarında içerisinde öğrencilerin bulunduğu aracın camlarını demir sopayla parçaladı. Saldırı anı servis aracındaki bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla kayıt altına alınırken, öğrencilerin yaşadıkları korku ve panik görüntülere yansıdı. Olay, akşam saatlerinde Alanya Mersin D-400 karayolu Dinek Kavşağı’nda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, trafikte seyir halindeyken 07 C 32301 plakalı servis şoförü H.Ş. ile 48 YN 617 plakalı aracın sürücüsü F.S. arasında tartışma çıktı. Araçların kırmızı ışıkta durduğu anda aracından inen sürücü, eline aldığı sopayla servis aracının ön camına defalarca vurdu. Çevredeki diğer vatandaşlar kavgayı ayırırken, eli sopalı saldırgan aracına binip bölgeden uzaklaştı. Araç plakası ve güvenlik kameralarından yola çıkan polis, aracıyla uzaklaşan sürücü F.S ile olay anında yanında olduğu belirlenen babası M.S.’yi kısa süre içinde yakaladı. Sopayla saldırı sonrasında servis aracının ön camında hasar olduğu görüldü. Öğrenciler büyük korku yaşadı Öğrenci servisindeki korku dolu anlar araçta bulunan bir öğrencinin cep telefonu kamerasıyla anbean kayıt altına alındı. Görüntülerde eli sopalı şahsın servis aracının ön camına arka arkaya vurduğu görüldü. O esnada serviste bulunan öğrencilerin yaşadığı korku nedeniyle çığlıkattıkları anlar da görüntülere yansıdı. “Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok” Saldırıya uğrayan servisteki bir öğrencinin velisi Dudu Akman, çocukların olaydan psikolojik olarak etkilendiğini belirterek, "Yolda saldırıya uğramışlar. Ben de iş yerindeyim, hemen izin alıp çıktım. Karakola geldik şikayetçi olduk. Öğrencilerimize bunu yaşatmaya kimsenin hakkı yok. Trafikte adam duruyor ve çocukların üzerine saldırıyor. Hastaneye gideceğiz. Allah’a şükür çocuklarımızın durumunda bir şey yok ama olabilirdi. 15-16 tane çocuk varmış serviste. Çocuklar psikolojik olarak etkilendiler, çok aşırı korkmuşlar" dedi.