SAĞLIK - 24 Mayıs 2019 Cuma 08:54

Danimarkalı çift Samsun’da şifa buldu

A
A
A
Danimarkalı çift Samsun’da şifa buldu

Son yıllarda Avrupalılar tedavi için Türkiye’yi tercih ederken, Danimarkalı çift de hastalıklarına Samsun’da şifa buldu.

Son yıllarda Avrupalılar tedavi için Türkiye’yi tercih ederken, Danimarkalı çift de hastalıklarına Samsun’da şifa buldu.


Danimarka’nın Kopenhag kentinde yaşayan 52 yaşındaki Jan Erık Pıhl ile 35 yaşındaki eşi Rosalen Recosalem Pıhl hastalıklarına Samsun’da şifa buldu. 8 yıldır diyabet hastası olan Jan Erık Pıhl ilaç ve iğne kullanmasına rağmen hastalığından kurtulamadı. Jan Erık Pıhl, eşiyle birlikte 1 hafta önce Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Çiftlik Şubesi Laparoskopik, Bariatik ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Muzaffer Al’a başvurdu. Gerekli tetkiklerin ardından laparaskopik (kapalı) yöntemle metabolik cerrahi (tip 2 şeker hastalığı ameliyatı) yapıldı ve sağlığına kavuşması sağlandı.


Ameliyattan çok memnun olduğunu söyleyen Jan Erık Pıhl, Muzaffer Al ve ekibine teşekkür etti.



“Dr. Al ve ekibine teşekkür ediyorum”


Uzun yıllardır fazla kilolarıyla uğraşan Rosalen Recosalem Pıhl ise yine Dr. Al tarafından botoks işlemi yapıldıktan sonra fazla kilolarından kurtuldu. Fazla kiloları yüzünden yaşantısında zorluklar çektiğini ifade eden Rosalen Recosalem Pıhl, “Sürekli kilo alıp veriyordum. Araştırdıktan sonra Muzaffer Al’a geldim eşimle birlikte. Botoks oldum. Botokstan sonra kendimi çok iyi hissediyorum. 6 günde 3 kilo verdim. Önceden 2 öğün ama çok yemek yiyordum. Şimdi ise azar azar 3 öğün yiyorum” diye konuştu.


Ameliyatlar ve hastalıklar hakkında bilgi veren Dr. Al, Jan Erık Pıhl’in eşiyle birlikte metabolik cerrahi için kliniklerine başvurduğunu belirterek, “Hastamız uzun yılladır şeker hastası. İnsülin, ilaç kullanıyordu. Buna rağmen kan şekeri dengede değildi. Gerekli testleri yaptık. Test sonuçları ameliyat için uygundu. Ameliyatını gerçekleştirdikten sonra ilaç, insülin ihtiyacı olmadan şu anda sağlıklı bir şekilde Danimarka’ya kendisini yolcu edeceğiz” dedi.



“Şeker hastalarının sayısı dünyada artmakta”


Dünyanın pek çok yerinde çok sayıda tip 2 şeker hastasının olduğunu ifade eden Dr. Al, “Bu hastalardan çok sayıda metabolik cerrahı için kliniğimize gelen hastalarımız var. Başta ABD, Kanada, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Avusturya, Azerbaycan ve Rusya olmak üzere bütün ülkelerden tip 2 şeker hastalığı ameliyatı için gelenler var. Bu hastalarımızın iyi sonuçları aynı zamanda tanıtım açısından da aktif olmakta. İyi sonuçlar oradaki diğer insanlara da aktarıldığında şeker hastalığı ile ilgili bilgilendirmeleri dünyanın pek çok yerinde yaşayan insanlara ulaştırabiliyoruz. Tip 2 şeker hastalığı özellikle başta böbrek, ayak, göz, kalp damarları olmak üzere pek çok organımızda önemli hasarlar oluşturmakta. Şeker hastalarının sayısı dünyada artmakta. Çözüm noktalarında birçok çalışma gerçekleştirmekteyiz. Metabolik cerrahide şu an geldiğimiz noktada yüzde 86 oranında tedavi sağlayabilmekteyiz. Bunun yanında yüksek tansiyon hastalarında yüzde 90 oranında düzelme mevcut. Kolesterol yağ seviyeleri yüksek olan hastalarımızda da yüzde 90 oranında iyileşme sağlayabilmekteyiz” şeklinde konuştu.



“Uzun dönemde de kilo kaybını sağlıyor”


Dr. Öğretim Üyesi Muzaffer Al, "Rosalen Recosalem Pıhl ise aşırı kilolarından dolayı endoskopik bir zayıflama yöntemi olan mide botoksu hakkında bizden bilgi aldı. Eşinin ameliyatı için buraya gelmesiyle birlikte kendisine endoskopik yolla mide botoksu uyguladık. Mide botoksu ile mide içerisinde 24 farklı noktaya botoks enjeksiyonu yaparak. Mide hareketlerini azaltıyoruz. Böylelikle daha uzun süre tokluk ve daha az acıkma sağlıyoruz. Uzun dönemde de kilo kaybını sağlıyor. Beraberinde mutlaka dengeli beslenme ve düzenli egzersiz yapmak da önemli. Maksimum 20 kilo vermeyi hedefleyen hastalarımızda bu yöntemi tercih ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" dedi. Türkiye Kreatif Ekonomi Zirvesi, Ankara’da gerçekleştirildi. TOBB İkiz Kuleler’de düzenlenen zirveye Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Zekeriya Coştu, Ticaret Bakanı Yardımcısı Ö. Volkan Ağar, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, TOBB Başkanı Mehmet Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Başkanı Ali Ata Kavame ve Meclis Başkan Yardımcısı Berat Kuzu katıldı. Zirvede konuşan Hisarcıklıoğlu, Türkiye’deki dizi sektörü potansiyelinin ekonomiye katkısı için harekete geçilmesi gerektiğini kaydetti. Konuşmasında, "Kreatif endüstriler sadece dizi ve film sektöründen ibaret değil. Diğer 15 alt sektörü de aynı önemle dikkate almalı ve desteklemeliyiz" diyen Hisarcıklıoğlu, küratörler, sanatçılar ve içerik üreticiler gibi alanlarda da Türkiye’nin önemli bir potansiyele sahip olduğunu ifade etti. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşmenin iş yapma şekillerini tamamen değiştirdiğini aktaran Hisarcıklıoğlu, yenilikçi endüstrilerin bu dönüşümün merkezinde yer aldığını söyledi. Yenilikçi endüstrilerin ihracatının 30 milyar dolar seviyesine taşınması gerektiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, hedefin oyun ve yazılım sektörüyle birlikte kreatif endüstrilerin ihracatını 30 milyar dolar seviyesine taşımak olmasını gerektiğini vurguladı. "Eğitim ve destek programları ön planda" Yenilikçi endüstrilerin gelişmesi için eğitim ve destek programlarının ön plana çıkarılması gerektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Bu potansiyeli daha da yukarı taşımak için eğitim ve destek programlarını ön plana çıkarmalıyız. Özellikle dijital iletişim kanallarıyla, dünya geneline yayılan içerik ekonomisinin lideri olmak için, eğitim ve destek programlarına odaklanmalıyız." "Türkiye’de üretilen diziler, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" Devletin öncülük ettiği ve desteklediği dizi ve sinema sektörlerindeki projelerin başarılı olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, "Türkiye’de üretilen diziler, Yeni Zelanda’dan Brezilya’ya kadar 150 ülkede, 500 milyona yakın bir nüfus tarafından izleniyor" diye konuştu. Dizi ve filmlerin, dünyanın en büyük platformlarında rahatlıkla kendine yer bulduğunu söyleyen Hisarcıklıoğlu, "Hızla gelişen teknoloji ve yapay zeka, kreatif endüstrilerin değer zincirini önemli ölçüde farklılaştırdı. Diğer bir ifadeyle, yeni ürün ve iş modeli geliştirme, yeni dağıtım kanalı, pazar fırsatları keşfetme ve daha düşük maliyetle üretim için kullanılan dijital teknolojiler, kreatif endüstriler sektörümüze çok önemli fırsatlar sunmaya başladı. Dünyanın her yerinde Türk küratörler, sanatçılar, içerik üreticiler görüyoruz. Kreatif endüstrilerin alt sektörlerin tamamına devlet desteklerini yönlendirerek, sektörün ürettiği katma değeri artırmalıyız. Zira bu sektörler, soyut varlıklardan elde edilen katkıyla ekonomimizi çeşitlendiriyor" dedi. Küresel ekonomide çevreyi kirletmeyen ve katma değerli ürünler üretmeyi sağlayan, fikri mülkiyet, telif, patent gibi unsurların öneminin her geçen gün arttığını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bakın dünya genelinde sektörün toplam büyüklüğü 2 trilyon doları geçiyor. Türkiye kreatif endüstriler sektörü ise büyüklük olarak gelişmekte olan ülkeler arasında 8. Sırada yer alıyor. Yani bizim dünya pazarından aldığımız pay, okyanusta bir damla. Bir diğer önemli husus da şu. Pandemiyle birlikte hızlanan dijitalleşme, iş yapma şekillerimizi tamamen değiştirdi. Ne yapıyorsak yapalım, işimizi mutlaka dijitale taşımak zorundayız. Bütün şirketler artık dijitalde var olmak zorunda" ifadelerini kullandı. Bu zirvenin her girişim gibi bir hayalle başladığını söyleyen TOBB Türkiye Kreatif Endüstriler Meclisi Başkanı Ali Ata Kavame, "Biz inandığımız bir hikaye anlatmaya karar verdik. Hikaye anlatıcılığı ne kadar güzel şey. ’Hikaye anlatma bana’ diye başlayan cümleler duyarsınız hayatınızda. Bu kürsü bugün hikayeni anlat diyenlerin. Bu salon bu hayatta bir hikayesi olanların. En ön sıradan son koltukta oturana kadar sorsak neler anlatır. Bizim hikayemiz bu ülkenin geleceği ile ilgili. Bu kadar kreatif zekanın buraya toplanmasının sebebi bu. Türkiye’nin iş dünyasının kalbinde bize burayı açmalarının sebebi bu, devletin en önemli kurumlarının zamanlarını ayırıp bize kıymet vermelerinin sebebi bu. Tek bir hikayeyi beraber örmek için birlikteyiz" dedi.
Karabük KBÜ’de yapay zeka toplantısı Karabük Üniversitesi (KBÜ) Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, yapay zeka alanında çalışma yürüten akademisyenlerin katılımı ile bir toplantı yaptı. KBÜ Senato Toplantı Daosı’nda Rektör Kırışık başkanlığında yapay zeka alanında yapılan çalışmaları değerlendirmek ve gelecek projeleri planlamak amacıyla yapılan toplantıya; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Düğenci, Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörü Doç. Dr. Caner Özcan, Bilgi İşlem Daire Başkanı Dr. Öğretim Üyesi İsa Avcı ile üniversitenin çeşitli akademik birimlerinde görevli yapay zeka alanında çalışmalar yürüten akademisyenler katıldı. Toplantıda, KBÜ bünyesinde yapay zeka alanına ilişkin projeler üretilmesi, sektörel iş birlikleri ve farklı üniversiteler ile ortak çalışmalar gerçekleştirilmesi konuları ele alındı. Ayrıca Karabük yerelinde ve Batı Karadeniz’deki üniversitelerle iş birliği oluşturmak ve yeni projelere öncülük etmek hedefleniyor. Bu kapsamda, alt çalışma grupları oluşturularak diğer üniversitelerle de iletişim kurulacak, projelerin belirlenmesi ve planlanması gerçekleştirilecek. Farklı kurumların ihtiyacı olan projelerin oluşturulması sağlanacak ve Karabük Üniversitesinin yapay zeka alanındaki misyonu ve vizyonu belirlenerek yeni projelerin oluşturulması ve altyapının sağlanması çalışmaları gerçekleştirilecek. KBÜ Rektörü Kırışık, yapay zekanın; eğitim, teknoloji, sağlık ve sosyal alanlardaki yenilikleri ve gelecek vizyonunu ele almak için önemli bir fırsat olduğunu belirtti. Yapay zeka sayesinde gelecekte dünyanın bambaşka bir hale geleceğini aktaran Kırışık, "Yapay zekanın bütün sahaları tutacağını, her sahaya tam bir kontrol ve baskı oluşturacağını öngörüyorum. Bildiğiniz gibi üniversitemiz, Yıldız Teknik Üniversitesinde Mart ayında gerçekleştirilen yapay zeka konulu toplantıda Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) aldığı kararla yapay zeka, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında yeni lisans ve ön lisans programlarının açılacağı üniversiteler arasında yer aldı. Geleceğin nasıl şekilleneceği yapay zeka ve dijital dönüşüm sürecinin neler getireceği ile ilgilidir. Bu anlamda Üniversitelerimizde öğrencilerimize çağın ihtiyaçlarına uygun olarak eğitim imkanları sunmak büyük önem taşıyor. Bu alanda yapılan çalışmalar, verilen eğitimler ve yetiştirilen insan kaynağı ülkemize büyük katkılar sunacak, ülkemizin dijital dönüşümüne destek olacaktır. Karabük Üniversitesi olarak birçok farklı alanda yapay zeka uygulamalarına ilişkin çalışmalar yürütmeye, ülkemize ve insanlığa faydalı olmaya, öğrencilerimize ileri teknoloji ve dijitalleşme alanlarında güçlü bir eğitim ve kariyer fırsatı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Toplantının sonunda yapay zeka alanında KBÜ’de görevli bilişim personelleri ile birlikte ortak bir vizyon oluşturma, bu alandaki gelişmeleri teşvik etme, açılacak bölümler konusunda yol haritasını belirleme, çalışma grupları ile yapılacak işlemler ve adımlar konuşuldu. Akademisyenler bu tür etkinliklerin teknoloji alanındaki ilerlemeye katkı sağlamaya devam edeceğine inandıklarını dile getirdiler.