SAĞLIK - 21 Mayıs 2020 Perşembe 14:17

Mevsimi geldi, alerjiye dikkat

A
A
A
Mevsimi geldi, alerjiye dikkat

Bahar alerjileri konusunda bilgi veren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.

Bahar alerjileri konusunda bilgi veren Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, “Bahar ayı hepimizin sevdiği aylar olmakla birlikte dikkat etmemiz gerekenler vardır. Sıklıkla bahar yorgunluğu, grip, soğuk algınlığı, ishal gibi hastalıkların yanında alerjik hastalıkların belirtileri de kendini göstermektedir. Alerjik nezle, göz alerjisi ve astım bahar ayının en önemli hastalıklarıdır” dedi.


Medicana Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce bahar alerjileri konusunda bilgi verdi. Bahar alerjisinden bahseden Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce, “Bahar ayları olan mart, nisan ve mayısta polenlerin havaya yayılmasıyla birlikte burun kaşınması, hapşırma, nezle, burun tıkanması, gözlerde sulanma, kaşınma gibi alerjik nezle, göz alerjisi belirtilerinin görülmesine bahar alerjisi denir. Bahar aylarında ayrıca sık sık öksürük, nefes sıkışması gibi astım belirtileri de görülebilmektedir. Çocuklarda alerjik nezlenin astımla birlikteliği sıktır. Bahar alerjisine polen alerjisi olarak da bilinmektedir. Çünkü bahar alerjisinin asıl nedeni polenlerin olması nedeniyledir” diye konuştu.


Bahar alerjisinin çocukları nasıl etkilediği konusunda, “Bahar mevsiminin yaklaşmasıyla beraber çocuklarda birtakım alerjik hastalıklar daha sık görülmeye başlanır. Bahar alerjisi; alerjik nezle, astıma ve göz alerjisine sebep olabilir. Bunun yanı sıra çocuklarda yorgunluk haline sebep olur ve okul başarılarını ciddi bir şekilde etkiler. Bahar alerjisi olan çocukların çoğunlukla burunları tıkalı olur ve bu sebeple düzenli bir uyku uyuyamazlar. Uykusunu iyi alamayan çocuklar, gün boyu kendilerini yorgun, bitkin ve halsiz hisseder” şeklinde konuştu.


Alerji çeşitleri hakkında, “Bahar alerjilerinden en önemlileri mevsimsel alerjik rinit, alerjik astım, alerjik konjoktivit, alerjik dermatit gibi alerjik hastalıklardır. Bu hastalıkların yanı sıra nezle, farenjit, bronşiolit ve krup gibi genellikle virüslerin sebep olduğu alt ve üst solunum yolu enfeksiyonları, çocukluk çağında görülen döküntülü hastalıklar ve yine virüslerin sebep olduğu ishallerde bahar aylarında çocuklarda oldukça rastlanır. Mevsimsel alerjik rinit (bahar nezlesi/alerjisi) halk arasında bahar (saman ) nezlesi olarak bilinen mevsimsel alerjik rinit, genellikle nöbetler halinde tekrarlayan hapşırık, burun akıntısı ve tıkanıklık, kaşıntı, gözlerde sulanma ve kızarma, boğazda kaşıntı gibi bulgularla görülür. 15 - 20 kez tekrarlayan hapşırma ateş olmaksızın boğaz ağrısı, öksürük, geniz akıntısı birkaç hafta devam ediyorsa mutlaka alerjik hastalıklar düşünülerek hekime başvurulması gerekir. Bahar alerjileri en çok gençlerde görülse de bebeklerde ve ileri yaşlarda da görülebilir. Anne ve babadan birinde bahar alerjisi varsa çocukta görülme ihtimali yüzde 30, her iki ebeveynde varsa ise bu oran yüzde 60’tır” ifadelerini kullandı.


Alerjik astım ve polen alerjisinden de bahseden Dr. Özgür İnce, “Alerjik astım: çocukluk çağında görülen astım yüzde 90 oranında alerjik kökenlidir. Ev içindeki alerji yapıcı maddelerin bronşlarda hassasiyet yaratması; sıcak-soğuk hava değişimi, egzersiz, solunum yolu enfeksiyonları, kimyasal kokular, hava kirliliği ve sigara dumanı gibi uyarıcılar temas astımın ortaya çıkmasına sebep olur. Bunların yanı sıra alerjik olunan maddeye aşırı maruz kalmak da öksürük, hırıltı, nefes darlığı belirtilerine yol açabilir. Üst solunum yolu alerjisi tedavi edilemeyen hastalarda alerjik astım hastalığı riski belirgin olarak artar. Polen alerjisi: Polen alerjisi genellikle en yaygın mevsim geçişlerinde yaşanır. 5 ile 40 yaş grubu arası kişilerde görülür. Bu hastalığa yakalanan kişi sayısının günümüzde daha da arttığı görülüyor. Bahar aylarında bitkilerin çiçek açması, yaz sonunda çimenler ve pelinler polen miktarının arttığı dönemlerdir. Polenler, nefes yoluyla vücuda girdiğinde kişi alerjik bünyeli ise, göz ve burundaki dokular şişerek halk arasında saman nezlesi olarak bilinen bahar alerjisi ortaya çıkar” sözlerine yer verdi.


Bahar alerjisinin ne zaman başladığı ve teşhisinin nasıl koyulduğu konusunda, “Bahar alerjisi belirtileri mart ayında başlar. Mart ayında ilk ortaya çıkan polenler ağaç polenleridir. Nisan mayıs ayında ise ot polenleri kendini gösterir. Temmuz ayından ekim ayına kadar ise yabani ot polenleri kendini gösterir. Hangi polenin alerji yaptığının öğrenilmesi ne zaman önlem alınacağının öğrenilmesi açısından çok önemlidir. Bahar alerjisi belirtileri gösteren çocuklar çocuk doktoru, göğüs hastalıkları uzmanı tarafından dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir. Teşhis koymak için bazı testler yapılmaktadır. Bu testlerden en basiti ciltten yapılan alerji testleridir. Alerji testleri bize teşhis koydurmada çok fazla katkı sağlamaktadır. Bu teste göre teşhis konulacak, bu teste göre tedavi planlanacaktır. Belki de bu teste göre immunoterapi dediğimiz aşı tedavisi yapılacak. Çocuklar yetişkinlerin minyatürü değildir. Bu sebepten çocuklarda yapılacak test ve teknik de değişmektedir. Doğru teknikle, doğru alerjenlerle yapılacak test çok önemlidir. Ayrıca çapraz reaksiyonları da değerlendirebilecek düzeyde eğitim almış olmak gerekmektedir. Tek başına alerji testleri teşhis koydurmamaktadır. Alerji uzmanları tarafında çocuktaki belirtiler ile alerji test sonuçları arasında değerlendirme yapılarak kesin teşhis konulmalıdır” sözlerini kullandı.


Tedavi ve korunmak için yapılması gerekenlere de değinen İnce, “Doğru teşhis konulduktan sonra bazı ilaçlarla tedavi edilebilir. Tedavi başarısı yüzde 100’e yakındır. Bahar alerjisi tedavisinde korunma, ilaç tedavisi ve aşı tedavisi uygulanmaktadır. Bahar alerjilerinden çocukların en az şekilde zarar görmeleri için ebeveynlerin yapacağı birtakım yollar vardır. Alerjik hastalıklar ve enfeksiyon hastalıkları çoğunlukla ani hava değişimlerinde ortaya çıkar. Bu dönemlerde çocuklar sıcaklığa uygun olarak giydirilmelidir. Terleten kıyafetlerden uzak durulmalı, gerektiğinde terli giysiler sık sık yenileriyle değiştirilmelidir. Çocuğun ellerini sıkça yıkamak her dönemde enfeksiyonlardan korunmanın en basit ve en etkili yollarından biridir. Eve gelindiğinde ebeveynlerin önce ellerini ve yüzünü yıkayıp sonra çocuklarıyla temas etmeleri gerekir. İyi ve dengeli beslenmek de bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlar. Yoğurt ve benzeri besinler, probiyotik içerdikleri için barsak florasını güçlendirir. İshaller de dahil birçok enfeksiyon hastalığından korur. Taze meyve ve sebzeler de bağışıklık sistemini güçlendirdiğinden bolca tüketilmelidir. Güneşli havalarda yarım saat yapılacak bir yürüyüş de hem çocuklar hem yetişkinler için oldukça faydalıdır. Ayrıca iyi havalandırılmayan kapalı mekanlardan ve alışveriş merkezlerinden uzak durulmalıdır” diyerek konuşmasını tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Büyükşehir kırsaldaki çınarların yanında Muğla Büyükşehir Belediyesi ‘Kırsaldaki Çınarlar’ projesi ile kırsalda yaşamını sürdüren, özellikle kendi ev ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yaşlı vatandaşların hayatını kolaylaştırmak için evlerine giderek hizmet veriyor. Ekipler, proje kapsamında vatandaşların temizlik, tamirat, soba kurulumu ve daha birçok konuda yanlarında oluyor. Hizmet kapsamında bugüne kadar 761 aileye 12 bin 728 kez hizmet verilerek vatandaşlara önemli bir destek sağlandı. Nurten Kaleli; “Büyükşehir ekipleri ailemizin birer ferdi oldular” Menteşe İlçesi Ortaköy Mahallesi’nde eşi ve oğluyla oturan Nurten Kaleli, Kırsaldaki Çınarlar hizmeti ile Büyükşehir ekiplerinin belli dönemlerde kendilerini ziyaret ettiğini söyledi ve gelen ekiplerin ailelerinin birer ferdi olduğunu belirtti. Nurten Kaleli; “80 yaşındayım, eşim ve oğlumla yaşıyorum. Eşim felç geçirdi. Benim de gücüm kalmadı. Ev temizliğinden diğer işlere Büyükşehir ekipleri hep yanımda oluyor. Siliyorlar, süpürüyorlar, camları temizliyorlar. Onlar geliyoruz dediğinde ben çayı koyuyorum, çaylarını içip işlerine öyle başlamalarını istiyorum. Çünkü onlar da bizim ailemizin bir ferdi oldular” diye konuştu. Büyükşehir Belediyesi Kırsaldaki Çınarlar ekibinden Deniz Çağlar vatandaşların evlerine giderek tadilat, temizlik ve isteklerine göre birçok hizmeti verdiklerini söyledi. Deniz Çağlar; “Kendine bakamayan, yaşlı vatandaşlarımıza Kırsaldaki Çınarlar projemizle hizmet veriyoruz. Evlerinde temizlik, tadilat, odun kırma neye ihtiyacı varsa karşılıyoruz. Nurten teyzemize de aylık periyotlara göre uğruyor, ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bu hizmetimizle onların yanında oluyor, dualarını da alıyoruz.” Kırsaldaki Çınarlar ekibinin diğer üyesi Gülden Madran da genel temizlik, dolap, kapı, cam temizliği, süpürge gibi hizmetlerle vatandaşlara hizmet verdiklerini ve kendilerini gittikleri evin bir ferdi gibi hissettiklerini belirtti.
Aydın Nazilli’de öğrenciler projelerini görücüye çıkardı Nazilli Atatürk Anadolu Lisesi öğrencileri tarafından hazırlanan Bilim Fuarı törenle açıldı. Öğrenciler, hazırladıkları projelerini heyecanla protokol üyelerine anlattı. Aydın’ın Nazilli ilçesinde bulunan Atatürk Anadolu Lisesi’nde Bilim Fuarı’nın açılışı gerçekleştirildi. Açılışa Kaymakam Sedat Sırrı Arısoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Şimşek, şube müdürleri, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı. Fuarda öğrenciler, hazırladıkları bilimsel çalışmaları davetlilere detaylarıyla anlattı. 17 projenin yer aldığı fuarda 13 tasarım, 4 inceleme, 1 de araştırma projesi yer aldı. Öğrencilerin yaptığı birbirinden farklı çalışmalar, protokol üyelerinden tam not aldı. Fuarın tek araştırma projesi olan “Bukalemun Saha Çalışması” projesi dikkat çekti. Bukalemunların tanıtımını ve ekosisteme olan katkılarının öne çıkarıldığı çalışmada öğrenciler, köylerdeki vatandaşlara bukalemunlar hakkında bilgi verdi ve bu hayvanın ne kadar tanındığına dair araştırma yaptı. Alper Barlık danışmanlığında projeyi hazırlayan öğrenciler İlknur Atik ve Bahriye Çiftçi, bukalemunların öldürülmemesi gerektiğini ifade ederek, “Bu projeyi hazırlamaktaki amacımız bukalemunların tanıtımlarını sağlamak ve bitki zararlıları ile mücadelesinde etkisini göstermek. Kıyı bölgelerinde daha çok varlık gösteriyor. Hassas bir hayvan oldukları için en ufak bir etkileşimde ölebiliyorlar. Bu yüzden insanlarımızı bilinçlendirmek amacıyla bu projeyi hazırladık. Soylarını devam ettirmek istiyoruz. İnsanlar bukalemunları yakalayıp öldürüyor, bazıları ilaç yapıyor. Tıpta böyle bir şeyin karşılığı yok ama halk arasında böyle bir inanış var. Arslanlı Mahallesini pilot bölge olarak seçtik. Mahalle sakinlerine bukalemunları tanıttık. Orada 100 kişi ile röportaj yaptık, 78 kişi bukalemunları tanımadığını söyledi. Kalanı ise tanıyıp öldürdüklerini söyledi. Biz de yararlarını anlattık” ifadelerini kullandı.
Kocaeli Gölcük’teki atıl iş merkezi eğitim yuvası oldu Gölcük Koray Aydın Parkı mevkiinde bulunan atıl haldeki iş merkezi eğitim yuvasına dönüştü. Gölcük Belediyesi’nin girişimleri ve yasal prosedürün tamamlanmasıyla, özel mülkiyette olan bağımsız bölümler üzerindeki tüm tedbir, şerhlerin kaldırılması sonrasında, kalıcı iş yerlerinin tümünün Maliye Hazinesi adına tapuda tescili işlemi tamamlandı. Akabinde Milli Eğitim Bakanlığına tahsis edilen Donanma Mahallesi Pazarlıdere Caddesi üzerindeki iş merkezi, hızla sürdürülen inşaat çalışmalarının tamamlanmasıyla eğitim yuvasına dönüştü. Kocaeli Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından teknik ve statik açıdan son derece sağlam olduğu belirlenen 4800 metrekare kullanım alanı bulunan binada inşaat çalışmaları tamamlandı. Hazır olan bina 2024-2025 eğitim-öğretim döneminde eğitim yuvası olacak. Binanın bir buçuk katı lise statüsünde özel eğitim meslek okulu olacak. Binanın geri kalan kısmının eğitim amaçlı olarak ne şekilde kullanılacağına İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü karar verecek. Gölcük Belediye Başkanı Ali Yıldırım Sezer, 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında inşa edilen iş merkezindeki çalışmaları yerinde inceledi. Başkan Sezer, "Atıl durumdaki iş merkezinin mahallemiz için sorun olmaktan çıkması, milli servetin korunması ve eğitime kazandırılmasında tüm emeği geçenlere teşekkür ederim. İlçemize ve eğitim camiamıza hayırlı olmasını diliyorum" dedi.