SAĞLIK - 18 Aralık 2025 Perşembe 14:20

Mide ağrısı deyip geçmeyin: Kalp krizi sinyali olabilir

A
A
A
Mide ağrısı deyip geçmeyin: Kalp krizi sinyali olabilir

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Yücel, mide bölgesinde hissedilen bir ağrının bazen basit bir hazımsızlık değil, kalp krizi gibi ciddi bir sorunun belirtisi olabileceğini söyledi.


Büyük Anadolu Samsun Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Oğuzhan Yücel, mide bölgesinde hissedilen bir ağrının bazen basit bir hazımsızlık değil, kalp krizi gibi ciddi bir sorunun belirtisi olabileceğini belirterek, mutlaka ciddiye alınıp kardiyoloji muayenesi yapılması gerektiğine dikkat çekti. Mide ağrılarının önemsenmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Oğuzhan Yücel, "Özellikle beklenmedik anda gelen şiddetli veya farklı bir mide ağrısını hafife almamak gerekir. Kalp krizi belirtileri her zaman filmlerde gördüğümüz gibi dramatik göğüs ağrıları şeklinde ortaya çıkmayabilir; bazen vücudumuzun verdiği sinyaller daha sinsi ve belirsiz olabilir" dedi.



"Kalp krizi belirtileri her zaman aynı değildir"


Her kalp krizinin aynı belirtili vermediğini dile getiren Doç. Dr. Yücel, "Klasik olarak kalp krizini düşündüğümüzde aklımıza şiddetli göğüs ağrısı, sol kola yayılan baskı ve nefes darlığı gelir. Oysa herkesin vücut yapısı ve tepki şekli farklıdır; kalp krizi geçiren bazı kişiler bu tipik belirtileri yaşamayabilir. Örneğin kadınlarda, ileri yaşlardaki bireylerde ve diyabet hastalarında kalp krizi daha atipik belirtilerle seyredebilir. Bu gruplarda göğüste belirgin bir ağrı olmaksızın, sadece mide bulantısı, hazımsızlık hissi, üst karın bölgesinde ağrı, soğuk terleme veya aniden bastıran yoğun yorgunluk gibi şikâyetlerle kalp krizi gelişebileceği bilinmektedir" diye konuştu.


Mide ile kalp rahatsızlıklarını ayırt etmenin ayrıntılarından bahseden Doç. Dr. Oğuzhan Yücel, "Kalp ve mide bölgelerinin yakınlığı ve bu iki sistemin belirtilerinin kısmen örtüşmesi, ağrının kaynağını anlamayı zorlaştırabilir. Kalp krizi geçiren birinin yaşayabileceği bazı belirtiler (Mide bulantısı, hazımsızlık hissi veya göğüste yanma gibi şikâyetler) yüzünden kişi önce mideyle ilgili bir sorun olduğunu düşünebilir. Benzer şekilde, ciddi bir mide rahatsızlığı (Reflü veya ülser atağı) olan kişiler de göğüste hissettikleri yanma ve ağrı yüzünden panikle kalp krizi geçirdiklerini sanabilirler. Her iki durumda da belirtiler birbirine benzediği için yanlış yorumlama riski vardır. Mide kaynaklı sorunlarda ağrı çoğu zaman yanma veya ekşime şeklinde tarif edilir. Özellikle yemeklerden sonra veya yatarken ortaya çıkan, göğüs kafesinin ortasından boğaza doğru yayılan bir yanma hissi genellikle reflü belirtisidir. Bu tip ağrı antiasit ilaç alındığında veya oturur pozisyona geçildiğinde hafifleyebilir, ayrıca ağza acı-ekşi bir tat gelmesi gibi belirtiler eşlik edebilir. Buna karşılık kalp krizinde ağrı genellikle baskı veya sıkışma hissi şeklinde tarif edilir ve çoğunlukla dinlenme hâlinde veya efor esnasında aniden ortaya çıkar. Kalp krizi ağrısı antiasit ilaçlarla geçmez ve çoğunlukla boyun, çene, omuz veya sol kola doğru yayılabilir. Örneğin kalp krizi geçiren hastalar bu hissi bazen ‘Göğsümde bir fil oturuyor gibiydi’ diye tarif eder. Eğer ağrı göğüs ya da üst karın bölgesinden başlayıp vücudun başka bölgelerine yayılıyorsa ve beraberinde soğuk terleme, nefes darlığı, baş dönmesi, çarpıntı gibi bulgular da varsa, bu durum mideyle ilgili bir problemden ziyade kalp kökenli bir soruna işaret ediyor olabilir. Bir diğer fark, tetikleyici unsurlardır. Mide rahatsızlıklarına bağlı ağrılar çoğu kez ağır bir öğün sonrası veya çok yağlı/asitli yiyeceklerin tüketiminin ardından başlar. Örneğin gece yatmaya yakın çok yemek yiyen birinin reflü nedeniyle göğsünde yanma hissetmesi yaygın bir durumdur. Kalp krizine bağlı ağrılar ise sıklıkla fiziksel efor sırasında veya duygusal stres anlarında ortaya çıkar; yani yemekle doğrudan bağlantılı değildir. Ayrıca hafif tempolu yürüyüş yapmak veya merdiven çıkmak gibi aktivitelerle ağrınız tetikleniyorsa, bu durum mide sorunundan ziyade kalp ile ilgili bir sorunu düşündürür" şeklinde konuştu.



"Her mide ağrısı kalp krizi değildir"


Her mide ağrısının kalp krizi olmadığını da vurgulayan Yücel, ayrıca şunları söyledi:


"Basit bir mide yanması genelde kısa süreli olup pozisyon değiştirince veya ilaç alınca rahatlama olur. Ancak 15 dakikadan uzun süren, dinlenmekle geçmeyen şiddetli bir ağrı ciddiye alınmalıdır. Bu tür inatçı ağrı kalp krizi belirtisi olabileceği için vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Elbette her mide ağrısı yaşadığımızda paniğe kapılıp kalp krizi geçiriyoruz diye düşünmek de doğru değil. Mide ağrısının çok çeşitli ve genellikle daha yaygın görülen nedenleri vardır. Burada önemli olan, alışık olduğumuz, geçici ve nedeni belli ağrılarla, alışılmadık derecede şiddetli veya nedeni belirsiz ağrıları ayırt etmektir. Örneğin yıllardır reflü sorunu yaşayan bir kişi, neyin tetiklediğini ve nasıl bir ağrı olduğunu genellikle bilir. Ancak farklı bir karakterde, daha önce deneyimlemediği bir ağrı yaşarsa Nasıl olsa yine midem diyerek geçiştirmemelidir. Ağrının sebebinden emin olamıyorsak veya normalde mide ilacı almakla geçen bir ağrı bu kez geçmiyorsa, tedbiri elden bırakmamak gerekir. Unutmayalım ki yukarıda mide rahatsızlıklarının birçoğu ciddi olsa bile hayati tehlike genellikle oluşturmaz, oysa kalp krizi erken müdahale edilmezse hayatımıza mal olabilecek bir tablodur. Bu yüzden, şüpheli durumlarda önce kalbi ekarte etmek doktorların sıkça dile getirdiği bir yaklaşımdır. Mide ağrısının kaynağı ne olursa olsun, özellikle orta yaş ve üzerindeyseniz veya kalp riskleriniz varsa, bu tip bir ağrıyı kesin teşhis için bir hekime danışmanız en doğrusudur."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun OKA’dan ‘Sürdürülebilir Kalkınma İletişimi ve Medyanın Rolü’ webinarı Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı (OKA), İletişim Başkanlığı iş birliğinde "Sürdürülebilir Kalkınma İletişimi ve Medyanın Rolü" başlıklı webinar düzenleyecek. Kalkınma ajansları; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda, yerel kalkınma hamlesi vizyonu doğrultusunda ekonomik, sosyal ve çevresel sürdürülebilirliği esas alan politika geliştirme, mali destek programları uygulama ve yatırım süreçlerini destekleme görevlerini yürütüyor. Bu çalışmalarla yerel potansiyelleri harekete geçiren, kapsayıcı ve sürdürülebilir kalkınma modellerinin hayata geçirilmesi amaçlanıyor. Sürdürülebilir kalkınma politikalarının kalıcı ve yaygın etki oluşturabilmesi, bu politikaların toplumun tüm kesimlerine doğru, güvenilir ve etkili iletişim yöntemleriyle aktarılmasına bağlı. Bu noktada iletişim; farkındalık oluşturma, güven tesis etme ve davranış değişikliğini destekleyen stratejik bir araç olarak öne çıkarken, medya ise sürecin hem taşıyıcısı hem de dönüştürücü gücü konumunda bulunuyor. Bu çerçevede OKA ile İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürlüğü iş birliğinde Sürdürülebilir Kalkınma İletişimi ve Medyanın Rolü webinarı düzenlenecek. Webinar kapsamında, sürdürülebilir kalkınma politikalarının kamuoyuna etkili biçimde aktarılmasında iletişim ve medyanın rolü ele alınacak. Webinar, 22 Aralık Pazartesi saat 15.00’te başlayacak. Programın ana oturumunda Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı İletişim Uzmanı Dr. Zeynep Zelan konuşmacı olarak yer alacak.
Ankara Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı ODTÜ’de gerçekleştirildi Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı Yeni Fikirler Yeni İşler (YFYİ) programının final etkinliği Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Türkiye’nin erken aşama hızlandırma programlarından YFYİ, teknoloji tabanlı iş fikirlerini hayata geçirmek ve hızlı ticarileşme sürecine destek olmak amacıyla girişimcileri ODTÜ TEKNOKENT çatısı altında bir araya getirdi. Türkiye’nin ilk erken aşama girişimcilik programı olan ve 2005 yılından bu yana ODTÜ ve ODTÜ TEKNOKENT tarafından sürdürülen YFYİ programının final etkinliği, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi. 21 yıldır girişimcilere ulaşmayı ve gelecek vadeden start-up’lar ile scale-up’lara destek olmayı sürdürmeyi amaçlayan program, bu yıl da girişimcilik yolculuğuna adım atan ekipleri, alanında uzman mentorlar ve yatırımcılarla bir araya getirdi. 5 hafta sürecek program kapsamında iş modeli geliştirme, ürün-pazar uyumu, marka yönetimi, yatırım süreçleri, ticarileşme ve fikri mülkiyet hakları gibi girişimciliğin temel başlıkları ele alındı. Toplamda 35 saatlik kapsamlı bir eğitim sunuldu Düzenlenecek eğitim kapsamında toplamda 35 saatlik eğitimin yanı sıra, 25 oturumda hafta içi eğitimler ve cumartesi günleri ODTÜ TEKNOKENT CoZone’da gerçekleştirilen yüz yüze çalışmalarla katılımcılara eğitim sunuldu. Program boyunca girişimcilik ekosisteminin farklı alanlarından 22 mentor, deneyimlerini YFYİ ekipleriyle paylaşarak sürece rehberlik etti. "ODTÜ, kuruluşundan bu yana teknolojiyi ve yenilikçi düşünceyi girişimcilik kültürüyle bütünleştiren öncü bir üniversite olmuştur" Programın 2005 yılından bu yana aralıksız şekilde sürdüğünü ve ODTÜ’nün teknoloji alanında gelişerek ilerlediğini belirten ODTÜ rektörü Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil, "Bugün artık güçlü bir gelenek haline gelen Yeni Fikirler Yeni İşler Programı, üniversitemizin bilgi üretimini toplumsal ve ekonomik değere dönüştürme anlayışının somut bir göstergesidir. Bugün burada, bu vizyonla yola çıkan girişimci adaylarımızın fikirlerinin olgunlaştığı, emeklerinin görünür hale geldiği önemli bir ana birlikte tanıklık ediyoruz. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, kuruluşundan bu yana yalnızca nitelikli mezunlar yetiştiren bir yükseköğretim kurumu olmanın ötesinde bilimi, teknolojiyi ve yenilikçi düşünceyi girişimcilik kültürüyle bütünleştiren öncü bir üniversite olmuştur. YFYİ Programı da bu yaklaşımın en değerli çıktılarından biri olarak, bugüne kadar çok sayıda girişimin doğmasına, büyümesine ve ulusal ve uluslararası ölçekte rekabet edebilir hale gelmesine katkı sunmuştur. Bizler için girişimcilik yalnızca ekonomik bir faaliyet alanı değil, aynı zamanda analitik düşünmenin, disiplinler arası iş birliklerinin, problem çözme yetkinliğinin ve toplumsal sorumluluk bilincinin geliştiği stratejik bir öğrenme alanıdır. Yeni Fikirler Yeni İşler Programı, katılımcılarına bu yetkinlikleri kazandıran bütüncül bir ekosistem sunmakta üniversitemizin bilgi birikimini gerçek dünya problemleriyle buluşturmaktadır" ifadelerine yer verdi. Programın ardından Ardından ODTÜ70 Girişimi Sermayesi Yatırım Fonu’nun tanıtımı gerçekleştirildi ve girişimcilik ekosisteminin önde gelen isimlerinin katılımıyla bir VC Paneli düzenlendi. Panel sonrasında 10 girişimci ekip projelerini jüri ve yatırımcılar karşısında sundu. Sunumların ardından gerçekleştirilen kapalı oylama ile ödül törenine geçildi. Toplamda 1 milyon liralık büyük ödül iki girişim arasında paylaştırılırken, farklı kurumlar tarafından özel ödüller takdim edildi. YFYİ’25 programı 100’ün üzerinde yatırımcı, iş ortağı, sponsor ve protokol temsilcisini, 40 girişimciyi ve 300’ü aşkın öğrenciyi bir araya getirerek girişimcilik ekosistemine buluşma alanı sundu.
Muş Hasköy’de yerli ve milli savunma sanayi ürünleri sergilendi Muş’un Hasköy ilçesine bağlı Alparslan İlk ve Ortaokulu’nda Yerli Malı Haftası kapsamında düzenlenen etkinlikte, yerli ve milli savunma sanayi ürünleri ile teknolojik çalışmalar tanıtıldı. Muş’un Hasköy ilçesine bağlı Alparslan İlk ve Ortaokulu’nda Yerli Malı Haftası dolayısıyla öğrencilerin yerli üretime yönelik farkındalığını artırmak amacıyla etkinlik gerçekleştirildi. Okul bahçesinde düzenlenen etkinlikte, Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayi alanında geliştirdiği ürünler ile teknolojik çalışmalar hakkında bilgilendirme yapıldı. Öğrenciler, sergilenen materyalleri yakından inceleme fırsatı bulurken, öğretmenler tarafından yerli üretimin ülke ekonomisi ve bağımsızlığı açısından taşıdığı öneme dikkat çekildi. Etkinlikte ayrıca öğrencilerin hazırladığı çalışmalar da sergilendi. Etkinlik, öğrencilerin yerli ve milli üretim bilinci kazanmasına katkı sağlarken, öğretmen ve öğrencilerin yoğun ilgisiyle sona erdi. Programda konuşan Hasköy Kaymakamı İsmail Güney, Yerli Malı Haftası’nın önemine dikkat çekerek, "12-19 Aralık Yerli Malı Haftamız kutlu olsun. Bu yıl ülke genelinde önceki yıllardan farklı olarak yerli ve milli sanayi ile teknoloji ürünlerimizin ön plana çıktığı bir Yerli Malı Haftası kutluyoruz. İlçemizde de bu kapsamda Alparslan İlk ve Ortaokulu’muzda anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimizin hazırladığı, tamamen yerli ve milli ürünlerden oluşan çalışmaları ilçe protokolümüzle birlikte gezme fırsatı bulduk. Yerli Malı Haftası; yerli ekonomimizin, üretimimizin ve milli duruşumuzun bir göstergesidir. Aynı zamanda çiftçimize, esnafımıza ve üreticimize destek olmayı ifade eder. Çocuklarımıza ve gençlerimize bu yaşlarda yerli ve milli ürünleri tanıtmak son derece kıymetlidir. İsraftan kaçınmayı, tasarrufu ve paylaşmayı hatırlatan bu anlamlı haftanın hazırlanmasında emeği geçen tüm öğretmenlerimize, idarecilerimize ve velilerimize teşekkür ediyorum" dedi. Alparslan İlk ve Ortaokulu 3. sınıf öğretmeni İrem Güner ise yapılan çalışmalara ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Yerli Malı Haftası kapsamında öğrencilerimizle birlikte büyük bir özveriyle çalıştık. Bu süreçte yalnızca öğretmenler değil, öğrenciler ve veliler de aktif olarak yer aldı. Artık yerli üretim denildiğinde sadece ev yapımı yiyecekler değil, savunma sanayi ve teknoloji alanındaki yerli ürünler de akla geliyor. Bu durum milli bağımsızlığımız ve ekonomimiz açısından çok önemli. Çocuklarımız ‘başkaları yapıyor’ yerine ‘biz de yapabiliriz’ bilinciyle yetişiyor. Bu sergiyi hem çocuklara katkı sunmak hem de halka yerli ürünlerimizi tanıtmak amacıyla hazırladık." Hasköy Fatih Sultan Mehmet İmam Hatip Ortaokulu öğretmeni Şamil İnan da, sergide yer alan çalışmalara değinerek, "Yerli Malı Haftası kapsamında öğrencilerimizle birlikte çeşitli çalışmalar hazırladık. Özellikle Hasköy ilçemizi tanıtmak amacıyla tasarladığımız maketimiz büyük ilgi gördü. Bunun yanı sıra Bayraktar fabrikasında üretilen yerli savunma sanayi ürünlerine ait maketlerimiz de sergimizde yer aldı" diye konuştu. Etkinliğe katılan öğrencilerden Suzan Kızılkan, Yerli Malı Haftası’nın farklı bir yönünü ele aldıklarını belirterek, "Yerli Malı Haftası kapsamında bu projeyi hazırladık. Meyve ve sebzelerin yanı sıra ülkemizde üretilen yerli arabalar, tanklar, uçaklar ve helikopterler hakkında bilgiler sunduk. Yerli malı denilince sadece yemekler değil, ülkemizin ürettiği araçlar ve teknolojiler de akla gelmeli. Bu tür sergiler sayesinde çocuklar hem bilgi sahibi oluyor hem de ülkesinin yaptığı projeleri öğreniyor" dedi. Öğrencilerden Yunus Elçi ise duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Bugün Yerli Malı Haftası’nı kutluyoruz. Çok heyecanlıyım çünkü yerli malı deyince insanın içine bir sevinç doğuyor. Togg, tanklar ve uçaklar gibi birçok eserin bizim ülkemizde üretildiğini öğrenmek bize çok güzel duygular hissettiriyor." Düzenlenen programa Hasköy Kaymakamı İsmail Güney, Belediye Başkanı Muhlis Orbay, İlçe Milli Eğitim Müdürü Necdet Bozyel, Şube Müdürü Ramazan Ekin, okul yöneticileri, öğretmenler, öğrenciler ve veliler katıldı.
Manisa Manisa’da firmalara e-ihracatla küresel pazarlara açılma anlatıldı Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda e-ihracatın sunduğu fırsatlar, dijital platformlar üzerinden yurt dışı pazarlara erişim yöntemleri ve lojistik süreçlerin ihracattaki önemi ele alındı. Manisa TSO tarafından, üyelerin e-ihracat alanındaki bilgi ve farkındalığını artırmak amacıyla oda Hizmet Binası’nda "Alibaba.com ile E-İhracat Tanıtım Toplantısı" düzenlendi. Gerçekleştirilen toplantı, Manisa iş dünyasından temsilcilerin katılımıyla gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Manisa TSO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, "Küresel ticaretin geçirdiği dönüşüm sürecinde, e-ihracat artık firmalarımız için alternatif bir kanal değil; sürdürülebilir büyümenin ve uluslararası rekabet gücünün temel unsurlarından biri haline gelmiştir. Özellikle üretim kapasitesi ve ihracat potansiyeli yüksek olan Manisa’mız için dijital ticaret platformları, firmalarımızın dünya pazarlarına daha hızlı ve daha etkin şekilde ulaşmalarına imkân tanımaktadır. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası olarak öncelikli hedeflerimizden biri; üyelerimizin yeni pazarlara erişimini kolaylaştırmak, ihracat yetkinliklerini geliştirmek ve küresel ticaret ekosistemine entegrasyonlarını güçlendirmektir. Bu doğrultuda, üyelerimizi e-ihracat konusunda doğru bilgi ve güvenilir iş ortaklarıyla buluşturmayı son derece önemsiyoruz. Alibaba.com Türkiye temsilcilerinden Tradefi ve Horoz Lojistik iş birliğiyle düzenlediğimiz bu toplantıda; e-ihracat ile yurtdışı pazarlara giriş yöntemleri, Alibaba.com’un sunduğu fırsatlar ve lojistik süreçlerin e-ihracattaki kritik rolü kapsamlı şekilde ele alındı. İnanıyorum ki bugün edineceğiniz bilgiler, firmalarımızın e-ihracat yolculuğunda somut adımlar atmasına ve uluslararası pazarlarda daha güçlü şekilde yer almasına önemli katkılar sağlayacaktır" dedi. Toplantıda, Horoz Lojistik Dış Ticaret Grup Müdürü Erdi Danışman, katılımcılara yönelik kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda, firmaların e-ihracat yoluyla yurt dışı pazarlara giriş yöntemleri, dijital ticaretin sunduğu fırsatlar ve Alibaba.com platformunun firmalara sağladığı avantajlar detaylı şekilde ele alındı. Erdi Danışman sunumunda; e-ihracatın özellikle KOBİ’ler için sunduğu düşük maliyetli ve hızlı büyüme imkanlarına dikkat çekerek, firmaların geleneksel ihracat modellerine kıyasla dijital platformlar üzerinden daha geniş pazarlara erişebildiğini ifade etti. Alibaba.com’un global alıcı ağı, güvenli ödeme altyapısı ve dijital pazarlama imkanlarının, firmaların uluslararası rekabet gücünü artırdığı vurgulandı. Ayrıca e-ihracat süreçlerinde lojistiğin önemine değinen Danışman, Horoz Lojistik’in sunduğu uluslararası taşımacılık, depolama ve dağıtım çözümleri hakkında katılımcılara bilgi verdi. Yurt dışı pazarlara açılmak isteyen firmalar için doğru lojistik planlamasının ihracat başarısında kritik rol oynadığı ifade edildi. Toplantı boyunca katılımcılar, e-ihracata başlama süreci, operasyonel aşamalar ve karşılaşılabilecek zorluklar hakkında bilgi edinme imkânı buldu. Programın sonunda gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde ise firmaların e-ihracata ilişkin merak ettikleri konular yanıtlandı. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası, üyelerinin ihracat kapasitelerini artırmaya, dijital ticaret ve e-ihracat alanındaki gelişmeleri yakından takip etmelerine yönelik bilgilendirici toplantı ve etkinliklerini önümüzdeki dönemde de sürdürmeye devam edecek.