GÜNDEM - 08 Mart 2025 Cumartesi 11:56

Nurten Öğretmen, kadınlar için kurduğu Türkiye’nin ilk ’Gezici Köy Atölyesi’yle kırsal bölgedeki kadınlarla buluşuyor

A
A
A
Nurten Öğretmen, kadınlar için kurduğu Türkiye’nin ilk ’Gezici Köy Atölyesi’yle kırsal bölgedeki kadınlarla buluşuyor

Samsun’da görev yapan dünyanın en iyi 10 öğretmeni arasına girerek Eğitim Nobel’ine aday gösterilen Nurten Öğretmen, kadınlar için kurduğu Türkiye’nin ilk ’Gezici Köy Atölyesi’yle farklı yaş gruplarındaki yüzlerce kadın, alanında uzman kişilerle kendilerini geliştirebilecek eğitimler alarak fırsatlar ediniyor.


Samsun Terme Özel Eğitim Anaokulu’nda görev yapan Nurten Akkuş, birçok farklı alanda projeleriyle farkındalık oluşturdu. Kırsal bölgedeki kadınların kişisel, sosyal ve ekonomik gelişimlerine destek olmak amacıyla Türkiye’nin ilk Gezici Köy Atölyesi’ni kurdu. Proje kapsamında köyler gezilerek burada yaşayan kadınlara yönelik el sanatı, kişisel bakım, anne-çocuk sağlığı, sağlıklı yaşam, okuma-yazma, spor gibi birçok alanda eğitimler veriliyor. Halk eğitim merkezi müdürlükleri, gönüllü kişi, kurum ve kuruluşlar iş birliğiyle köylerde atölyeler açılıyor. Bu atölyelere katılan farklı yaş gruplarındaki yüzlerce kadın, alanında uzman kişilerle kendilerini geliştirebilecek eğitimler alarak fırsatlar ediniyor. Ayrıca el sanatları ile yaptıkları ürünleri sergileme imkanı bulan kadınlar, bu ürünlerden ekonomik gelir sağlayabiliyor. Bunun yanı sıra, yarım kalan eğitimlerine devam etmek isteyen kadınları için de destek olunuyor. Köylerine atölyeler açılmasını ve uzmanlardan alınan eğitimleri çok faydalı bulduklarını belirten kadınlar, Nurten öğretmeni çok sevdiklerini, kendileri için iyi bir model ve şans olduğunu vurguladı.



"Her kadın, kendi içinde nice ilhamlar barındırır"


Proje hakkında bilgi veren Akkuş, "Halk eğitim merkezi müdürlüğümüzle birlikte yaptığımız projemiz kapsamında kırsal kesimdeki kadınlarımızla buluşmayı hedefliyoruz. Benim için sadece çocuğun gelişimi değil, çevresinin de gelişimi önemli. Bu gelişimlerde en önemli kişilerden biri elbette değerli kadınlarımız. Her kadın, kendi içinde nice ilhamlar barındırır. Büyük bir güce sahiptir. Bu güçle doğar, bu gücünü artırarak yaşar. Ve bütün sevgisi, gücü, yüreği, cesaretiyle çevresindeki birçok insanın yaşamına da katkı sunar. Belki kadınlarımızın isimlerini herkes bilmez, hikayesi gizlidir ama etkisini ve izlerini tüm dünya hisseder. Ben de bu topraklarda doğmaktan ve bu güce sahip kadınlarımızdan ilham almaktan gurur duyuyorum. Bu projeyle de geniş bir etki alanına sahip değerli kadınlarımız hem kişisel gelişimlerine destek olacak, hem de üretim yaparak sosyoekonomik yaşamlarına katkı sağlayabilecektir. Ayrıca farklı köylerde açtığımız bu atölyelerde kadınlarımızla birlikte olmak ve onların hayat hikayelerini kendilerinden dinlemek de büyük mutluluk" dedi.


Nurten öğretmen, yeni işbirlikleri ile atölye hedeflerini daha da geniş alanlara ulaştırmayı ve farklı bölgelerdeki kadınlarımızla da bir arada olmayı hedefliyor.



Nurten Akkuş başarıları


Nurten Akkuş, 2018 yılında bir ilke imza attı. 173 ülke ve 30 bin öğretmen arasından dünya rekorunu kırdı. Dünyanın En İyi 10 Öğretmeni arasına girerek Eğitim Nobeli’ne aday gösterilen Nurten Öğretmen, Nobel sahnesinde Türk bayrağını dalgalandırmayı başaran ilk ve tek Türk öğretmen oldu. Ulusal ve uluslararası birçok ödüle layık görülen Nurten Akkuş, Dünyanın İlham Veren Öğretmeni Ödülü (İlk Türk Öğretmen), Küresel Öğretmen Ödülü gibi ödüllerin yanı sıra, İngiltere’de de Dünyanın İlham Veren Kadınları arasına seçilerek Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nü alan ilk Türk kadın oldu. Akkuş, "Ben bir kadınım, bir öğretmenim, bir gencim. Her rolüm ayrı bir gurur benim için. Her bir rolümle ilham olmak, iz bırakmak da o kadar değerli. Sadece bugünlere değil, geleceğe de. Bunun için üretmek, daha çok çalışmak amacım ve yaşam biçimim. Çalıştıkça, ürettikçe, insanların yaşamlarında iz bıraktıkça, daha da mutlu oluyorum. Kazandığım ödüller elbette çok değerli ama kazandım gönüller benim için çok daha önemli ve kıymetli" diye konuştu.



Nurten Öğretmen, kadınlar için kurduğu Türkiye’nin ilk ’Gezici Köy Atölyesi’yle kırsal bölgedeki kadınlarla buluşuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’deki çile sona erdi...Çamlık Bulvarı asfaltlandı Bursa’da Çınarcık Barajı’nın içme suyunu Nilüfer’e ulaştırma amacıyla 30 Ağustos Zafer Mahallesi’nde 2 aydır devam eden çalışmalar tamamlanarak Çamlık Bulvarı asfaltlandı. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, gece gündüz yapılan çalışmalardan dolayı Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’e teşekkür etti Bursa Büyükşehir Belediyesi, Nilüfer ilçesinde asfaltlama işlemini tamamladığı Çamlık Bulvarı’nı daha konforlu hale getirerek halkın kullanımına sundu. Bursa’nın içme suyu ihtiyacını karşılayacak olan ‘Çınarcık İçme Suyu’ projesini tüm hızıyla sürdüren Büyükşehir Belediyesi, Çınarcık Arıtma Tesisi’nden suyu alarak kente taşıyacak olan altyapı işlemlerine de aralıksız devam ediyor. Boru döşeme işlemleri tamamlanan bölgelerde, Ulaşım Dairesi Başkanlığı ekipleri tarafından asfalt kaplama çalışması tamamlandı. Nilüfer ilçesi 30 Ağustos Zafer Mahallesi sınırlarında yer alan, bin 600 metre uzunluğunda ve 8 metre genişliğindeki Çamlık Bulvarı’nda gece gündüz demeden çalışan ekipler, 2 bin 800 ton asfalt kaplama ve 10 bin ton kazı dolgu gerçekleştirdi. Yol çizgisi ve çevre düzenleme işlemlerinin de tamamlanmasının ardından Çamlık Bulvarı, vatandaşların kullanımına sunuldu. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaların tamamlanmasıyla bölgedeki trafiğin rahatlamış olduğunu dile getirdi. Yaklaşık 10 dakikada İzmir Yolu’na bağlantı sağlanabildiğini anlatan Özçoban, "Öğrenciler okullarına, çalışanlar işlerine daha erken ve rahat bir şekilde ulaşabiliyor. Mahalle halkı adına Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Bozbey’e çok teşekkür ediyorum" dedi. 30 Ağustos Zafer Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban, çalışmaları yakından takip ederek mahalle sakinlerini düzenli olarak bilgilendirdi. Muhtar Halil Özçoban, "Çamlık Bulvarı’nda, Çınarcık Barajı’ndan gelen su isale hattı çalışması yapıldığından iki ay kapalı kalan yol nedeni ile trafik akışı sürücülere Atlıçayır Bulvarı’ndan İzmir yolu Görükle köprülü kavşağına verildi. Çamlık Bulvarı kapalı kaldığı süre içerisinde sabah ve akşam saatlerinde yoğun olan trafik akışı mahalle sakinlerimize ve sürücülere zor saatler yaşattı. İki aylık süre sonrasında bugün yolumuz asfaltlaması tamamlanarak trafiğe açıldı. Trafik Çamlık Bulvarı ile Atlıçayır Bulvarı’nda rahat nefes aldı. Yolumuz mahallemize ve sürücülerimize hayırlı olsun. Beton mikser kamyon şoförlerin dikkatli kullanmalarını, yollarımıza betonlarını dökmeden gitmelerini istiyoruz. Çünkü, yollara dökülen betonlar hem yolu bozuyor, hem de tümsekler oluşturduğundan sürücülere tehlike oluşturuyor" dedi. Yaklaşık iki aydır Atlıçayır Bulvarı’nda yaşanan trafik yoğunluğunun, Çamlık Bulvarı’nın açılmasıyla birlikte bir nebze de olsa rahatlaması bekleniyor.
Yozgat Kesmek için aldığı koyunlara şimdi antrenörlük yapıyor Yozgat’ın Sorgun ilçesine bağlı Araplı kasabasında yaşayan Erol Önal, kesmek amacıyla aldığı iki koyunla kurduğu bağ sayesinde kasabanın ilgi odağı oldu. Kendisine alışan koyunları kesmekten vazgeçen Önal, şimdi her sabah onlarla birlikte kilometrelerce yol yürüyerek spor yapıyor. İstanbul’daki çalışma hayatının ardından 45 yaşında emekli olan ve memleketi Araplı kasabasına yerleşen Erol Önal, vakit geçirmek amacıyla iki adet koyun satın aldı. İlk etapta kesmek ve beslemek için alınan koyunlar, kısa sürede sahiplerine bağlılık gösterdi. Koyunların kendisini bir gölge gibi takip ettiğini gören Önal, bu duruma kayıtsız kalamayarak onları kesmekten vazgeçti. Erol Önal ve koyunları arasındaki bu bağ, her sabah sıra dışı bir görüntüye sahne oluyor. Önal sabahın erken saatlerinde yürüyüşe çıktığında, iki koyunu da bir an olsun yanından ayrılmıyor. Kasaba yollarında Erol Önal önde, koyunlar arkada yapılan bu yürüyüşler hem hayvanların hem de sahibinin günlük spor aktivitesi haline geldi. Koyunların sadakati karşısında oldukça şaşıran Erol Önal, "Emekli olduktan sonra köyüme döndüm. İki tane koyun aldım kesmek için. Spora çok meraklıyım. En büyük hobim spor yapmak. Günlük burada yarım saat spor yapıyorum. Bu hayvanlar da benimle yarım saat koşuyorlar. Günümüzü böyle geçiriyoruz. Doğaya çıkıp mantar topluyorum, bana eşlik ediyorlar. Beni adım adım takip ediyorlar. Bana alıştılar, ben de kesmekten vazgeçtim. Onlara antrenörlük yapıyorum. 3 aydır böyle devam ediyoruz" dedi.
İzmir Aort damarı yırtılan Libyalı hasta, İzmir’de kapalı yöntemle tedavi edildi Libya’nın Mısrata şehrinde yaşayan, emekli ve 5 çocuk babası Alhussein Ahmed Mohamed Abdulkafi, hayati risk taşıyan aort damarı yırtılması nedeniyle yatırıldığı Acıbadem Kent Hastanesi’nde kapalı yöntemle gerçekleştirilen "stentli yapay damar" uygulamasıyla şifa buldu. Doç. Dr. Cüneyt Narin, hastada hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu (yırtılması) olduğunu belirterek, "Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Girişimsel yöntemle yırtığı kontrol altına aldık ve hastanın şikâyetlerinde belirgin düzelme sağladık. Sağlıkla ülkesine uğurladık" dedi. Uzun süredir yüksek tansiyon hastası olan ve daha önce kalp damarlarındaki darlıklar nedeniyle stent takılan Libyalı hastada, ani gelişen karın, sırt ve bel ağrıları üzerine yapılan tetkiklerde hayati risk taşıyan Tip 3 aort diseksiyonu tespit edildi. Yapılan tetkiklerde, aort damarının sol kol damarının çıktığı bölgeden başlayarak sol bacak damarına kadar uzanan ciddi bir yırtık olduğu belirlendi. "Tip III aort diseksiyonu" olarak adlandırılan bu hayati tablo, böbrek damarlarına giden kan akımını da azaltarak böbrek yetmezliğine yol açtı. Hasta bu süreçte diyalize alınmak zorunda kaldı. Tedavi amacıyla bir dönem Tunus’ta da izlenen hasta, daha sonra Türkiye’ye getirilerek farklı merkezlerde takip edildi. Şikâyetlerinin medikal tedaviyle gerilememesi üzerine 21 Ekim 2025 tarihinde Acıbadem Kent Hastanesi’ne sevk edilen Abdulkafi, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cüneyt Narin ve Girişimsel Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Parıldar tarafından multidisipliner olarak değerlendirildi. Stentli yapay damar uygulandı Hastaya, yırtılan damarın stabilize edilmesi ve yırtığın beyin damarları gibi hayati bölgelere ilerlemesinin önlenmesi amacıyla kapalı (anjiyografik) yöntemle operasyon planladıklarını belirten Doç. Dr. Narin, şu bilgileri verdi: "Hastamızda hayatı tehdit eden Tip III aort diseksiyonu mevcuttu. Çok şanslıymış. Yırtığın ilerleyerek beyin damarlarını etkileme riski vardı. Geçtiğimiz 23 Ekim’de Prof. Dr. Parıldar ile birlikte girişimsel yöntemle hem yırtığın başladığı bölgeye hem de yırtık nedeniyle kapanan sol böbrek atar damarına stentli yapay damar yerleştirdik. Uygulanan tedaviyle, aort damarındaki anormal kan akışı engellenerek kanın olması gereken damar boşluğundan akması sağlandı. Operasyon öncesinde sırt üstü yatmakta zorlanan, şiddetli karın ve bel ağrıları nedeniyle sürekli eğilmek zorunda kalan hastanın, işlem sonrası ağrıları geçerken, rahatça yürüyebilir ve günlük aktivitelerini sorunsuz şekilde yapabilir hale geldi. Tedavi sürecinde diyetisyen eşliğinde beslenmesi düzenlenen hastamız, haftada üç gün diyaliz programına alındı ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle pıhtı önleyici tedavisi planlandı. Genel durumunun düzelmesi üzerine taburcu ettik ve ülkesine uğurladık." 2022 yılında sağlığının bozulduğunu, kalp damarlarından birine stent takıldığını, kalp kasında zayıflık, kol ve bacaklarında ödem olduğunu belirten Abdulkafi ise ülkesine yeniden doğmuş olarak döneceğini belirterek, "Ne oturabiliyor, ne yürüyebiliyordum. Sadece sağ tarafıma sabit yatıyordum. Aorttaki yırtık yaşamımı tehdit ediyordu. Yani her an ölümle burun burunaydım. Öldürmeyen Allah öldürmüyor, çok şanslıymışım. Libya’da bu tedaviler yapılmıyor, keza Tunus’ta da öyle. Ben de tedavi olmak için İzmir’e geldim. Çok çektim ama Acıbadem Kent Hastanesi’nde gördüğüm başarılı tedaviyle şikayetlerimden kurtuldum. Emeği geçen tüm doktorlarıma çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.