ASAYİŞ - 02 Temmuz 2025 Çarşamba 16:39

Öğretmen kızını boğarak öldüren anne hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi

A
A
A
Öğretmen kızını boğarak öldüren anne hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi

Samsun’da rehber öğretmeni kızını boğarak öldüren anne hakkında hazırlanan savcılık iddianamesi ağır ceza mahkemesi tarafından kabul edilirken, kızını öldüren anne hakkında ağırlaştırılmış hapis cezası talep edildi.


Olay, Samsun’un Atakum ilçesi Esenevler Mahallesi’nde 08 Nisan 2025 tarihinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, asker olan ağabeyi 2021 yılında Hakkari’de şehit olan Tuba Günaydın (34), yaşadığı psikolojik sıkıntıdan dolayı bir yıl sonra eşinden boşandı. Rehberlik öğretmeni olan Tuba Günaydın, şehit ve gazi yakını kadrosundan Samsun’daki Sakarya İlkokulu’na atandı. Gözünden sağlık sorunları yaşayıp sağ ayağı da kısmi felç geçiren Tuba Günaydın, annesi Sultan Günaydın (61) ile yaşamaya başladı. Öğretmen Tuba Günaydın’ın annesi Sultan Günaydın, olay gecesi feryat ederek komşulardan yardım isteyip kızının banyoda bilekleri kesilmiş halde, hareketsiz yattığını ve son dönemlerde psikolojik sorunları olduğunu söyledi. Olayın olduğu eve polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Tuba Günaydın’ın olay yerinde hayatını kaybettiği tespit edildi. Bileğini keserek intihar ettiği değerlendirilen Tuba Günaydın’ın cansız bedeni otopsi için Adli Tıp Kurumu Samsun Grup Başkanlığına gönderildi. Yapılan otopside genç öğretmenin boynunda boğmaya bağlı kırıklar olduğu ortaya çıkınca korkunç gerçek ortaya çıktı ve anne Sultan Günaydın savcının talimatı doğrultusunda Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri tarafından gözaltına alındı.


Sorgusunda suçunu itiraf eden anne Sultan Günaydın, "Kızım Tuba 2020 yılında bir evlilik yaptı ve 2 yıl sonra eşinden ayrıldı. Eşinden ayrıldıktan sonra psikolojik problemleri artmaya devam etti. Eski eşi ile telefonda görüşmeye devam ediyordu. Depremden sonra Malatya’dan Samsun’a geldik. Bir süre kaldıktan sonra eşimle ben Malatya’ya döndük. Kızım burada özel kolejde çalışmaya başladı. Daha sonra da özel okuldan devlet okuluna kadrolu öğretmenliğe geçiş yaptı. Kardeşi şehit olduğu için tanınan haktan yararlandı. Kızım gözünden bir rahatsızlık geçirdi. Tedavisi esnasında kalp krizi de geçirdi. Geçirdiği rahatsızlıklardan dolayı vücudunun sol tarafında his kaybı oluştu. Sol kolunu kullanabiliyordu. Sol ayağına özel bir ayakkabı giyerek kenarlardan destek alarak tek başına yürüyebiliyordu. Kızım geçirdiği rahatsızlıklardan dolayı psikolojik problemleri iyice artmaya başladı. Üniversite hastanesinde tedavi gördüğünde psikolog ona ilaç vermişti. İlaçlarını kullanmadı. Psikolojik rahatsızlığı için herhangi bir tedavi görmedi. Yaklaşık 15 gün önce bana saldırdı. Vücudunun sol tarafının tutmayışını kabullenemedi. Bana ’Sen sağlıklısın, ben neden böyleyim’ diyerek saldırmıştı. Olay gecesi saat 02.00 sıralarında ben dinlendiğim sırada kızım bana seslendi. Banyonun ışığının açık olduğunu gördüm. Banyoya gittiğimde kızım bana yine saldırdı. Kızımın elinden kurtulmak amacıyla ittiğimde yere düşerek başını banyonun zeminine çarptı. Yerdeyken bana saldırmaya devam etti. Omuzlarına çöktüm fakat saldırısına devam etti. O anlık heyecanla kızımın boğazına sarıldım. Tam olarak ne kadar sürdüğünü hatırlamıyorum. Fakat 1-2 dakika boğazından tuttum. Kendime geldiğimde kızımın nefes almadığını fark ettim. Öldüğünü anladım. Kızım bana daha önce intihar edeceğini söylüyordu. Aklıma bu geldi. Mutfağa giderek bıçak aldım ve kızımın bileklerini intihar süsü vermek amacı ile kestim. Daha sonra bağırdığımda komşularımız geldi ve polise haber vermişler" dedi.


Çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilen anne Günaydın hakkında dava açıldı. Soruşturmayı yürüten savcı tarafından hazırlanan iddianamede Sultan Günaydın hakkında, Türk Ceza Kanunu (TCK) 82/1-d-f-e.2 maddeleri gereği ağırlaştırılmış hapis cezası talep edildi. Savcılık iddianamesi Samsun 1.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve ilk duruşmanın 16 Ekim 2025 tarihinde görüleceği öğrenildi.



Öğretmen kızını boğarak öldüren anne hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Cankurtaran Tüneli’nde tehlikeli araç kullanmıştı, sebebi sağlık kontrolü sonrası ortaya çıktı Artvin’in Borçka-Hopa karayolundaki Cankurtaran Tüneli’nde bir kamyonetin tehlikeli şekilde ilerlediği anlar sosyal medyada gündem olurken, olayın nedenine ilişkin Artvin Emniyet Müdürlüğü’nden açıklama geldi. Artvin’in Borçka-Hopa karayolu üzerinde bulunan Cankurtaran Tüneli içinde bir kamyonetin sağa sola savrularak ilerlediği anlar, arkadan gelen bir aracın kamerasına yansıdı. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler büyük tepki toplarken, sürücünün alkollü olduğu iddiaları gündeme geldi. Konuya ilişkin Artvin Emniyet Müdürlüğünden açıklama yapıldı. Emniyetten yapılan duyuruda, 24 Aralık 2025 tarihinde beyaz renkli Mazda marka kamyonetin tünel içerisinde trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirdiğine dair görüntülerin paylaşılması ve 112 Acil Çağrı Hattı’na gelen ihbar üzerine ekiplerin olay yerine sevk edildiği belirtildi. Ekiplerce yapılan ilk kontrolde sürücünün bilincinin yarı açık olduğu tespit edilerek 112 Acil Sağlık ekipleriyle Hopa Devlet Hastanesine sevk edildiği kaydedildi. Hastanede yapılan kontrollerde sürücünün kronik şeker hastası olduğu, kan şekerinin düşmesine bağlı olarak direksiyon hâkimiyetini kaybettiği ve alkollü olmadığı anlaşıldı. Gerekli emniyet tedbirlerinin alınmasının ardından tünel trafiğe yeniden açılırken, olayla ilgili kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi adına açıklama yapıldığı vurgulandı.
Van Van’da köylülerin kış eğlencesi ’köse-gelin’ geleneği yaşatılıyor Van’ın Saray ilçesinde unutulmaya yüz tutan "köse-gelin" geleneğini yaşatan vatandaşlar, hem kış gecelerinde eğlenceli vakit geçiriyor hem de yardımlaşmanın güzel örneğini sergiliyor. Yörede asırlardır oynanan ancak son yıllarda unutulmaya yüz tutan "köse-gelin" geleneği, Saray ilçesi Kekikdüzü Mahallesi’nde yaşayanlar tarafından sürdürülüyor. Soğuk havanın etkili olduğu bugünlerde üzerine bağladığı ot ve yünle hazırlanan kostümün içine giren "köse", mahalledeki evleri dolaşıp un, şeker, yağ, bakliyat gibi gıda maddeleri ve para topluyor. Mahalle sakinler aslında bu geleneğin koyun-koç katımının yüz gün sonra yapıldığı açıkladı. Mahalle Muhtarı M. Salih Özgür, unutulmaya yüz tutan bu geleneğin mahallerinde her yıl yapıldığını belirterek, "Atalarımızdan gördük ve sürdürüyoruz" dedi. Her yıl bu geleneği canlandırmaya çalıştıklarını ifade eden Celil Öztürk ise "Bu oyunu gençler olarak ata ve babamızdan öğrendik ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Toplanan gıda malzemeleri köse ve eşi tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Yardımlaşmanın güzel bir örneği olan bu geleneğimizi sürdürmek istiyoruz. Öğrendiğimiz kadarıyla koyun sürüsüne koç katımının yüzüncü günü ve anne karnındaki kuzuya can gelmesi olarak yapılan bu gelenek, bölgeden bölgeye değişik adlarla da yapılıyor" ifadelerini kullandı.