SAĞLIK - 28 Mart 2020 Cumartesi 14:53

Salgın hastalıkların ruh sağlığına etkisi

A
A
A
Salgın hastalıkların ruh sağlığına etkisi

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) Derneği Genel Başkanı Oğuz Özat, salgın hastalıkların fizyolojik etkilerinden daha önemlisinin ruh sağlığına olan etkileri olduğuna dikkat çekerek, “Virüs belki yarın aşısı bulunarak çözülecek ama psikolojik etkisini yıllarca yaşam boyu sürdüreceğiz” dedi.

Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) Derneği Genel Başkanı Oğuz Özat, salgın hastalıkların fizyolojik etkilerinden daha önemlisinin ruh sağlığına olan etkileri olduğuna dikkat çekerek, “Virüs belki yarın aşısı bulunarak çözülecek ama psikolojik etkisini yıllarca yaşam boyu sürdüreceğiz” dedi.


Salgın hastalıkların psikolojik etkilerinin nesiller boyu devam edebileceğini söyleyen Türk PDR Genel Başkanı Oğuz Özat evde kalarak virüsten korunan ailelere psikolojik olarak da iyi durumda olmaları için önerilerde bulundu. Oğuz Özat bu konu hakkında yaptığı açıklamada, “Salgın hastalıkların, savaşların, afetlerin fizyolojik etkisi dönemseldir. Ancak psikolojik insan ruh sağ sağlığına etkisi yıllar yüzyıllar sürer. O nedenle bu tür salgın hastalıkların fizyolojik etkilerinde daha önemlisi ruh sağlığına olan etkileridir. İnsan ruh sağlığına vereceği olumsuz etkiler nesiller boyu devam edecektir. Bu nedenle önlemlerimizi ruhsal olarak da almalıyız” diye konuştu.



“EBA üzerinden derslerini başlatsınlar”


Ailelere evde çıkabilecek çatışmaların önüne geçmek için öneriler veren Özat, “Özellikle bu süreçte ailelerimizin aile içi dinamikleri çok iyi fark etmeleri lazım. Çatışma ortamında çözümsüz cümleler kurulur. Özellikle çözümsüz cümlelerden o aile mitlerinde uzak duralım. Aile içi etkinlikler ve özel günler yapalım. Her gün ailemizden birisi lider olsun. Aileler çocuklar çatışmaları genelde ile hastalığı çok konuşmak yerine öğrenciyse EBA üzerinden derslerini başlatsınlar. EBA’nın sadece eğitsel özelliği yok. Aynı zamanda normal yaşantıya döndürme insanın normal yaşam görevlerini yaparak çocuğu virüs ve hastalık düşüncesinden uzaklaştırma gibi bir işlevi var. Bu çatışmaları genelde bir aile masası kurarak çözümleyebiliriz. Aksi halde virüs belki yarın aşısı bulunarak çözülecek ama psikolojik etkisini yıllarca yaşam boyu sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.


Kurumlarla iş birliğinde destek verecekleri çalışmaları da anlatan Oğuz Özat, “Bizde bu açıdan Türkiye genelindeki 60’a yakın şubemizle bize ulaşan belediyelerle protokoller yaparak yine Aile Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın Özel Eğitim Rehberlik Genel Müdürlüğü’nün psikososyal çalışmaları ve AFAD ile iş birliğinde telefon ve görüntülü arama aracılığıyla online psikolojik danışma ve online ruh sağlığı hizmetini ulaştırmayı düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Tunç: “Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin Konseyi’nde tekrar görüşülmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun Filistin’in BM’ye üyeliğinin tekrar görüşülmesini talep eden karar tasarısını kabul etmesinin ardından açıklama yaptı. Bakan Tunç, karar tasarısının özgür Filistin için önemli bir adım olduğunu değinerek, “Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, Filistin’in BM üyeliğinin BM Güvenlik Konseyi’nde tekrar görüşülmesi ve gözlemci statüsünde olan Filistin’e bazı ilave haklar tanınmasını talep eden karar tasarısını kabul etmesi özgür Filistin için önemli bir adımdır. Ülkemizin yanı sıra 80’e yakın ülkenin ortak sunucusu olduğu karar tasarısının 143 evet oyuyla kabulü, Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin 7 Ekim’den bu yana işgalci İsrail tarafından soykırıma uğrayan Filistin’e desteğini göstermesi açısından önemlidir. 1967 sınırları temelinde bağımsız Filistin devletinin varlığı kabul edilmelidir. Filistin halkı kendi ata yurtlarında, insan onuruna yakışır şekilde yaşamalıdır” ifadelerine yer verdi. İsrail’in saldırılarının son bulması gerektiğini belirten Bakan Tunç, “Gazze ve Refah bölgesinde çocuk, kadın, sivil demeden 35 bin Filistinliyi öldüren, 78 binden fazla Filistinliyi yaralayan İşgalci İsrail’e karşı uluslararası mekanizmalar artık gereğini vakit kaybetmeden yapmalıdır. İnsan haklarını yok sayan, uluslararası hukuku görmezden gelen, savaş suçu işleyen ve soykırım yapan İsrail’in saldırıları son bulmalıdır. İsrailli yetkililer Uluslararası Ceza Mahkemesi huzuruna çıkarılmalı, gereken ceza verilmelidir. İşgalci İsrail Devletinin Uluslararası Adalet Divanınınca verilen tedbir kararına uyması sağlanmalıdır. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin haklı davalarında yanlarında olmaya, dünyada adaleti ve hakkaniyeti savunmaya devam edeceğiz” ifadeleri kullanıldı.