ÇEVRE - 09 Haziran 2021 Çarşamba 16:39

Samsun’a yerli lityum pilli elektrikli otobüs

A
A
A
Samsun’a yerli lityum pilli elektrikli otobüs

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Samsun’da toplu taşımada kullanılması planlanan elektrikli otobüslerinin ilk 10’u hariç diğerlerinde yerli üretim lityum pil teknolojisinin kullanılacağını söyledi.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, Samsun’da toplu taşımada kullanılması planlanan elektrikli otobüslerinin ilk 10’u hariç diğerlerinde yerli üretim lityum pil teknolojisinin kullanılacağını söyledi.


Büyükşehir Belediye Meclisi Haziran Ayı Toplantısı, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir’in başkanlığında Ömer Halisdemir Toplantı Salonu’nda yapıldı. 35 gündem maddesinin yer aldığı toplantıda 2 gündem maddesi bugün görüşülüp karara bağlanırken, 32 gündem maddesi ve diğer gündem dışı maddeler daha kapsamlı görüşülmek üzere ilgili komisyonlara havale edildi. Mecliste belediye faaliyet ve projeleri hakkında bilgiler veren Başkan Mustafa Demir, önemli açıklamalarda bulundu.



“Elektrikli otobüslerin işletme maliyeti fosil yakıta göre 6’da 1, raylı sisteme göre de 12’de 1 oranında”


Elektrikli otobüslerin diğer toplu taşıma araçlarına oranla daha az maliyetli olduğuna değinen Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, “Elektrikli otobüsler ile ilgili o proje Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı projesine dönüştü. Bununla birlikte ASELSAAN ile onu da Samsun’da gerçekleştireceğiz. Bu da Türkiye’de ilk olacak. ‘Lityum pilli elektrikli otobüs’. Bununla ilgili lityum pil teknolojisine ASELSAN Türkiye’de yatırımını yapıyor. Bunu hızla geliştirecek. Verim aldığımızda Samsun’daki tüm toplu ulaşımın lityum pilli araçlara dönüştürecek olan bir proje inşallah. Bununla birlikte de tüm Türkiye’ye yaygınlaşacak. Şu anda sadece ilk 10 otobüsümüzün lityum pilleri yurt dışından gelecek. Akabindeki tüm pilleri ASELSAN kendisi üretecek. Dolayısıyla tamamen yerli mühendis ve teknoloji ile elektrikli otobüsleri performansı yüksek, işletme maliyeti fosil yakıta göre 6’da 1 oranında raylı sisteme göre 12’de 1 oranında olan çevre duyarlığı olan araçlara kavuşacağız. Konforu yüksek saraçların tırmanma kabiliyeti de fosil yakıttan daha yüksek olacak bir toplu ulaşımı Samsun’a kazandırmayı planlıyoruz” dedi.



“Samsun Kovid-19’da maviye dönmek üzere”


Samsun’da vaka sayılarının düştüğüne dikkat çeken Başkan Mustafa Demir, “Kovid-19 vaka sayıları ilk açıklandığında Samsun’daki vaka sayıları hep üst sıralarda yer alıyordu. Bu da test sayısının fazla olmasından alakalıydı. Şu anda ise Samsun maviye doğru dönmek üzere. Ülkemizde de pandemi süreci hızla düşüyor. Aşılamanın da belli bir orana ulaşmasıyla bu süreci atlatmış olacağız. Dünya çok farklı bir süreç yaşıyor. Şu anda tüm gelişmiş ülkeler pandemi sonrası için mücadele verecek. Biz de inşallah pandemiden çıkışta Türkiye ekonomik büyümü olarak Çin’den sonra 2. sırada olan ülke. Samsun’da büyüme konusunda Türkiye’deki ortalamanın üzerinde. Bunu sanayide, ticarette, lojistik alanda merkez olması ve de merkezi hükümet yatırımlarının belediye projelerine verdiği katkının etkisinin de olduğunu düşünüyoruz. Aynı süreci hız kesmeden devam ettiriyoruz” diye konuştu.



“Şehir Hastanesi bitene kadar ulaşım arterleri tamamlanacak”


Ulaşım projeleri hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Başkan Demir, “Geçen hafta ASELSAN ile yapay zekanın devrede olduğu bir projeye imza attık. Proje, Türkiye’de ses getirdi. Şu anda da diğer şehirlerdeki yerel yönetimlerin de odağını oturmuş durumda. Uygulama için hazırlık yapıyoruz. Adaptif kavşaklara planlı bir şekilde gireceğiz. Dün de Karayolları Genel Müdürü Samsun’daydı. Değerlendirmelerde bulunduk. Samsun Şehir Hastanesi inşaat halinde. Onun bitimine kadar da tüm ulaşım arterlerini Sağlık Bakanlığı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı arasındaki protokol ile Ulaştırma Bakanlığı’na yaptırma gayretindeyiz. Şehir Hastanesi biterken ulaşım ağını da tamamlamış olacağız. Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı‘ndan çevre yoluna geçiş Ankara yolundaki o kavşak, pik saatlerde yani akşam Atakum’a gidişte sabah Samsun’a gelişte orada yolun yapılma şeklinden kaynaklı bir trafik yoğunluğu oluyor. Onu da çözüme kavuşturacak bir çalışma yapılıyor. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün çalışmasıyla eşdeğer bir şekilde Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı’ndaki projemiz hazır. Orayı genişletip, 40 metreye çıkartıyoruz. Hem daha nizami, işler, akıcı ve trafik yükünü kaldıracak şekilde orayı kullanıma kazandıracağız. Dolayısıyla Atakum-Samsun merkez arasındaki trafiği büyük ölçüde çevre yoluna verecek uygulamayı da yakın gelecekte hayata geçirmeyi ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.



“Samsun Büyükşehir Belediyesi kendi betonunu kendi üretecek”


Açılacak 4 yeni beton santrali ile beton yapıp diğer il ve ilçelere de satar hale geleceklerini belirten Mustafa Demir, şunları söyledi:


“SASKİ ve Fen İşleri Dairesi Başkanlığı sahada yoğun bir çalışma sürdürüyor. 150 km civarında geçen yıl beton yol yapmıştık. 150 bin metre küpün üzerinde beton aldık. Bu sene ihale yaptık fiyatlar yüksek geldi. İhaleyi iptal ettik ve 4 tane beton santrali kuruyoruz. Çarşamba, Samsun merkez, Kavak ve Bafra bölgesine yapacağız. Artık kendi betonumuzu kendimiz üreteceğiz. 15 tane de yeni mikser kuracağız. Santral altından pompaya ihtiyaç olmadan C30 betonlarımızı oradan üreteceğiz. Maliyet noktasında ihale ile satın almanın 3’te 1 fiyatına bize mal olacağı müjdesini veriyorum. Bu, 150 km’lik beton yolu dökerken ondan 400 km’nin üzerinde bir beton yol yağabileceğiz. Bu santralleri kurunca da özellikle gelecekte düz arazilerde, zemin problemi yaşayan alanlarda tekrar beton noktasında bir dönüş yapıp arkasından C30 demirli betonun üzerine bitümlü sıcak karışımı yapmayı planlıyoruz. Önümüzdeki sene özellikle Samsun merkezde çok yoğun bir programımız olacak. İncesu, Taflan, Altınkum, Çatalçam, Dereköy ve o bölge dahil olmak üzere Örnek, İlkadım, 19 Mayıs Sanayi bölgesinin de altyapı noktasında 2022 yılında çok iyi bir yere taşıyacağız. Mert Irmağı üzerinde DSİ ile çalışmalarımız devam ediyor.”


Büyükşehir Belediye Meclisi’nde görüşülen maddeler komisyonda tartışıldıktan sonra tekrar meclise havale edilip, karara bağlanacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Zonguldak-Filyos tünellerindeki çalışmalar aralıksız sürüyor Zonguldak-Filyos arasındaki tünel ve yol çalışmaları aralıksız sürüyor. AK Parti Zonguldak Milletvekili Muammer Avcı, Kilimli- Muslu tünellerini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Yüklenici firma yetkililerden bilgiler alan Avcı, “Zonguldak’ımızı Filyos’a, Filyos Vadisi Projesine bağlayacak olan ve iki etaptan oluşan Kilimli-Muslu, Muslu-Filyos arasındaki çalışmalar için bütün tünellerimizi ziyaret ettik. Bildiğiniz üzere büyük bir heyecanla takip ettiğimiz Kilimli-Muslu’muza bağlayan bir projemiz var. 3 bin metrelik giriş, 3 bin metrelik dönüş olmak üzere altı bin metrelik bir tünel açımı söz konusu olacak. Şuan da tünel açılımı deniz kısmı bin 400 metre, iç kısım bin 390 metre durumundadır. Görüyoruz ki tünelin aşağı yukarı yarısına gelmiş durumdayız. Buradaki çalışmalar yüz yetmiş personelle devam ediyor. Hız kesmeden gece- gündüz devam eden bir çalışma var. İnşallah bundan sonrada hız kesmeden devam edecek. Kurban Bayramı’ndan sonra inşallah Muslu, Zonguldak yönüne doğru da ikinci etap olarak gördüğümüz yani tünenin iki taraflı çalışması sağlayacak organizasyonumuz başlayacak” dedi. “Zonguldak Filyos arası 16 dakikaya inecek” Muslu-Filyos arasındaki projedeki tünel sayılarına ilişkin konuşan Avcı, “Projede yaptığımız tadilat ile birlikte tünel sayımızı 5 giriş, 5 bölüşe indirdik. Proje genelinde ise; tünel açılımı 18.500 metre olacak. Şu anda bunun 7.930 metresini açmış durumdayız. Diğer yandan biz hem tüneli açıyoruz hem de akabinde nihai kaplama dediğimiz çalışmaları da bir yandan yapıyoruz. Bu seviyemizde 3330 metre seviyesinde ilerlemiş durumdayız. Önemle belirtmeliyim ki; Artvin’den başlayıp İstanbul’a kadar devam eden Karadeniz Sahil Yolu’nun önemli bir aksını teşkil ediyor bu yol ve bizim Zonguldak’tan Filyos’a 16 dakika gibi bir zaman içerisinde ulaşımı kolaylaştıracak bir projeden bahsediyoruz. Bu vesileyle; bu projenin yapılması talimatını bizzat kendisi veren Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a, yakın takipleri için Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’na, yüklenici firmada çalışan tüm personelimize teşekkür ediyoruz. Bu projeyle birlikte biz biliyoruz ki Zonguldak’ımız özellikle istihdam anlamında çok büyük bir açığını yüklenecektir. Her şey Zonguldak’ımızın Türkiye Yüzyılında Kuzey’in Yıldızı olması için.”
Mersin Mersin’de yollar yenileniyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi ekipleri, kent genelinde yol ve asfalt çalışmalarına aralıksız olarak devam ediyor. Gerek altyapı çalışmaları, gerekse de doğal şartlar sebebiyle bozulan yollarda faaliyetlerini yoğunlaştıran yol yapım ekipleri, ömrünü tamamlayan veya deforme olan yollarda asfalt sökülmesi işleminin ardından, asfalta hazırlık çalışmalarına geçiyor. Zemin etüdü yaparak bozuk yolları düzeltip iyileştiren ve sıcak asfalt serim çalışması gerçekleştirerek ulaşım kalitesini yükselten ekipler, 4 merkez ilçedeki çalışmalar kapsamında, Akdeniz İlçesi Özgürlük Mahallesi’nde bazı sokaklarda kısmi kaplama çalışması yaparak yolları iyileştirdi. Hız kesmeden faaliyetlerine devam eden ekipler, Yenişehir ilçesi 50. Yıl Mahallesi, Kuzeykent Mahallesi, Akkent Mahallesi, Mezitli ilçesi Yenimahalle Yüksek Harman Caddesi, Çamlıca Mahallesi Atatürk Caddesi, Çankaya Mahallesi ve son olarak Mezitli ilçesi Yeni Mahalle Stadyum Caddesi’nde sıcak asfalt serim çalışması gerçekleştirdi. Vatandaşların sıklıkla kullandığı, insan sirkülasyonunun fazla olduğu alanlarda faaliyetlerine devam eden ekipler, Toroslar ilçesi Yalınayak Mahallesi Atatürk Caddesi’nde ise yol açma, genişletme ve kavşak düzenleme çalışmalarını tamamladı. Kentteki ulaşımın kalitesini, konforunu ve güvenliğini artırarak yüksek standartlarda yolları mahalle sakinlerinin hizmetine sunan yol ve asfalt ekipleri, çalışmalarını kısa süre içerisinde tamamlayarak vatandaşlardan tam not alıyor. Yol yapım ekipleri, kent genelindeki ana arterlerin üstyapılarının bakım, onarım ve yapım işlerine, plan ve program dâhilinde devam edecek.
Ankara ATO Başkanı Baran, ATO Meclisi’nde Başkent’ten direkt uçuşlar konusunu değerlendirdi Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, ATO’nun Ankara’dan yurt dışına direkt uçuşlar konusunda yaptığı çalışmalarla pandemi öncesi dönemde bu konuda ilerleme kaydedildiğini dile getirerek, “Pandemi tüm gelişmeleri tersine çevirdi. Bugün İstanbul Havalimanı’ndan haftalık yurt dışı uçuş sayısı 4 bin iken Esenboğa Havalimanı’ndan sadece 160 uçuş gerçekleştirildiği görülüyor” dedi. ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Ankara Ticaret Odası’nın Nisan Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda Meclis üyelerine hitaben yaptığı konuşmada Başkent’ten yurt dışına direkt uçuşlar konusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ankara Ticaret Odası’nda yönetime geldikleri günden bu yana Başkent’ten yurt dışına direkt uçuşların artmasına yönelik çalışmalar yaptıklarını dile getiren Baran, konuyu ilgili mercilere taşıdıklarını ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın destekleriyle pandemi öncesinde bu konuda ilerleme kaydedildiğini söyledi. Başkent’in gelişimi açısından yurt dışına direkt uçuşların önemine dikkat çeken Baran, “Ankara’nın ticaret, ihracat ve turizm başta olmak üzere hangi alanda gelişmesi söz konusu olursa olsun konu daima yurt dışına direkt uçuşlara geliyor. Sizin de yakından bildiğiniz gibi göreve başladığımız günden bu yana, bu konu bizim gündemimizin ilk sıralarında yer aldı. 2020 yılına kadar şehrimizden yurt dışına direkt uçuşlar konusunda bir ivme yakalamıştık ancak bu süreçte başlayan pandemi tüm gelişmeleri tersine çevirdi. Türk Hava Yolları’nın iştiraki olan AnadoluJet’in merkezinin Ankara yapılacağı söylendi ancak sonradan bundan vazgeçildi. Sonra AnadoluJet’in adı da değiştirilerek AJet adında yeni bir marka oluşturuldu. Geldiğimiz noktada, İstanbul Havalimanı’ndan 120 ülke 280 destinasyona, Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan 51 ülke ve 154 destinasyona uçuş gerçekleştiriliyorken, Esenboğa’dan sadece 25 ülke 41 destinasyona uçulabiliyor. İstanbul Havalimanı’ndan haftalık yurt dışı uçuş sayısı 4 bin iken, Esenboğa Havalimanı’ndan sadece 160 uçuş gerçekleştirildiği görülüyor. Diğer yandan yeni düzenleme neticesinde AJet Yolcuları CIP hizmetlerden yararlanamadığı gibi uçak içi ikram da alamıyor” dedi. Direkt uçuşlarda THY talebi Baran, Ankara’dan direkt uçuşların sadece AJet ile yapılabildiğini, Türk Hava Yolları ile yolculuk yapmak isteyenlerin İstanbul aktarmalı seyahat edebildiğini belirterek, “Ankara’dan yoğun talep gören hatlarda, direkt uçuşların Türk Hava Yolu ile de gerçekleştirilmesi sağlanmalı. Yolculuk yapmak isteyenlere seçenek sunulmalı” diye konuştu. “16 destinasyona direkt uçuş talebimizi Bolat’a ilettik” ATO Başkanı Gürsel Baran, geçtiğimiz haftalarda ATO Başkan Yardımcısı Temel Aktay ve Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ömer Çağlar Yılmaz ile birlikte Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı Ahmet Bolat’ı ziyaret ederek, konuya ilişkin hazırladıkları detaylı bir dosya ilettiklerini söyledi. Baran, “Ticaret ve yatırım ilişkileri gibi gerekçelerle Ankara’dan aktarmalı uçulan, Brüksel, Roma, Barselona, Zürih, Aşkabat ve Saraybosna’nın da aralarında bulunduğu 16 destinasyona direkt uçuş konulmasına ilişkin taleplerimizi Sayın Bolat’a ilettik. Ankara Ticaret Odası olarak bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Ankaramızın ve ülkemizin gelişimi ve ilerlemesi için iş dünyası olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Kayseri Büyükşehir’in Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği, hafta sonu minikleri bekliyor Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen, 142 yayınevi, 72 yazarın yer aldığı Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği, hafta sonu minikleri beklerken, şenliğe gitmek isteyen çocuklar için 27 ve 28 Nisan günleri ücretsiz ulaşım imkânı sağlanacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç’ın geleceğin parlak yüzleri, ülkenin yarınları olan çocukların daha donanımlı, daha eğitimli ve daha nitelikli olması için gayretleri sürüyor. Bu kapsamda, ‘Okuyan ve Okutan Şehir’ misyonu doğrultusunda çocuklara özel Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği düzenliyor. Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi’nde 19-28 Nisan tarihleri arasında gerçekleşen Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’n sona ermesine iki gün kaldı. Çocuklar tarafından 8 gündür büyük bir ilgi ile karşılanan etkinlik, miniklerin doyasıya eğlenmesi için 27 ve 28 Nisan günlerinde de devam edecek. Birbirinden farklı yazarlarla bir araya gelen minik kitapseverler, kitap fuarında gün boyu doyasıya gezerken, şenlik alanında da gönüllerince eğleniyorlar. Sahne gösterileri, spor etkinlikleri, bilimsel deney ve etkinliklerle hem eğlenen hem öğrenen hem de deneyimlemenin tadını çıkaran çocuklar, hafta sonu da Kayseri Çocuk Kitap Fuarı ve Şenliği’ne davet ediliyor. Ücretsiz ulaşım hizmeti hafta sonu da devam ediyor Millet Bahçesi’nde gerçekleşen şenlik için 27 ve 28 Nisan tarihlerinde de Cumhuriyet Meydanı ile Recep Tayyip Erdoğan Millet Bahçesi arasında 639 hat kodlu seferler ile ücretsiz hizmet verilecek. Seferler, saat 10.00 ile 22.00 arasında yarım saatte bir olarak planlanırken, ücretsiz otobüsler Cumhuriyet Meydanı Kaleönü durağından hareket edecek.
Sakarya Bakan Şimşek: “Küresel ekonomik görünümde Türkiye lehine daha olumlu bir arka plan var” Sakarya’nın Sapanca ilçesinde katıldığı zirvede konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Küresel dezenflasyon devam ediyor. Muhtemelen beraberinde Feld ve IsDb faiz indirimlerini piyasa öngörüyor ve muhtemelen beraberinde getirecek. MTA fiyatları da az önce söylediğim gibi reel olarak sabit kalacak. Küresel ekonomik görünüme baktığınız zaman Türkiye lehine daha olumlu bir arka plan var” dedi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde düzenlenen zirveye katıldı. Programdaki konuşmasında, yeni programın uygulanmasına yönelik gelişmelerden ve gelecek dönem vizyonlarından bahseden Bakan Şimşek, “Küresel ekonomik görünüme baktığınız zaman Türkiye lehine daha olumlu bir arka plan var. Birincisi bizim ana ticaret ortaklarımızda bir toparlanma öngörülüyor, bu iyi bir haber. Biz büyümeyi yeniden dengelerken iç talebin bir miktar yumuşadığı bir dönemde tabii ki dış destekleyici olması bizim için çok önemli. İkincisi küresel dezenflasyon devam ediyor. Her ne kadar son aşamadaki düşüş biraz zorlayıcı da olsa küresel dezenflasyonun devamını bekliyoruz. O da belki beraberinde, dünyanın önde gelen merkez bankalarının finansal piyasalara yönelik olarak finansal şartları daha destekleyici hale getirme dolayısıyla bizim gibi ülkelere fon akışına daha destekleyici bir sürece girme ihtimalleri yüksek” dedi. “Önümüzdeki 5 yıllık perspektifte küresel büyüme her ne kadar dirençliyse de nispeten yavaş seyredecek" Bakan Şimşek, “MTA piyasalarına baktığımız zaman IMF’nin öngörüsü reel olarak MTA fiyatlarının istikrarlı bir şekilde devam edeceği yönünde. O anlamda da destekleyici jeopolitik gelişmeler önemli. Ama bu gelişmeler aslında bölgede, Türkiye’nin stratejik önemini de ön plana çıkartacak. Dolayısıyla küresel arka plana baktığımız zaman Türkiye’yi daha destekleyici bir arka plan söz konusu. Burada gördüğünüz gibi özellikle Avrupa genel olarak Avrupa’daki toparlanma, Orta Doğu ve Afrika’daki toparlanma çok net bir şekilde bu sene ve gelecek sene daha destekleyici bir noktada olacak. Küresel dezenflasyon devam ediyor. Muhtemelen beraberinde Feld ve IsDb faiz indirimlerini piyasa öngörüyor ve muhtemelen beraberinde getirecek. MTA fiyatları da az önce söylediğim gibi reel olarak sabit kalacak. Tabii jeopolitik gelişmelerle finansal stres arasında bir ayrışma var. Piyasalar jeopolitik gelişmeleri fiyatlamıyor, umursamıyor gibi bir durum söz konusu. Önümüzdeki 5 yıllık perspektifte küresel büyüme her ne kadar dirençliyse de nispeten yavaş seyredecek çevirecek. Ama orta vadede büyümeyi olumlu yönde etkileyecek bir yapay zeka kullanım beklentisi var. Yapısal reformlar esas belirleyici olacak. Bu iki faktör orta uzun vadeli büyümeyi olumlu etkileyebilir. Aşağı yönlü de maalesef ticarette parçalanma, ticarette korumacılık önemli bir negatif faktör” diye konuştu. “Orta vadeli programımız arzulanan sonuçları veriyor” Şimşek, “Türkiye’nin orta vadeli bir programı var bildiğiniz gibi. Bunu geçen eylül ayında açıkladık. Ve güçlü bir şekilde uyguluyoruz. Öncelikle şunu söyleyeyim, programımız çalışıyor ve arzulanan sonuçları veriyor. Programı güçlendireceğiz ve Türkiye’nin makro ekonomik sorunlarını çözmekte son derece kararlıyız. Orta vadeli programa baktığınız zaman aslında en büyük önceliğimiz tabii ki fiyat istikrarı. Çünkü fiyat istikrarı olmadan sürdürülebilir yüksek büyümeyi yakalamamız zor. Fiyat istikrarını destekleyici nitelikte mali disiplin ve bunun bir yan ürünü olarakta daha sürdürülebilir bir cari açık öngörüyoruz. Bütün bunları, kazanımlarımızı kalıcı hale getirecek yapısal dönüşümü de bu program içeriyor. Orada tabii ön plana çıkan yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm bir de yeni sanayi politikası. Türkiye’de sanayide dönüşümden kastımız ekonomideki kompleksi artırıp katma değer zincirinde yukarılara çıkıp Türkiye’nin tabii ki bu sanayide dönüşüm üzerinden zenginleşmesini, refah bir ülke olmasını sağlamak. Ama nihai hedefimiz bütün ülkelerin nihai hedefi sağlıklı, sürdürülebilir yüksek büyümedir. Neden fiyat istikrarı önemli? Az önce de ifade ettim makro finansal ve istikrar ve öngörülebilirlik açısından fiyat istikrarı en önemli bileşen. Kaynakların etkin bir şekilde verimli alanlara, tahşişi, kanalize edilmesi açısından fiyat istikrarı çok değerli, çok önemli. Firmalarımızın iş dünyasının, iş insanlarımızın uzun vadeli finansmana makul maliyetlere erişmesinin tek yolu fiyat istikrarından geçiyor. Sürdürülebilir yüksek büyüme tabii ki fiyat istikrarıyla mümkündür. Bir de diğer önemli bir çıktı da daha adil bir gelir dağılımı. Çünkü enflasyon sonuçta bir vergi. Merkez Bankamızın bir dezenflasyon patikası var” şeklinde konuştu. “Enflasyonu indirme konusunda yol aldık, sonuçlarını yılın ikinci yarısında alacağız” Bakan Mehmet Şimşek, “Biz 2023’ün Haziran ayı ile 2024 Haziran dönemini bir dezenflasyon dönemi olarak hiçbir zaman ön görmedik. Biz bunu bir geçiş dönemi olarak öngördük. Daha sonra bir kontrol dönemi ve dezanflasyon dönemi var güçlü bir şekilde. Dolayısıyla dezenfilasyon bu yılın ikinci yarısına başlayacak, biz bunu geçen Haziran ayında da, Temmuz ayında da bu yılın başında da söyledik. Dolayısıyla dezenflasyona geçiş için para politikasında bir normalleşme süreci gerekiyordu. Yeniden inşa süreci gerekiyordu para politikasında. Ve bunu şu anda Merkez Bankamızın tabii ifadesiyle başarmış durumdayız. Biliyorsunuz para politikasının aktarım mekanizması gecikmeli çalışıyor. Bizim gibi ülkelerde çok etkin olmasa da önemli bir alan. Dolayısıyla dezenflasyonu önümüzdeki dönemde destekleyecek ilave adımlar atacağız. Bu adımlar daha çok maliye politikası alanında ve yasal reformlar anında olacak. Dezanflasyonu düşürmek zaman alıyor, enflasyonu düşürmek şok öncesi döneme dönmek bütün dünyada bir süreç işidir. Yani enflasyonla mücadele bir süreç işidir. Geçen sene bir çalışma yayınlandı 56 ülkede yüz tane dezenflasyon programı incelendi. Orada sonuç olarak enflasyonun şok öncesi döneme dönmesi ortalama 3,4 yıl alıyor. Aslında bizim programda aşağı yukarı o perspektifle hazırlanmış, o perspektifi içeren bir program. Onun için bazı kesimler işte şu yapıldı, bu yapıldı, enflasyon niye hala inmiyor? Değerlendirmelerinde bulunuyorlar. Bunun bir süreç olduğunu, para politikasının gecikmeli şekilde etkide bulunduğunu bir kere hatırlamak lazım. Maliye politikasında da deprem etkisini tabii göz ardı edemeyiz. Geçen sene deprem hariç bütçe açığının Milli Gelire oranı yüzde 1,6. Dolayısıyla o hususu da tabii ki göz önünde bulundurmak gerekiyor. Peki enflasyonu nasıl indireceğiz? Sıkı para politikası, sıkı maliye politikası hedeflerle uyumlu bir gelirler politikası, yapısal dönüşüm ve verimlilik artışı. Bu konuda epey mesafe yol aldık ve sonuçları yılın ikinci yarısında almaya başlayacağız” ifadelerini kullandı.