SAĞLIK - 02 Aralık 2025 Salı 10:32

Samsun’da 2026 Şap Aşılama Programı başladı

A
A
A
Samsun’da 2026 Şap Aşılama Programı başladı

Samsun’da 2026 yılı Şap Aşılama Programı 1 Aralık itibarıyla başlarken, büyükbaş hayvan sevklerinde SAT 1 serotipli şap aşısı zorunlu hale getirildi. İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, yetiştiricilere mağduriyet yaşamamaları için aşılarını zamanında yaptırmaları çağrısında bulundu.


Samsun’un 2026 yılı Şap Aşılama Programı üç dönem halinde uygulanacak. Programın ilk dönemi 1 Aralık 2025’te başlayıp 31 Ocak 2026’da sona erecek. Konuya ilişkin açıklama yapan İl Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz, şap hastalığının hem uluslararası hayvan ticaretini hem de yetiştiricilerin ekonomisini etkileyen, çift tırnaklı hayvanlarda görülen oldukça bulaşıcı bir viral hastalık olduğunu belirtti.


Yılmaz, hastalıktan korunmada aşılama çalışmalarının büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, "Bu hastalığa sığır, manda, koyun, keçi ve domuzların yanı sıra yabani çift tırnaklı hayvanlar da duyarlıdır. 2025 yılı içerisinde 19 Haziran’dan itibaren SAT 1 tipi şap hastalığına karşı aşılama çalışmalarına başlanmış ve toplam 349 bin 131 büyükbaş hayvan aşılanmıştır. 1 Aralık 2025 itibarıyla iller arası büyükbaş hayvan sevklerinde, iki aylıktan küçük buzağılar hariç, SAT 1 serotipli şap aşısı yapılmamış hayvanlara Veteriner Sağlık Raporu düzenlenmeyecektir. Sevk için hayvanların son 6 ay içinde aşılanmış olması ve aşılama üzerinden en az 21 gün geçmiş bulunması gerekmektedir. Üreticilerimiz mağduriyet yaşamamak adına aşılarını mutlaka yaptırmalıdır. 5996 sayılı Kanun gereğince aşı yaptırmayan yetiştiriciler hakkında 2025 yılı için 105 bin 274 TL idari para cezası uygulanacaktır" dedi.


Aşılama programının ilçe tarım ve orman müdürlüklerince yürütüleceği bildirildi. Üreticilerin SAT 1 tipi şap aşılarını zamanında yaptırmaları ve detaylı bilgi için il ve ilçe müdürlüklerine başvurmaları istendi. Yetiştiricilerin göstereceği ilginin, Samsun’da şap hastalığıyla mücadeleyi kolaylaştıracağı vurgulandı.



Samsun’da 2026 Şap Aşılama Programı başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fuat Göktaş: "En kısa zamanda gereken sevkleri yapacağız" Türkiye Futbol Federasyonu 2. Başkan Vekili Fuat Göktaş, bahis soruşturması kapsamında futbolcular, kulüp yöneticileri ve hakemlere yönelik verilen gözaltı kararlarının sorulması üzerine, "Konunun takipçisiyiz. En kısa zamanda gereken sevkleri yapacağız" dedi. Ziraat Türkiye Kupası grup müsabakaları kura çekimi, TFF Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleştirildi. Kura çekimin ardından TFF 2. Başkan Vekili Fuat Göktaş basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İlk hafta oynanacak Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinin kupanın sürprizi olduğunu belirten Göktaş, "Hayırlı, uğurlu olmasını diliyoruz. İyi oynayan takımlarımız kazansın. Amacımız Türk futboluna kalite getirmek. Türkiye Kupası ile amacımız bütün Türk futbol camiasına heyecanlı, güzel maçlar seyrettirmek. 2. Lig’den gelen takımlarımız var. 1. Lig’den gelen takımlarımız var. Bütün takımlarımızın en azından Türkiye Kupası’nda eşit şartlar altında güzel, keyifli maçlar geçirmesini diliyoruz" şeklinde konuştu. "En kısa zamanda gereken sevkleri yapacağız" Bahis soruşturması kapsamında futbolcular, kulüp yöneticileri ve hakemlere yönelik verilen gözaltı kararlarını değerlendiren Fuat Göktaş, "Bugün Türkiye Kupası grup maçları için buradayız. Bu heyecanın önüne hiçbir şeyin geçmesini Türkiye Futbol Federasyonu olarak istemiyoruz. Konunun takipçisiyiz. En kısa zamanda gereken sevkleri yapacağız. Başkanımız ABD’de. Orada da heyecanlı bir kura çekimi var. Bugün gündemimiz Türkiye Kupası. Gelecek günler içerisinde yapacağımız sevklerle izleyeceğimiz yolu hepiniz göreceksiniz" diye cevap verdi.
Erzurum 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nde şiddet tartışıldı Yeminli sosyal arabulucu ve Erzurum Mobbing ile Mücadele Dernek Başkanı Jale Hülya Alcan, beraberinde yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Pusula Gazetesi Genel Koordinatörü Sevda Güneş İncesu’yu ziyaret etti. Ziyarette konuşan Başkan Jale Hülya Alcan ‘’Kadınlara yönelik şiddet, bir insan hakları ihlali ve kadınlara yönelik ayrımcılığın bir biçimi olarak ister kamusal ister özel alanda meydana gelsin, kadınlara fiziksel, cinsel, psikolojik ve ekonomik acı veya ıstırap veren veya verebilecek olan toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem veya bu tür eylemlerle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma anlamına geldiğini araştırmalara göre Türkiye’de kadınların yüzde 15 ile yüzde 65’i fiziksel şiddete, yüzde 6,3 ile yüzde 15’i cinsel şiddete, yüzde 24 ile yüzde 55’i psikolojik şiddete, yüzde 13,5 ile yüzde 19,3’ü ekonomik şiddete, maruz kaldığını ve yapılan araştırmaların Erzurum’da kadına yönelik şiddet oranlarının, Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu ortaya koymaktadır. Erzurum’da hastane acil servislerine gelen kadınların yüzde 22 ile yüzde 35’inin ev içi şiddet sonucu yaralandıkları tespit edilmiştir. Yine Erzurum’da kadınların yüzde 75.3’ü psikolojik şiddet gördüğünü, yüzde 62.2 de Mobbing, işyerinde psikolojik şiddete maruz kaldıklarını belirterek Erzurum halkı geleneklerine bağlılığıyla ön plana çıkmaktadır. Bu nedenle Erzurum, toplumsal cinsiyet rollerine ilişkin geleneksel tutumların daha fazla hissedildiği bir kenttir. Yapılan araştırmalarda da Erzurum’da ataerkil bir yapının hâkim olduğu ve bunun kadınlar tarafından da benimsendiği saptanmıştır. Bilindiği üzere ataerkil yapı, erkek iktidarının toplumsal kabulünü sağlamakta, bu da kadınları her alanda ikinci konuma iterek uğradığı/uğrayacağı şiddeti meşrulaştırmaktadır’’ dedi. Mobbing ile Mücadele Derneği yönetimi, Pusula Gazetesi Genel Koordinatörü Sevda Güneş İncesu’ya Şiddet, İşyerinde psikolojik taciz Mobbing ve Akran Zorbalığı Bulling önlenmesi konusunda; yasal, kurumsal çevresel ve bireysel boyutta önlemler ve mücadele konusunda da kanun koyucular, üniversiteler, sendikalar, sivil toplum örgütleri, dernek, vakıf ve basına çok önemli sorumlulukları olduğunu ifade ettiler. Pusula Gazetesi Genel Koordinatörü Sevda Güneş İncesu ise ‘’5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü, kadınların özgür, eşit ve onurlu bir yaşam sürme haklarını kutlarken; bu hakların korunması ve geliştirilmesi gerektiğini hatırlatan anlamlı bir gündür. Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 91. yıldönümünde sevginin, emeğin, fedakârlığın simgesi olan ve hayatımıza değer katan hemcinslerimizin 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü’nü kutluyorum’’ dedi.
Ankara DMM: "Net asgari ücret dolar bazında 520 dolara yükselerek 2002’ye kıyasla 4,6 kat artış gösterdi" Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM), "Net asgari ücret dolar bazında 520 dolara yükselerek 2002’ye kıyasla 4,6 kat artış gösterdi. Uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye, Ocak 2025 itibarıyla Polonya, Romanya ve Macaristan’ın ardından Avrupa grubunda 4’üncü sırada yer aldı" açıklaması yaptı. Enflasyon rakamları, asgari ücretin geçmişten günümüze değişimi konularına ilişkin DMM’den yapılan yazılı açıklamada Türkiye ekonomisinin fiyat istikrarını güçlendirmeye yönelik programının etkilerinin belirginleştiği, enflasyonun da son dört yılın en düşük seviyeleri gördüğü aktarıldı. Açıklamada ayrıca ekonomik dönüşüm sürecinin temel hedefi olan kalıcı tek haneli enflasyona doğru ilerleyişin, özellikle 2024 sonrasında hızlanan dezenflasyon süreciyle desteklendiği belirtildi. "2002-2025 döneminde asgari ücretin reel olarak 2,2 kat artması, ücret politikalarının alım gücünü korumadaki rolünü gösteriyor" Asgari ücretteki artışların bu zamana kadar enflasyon rakamlarının üzerinde gerçekleştiği belirtilen açıklamada, "Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yürüttüğü mali disiplin ile 2022 Ekim’de yüzde 85,5 seviyesine çıkan yıllık enflasyon, 2025 Kasım ayında yüzde 31,1 seviyesine kadar geriledi. Gıda, temel mal, hizmet, kira ve eğitim gibi enflasyon sepetinin ana kalemlerinde de dikkat çekici düşüşler kaydedildi. Aynı dönemde gıda enflasyonu 43 puan, temel mal enflasyonu 38 puan, hizmet enflasyonu 52 puan, kira enflasyonu 62 puan, eğitim enflasyonu 39 puan düştü. Böylece fiyatlardaki iyileşme genel ve kalıcı bir eğilime işaret etti. Kasım ayında görülen son 42 ayın en düşük kira enflasyonu, konut arzını artıracak projelerle birlikte önümüzdeki dönem için ek bir iyileşme alanı oluşturdu. 2002-2025 döneminde asgari ücretin reel olarak 2,2 kat artması, ücret politikalarının alım gücünü korumadaki rolünü gösteriyor. Hükümet programı süresince asgari ücret artışları çoğu dönemde enflasyonun üzerinde gerçekleşti. 2023’te enflasyon yüzde 64,8 iken asgari ücret yüzde 107,3 artırıldı. 2024’te enflasyon yüzde 44,4 olurken artış yüzde 49,1 seviyesinde gerçekleşti. 2025’te asgari ücret yüzde 30 artışla 22 bin 104 liraya çıktı. Net asgari ücret dolar bazında 520 dolara yükselerek 2002’ye kıyasla 4,6 kat artış gösterdi. Uluslararası karşılaştırmalarda Türkiye, Ocak 2025 itibarıyla Polonya, Romanya ve Macaristan’ın ardından Avrupa grubunda dördüncü sırada yer aldı" ifadelerine yer verildi. "Olumlu tabloya ilişkin beklentiler sürüyor" Enflasyonda sağlanan kazanımların güçlenerek devam edeceği belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Ekonomi çevreleri, yıl sonunda netleşmesi beklenen yeni asgari ücretin belirlenmesinde makroekonomik istikrarın korunması gereğine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, güçlü bir dezenflasyon süreci yaşanırken ücret politikalarının da bu süreci destekleyecek bir çerçevede ele alınması, hem çalışanların alım gücünü korumak hem de fiyat istikrarındaki kazanımları kalıcı hale getirmek açısından önem taşıyor. Ekonomistler, yüksek oranlı artışların hizmet sektöründe maliyet yönlü baskı oluşturabileceğini, ancak sürecin dengeli yönetilmesi halinde risklerin sınırlı kalacağını değerlendiriyor. Ekonomik programın kararlılıkla sürdürülmesi, mali disiplinin güçlendirilmesi ve arzı artıran yapısal adımların devreye alınmasıyla birlikte fiyat istikrarında son dönemde görülen olumlu tabloya ilişkin beklentiler sürüyor. Yetkililer, 2026’ya doğru tek haneli enflasyon hedefine ulaşılmasının ‘gerçekçi ve ulaşılabilir’ olduğunu ifade ederken, yaklaşan asgari ücret düzenlemesinin de bu çerçevede dengeleyici bir yaklaşımla ele alınacağını vurguluyor."