ÇEVRE - 10 Ocak 2024 Çarşamba 10:41

Tarımsal eğitim ve öğretimin 178. yılı

A
A
A
Tarımsal eğitim ve öğretimin 178. yılı

Ziraat Mühendisleri Odası(ZMO) Samsun Şube Başkanı Havva Yurdunuseven Bayzat, Türkiye genelinde bulunan 43 ziraat fakültesinin her yıl 5 bin mezun verdiğini belirterek, "Ziraat fakültelerinin dünya standartlarında öğrenci yetiştirmesi sağlanmalı, tarımsal eğitim programları yeniden planlanmalı" dedi.


Tarımsal eğitim ve öğretimin 178. yılı dolayısıyla Atatürk Anıtı önünde tören düzenlendi. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından törende konuşma yapan ZMO Samsun Şube Başkanı Havva Yurdunuseven Bayzat, "Ülke genelinde sayıları 43’e ulaşan ziraat fakültelerinden mezun olan meslektaşlarımız ülkemiz tarımına hizmet etmişler ve halen eğitim gören binerce öğrenci de bu eğitimi alarak tarım sektörüne hizmet vermeye hazırlanmaktadır. Bu fakültelerden her yıl yaklaşık 5 bin öğrenci mezun olmaktadır. Öğrencilere daha iyi eğitim verebilmek için fakültelerin sayısını artırmak yerine mevcut fakültelerin bilimsel donanıma sahip hale getirilerek ziraat fakültelerinin dünya standartlarında öğrenci yetiştirilmesi sağlanmalıdır. Son yıllarda birçok fakültemizde tercih edilmeme nedeniyle bazı bölümlerin kapatıldığına şahit olmaktayız. Bu nedenle ülkemizdeki tarımsal eğitim programlarının yeniden planlanarak, ziraat fakültelerinin tercih edilen eğitim kurumları haline getirilmesi gereklidir. Tarım sektörünün can damarı olan ziraat mühendisleri ülke tarımının içinde bulunduğu ekonomik olumsuzluklardan doğrudan etkilenmektedir. İş yeri sahibi olanlar mevcut konumunu koruyabilmenin uğraşı içindeyken birçok meslektaşımız iş aramaktadır. Son dönemlerde tarımsal girdi fiyatlarındaki artışlar tarım sektöründe iş yeri sahibi meslektaşlarımızın ileriye dönük planlama yapmalarını güçleştirmektedir. Ziraat mühendisliği mesleği insan yaşamının devamlılığını sağlayan tarımsal üretimin her aşamasında yani merkezinde yer almaktadır. Stratejik açıdan son derece önemli olan gıdaya erişim ve tarımın önemi bütün gerçekliği ile her geçen gün kendini daha iyi hissettirmektedir" diye konuştu.



"Ekili alanlar azalıyor"


Havva Yurdunuseven Bayzat şunları söyledi:


"Türkiye genelinde Ziraat Mühendisleri Odasının tüm mücadelesine rağmen tarım arazileri yapılaşmaya açılmış ve halen daha devam etmektedir. Yüzde 40’ı tarım alanlarından oluşan Samsun, 2005 yılında çıkarılan 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu’na göre ’büyük ova’ kapsamına alınan Bafra, Çarşamba, Vezirköprü ve Ladik ovalarıyla topraklarında 12 ay tarım yapılabilen nadir illerimiz arasında yer almaktadır. Bu kıymetli ovalarımız koruma altına alınmış olmasına rağmen tarım dışı kullanıma açılmaktadır. Maalesef tarım arazileri; başta sanayileşme, kentleşme, turizm ve diğer sektörlerin talepleri doğrultusunda amaç dışı kullanıma açılmış ve üretim dışına çıkarılmaya devam etmektedir. Samsun 2000 yılında 402 bin 251 hektar tarım alanına sahip iken 2022 yılı verilerine göre toplam tarım alanı yüzde 5,9 oranında azalarak 378 bin 503 hektara gerilemiştir. Ülkemiz su fakiri kategorisine giren ülkeler arasında yer almaktadır. Bu nedenle su rezervlerinin her damlasını ekonomik olarak kullanmak zorundayız. Son yıllarda dünyada etkisini gösteren küresel ısınma ve iklim değişikliğinin neden olduğu sel ve taşkın periyotlarının artması Samsun’u da etkilemiş, Samsun 2023 yılında en çok zarar gören illerden birisidir. Sel ve taşkınlar ekili alanlarda büyük zarar oluşturmuştur. Kamunun, yani halkın birincil hakkı, temiz hava solumak, yeterli ve güvenli gıdaya ulaşmak, kirletilmemiş topraklarda tarım yapmak, temiz ve içilebilir suya ulaşmaktır. Çiftçi Kayıt Sistemi’ne(ÇKS) kayıtlı çitçi sayısı da son yıllarda büyük oranlarda düşmüştür. Bu durum ülkemizdeki ekili alanların azalmasına neden olmakta ve birçok üründe ülkemizi dışa bağımlı hale getirmektedir."


Anıtta düzenlenen törene Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Muharrem Özcan ve ziraat mühendisleri katıldı.



Tarımsal eğitim ve öğretimin 178. yılı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fethiye’de "Yastıklı" infazın iddianamesi hazır Muğla’nın Fethiye ilçesinde uyuduğu sırada av tüfeğiyle vurularak öldürülen İbrahim Solak (23) cinayetiyle ilgili soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, cinayetin Solak’ın yanındaki sevgilisi tarafından organize edildiği, ses çıkmaması için maktulün yüzüne yastık bastırıldığı iddia edildi. Fethiye Cumhuriyet Başsavcılığı, 18 Mayıs 2025’te Esenköy Mahallesi’nde meydana gelen olayla ilgili iddianamesini tamamladı. Savcılık; Sefer K., Murat K., R.G. ile Yağmur A., Emine T. ve Hüseyin K. hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis talep etti, ayrıca "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan da ek cezalar istendi. Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianameye göre, Sefer K. eski kız arkadaşı Yağmur A.’yı "kurtarma" bahanesiyle Denizli’den yola çıkarken, yanına Murat K., Hüseyin K. ve Emine T.’yi alıp Ortaca’dan evi tanıyan 15 yaşındaki Rabia G.’yi de araca aldı. Olay günü evin yakınında şüphelilerden Hüseyin K. ve Emine T. araçta beklerken, Sefer K., Murat K. ve Rabia G. eve yöneldi. Anahtar bulunamayınca Rabia G. ikinci kattaki balkona tırmanarak içeri girdi ve kapıyı içeriden açtı. İddianamede, savcılık değerlendirmesine göre, maktul uyuduğu sırada Yağmur A.’nın yüzüne yastık bastırdığı, Sefer K.’nın da av tüfeğini yastığa dayayıp ateşlediği belirtildi. Adli tıp/kriminal raporlarında atışın bitişik atış olduğu, kafatasında plastik tapa ve yastığa ait elyaf parçaları tespit edildiği bilgileri yer aldı. Olay sonrası şüphelilerin araçla kaçtığı, Akhisar civarında yakalandıkları belirtildi. Yağmur A. ifadesinde olayın kaza olduğunu öne sürerken, telefon incelemesinde "Eldeki barut izi nasıl geçer" şeklinde arama görüldüğü iddianamede yer aldı. Sefer K. ifadesinde; Rabia G.’nin kendisine İbrahim’in Yağmur’u zorla tuttuğunu söylediğini, Yağmur’u "kurtarmak" için Fethiye’ye geldiklerini, Rabia’nın eve girip kapıyı açmasıyla Murat’la içeri girdiklerini anlattı. Tüfeğin kazayla ateş aldığını iddia ederek "isteyerek olmadığını" savundu. Yağmur A. ise Sefer’in takıntılı olduğunu, silahı almaya çalıştığı sırada ateş aldığını ileri sürdü, delik olan yastığın kendisine ait olduğunu söyledi ve olayla ilgisi olmadığını savundu. Diğer şüpheliler de olayın cinayetle sonuçlanacağını bilmediklerini, suçsuz olduklarını iddia ettiler. Savcılık, Sefer K., Yağmur A., Murat K. ve suça sürüklenen çocuk Rabia G. hakkında "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis talep etti. Hüseyin K. ve Emine T. için ise gözcülük/iştirak iddiasıyla cezalandırılmaları istendi. Şüphelilerin yargılanmasına önümüzdeki günlerde Fethiye 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlanacak.
Bolu Bolu Belediyesi’ne AB’den 700 bin euroluk iklim hibesi Bolu Belediyesi, Avrupa Birliği (AB) ve Türkiye tarafından finanse edilen hibe programı kapsamında hazırladığı ‘Bolu GreenCycle’ projesi ile 700 bin euro hibe almaya hak kazandı. Bolu Belediyesi, Türkiye ve Avrupa Birliği (AB) tarafından finanse edilen, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) desteğiyle Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen AB-TR İklim Değişikliği Hibe Programı (AB-TR CCGP) kapsamında 700 bin euro hibe almaya hak kazandı. İklime duyarlı, düşük karbonlu ve kaynak verimli kentsel hizmet yaklaşımını esas alan proje için hibe sözleşmesi, dün Ankara’da Bakanlıkta düzenlenen programda imzalandı. Bolu Belediyesi Araştırma, Proje ve Koordinasyon Birimi tarafından hazırlanan "Bolu GreenCycle: Turning Waste into Resilient and Sustainable Futures" başlıklı proje, hibe desteği almaya hak kazanan projeler arasında yer aldı. Yaklaşık 36 milyon Türk lirası tutarındaki hibe kapsamında Bolu Belediyesi, Park ve Bahçeler Müdürlüğü bünyesinde pilot bir organik atık yönetim sistemi kurmayı ve geliştirmeyi hedefliyor. Akıllı sistemlerle organik atık yönetimi Proje kapsamında sensör tabanlı akıllı konteynerler, EcoTrack dijital izleme platformu kullanılarak organik atıklar gerçek zamanlı olarak izlenecek, toplama süreçleri optimize edilecek ve bilimsel kompostlama yöntemleriyle işlenecek. Pilot uygulama, Düzce Üniversitesi’nin akademik ve teknik desteğiyle yürütülecek. Projenin, sera gazı emisyonlarının azaltılmasına ve kentsel atık yönetiminde verimliliğin artırılmasına doğrudan katkı sağlaması hedefleniyor. Kompost ürünler kamusal alanlarda kullanılacak Pilot uygulama sonucunda elde edilecek kompost ve toprak iyileştirici ürünler; parklar, yeşil alanlar, refüjler ve diğer kamusal peyzaj alanlarında kullanılacak. Böylece organik atıkların yerinde değerlendirilmesiyle depolamaya giden atık miktarı azaltılacak, sera gazı emisyonlarında somut düşüş sağlanarak kentin iklim dayanıklılığı güçlendirilecek. Proje; belediye personeli, çiftçiler, kooperatifler ve vatandaşlara yönelik kapasite geliştirme ve farkındalık çalışmalarıyla desteklenecek. Bu sayede Bolu için örnek ve çoğaltılabilir döngüsel bir organik atık yönetim modeli oluşturulması hedefleniyor.