EKONOMİ - 12 Ocak 2019 Cumartesi 09:33

Türkiye’nin ilk ’yerli ağız sütü tozu’ üretildi

A
A
A
Türkiye’nin ilk ’yerli ağız sütü tozu’ üretildi

Buzağı kayıplarının önlenmesi için Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesindeki öğretim üyeleri tarafından hazırlanan, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı(OKA) tarafından hayata geçirilen "Buzağı Can Sütü Projesi"nde ilk üretim yapıldı.

Buzağı kayıplarının önlenmesi için Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesindeki öğretim üyeleri tarafından hazırlanan, Samsun Büyükşehir Belediyesi, Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı(OKA) tarafından hayata geçirilen "Buzağı Can Sütü Projesi"nde ilk üretim yapıldı.


OMÜ Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Duygu Dalgın ve Doç. Dr. Yücel Meral, hayvancılığın en büyük problemlerinden olan buzağı ölümlerini önlemek için 2 yıl üzerinde çalıştıkları "Buzağı-Can Sütü Projesi"nde ilk yerli ağız sütü tozu üretildi. OKA’nın desteklediği ve Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan tesiste üretilen ağız sütü ikame tozu için yakında seri üretime geçilecek. Birinci etabı tamamlanan proje ilk olarak TR83 Bölgesi olan Samsun, Çorum, Amasya, Tokat’taki üreticilere sunulacak ağız sütü tozu, Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından iki yıl ücretsiz olarak dağıtılacak. Büyük bir bölümü doğumdan hemen sonra gerçekleşen buzağı ölümlerini yerli ağız sütü tozu ile önlemeyi amaçlayan proje ile milyarlarca lira ekonomik kaybın önüne geçilmesi hedefleniyor. Deneme amaçlı üretilen ilk ürünün dünya standartlarının üzerinde bir kaliteye sahip olduğu belirlendi. Buzağılarda denemelere başlanan yerli ağız sütü tozunun, yenidoğan buzağıların bağışıklığını güçlendirdiği tespit edildi.



"Ürünümüz dünya standartlarının üstünde"


Yeni doğan çift tırnaklı hayvanların bağışıklılık sisteminin zayıf olduğunu belirten Doç. Dr. Duygu Dalgın, "Buzağı ölümlerinin en büyük nedeni, doğduklarında bağışıklıklarının az olmasıdır. Yeni doğan buzağılar 5 haftaya kadar kendi bağışıklığını üretemiyor. Dolayısıyla annelerinden aldıkları ağız sütü buzağılar için çok önemli. Fakat buzağının anneden aldığı ağız sütünün kaliteli olması gerekiyor. İlk ve ikinci doğumunu yapan, ithal, hastalık geçirmiş hayvanlarda ağız sütü kalitesiz oluyor. Bu da yavruyu hastalıklara karşı açık hale getiriyor. Sonucunda da buzağı ölümleri artıyor. Bunu önlemek için yurt dışında ağız tozu yapılarak buzağılara veriliyor ve çok iyi sonuçlar alıyorlar. Türkiye’de bu güne kadar böyle bir üretimimiz yoktu. Türkiye’de üretimin olmaması hayvancılığımızın eksiğiydi. Biz OKA toplantısında bu projeyi sunduk. O zaman ki valimiz İbrahim Şahin bu projeyi çok önemsedi. Bu açıdan kendisine şükran duyuyoruz. Daha sonra bu proje OKA’nın desteği, Samsun Büyükşehir Belediyesi yürütücülüğünde yapıldı. Doç. Dr. Yücel Meral, Büyükşehir Belediyemizin görevlileri; Veteriner Hekim Mehmet Yıldız ve Ziraat Mühendisi Çağatay Batman’ın projede çok emeği oldu. İlk deneme üretimlerimizi yaptık. Üniversite olarak sözümüzü yerine getirerek dünya standartlarının üzerinde bir kalitede toz elde ettik. Türkiye’de bunun elde edilemeyeceği düşünülüyordu. Çünkü buna dair bir makine henüz yapılmamıştı. Biz bazı makineleri inove ederek daha kaliteli bir teknoloji geliştirmeyi ekibimizle başardık. Bundan sonra üretim seri hale geçecek. Daha sonra üreticilerimize bu tozu dağıtacağız. Projenin kapsadığı 4 ilde üreticilerimize; ağız sütünün önemini ve sağlıklı buzağı yetiştirmenin stratejilerini anlatacağız. Bu projenin buzağı ölümleri ile birlikte, ağız sütü ve hayvan ithalatını önleyeceğini düşünüyoruz" dedi.



"Yerli bir tesis ve ürün"


AR-GE çalışmalarından sonra tesis yapımına başladıklarını belirten Samsun Büyükşehir Belediyesi’nde proje görevlisi Veteriner Hekim Mehmet Yıldız, "Ağız sütü ikame tozu için yaptığımız makine Türkiye’de bir ilk oldu. Bu makinenin özelliği düşük sıcaklıkta protein ve immunoglobulinlere zarar vermeden kolostrum sütünü toz haline getirerek raf ömrünü uzatacak şekilde çiftçilerin kullanımına sunmayı amaçladık. Ürettiğimiz kolostrum tozunda dünya standartlarının üzerinde bir kaliteyi yakaladık. Buzağılarda bunu denedik. Denemelerimiz devam ediyor. Bu proje ülke hayvancılığımız için önemli. Kullanım şekli çok kolay. Deneme çalışmalarımızı bitirdikten sonra ham madde temini üzerinde çalışacağız. Makinemiz saatte 50 litre kolostrumu toz haline getirebilecek. Bu çalışmanın ülke geneline yayılacağını düşünüyoruz. Bölgedeki çiftçilere bu toz 2 yıl ücretsiz dağıtılacak. Bu tesis ağız sütünü toz haline getirmek için Türkiye’de ilk kez yapılan bir yer. Amerika ve Avrupa’da bu tesislerden bulunuyor. Biz bunu yerli bir üretimle ilk defa Samsun’da hayata geçirmiş olduk. Buzağılarda yaptığımız denemelerde aktif hale getirdiğimizi gördük. Bağışıklık sistemi güçlü olan bir buzağı diğer hastalıklara karşı da dirençli oluyor. Kan analizlerinde de bunu gördük" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.