POLİTİKA - 08 Kasım 2025 Cumartesi 16:47

Varank: "Türkiye’nin şu anda yaşadığı en büyük sıkıntılardan bir tanesi sağlıklı bir muhalefetin olmayışı"

A
A
A
Varank: "Türkiye’nin şu anda yaşadığı en büyük sıkıntılardan bir tanesi sağlıklı bir muhalefetin olmayışı"

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyon Başkanı AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, Türkiye’nin şu anda yaşadığı en büyük sıkıntılardan birinin sağlıklı bir muhalefetin olmayışı olduğunu söyledi.


AK Parti Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanlığı tarafından düzenlenen ‘Net Konuşalım’ başlıklı söyleşinin ilki Samsun’da yapıldı. Samsun Büyükşehir Belediyesi Atakum Sanat Merkezi’nde düzenlenen söyleşinin açılışında konuşan AK Parti Samsun İl Başkanı Mehmet Köse, konuşmacı ve katılımcılara şükranlarını iletti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Ömer İleri ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyon Başkanı AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, moderatörlüğünü Meryem Sürmen’in yaptığı söyleşide kendilerine gelen soruları cevapladı.



"Türkiye’nin şu anda yaşadığı en büyük sıkıntılardan bir tanesi sağlıklı bir muhalefetin olmayışı"


Türkiye’deki en büyük sorunlardan birinin sağlıklı bir muhalefetin olmaması olduğunu dile getiren Mustafa Varank, "Biz AK Parti’nin içerisinden geliyoruz. Ama bizim siyaset tavsiyemiz sadece AK Parti’li gençler için değil. Muhalif de olabilirsiniz. Ama muhalifliğinizi ortaya koyacak. Siz kendi hayat tarzınıza ve düşüncenize göre bir şeyler başarmak istiyorsanız sizin de yapmanız gereken aslında siyasetin muhalefeti tarafından bu işlerle haşır neşir olmak, bu işlerle ilgilenmek. Çünkü emin olun iktidar kadar muhalefete de ihtiyaç var. Aslında Türkiye’nin şu anda yaşadığı en büyük sıkıntılardan bir tanesi sağlıklı bir muhalefetin olmayışı. Şu anda elbette AK Parti’yle ilgili eleştirisi olan muhalif anlayıştaki bir genç kardeşimiz bizim karşımıza çıkabilir, bizi eleştirebilir, bize sorular sorabilir ve biz bu soruları emin olup anlayıp, nerede eksiğimiz var, nerede hatamız var, yanlışımız var mı? Kendimizi çek etmek için kullanabiliriz ve kullanıyoruz. Bundan istifade ediyoruz. Ama Türkiye’de öyle bir muhalefet anlayışı oluştu ki maalesef yapılan bütün işler iktidar partisinin işi olarak görülüyor. İktidar partisi ne iş yaparsa da buna karşı çıkılıyor. İşte aslında Türkiye’deki en büyük sıkıntılardan bir tanesi bu muhalefet anlayışı. Ben bir işi yapıyorum diye karşı çıkarsam O zaman doğru işlere de otomatikman karşı çıkmış oluyorsun. Dur, değerlendir. Acaba bu işlerin fayda var mı, yok mu? Bunu tart, bunu değerlendir. Bir eksiklik varsa bunu gidermeye çalış. Bizim mecliste de aslında sürekli dile getirdiğimiz husus bu" dedi.


Gençlere siyasete girmelerini ve sağlıklı siyaset yapmaları gerektiğini de aktaran Varank, "Muhalefette şöyle bir katı içerisindeyiz biz. Diyelim ki ben diyorum ki ‘şu yolu yapacağım.’ Muhalefet diyor ki ‘ben sana o yolu yaptırmam.’ Ee sen bana yaptırmam dersen ben de o yolu yapmak için sadece uğraşırım. O yolda bir eksiklik var mı? Planlamasında hata yapmış mıyım? Bir eksiği, gözden kaçırdığım bir husus var mı? Gel bana bunu söyle de ki ‘kardeşim, sen bu yolu yapıyorsun ama aslında şu sapağı da yapsan iyi olur’ de. Ben kendimi ona göre değerlendireyim. Yolda düzeltme yapmam gerekiyorsa bu yolu düzelteyim. Ama muhalefette öyle bir anlayış var ki ‘Yaptırmam kardeşim, sen ne yapıyorsan yanlıştır’ anlayışı var. İşte aslında bizim yıkmamız gereken anlayışlardan bir tanesi de bu. Genç kardeşlerime tekrar bir tavsiyede bulunayım. Muhalefeti de düşünüyorsanız iktidar yanlısı da düşünüyorsanız eğer Türkiye’ye etki etmek istiyorsanız mutlaka siyasetle ilgilenin. Mutlaka siyasetin içerisinde olun. Ama yaptığınız işi de sağlıklı yapın. Gözünüzü karartarak ‘Ben karşı çıkıyorum, ben yaptırmam, sen yapıyorsan yanlıştır’ anlayışında kimsenin olmaması lazım" diye konuştu.



Ömer İleri: "Yurt dışına gitme sürecine kategorik olarak karşı değilim"


Genç yazılımcıların yurt dışına gitme süreci hakkındaki gençlerden gelen soruya cevap veren Ömer İleri, "Uzun yıllarını yurt dışında geçirmiş bir kardeşiniz, bir ağabeyiniz olarak, ben yurt dışına gitme sürecine kategorik olarak karşı değilim, bunu da söyleyeyim. Yurt dışına gitmek istiyorum, orada yaşamak istiyorum şeklinde değil. Bir teslimiyet içerisinde ben aradığımı yurt dışında bulacağım şeklinde bir gidişi kesinlikle doğru bulmam. Çünkü bu doğru bir tespit olmaz her şeyden önce. Durum böyle değil çünkü. Ama tabii ki belli bir hedef doğrultusunda, belli bir fırsat doğrultusunda, yani spesifik bir alanda bir proje yürüten bir profesör davet etmiştir, gidilir, gidilmeli belki de. Veya çok spesifik bir firmada, spesifik bir projede bir fırsat çıkmıştır, o tecrübeyi kazanmak adına gidilebilir, o tecrübe kazanılabilir. Ama sonra geri dönmek şartıyla. Hatta ve hatta bazı arkadaşlarımız gidip oralarda yükselebilirler. Bakın bunun da memlekete faydası var. Ama şuna tamamen karşıyım. Bunu yapmaya çalıştılar bu memlekette. Ya işte Türkiye’de işler şöyle kötü gidiyor, böyle kötü gidiyor. Yurt dışında şartlar böyle güzel, şöyle güzel, burada yaşanmaz, orada yaşanır. Bu şekilde bir gidiş hem memlekete zararlı hem de giden arkadaşlarımıza yazık oluyor. Onu da söyleyeyim. Şimdi o dediğimiz tırnak içinde söylenen furya oldu, söylendi. Söylendi diyorum çünkü öyle bir furya olduğuna dair net bir tespitle yapılamadı işin gerçeği. Evet gidenler olduğunu duyduk sağdan soldan, benim çevremden de. Ama ne kadar oldu? Yani yazılımcıların zaten dünya çapında bir mobilitesi var, bunu biliyoruz. Yani onun üstünde miydi altında mıydı noktasında üstünde olduğuna dair bir şey yok. Ama şu güzel haberleri paylaşabilirim. Şu geldiğimiz nokta itibariyle ki savunma sanayi firmalarından da biz yani temas halindeyiz. Geri dönüşler alıyoruz. Tam tersine şu an çok ciddi bir geri dönüş olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla o dediğiniz problem olarak yansıtılan durum problem miydi değil miydi bir soru işareti. Geldiğimiz nokta itibariyle de zaten tersine dönmüş bir durum mevzubahis" şeklinde konuştu.


Program, öğrencilerin soru-cevap kısmından sonra sona erdi. Programa ayrıca Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın ve çok sayıda davetli katıldı.



Varank: "Türkiye’nin şu anda yaşadığı en büyük sıkıntılardan bir tanesi sağlıklı bir muhalefetin olmayışı"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen 2026 Merkezi Yönetim ve 2024 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerine sunum yaptı. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye, geliştirilmeye her zaman açık bir sistem olduğunu söyleyerek, "İhtiyaçtan yeni ihtiyaçlar ortaya çıktıkça yeni değerlendirmeler yapıldıkça, dinamik bir şekilde kendini geliştiren bir yapı olduğunu ifade etmek isterim" ifadelerini kullandı. Demokratik sistemlerde farklı yönetim biçimlerinin olduğunu belirten Yılmaz, "Bunların hepsi demokratiktir ama yönetim sistemi olarak farklılık arz ederler. Başkanlık sistemi de vardır, parlamenter sistem de vardır, yarı başkanlık sistemi de vardır. Üçü de demokratik dünyada görülen sistemlerdir. Her birinin de farklı alt versiyonları olduğunu biliyoruz. Örneğin İngiltere’deki parlamenter sistemle kıta Avrupa’sındaki parlamenter sistem arasında da belli farklılıklar olduğunu biliyoruz. Nitekim bizim de önceki sistemimizin farklı bir parlamenter sistem olduğunu hep birlikte biliyoruz. Çok çeşitli zaafiyetler içeren bir sistem olduğunu biliyoruz. Halkımızın referandumda onayıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğimiz Türkiye’nin özel koşullarına uygun, kültürüne uygun bir yapılanmayı gerçekleştirmiş durumdayız. Bu sistem yeni sistem birçok testten başarıyla geçti. Kim ne derse desin. Son beş altı yıl özellikle bir taraftan dünyada belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Risklerin belirsizliklerin yükseldiği bir dönem oldu. Bölgemizde jeopolitik gelişmelerin, savaşların, çatışmaların yoğunlaştığı bir dönem oldu. Pandemi gibi tüm dünyayı sarsan bir hadisenin yaşandığı bir dönem oldu. İçeride yine asıl afeti dediğimiz tarihimizin en büyük afetini yaşadık. Ekonomik şartlarla ilgili yine çeşitli süreçler yaşandı. Bütün bu süreçlerde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin avantajını gördüğümüzü, yaşadığımızı rahatlıkla ifade edebilirim. Hızlı karar alan, uygulayan, etkin bir sistem olarak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kendisini ispat etmiştir. Ama hep altını çiziyorum. Bugün de ifade edeceğim. Bu daha iyileştirilemeyeceği anlamına da gelmiyor. Daha da iyiye, daha gelişmiş bir yapıya doğru dönüşmeyeceği anlamına da gelmiyor. Tam aksine tecrübelerle yaşadığımız süreçlerle birlikte sistem iyileştirilmeye de her zaman açık bir sistem" şeklinde konuştu. Yılmaz, şöyle konuştu: "İyi ki bu küresel ve bölgesel fırtınalı dönemde Cumhur İttifakı gibi güçlü bir ittifakımız var. İyi ki Recep Tayyip Erdoğan gibi güçlü, dirayetli, tecrübeli bir liderimiz var. Liderlik her zaman önemlidir. Ama fırtınalı zamanlarda zor zamanlarda bir kat daha önemlidir. Bugün Türkiye siyasi istikrarıyla dünyadan birçok alanda pozitif ayrışan bir ülkedir. Sorunlarımız da elbette var ama bu sorunları aşma kapasitemiz de var. Bunu da birçok vesileyle ortaya koymuş durumdayız. Cumhurbaşkanlığı’yla ilgili saray ifadesini kullanıyor değerli arkadaşlarımız muhalefetten. Tabii ki saray değil orası. Milletin evi. Biz milletin evi olarak görüyoruz ve orası bir gelip bir gün görürsünüz belki. Ziyaret ederseniz nasıl bir, kurgu var zihninizde bilmiyorum ben, ama orası bir çalışma mekanı. Orada bürokratlarımız var. Çalışanlarımız var. Kamu görevlileri var. Gece gündüz bir mesai harcanıyor. Birçok durumda mesai kavramına bakılmadan bu ülkenin ihtiyaç duyduğu çalışmalar, faaliyetler yürütülüyor. Orası hiçbir partiye ait değil. Hiçbir kişiye de ait değil. Milletin evidir. Milletin gönlüne giren külliyenin kapısından da girer. Milletin gönlüne giremeyen oranın bir saray olarak hayalini kurar." Yılmaz, "Bugünkü Cumhurbaşkanlığımız geçmişteki Cumhurbaşkanlığı değil, bazen karıştırılıyor. Sanki o eski sistemimizdeki Cumhurbaşkanlığı makamıymış gibi değerlendiriliyor. Öyle değil. Bugün yönetimimizin merkezi Cumhurbaşkanlığı. Yasamada milli iradenin tecelli Türkiye Büyük Millet Meclisi’miz, gazi Meclisimiz. Yürütmede de milli iradenin tecelli ettiği makam Cumhurbaşkanlığı makamı. Eskiden doğrudan seçilmiyordu biliyorsunuz. Artık doğrudan halkımızın sandığa gidip seçtiği bir Cumhurbaşkanımız var. Milli iradenin doğrudan yansıdığı bir makam var. Ve burada yürütme makamı olarak Cumhurbaşkanlığı eski sistemdeki Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığının birleşmiş hali. Eskiden iki tane ayrı makam vardı biliyorsunuz. Dolayısıyla ayrı maliyetler, masraflar vardı. Aslında yeni sistem bunları sadeleştirmiş durumda. Yıllar itibariyle fark etmekle birlikte geçmişte Başbakanlıkla Cumhurbaşkanlığı bütçelerini birleştirirseniz toplam bütçenin binde üçüne dördüne denk gelirdi geçmişteki masrafla. Bugün binde biri seviyesinde. Binde bir, binde bir nokta bir, binde bin nokta iki seviyesinde. Geçmişe göre çok daha düşük maliyetle çalışan bir merkezden bir karargahtan bahsediyoruz. Yönetim sistemimizin kalbinden bahsediyoruz. Son derece makul düzeylerde bir maliyetle bu stratejik görevin yerine getirdiğini ifade etmek isterim" diye konuştu. Anayasa konusunda Yılmaz, "Burada bizim yaklaşımımız açıktır. Yeni sivil bir anayasayı savunuyoruz. Seçim beyannamemizde de var. Parti programımızda da var. Aslında bütün partilerin seçim beyannamelerinde bu var. Yani millete böyle daha iyi bir anayasa vaadi hemen hemen tüm partilerin seçim beyan namelerinde, politika belgelerinde var. Biz de bu yönde bir çalışmayı, mutfak çalışmasını sürdürüyoruz. Bütün partilere de çağrı yapıyoruz" dedi. Anayasada vesayetçi zihniyetin etkileri büyük oranda giderildiğini söyleyen Yılmaz, "Hala bazı kalıntıları olduğunu görüyoruz. Ancak çok sayıda değişiklikle iç tutarlılığı bir ölçüde zayıfladığını iç yapısında yeni daha tutarlı bir yaklaşımın faydalı olacağını düşünüyoruz. Bunlardan da belki daha önemlisi gelecek odaklı bir anayasaya ihtiyacımız var. Gençler için, gelecek için yeni teknolojiler, dünyanın yeni şartlarını dikkate alan yeni perspektifleri dikkate alan bir anayasaya ihtiyaç duyduğumuza inanıyoruz. Bu anayasa hem devletin kurumlarını daha etkin çalıştıran daha uyumlu çalıştıran bir anayasa olmalı, hem de birey devlet ilişkilerini daha özgürlükçü, daha hak, hukuk temelli tanımlayan bir anayasa olmalı diye inanıyoruz. Ama bu bizim tek başına yapabileceğimiz veya Cumhur İttifakı olarak yapabileceğimiz bir konu değil. Diğer partilerle birlikte en geniş mutabakatı sağlayarak yapmamız gereken bir alan hem sistem eleştirileri yapıp hem de anayasa çalışmalarına girmeyiz diyenlerin çok tutarlı olduğunu ifade edemem doğrusu. Yani eğer gerçekten burada daha iyi bir anayasa, daha iyi bir sistem istiyorsanız buyurun çağrı yapıyoruz; gelin birlikte çalışalım, ortak akılla çalışalım" ifadelerini kullandı.
Trabzon Ziraat Türkiye Kupası Trabzonspor: 0 - Alanyaspor: 1 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası A Grubu ilk maçında Trabzonspor sahasında Corendon Alanyaspor’a 1-0 mağlup oldu. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 53. dakikada Sikan’ın ceza sahası içinden yaptığı vuruşta üst direğin içine çarpan top oyun alanına döndü. Dönen topu savunma oyuncuları uzaklaştırdı. 65. dakikada Ogundu’nun pasında kaleci ile karşı karşıya kalan Hwang Ui-jo’nun vuruşunda kaleci Onuralp Çevikkan topu ayaklarıyla çeldi. 75. dakikada Zubkov’un ceza sahası dışından vuruşunda kaleci Victor, topu iki hamlede kontrol etti. 78. dakikada Pina’nın ortasında ceza sahası içinde Sikan’ın kafa vuruşunda top kaleci Victor’dan döndü. Dönen topu takip eden Sikan vuruşunda ise bu kez kaleci meşin yuvarlağı kornere çıkardı. 83. dakikada Augusto’nun pasında topla buluşan Muçi, kaleci ile karşı karşıya kaldı. Vuruşunda ise kaleci Victor, meşin yuvarlağı kornere çıkardı. 90+3. dakikada Trabzonspor kullandığı korner atışında boşta kalan topa Batagov’un vuruşunda savunma çizgi üzerinde topu uzaklaştırdı. Hakemler: Mehmet Türkmen, Serkan Çimen, Suat Güz Trabzonspor: Onuralp Çevikkan, Pina, Serdar Saatçı (Stefan Savic dk. 60), Batagov, Arif Boşluk, Ozan Tufan, Bouchouari, Cihan Çanak (Muçi dk. 60), Olaigbe (Zubkov dk. 60), Augusto, Sikan Yedekler: Ahmet Doğan Yıldırım, Onuralp Çakıroğlu, Turan Deniz Tuncer, Yakuphan Sarıalioğlu, Taha Emre İnce Teknik Direktör: Fatih Tekke Alanyaspor: Victor, Nuno Lima, Fidan Aliti, Fatih Aksoy, Hadergjonaj (Duarte dk. 58), Baran Moğultay, İbrahim Kaya, Makouta, Efecan Karaca (Hwang Ui-jo dk. 63), Ogundu, Güven Yalçın (Hacı dk. 81) Yedekler: Mert Furkan Bayram, Batuhan Yavuz, Mehmet Öz, Nicolas Janvier, Yusuf Can Karademir, Ümit Akdağ, Semih Doğanay Teknik Direktör: Joao Pereira Gol: Güven Yalçın (dk. 17) (Alanyaspor) Sarı kartlar: Nuno Lima, Efecan Karaca, Victor (Alanyaspor), Batagov, Pina (Trabzonspor)
İstanbul Voleybolun Unutulmazları Derneği’nden anlamlı gece Voleybolun Unutulmazları Derneği (VUD), Türk voleybolunun hafızasında iz bırakan isimleri "SAHNE BİZ’im" gecesinde bir araya getirdi. Maltepe Belediyesi ev sahipliğinde Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinlik, 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden 56 voleybolcunun anısına gerçekleştirildi. Geçmişte kulüplerinde ve milli takımlarda Türkiye’yi temsil etmiş voleybolcular, bu kez sahnede buluşarak müzik, dans ve anlatılarla izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Gecenin sunuculuğunu Burcu Hakyemez Dal üstlenirken, VUD Başkanı Gülnur Özfer Görgün açılış konuşmasını yaptı. Görgün, "Bu kez filede değil sahnede buluşuyoruz. Sahnede göreceğiniz herkes sadece voleybol oynamış kişiler. Onlar bir dönemin muhteşem yıldızları, kulüplerde milli takımlarda ülkemizi gururla temsil etmiş Türk voleybolunu bugünlere taşımış çok özel isimler, bizi kırmadılar bu özel projede sahne de olmayı kabul ettiler. Memleketin çeşitli kentlerinden İstanbul’un çeşitli semtlerinden geldiler. Biz ilk kez sahneye çıkıyoruz. Amatörüz ve çok heyecanlıyız. Çok özel bir amaç için bir aradayız. Bu gecenin tüm bağış geliri deprem unutmadıklarımız voleybolun unutulmaz evlatları projesine aktarılacak" dedi. Programda; Smaç Makamı, Team EFSOOO, Les Dinos, Anadolu Volley, VUD Girls, BM & SJAYVO ile VUD Korosu sahne aldı. Kenan Bengü, Bülent Meriç, İlker Çeteci ve Saygun Keskin ise voleybol hafızasına dair özel anlatılarıyla geceye eşlik etti. Geceden elde edilecek tüm gelirin, "Depremle Unutmadıklarımız: Voleybolun Unutulmaz Evlatları" projesi kapsamında hazırlanacak Ansiklopedi ile Hatay Samandağ’da hayata geçirilmesi planlanan VUD Voleybol Anıt Parkı için kullanılacağı bildirildi.