KÜLTÜR SANAT - 06 Aralık 2025 Cumartesi 09:13

Vezirköprü’de "Mutlu Aile Mutlu Çocuk" söyleşisi

A
A
A
Vezirköprü’de "Mutlu Aile Mutlu Çocuk" söyleşisi

Samsun’un Vezirköprü ilçesinde "Mutlu Aile Mutlu Çocuk" söyleşisi gerçekleştirildi.


Vezirköprü Belediyesi Kültür Merkezi’nde düzenlenen söyleşi büyük ilgi gördü. Salonun dolup taştığı "Mutlu Aile Mutlu Çocuk’ konulu söyleşide konuşmacı olan yazar Alişan Kapaklıkaya, katılımcılara keyifli anlar yaşattı. Aile ve çocuk ilişkileri üzerine deneyimlerini paylaşan Kapaklıkaya, çocukların ciddiye alınması gerektiğine vurgu yaptı. Aile içi mutluluğun çocuklar için olumlu yönde etki edeceğine değinilen söyleşi daha çok sohbet havasında geçerken vatandaşlardan da büyük ilgi gördü.


Programı Vezirköprü Kaymakamı Özgür Kaya, Belediye Başkanı Murat Gül, AK Parti İlçe Başkanı Muzaffer Çil, Gençlik ve Spor İlçe Müdürü Mehmet Uyar, İlçe Halk Kütüphanesi Müdürü Kani Yılmaz’ın yanı sıra çok sayıda vatandaş takip etti.



Vezirköprü’de "Mutlu Aile Mutlu Çocuk" söyleşisi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Düzce Üniversitesi dünyada 100 basamak yükselerek büyük bir başarıya imza attı Endonezya Üniversitesi tarafından yayınlanan "UI GreenMetric Dünya Üniversiteleri 2025" sıralamasında, 100 basamak birden yükselerek 285. sıradan 185. sıraya yerleşen Düzce Üniversitesi, dünyada ses getiren büyük bir başarıya imza attı. Bu yıl 105 ülkeden bin 745 üniversitenin değerlendirildiği sıralamada Düzce Üniversitesi, geçtiğimiz yıla göre 100 basamak gibi büyük bir sıçrayış gerçekleştirerek yine dikkat çekici bir başarının mimarı oldu. Dünyadaki üniversitelerin çevresel sürdürülebilirlik performansının değerlendirildiği sıralamada, başarı grafiğini her yıl yükselten Düzce Üniversitesi, Türkiye’deki 139 katılımcı üniversite sıralamasında ise geçtiğimiz yıl 25. sırada yer alırken, bu yıl 21. sıraya yükselerek ulusal ölçekte de güçlü bir ivme yakaladı. Devlet üniversiteleri dikkate alındığında ise Düzce Üniversitesi 17. sırada yer alarak kamu üniversiteleri arasında da öne çıkan bir başarı sergiledi. Düzce Üniversitesi, Avrupa’daki üniversiteler içinde de güçlü bir konum elde ederek yükseliş trendini sürdürdü. 2010 yılından itibaren çevresel sürdürülebilirlik alanındaki çalışmaların değerlendirildiği dünyanın en prestijli uluslararası sıralama sistemlerinden biri olan UI GreenMetric Dünya Üniversiteleri Sıralamaları, üniversiteleri 69 gösterge ve 6 ana kriter üzerinden inceliyor. Düzce Üniversitesi altın kümede yer aldı Bu yılki değerlendirmelerde Düzce Üniversitesi, enerji verimliliğinden atık yönetimine, eğitim–araştırma faaliyetlerinden su ve ulaşım kriterlerine kadar birçok başlıkta güçlü performans göstererek Altın Küme içinde yer alma başarısı elde etti. Altın–Gümüş–Bronz kategorileri arasında en üst seviyede yer almak, Düzce Üniversitesi’nin sürdürülebilirlik kararlılığını uluslararası düzeyde bir kez daha tescilledi. İklim, su ve ulaşım kriterleri ön planda Düzce Üniversitesi’nin bu yıl elde ettiği büyük sıçramada özellikle "Enerji ve İklim Değişikliği, Su Yönetimi ve Ulaşım" kriterleri belirleyici oldu. Bu üç alanda gösterilen yüksek performans, Düzce Üniversitesi’ni hem ulusal hem uluslararası sıralamalarda kayda değer şekilde yukarı taşıdı. UI GreenMetric 2025 sonuçlarına göre Düzce Üniversitesi 8225 puan ile sürdürülebilirlik alanında güçlü bir performans ortaya koydu. Düzce Üniversitesi alt kriterler olan; Altyapıda 1325, Enerji ve İklim Değişikliğinde 1725, Atık Yönetiminde 1275, Su Yönetiminde 750, Ulaşımda 1562.5, Eğitim ve Araştırmada 1587.5 puan aldı. Ulusal ve uluslararası alanda yükselen bir başarı grafiği Bu başarı, Düzce Üniversitesi’nin yalnızca akademik faaliyetleriyle değil; çevreye duyarlı politikaları, enerji verimliliği uygulamaları, su tasarrufu ve sürdürülebilir kampüs yaklaşımıyla da fark oluşturduğunu kanıtlamış oldu.
Samsun Kahverengi kokarca savaşçıları: 2025’te 3 bin sülün doğaya salındı 2025 yılında Samsun ve çevre illerine doğaya bırakılan 3 bin sülün, fındık ve tarım alanlarında ciddi zararlara yol açan kahverengi kokarcaya karşı ekosistemin "doğal savaşçıları" olarak görev yapıyor. Samsun’un Tekkeköy ilçesindeki Gelemen Sülün Üretim Merkezi, kuruluşundan bu yana toplam 392 bin 720 sülünü doğaya kazandırarak Türkiye’nin biyolojik çeşitliliğine önemli katkılar sağladı. Merkezde yalnızca 2025 yılında 3 bin adet sülün üretildi ve başta Ordu, Samsun, Karabük, Sinop ve Bartın olmak üzere çeşitli illerde doğal yaşama bırakıldı. Bu sülünler özellikle kahverengi kokarcayla biyolojik mücadelede sağladıkları faydayla öne çıkıyor. "Özel olarak yetiştiriliyor" Doğa Koruma ve Millî Parklar 11. Bölge Müdürü Resul Doğan, Gelemen Sülün Üretim Merkezi’nin kuruluş amacının, Karadeniz kıyı kesimlerinde doğal olarak bulunan Kafkas sülünü popülasyonunun çevresel nedenlerle azalması üzerine türü koruma altına almak olduğunu belirtti. Sülün üretim sürecinin Mart ayında başladığını ifade eden Doğan, yumurtaların kuluçka süreçlerinin ardından civcivlerin büyütme kafesleri ve kapalı kümeslerde bakım gördüğünü, yaklaşık 17–18 haftalık gelişim döneminin sonunda doğal ortama uyum sağlayabilecek düzeye gelen bireylerin planlı şekilde doğaya salındığını aktardı. "Kapasite yıllık 15 bine çıkacak" Merkezin kuruluşundan bugüne kadar yüzbinlerce sülünün doğal yaşama bırakıldığını hatırlatan Doğan, sadece Samsun’da 67 bin 206 adet sülünün doğaya salındığını belirtti. 2026 ve sonrası hedeflere de değinen Doğan, yıllık 15 bin adet üretim kapasitesine ulaşmak istediklerini; mevcut alanın yetersiz kalması nedeniyle faaliyetlerin bakanlık tarafından Terme’de yapımı tamamlanan, yeni sülün üretme merkezine taşınacağını ifade ederek, "Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğümüz yatırım ödenekleri ve DOKAP desteğiyle yapılacak tadilatların tamamlanmasının ardından üretim kapasitesinin yıllık 15 bine adede çıkarılması mümkün olacak" dedi. "Kahverengi kokarca mücadele" Sülünlerin ekosisteme katkılarına dikkat çeken Doğan, yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda türün kahverengi kokarcayla beslendiğinin tespit edildiğini, bu nedenle sülünlerin tarım alanlarında zararlı popülasyonunun baskılanmasına doğal bir destek sunduğunu söyledi. Doğan, "Bilindiği üzere Kahverengi kokarca yöremizde fındık arazilerine ve tarım alanlarına ciddi zarar veriyor. Bununla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığımız çok ciddi çalışmalar yürütmektedir. Biyolojik mücadele için Konya Selçuk Üniversitesinde ve İstanbul Polenezköy Sülün Üretme İstasyonunda yapılan bilimsel çalışmalar akabinde, bazı denemeler yapılmış ve sülünün kahverengi kokarcayla beslendiği tespitleri yapılmıştır. Sülünler, ekosistemlerin sürdürülebilirliği açısından önemli bir tür olup; böcek, larva, tohum ve çeşitli bitkisel materyallerle beslenmeleri sayesinde doğal dengenin korunmasına destekleyici katkılar sağlamaktadır. Bu kapsamda, özellikle tarımsal üretim alanlarında zararlı organizmaların baskılanmasına yönelik biyolojik mücadele süreçlerine dolaylı katkı sundukları değerlendirilmektedir" diye konuştu. Vatandaşlardan en önemli beklentilerinin doğaya bırakılan sülünlerin avlanmaması, rahatsız edilmemesi ve özellikle üreme ile adaptasyon dönemlerinde yaşam alanlarına müdahale edilmemesi olduğunu belirten Doğan, bu hassasiyetin gösterilmesinin türün doğada kalıcı bir popülasyon oluşturması için büyük önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Samsun Karadeniz’in en büyük incir projesi: 50 milyon TL gelir kız çocuklarına verilecek Samsun’un Tekkeköy ilçesinde 100 dönümlük araziye dikilen incir fidanlarıyla başlatılan dev proje, bölgenin tarımsal üretim kapasitesini artırırken aynı zamanda genç kızların eğitimine destek olmayı hedefliyor. Beş yıl içinde yaklaşık 250 ton ürün verecek incir bahçesinden elde edilmesi beklenen 50 milyon TL’lik gelirin tamamı, üniversiteye yeni başlayan kız öğrencilere burs olarak aktarılacak. Tekkeköy Belediyesi, Amasya Orman Bölge Müdürlüğü ile birlikte Kababürük Mahallesi’ndeki atıl dikenlik alanı 100 dönümlük incir bahçesine dönüştürerek yöreye özgü 4 bine yakın mor patlıcan inciri dikti. Beş yıl sonra tam verimde 250 ton ürünle yaklaşık 50 milyon TL gelir sağlanması beklenen bu bahçenin tüm geliri, üniversiteyi yeni kazanan kız öğrencilere burs olarak verilecek. İncirlerin dikiminde son ağaçların yerleştirmesini proje ortaklarından Tekkeköy Belediye Başkanı Mustafa Candal, Tekkeköy Kaymakamı Enver Hakan Zengince, Amasya Orman Bölge Müdürü Ferdi Özer, Samsun Tarım ve Orman İl Müdürü Kemal Yılmaz ile birlikte yaptı. Candal: "Elde edilen gelirle, kız öğrenciler eğitim alacak" Projede dikilen ağaçların yakın zamanda patenti alınacak mor patlıcan inciri olduğuna dikkat çeken Başkan Mustafa Candal, "İlk yola çıkarken, ‘bir el tut, o el senin hayatını kurtarsın’ demiştik. Bu sloganla başladık biz. Tarım ve Orman Bakanlığımıza ve ilgililere bu konudan bahsettiğimizde onlar da en az bizler kadar heyecanlandılar ve hep beraber kolları sıvadık. Bugün burada kamu eliyle yapılan bir sosyal proje, Karadeniz’in en büyüğü, aşağı yukarı 100 bin metrekare, 100 dönüm araziye biz Tekkeköy’ün patentinde almak üzere olduğu ’Tekkeköy mor patlıcan inciri’ fidanını diktik. Buradan elde edilen gelirlerimizi inşallah üniversite okuyacak, ihtiyaç sahibi kız çocuklarımıza burs olarak vereceğiz" dedi. Özer: "Gelir getirici tür ağaçlandırması kapsamında Karadeniz Bölgesi’nin en büyük projesi" Karadeniz’in en büyük incir projesini hayata geçirdiklerine dikkat çeken Ferdi Özer, "Burası yaklaşık 100 dönümlük bir ormanlık arazi. Atıl durumda olan dikenlik bir araziydi. 100 dönümlük ormanlık araziye gelir getirici tür ağaçlandırılması adı altında ince ağaçlandırılması yaptık belediyemizle birlikte. Bu proje, Karadeniz Bölgesi’nin en büyük projesi. Gelir getirici tür ağaçlandırması anlamında hakikaten bölgedeki en büyük proje. Belediyemizle buraya 10 yıllık bir protokol yaptık. İnşallah buranın korumasını, bakımını belediyemiz 10 yıl boyunca yapacak. Bu projemizde öyle ümit ediyoruz ki bugünkü fiyatlarla yöredeki orman köylüsüne, vatandaşlarımıza ortalama 50 milyon TL gibi bir gelir sağlayacak. Yine bu sahanın bitişinde yaklaşık 85 dönümlük bir araziye de inşallah ’İncir Orman Parkı’ adı altında bir yer yapacağız. Söz konusu alan gelecekte doğal ve çok güzel bir alan olacak" diye konuştu. Yılmaz: "Üretim şehri Samsun" Türkiye’nin üretim şehri konumundaki Samsun’un bu projeyle de tarımsal üretimdeki yerini koruduğuna dikkat çeken Tarım ve Orman Müdürü Kemal Yılmaz ise "Üretim şehri Samsun’da güzel bir projeye hep birlikte şahitlik ediyoruz. Bu alanda elde edilen incirin geliri kız çocuklarına burs olarak verilecek. Burada üretimden elde edilen gelir, geleceğin üreticileri olacak kız çocuklarımıza, burs olarak verilecek ve onların eğitimlerini rahat bir şekilde sürdürmeleri sağlanacak. Çok güzel bir sosyal proje. Ben emeğe geçen herkese teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. 5 yıl sonra tam randıman vermesi beklenen yaklaşık 4 bin incir ağacından 250 ton mor patlıcan inciri elde edilmesi ve buradan elde edilen gelirin de üniversiteyi kazanan kız öğrencilere burs olarak verilmesi amaçlanıyor.
Bursa Böbrek ameliyatı sonrası hayatını kaybeden Ekrem Şarlı’nın ölümü ile ilgili Adli Tıp hastaneyi sorumlu tuttu Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde böbrek rahatsızlığı şikâyetiyle hastaneye başvuran 3 çocuk babası Ekrem Şarlı’nın ölümüne ilişkin adli tıp kurumunun hazırladığı rapor tamamlandı. 28 Eylül 2023’te Mustafakemalpaşa Devlet Hastanesi’nde böbrek taşı ameliyatı olan ve ertesi gün taburcu edilen Şarlı, ağrılarının artması üzerine 2 Ekim’de yeniden hastaneye yatırılmış, durumu ağırlaşınca 3 Ekim’de Bursa Uludağ Üniversitesi Hastanesi’ne sevk edilmişti. Yoğun bakımda tedavisi süren Şarlı, 4 Ekim’de tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Ailesi, vefatın ardından "ihmaller zinciri" olduğu iddiasıyla şikâyetçi olmuş, dosya Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adli Tıp Kurumu’na gönderilmişti. Uzun süredir devam eden incelemeler sonrası 39 sayfalık Adli Tıp Raporu geçtiğimiz haftalarda tamamlandı. Adli tıp ölüm sebebini üreterenoskopi operasyonuna bağlı enfeksiyon sonucu olarak belirledi Aile adına açıklama yapan avukat, raporun sonuç kısmında çarpıcı tespitlerin yer aldığını belirtti. Adli Tıp Kurumu’nun değerlendirmesine göre, Ekrem Şarlı’nın ölümü, geçirdiği üreterenoskopi operasyonunun etkisiyle gelişen enfeksiyon (ürosepsis) sonucu meydana geldi. 25 Eylül 2023’te hastaneye başvuran Şarlı’da sağ üreterde taş ve hidronefroz tanılarının bulunduğu, double J stenti takılmasının tıbben uygun olduğu belirtildi. Ancak ameliyat öncesi tetkiklerde enfeksiyonu gösteren CRP değerinin yüksek (23) çıkmasına rağmen idrar tahlili ve idrar kültürü gibi enfeksiyon tetkiklerinin yapılmadığı ifade edildi. Bu tetkikler yapılmadan üreterenoskopi işleminin uygulanmasının "tıbben uygun olmadığı" rapora işlendi. Disiplin soruşturması: "Tıbbi yaklaşımda eksiklik var" Aile avukatı, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen idari soruşturma kapsamında ameliyatı gerçekleştiren hekime disiplin cezası verildiğini hatırlattı. Hekim bilirkişilerce hazırlanan raporlarda da, operasyon öncesi ve ikinci yatış sürecinde gerekli idrar tahlili ve kültürünün yapılmamasının tıbbi eksiklik olarak değerlendirildiği vurgulandı. Savcılıktan iddianame bekleniyor Adli Tıp Raporu’nda hekime kusur atfedilmesi nedeniyle Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, "ölüme sebebiyet verme" ve "görevi kötüye kullanma" suçlamaları kapsamında iddianame hazırlaması ve ceza mahkemesinde kamu davası açmasının beklendiği ifade edildi. Aile tazminat davasını sürdürüyor Ekrem Şarlı’nın ailesi tarafından açılan maddi ve manevi tazminat davasının ise devam ettiği belirtildi. Aile ve avukatları, "adaletin sağlanması için sürecin yakından takip edildiğini" bildirdi.
Çorum Gastronomide gözde olacak: Baklavası tescillendi, sırada dört yeni lezzet var Türkiye’nin önemli gastronomi şehirleri arasında yer alan Çorum’un yöresel lezzeti baklava, coğrafi işaret belgesiyle tescillendi. Coğrafi işaretli ürün sayısı 28’e yükselen Çorum’da 4 lezzet için tescil çalışması sürüyor. Zengin mutfak kültürüyle Türkiye’nin önde gelen gastronomi duraklarından biri olan Çorum’daki yöresel lezzetler tescillenerek koruma altına alınıyor. Çorum Belediyesi tarafından 23 Şubat 2024 tarihinde Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapılan başvurunun neticelenmesiyle şehrin geleneksel lezzetlerinden "Çorum Baklavası", Coğrafi İşaretli ürünler arasına girdi. Alınan tescille Çorum’un tescilli ürün sayısı da 28’e ulaştı. Kentin yöresel lezzetleri için çalışmalarına devam eden Çorum Belediyesi, Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin tescil işlemlerini kısa sürede tamamlamayı amaçlıyor. "Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum baklavasının tescil süreci ile ilgili bilgi veren Çorum Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Eray Çetinkaya, "Türkiye’nin en önemli baklava çeşitlerinden biri olan Çorum baklavasının tescil süreci, coğrafi işaret başvurusunun yapılmasının ardından yaklaşık bir yıl içinde tamamlandı. Şubat 2024’te başlattığımız Çorum baklavası coğrafi işaret başvurusunu, kapsamlı bir çalışma sonucunda neticelendirdik. Bu süreçte il genelinde çok sayıda kişiyle görüştük, gerçek ve doğru tariflere ulaşabilmek için kapsamlı kayıtlar tuttuk ve incelemeler gerçekleştirdik. Köylerdeki ve merkezdeki ustalarla yaptığımız görüşmelerle en doğru tarifi belirleyerek patent sürecini yürüttük. Böylece Çorum baklavası, ilimizin 28. coğrafi işaretli ürünü olarak tescillendi. Çorum baklavası, has baklava, gül burma ve sıkma baklava şeklinde çeşitlendirilebilmektedir" dedi. "Bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" Çorum mutfağına ait 4 lezzet için coğrafi işaret çalışmalarının devam ettiğini kaydeden Çetinkaya, "Çorum Belediyesi olarak coğrafi işaret çalışmalarımız devam ediyor. Çorum şekerlemesi, Çorum tandırı, Çorum simidi ve Çorum su böreğinin coğrafi işaret başvuruları ise şu anda askıda bulunuyor. Önümüzdeki birkaç ay içinde bu ürünlerin de tescil işlemlerini tamamlamayı hedefliyoruz. Gastronomi alanının önemli temsilcileri tarafından Türkiye’nin en iyi mutfaklarından biri olarak gösterilen Çorum mutfağının bu özgün lezzetlerini tatmaya herkesi davet ediyoruz" diye konuştu. "Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" Çorum Belediyesi Veli Paşa Hanı’nda baklava yapım ustası olarak görev yapan Fatma Kılıç ise baklavanın yapım sürecini anlatarak, "Tescilli baklavalarımızın hamurunda süt, yoğurt, sıvı yağ, sirke, yumurta, un ve kabartma tozu bulunuyor. Üretim aşamasına geçmeden önce mutlaka nişastamızı bir gün önceden çıkarıp eleyerek dinlendirmemiz gerekiyor. Hamurumuzu özenle yoğuruyoruz, yoğurma aşamasının iyi yapılması hamurun pürüzsüz olması açısından büyük önem taşıyor. Yoğurma işleminin ardından bezeleme aşamasına geçiyoruz. Bu aşamada hamurun en az yarım saat bezelenmiş halde dinlenmesi gerekiyor. Hamur ne kadar iyi dinlenirse açma sırasında o kadar rahat çalışılır ve yırtılma gibi sorunlarla karşılaşılmaz. İnce tabaka halinde açtığımız hamurları tepsinin boyutuna göre kesiyoruz. Tepsiye döşeme aşamasında katların arasına mutlaka tuzsuz yağ ekliyoruz. Her beş katta bir yağlama ve cevizleme işlemi uyguluyoruz. Ardından kesme aşamasına geçiliyor. Biz, tereyağının tüm katlara eşit şekilde yayılmasını sağlamak için önce dilimleme ardından yağlama işlemi yapıyoruz. Bu yöntem, baklavanın daha iyi kabarmasını ve kıtır bir doku kazanmasını sağlıyor.Has baklavamızın en önemli özelliği ise diğer baklavalardan farklı olarak hamurunda sirke kullanmamız. Sirke, hamura özel bir kıtırlık ve çıtırlık kazandırıyor. Tesisimizde has baklava, gül baklava ve sıkma baklava olmak üzere üç çeşit baklava üretiyoruz. Aşkla yoğurduğumuz ve tescille taçlandırdığımız bu lezzetli has baklavalarımızı denemeniz için sizleri tesislerimize bekliyoruz" şeklinde konuştu. (MCK-MK-
Kocaeli Belediye kaçak diye mühürledi, seçim ofisi oldu Kocaeli’de İzmit Belediyesi tarafından mühürlenen binanın CHP tarafından siyasi çalışmalar için kullanılması tepkiye sebep oldu. Binanın mühürlü olmasına rağmen inşaatının tamamlandığını ve CHP’nin seçim ofisine dönüştürüldüğünü ifade eden MHP İzmit İlçe Başkanı İlker Kazan, "3 yıldır hasır altı edilen 900’den fazla kaçak binanın listesini bir gecede basına servis ettiler. Asıl amaç, Eski Hamam Sokak’taki bu binayı bu haberlerin arasında karambole getirmek" dedi. MHP’li İlker Kazan, yaptığı açıklamada, Kemalpaşa Mahallesi Eski Hamam Sokak’ta yer alan binanın imar durumuyla ilgili eleştirilerde bulundu. Söz konusu yapının 2014, 2018 ve 2020 yıllarında iki katlı olduğunu, "basit tadilat" izniyle 3,5 kata çıkarıldığını belirten Kazan, binanın mühürlenmesine rağmen daha sonra kiralanarak CHP’nin seçim ofisi olarak kullanıldığını söyledi. Kazan, konuyu gündeme getirmelerinin ardından İzmit Belediyesi’nin yıkım kararı aldığını vurgulayarak, "Arkadaki binada hala kiralık yazısı duruyor. Biz bu durumu belediyede ortaya çıkardığımızda ertesi gün alelacele yıkım kararı çıkardılar" dedi. "Asıl amaç, bu binayı haberlerin arasında karambole getirmek" İzmit Belediyesi’nin kaçak yapılarla ilgili paylaştığı listeye de değinen Kazan, şunları söyledi: "1 Ağustos 2023’te bu bina için yıkım kararı çıktığını ve 760 bin TL ceza kesildiğini biz hatırlatınca, 3 yıldır hasır altı edilen 900’den fazla kaçak binanın listesini bir gecede basına servis ettiler. Cezaları kendi arkadaşlarına bile kestiklerini duyurarak sözde tarafsız olduklarını göstermeye çalışıyorlar. Asıl amaç, Eski Hamam Sokak’taki bu binayı bu haberlerin arasında karambole getirmek." "Mühürlü bina seçim ofisi olarak kullanıldı" Binanın seçim ofisi olarak kullanılmadan 7 ay önce mühürlendiğini belirten Kazan, Başkan Fatma Kaplan Hürriyet’in meclisteki "Mühürlemişiz ama kırmışlar" savunmasını eleştirerek, "Fatma Hanım mecliste, ’Biz üzerimize düşeni yaptık, mühürlemişiz ama kırmışlar’ diye savunuyor. Oysa bina seçim ofisi olduğunda mühür zaten kırılmış, inşaat çoktan tamamlanmıştı. Bunu bile bile hiçbir işlem yapmadılar" ifadelerini kullandı. "Küçük yerleri yıkım çıkaran belediye kendi yandaşına dokunmuyor" Yıkım ihalelerinin düşük bedellerle açılarak katılımın engellendiğini vurgulayan İlker Kazan, "300 bin TL’lik bir yıkımı 200 bin TL’ye ihale ederseniz elbette kimse girmez. Tavuk kümesi kadar küçük yerlere yıkım çıkartan ama kendi yandaşının binasına dokunamayan bir yönetimle karşı karşıyayız. Kaçak yapıyı yapan kişi Faruk Bostan. Belediyenin ’Tapuya şerh koyduk’ açıklamasına rağmen bina el değiştirildi. Şimdi soruyoruz, bu bina nasıl oldu da tapuda el değiştirdi? Suçu işleyen kişi nasıl cezadan kurtuldu? Bu satış birine zemin mi hazırladı? Bunların hepsinin araştırılması gerekiyor. Savcılarımızı göreve çağırıyorum" dedi. Ne olmuştu? İzmit Kemalpaşa Mahallesi Eski Hamam Sokak’ta bulunan binanın, basit tadilat izniyle imar mevzuatına aykırı şekilde yükseltildiği iddiaları Kocaeli kamuoyunda tartışma oluşturmuştu. Söz konusu yapının mühürlü olmasına rağmen 31 Mart yerel seçimleri sürecinde aktif olarak kullanıldığı ve mühür kırma yapıldığı öne sürülmüştü. "Seçim ofisi açmak belediyeden izin alınmasını gerektirmez" İzmit Belediyesi tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Sürekli olarak dile getirilen bina ile ilgili vatandaşın talebi üzerine verilen basit tadilat izni ile süreç başlatılmış, belediye teknik personeli tarafından yapılan kontrollerde çalışmaların basit tadilat kapsamını aştığı tespit edilmiştir. Bu nedenle yapı mühürlenmiş, mühüre rağmen inşaata devam edilmesi sebebiyle mühür fekki (mühür bozma) işlemi uygulanmış ve konu hakkında savcılığa suç duyurusu yapılmıştır. İlgili kurumlara gerekli bildirimler yapılmış, yapı yıkım ihalesi programına alınmıştır" denilmişti. Ayrıca açıklamada, "Yapının kim tarafından kiralandığı, hangi siyasi parti ya da aday tarafından hangi amaçla kullanıldığı, mevzuat gereği belediyeye bildirilmesi gereken bir konu değildir. Seçim ofisi açmak belediyeden izin alınmasını gerektirmez ve belediye başkanının da bu türden seçim çalışma alanlarını bilmesi beklenen bir idari sorumluluk değildir" ifadeleri kullanılmıştı.