EKONOMİ - 13 Eylül 2021 Pazartesi 11:49

Yazlık sebzeden yüzü gülen çiftçinin kışlık umudu

A
A
A
Yazlık sebzeden yüzü gülen çiftçinin kışlık umudu

Yazın kavun ve karpuz gibi ürünlerden güzel para kazanan çiftçiler, kışlık sebze ve meyvelerin de aynı şekilde iyi para etmesini ümit ediyor.

Yazın kavun ve karpuz gibi ürünlerden güzel para kazanan çiftçiler, kışlık sebze ve meyvelerin de aynı şekilde iyi para etmesini ümit ediyor.


Türkiye’nin sebze ve meyve ambarı olarak kabul edilen Bafra Ovası’nda yazlık ürünlerini satan çiftçiler, kışlık sebze ve meyvelerin bakımını sürdürüyor. İlk olarak pırasa, karnabahar, beyaz ve kırmızı lahana eken çiftçiler, ürünlerin verimli olması için tarlaların bakımlarını aksatmıyor. Yazlık meyve ve sebzelerinin iyi para ettiğini ifade eden çiftçiler, geçen yıl tarlaya gömmek zorunda kaldıkları kışlık sebzelerin bu sene para etmesini umuyor.



“Geçen sene kırmızı lahana para etmeyince tarlaya ızgara vurdum”


Kırmızı ve beyaz lahananın geçen yıl para etmediğine dikkat çeken çiftçi İdris Gündüz, “Bu yaz karpuz ve kavun ekmiştim. Allah bereket versin, bu sene yazlık iyi para etti. Bakalım kışlıklarda durum ne olacak. Kışlık olarak karnabahar, kırmızı lahana ektik. Onların durumuna bakacağız. Kışlık sebzede satış olana kadar hiçbir şey belli olmuyor. Bu yıl 35 dönüm karnabahar ektim. Geçen sene kırmızı lahana ekmiştim, hiç para etmeyince ızgara vurup, tarlaya gömdüm” dedi.



“Kışlık sezonun da iyi geçmesini ümit ediyoruz”


Yazlık ürünler gibi kışlık ürünlerin de para etmesini beklediklerini dile getiren çiftçi Ragıp Gündüz, “Yazın karpuz, biber, kavun ektik. Kış sezonu için ise kırmızı lahana, pırasa, beyaz lahana ve karnabahar ektik. Geçen sene kışlık ürünlere ızgara vurduk. Kışlıklar geçen sene ilk başta para etti sonradan piyasa oturdu, alıcı da olmadı. Beklentimiz bu kışlık sezonun iyi geçmesi” diye konuştu.



“Çiftçiliğim ilk yılında karpuz altın çağını yaşadı”


Çiftçiliğe yeni adım atan ve yazlık ürünlerdeki başarısını kışlık sebzelerde de devam ettirmek istediğini söyleyen çiftçi Uluhan Gündüz, “Ömrümde ilk defa bu sene çiftçiliğe soyundum. Yazlık olarak 14 dönüm karpuz ekmiştim. Şansımıza karpuz bu sene altın çağını yaşadı. Yazlık, geçen senelere göre oldukça para etti. Yazlık ürünleri satınca kışlık sebzelere yöneldik. 10 dönüm kırmızı, 4 dönüm de beyaz lahana ektim. İnşallah bu sene geçen seneye göre daha iyi ürün satabiliriz. Çünkü her geçen gün maliyetler artıyor. Bu da çiftçiyi yoruyor. Bu sene yazlık ürünler gibi kışlık ürünlerin de güzel para etmesini ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.


Bafra’da geçen yıl 137 bin 500 ton kırmızı lahana, 10 bin 500 ton ıspanak, 75 ton Brüksel lahanası, 30 bin 375 ton pırasa, 140 bin ton beyaz lahana ve 45 bin ton karnabahar üretilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Tenis tarihinde ilk kez Quad Milli Takımı Dünya finallerinde Antalya Megasaray Tenis Akademi’de gerçekleşen 21 ülkeden toplamda 44 takımın katıldığı BNP Paribas Tekerlekli Sandalye Dünya Takımlar Şampiyonası’na wild card ile katılan Quad Milli Takımı Brezilya’yı 2-1 mağlup ederek adını tarihte ilk kez finale yazdırdı. Kaptanlığını Sinem Oğuz’un yaptığı Uğur Altınel, Ahmet Kaplan, Ali Ataman ve Fatih Karataş’tan oluşan Quad Milli Takımı Şampiyona boyunca Amerika’yı 2-1, Avustralya’yı 2-1 ve Büyük Britanya’yı 2-1 yenerek grubunu lider olarak tamamladı. Grubundan lider bitirip diğer grubun ikincisi Brezilya ile yarı final mücadelesine çıkan milliler ilk maçında Uğur Altınel sahne aldı. Uğur’un dünya 13 numarası Leandro Pena’ya 6-1, 6-3 mağlup olmasıyla Türkiye 1-0 geriye düştü. İkinci maçta dünya 11 numarası milli sporcu Ahmet Kaplan, Ymanitu Silva’yı 6-4, 6-0 yenerek seride durumu 1-1’e getirdi. Serinin kazananını belirleyecek çiftler maçında Ali Ataman/Ahmet Kaplan ikilisi Leandro Pena/ Ymanitu Silva çiftini 7-6, 6-0 mağlup ederek Türkiye’yi 2-1 Brezilya karşısında öne geçirdi ve final biteni cebine koydu. Milliler dünya şampiyonluğu için yarın 11.00’de başlayacak karşılaşmalarda Şili ile karşılaşacak. "Şampiyonluk için korta çıkıyoruz" Milli takımın final başarısını değerlendiren Türkiye Tenis Federasyonu Başkanı Cengiz Durmuş, “Çocuklarımızın korttaki mücadelesi heyecanımızı gittikçe artırıyor. İlkleri yaşamaya alışmış bir federasyon olarak teniste dünyanın iyi takımları arasına girdiğimizi, bir tenis ülkesi olduğumuzu hep söylüyorduk. Bugün çocuklarımız dünya kupasında dünyanın en iyilerini yenerek finale geldi. Şampiyonluk için korta çıkıyoruz. Çocuklarımız yürekleriyle milli formayı canı gönülden taşımayı ve kortlarda mücadele vermeyi başardılar” dedi. Bu tür organizasyonlara ev sahipliği yapmanın oluşturduğu etkiye dikkat çeken Durmuş, “Çocuklarımız bu turnuvada wild cardla yani puanı yetersiz olduğu halde turnuva ülkesinde olduğu için özel davetle oynayabilme fırsatı buldu. Çocuklarımız dünyanın en iyilerini yenerek namağlup olarak finale geldi. Bu bizim ülkemizde tenise verilen değerin, ilginin arttığının ve hatta çığ gibi büyüdüğünün bir göstergesi” diye konuştu. "İnanılmaz bir duyguydu" Karşılaşmaları değerlendiren milli sporcu Ahmet Kaplan ise, “İnanılmaz bir duyguydu. Teklerde durum 1-1’di karar double’ını oynuyorduk çiftler maçında. Elimizden gelen her şeyi yaptık. İnanılmaz bir savaş vardı. Her şeyimizi verdik. Çok mutluyuz, evimizdeyiz. Yarın final maçımız var kupayı alacağız” dedi. Milli sporcu Ali Ataman ise final karşılaşmasına hazır olduklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Şili favori takımdı. Ama bu dakikadan sonra bizim için fark etmez. Herkesi yenecek güçteyiz. Yarın çok büyük bir başarıyla bu işi sonlandıracağız.”
Ankara Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Öğretmenlerimizi olumsuzluktan korumak ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Türkiye’nin kalkınma mücadelesinde hayati önem taşıyan öğretmenleri her türlü olumsuzluktan korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sağlamak gerekliliğine vurgu yaparak, "Evlatlarımıza kattıkları bilgi ve değerler bütünüyle ülkemizin kalkınma mücadelesinde hayati önemde olan öğretmenlerimizi her türlü olumsuzluktan korumak, onlara mesleklerini icra edecekleri rahat ve güvenli ortamı sunmak asli görevimizdir. Ulvi bir mesleği icra eden, yetiştirdikleri nesillerle geleceğimizi inşa ve ihya eden öğretmenlerimiz başımızın tacıdır. Bu anlayışa kararlılıkla sahip çıkan bir hükümet olarak öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddete ilişkin kapsamlı bir düzenlemeyi süratle hayata geçireceğiz. Kanun teklifi olarak Gazi Meclisimize sunacağımız düzenlemeyle, öğretmenlerimize yönelik fiillerde ceza kanunlarında öngörülen cezalar yarı oranında artırılacak. Bu fiilleri işleyenlerin cezasının ertelenmesi engellenecek. Bu fiiller tutuklama sebebi sayılarak tutuksuz yargılamanın önüne geçilecek. Özel kurumlarda çalışan öğretmenlerimiz ve diğer eğitim çalışanlarımız da görevleri sebebiyle kendilerine yönelik işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılacak. Öğretmenlerimiz müsterih olsun. Böylesine önemli bir mesleği ülkemizin her bölgesinde fedakarca yürüten öğretmenlerimize karşı şiddet olaylarına asla sessiz kalmadık, kalmayacağız. Bu vesileyle, İstanbul’da canice yapılan bir saldırı sonucu hayatını kaybeden İbrahim Oktugan öğretmenimize Allah’tan rahmet; ailesine, sevenlerine, öğrencilerine ve tüm eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum" ifadelerini kullandı.