SAĞLIK - 03 Kasım 2025 Pazartesi 14:46

"Yemekten sonra gelen titreme, reaktif hipoglisemi habercisi olabilir"

A
A
A
"Yemekten sonra gelen titreme, reaktif hipoglisemi habercisi olabilir"

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Manolya Gökrem, "Özellikle şekerli gıdalar tüketildikten sonra ortaya çıkan reaktif hipoglisemi, diyabetin erken bir sinyali olabilir" dedi.


Toplumda sıkça karşılaşılan ancak genellikle göz ardı edilen, özellikle yemeklerden sonra ortaya çıkan ani halsizlik, terleme, titreme ve açlık hissi gibi belirtiler, "reaktif hipoglisemi" adı verilen bir sağlık sorununun habercisi olabilir. Liv Hospital Samsun İç Hastalıkları Kliniği’nden Uzm. Dr. Manolya Gökrem, diyabeti olmayan kişilerde bile görülebilen bu durumun, kan şekerinin yemekten 2-4 saat sonra normalin altına düşmesiyle karakterize olduğunu belirtti. Uzm. Dr. Gökrem, hastalıkla ilgili dikkat edilmesi gerekenler hakkında uyarılarda bulundu.



"Belirtiler genellikle ağır karbonhidrat yükünden sonra ortaya çıkıyor"


Reaktif hipogliseminin, vücudun alınan gıdalara, özellikle de yüksek karbonhidratlı ve basit şeker içeren yiyeceklere karşı aşırı insülin salgılamasıyla tetiklendiğini ifade eden Uzm. Dr. Manolya Gökrem, "Pankreasın bu aşırı tepkisi, kan şekerinin hızla düşmesine neden olur. Bu durum, ’prediyabet’ olarak adlandırılan gizli şekerin veya diyabetin erken bir belirtisi olabileceği gibi, mide ameliyatı geçirmiş kişilerde de görülebilir" dedi.


Uzm. Dr. Gökrem, hastaların genellikle "tatlı krizleri" olarak adlandırdığı bu ataklar sırasında yaşadığı yaygın belirtileri şöyle sıraladı: "Ani acıkma hissi, terleme, ellerde titreme, baş dönmesi, bulanık görme, çarpıntı ve konsantrasyon güçlüğü en sık rastlanan şikayetlerdir. Bu belirtiler, kan şekerinin düşmesine vücudun verdiği bir tepkidir."



"Altın kural: Yaşam tarzı değişikliği"


Reaktif hipoglisemi tanısı konan kişiler için tedavinin temel taşının "yaşam tarzı değişikliği" olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Gökrem, beslenme alışkanlıklarında yapılacak basit ama etkili değişikliklerle bu durumun büyük ölçüde kontrol altına alınabileceğini belirtti.


Uzm. Dr. Manolya Gökrem, reaktif hipoglisemi yönetimindeki "altın kuralı" şöyle açıkladı: "Tedavideki altın kuralımız; sık aralıklarla, küçük porsiyonlar halinde beslenmektir. Ana öğünler arasında mutlaka ara öğünler olmalı, mide uzun süre boş bırakılmamalıdır. Basit şeker içeren paketli gıdalar, şekerli içecekler ve beyaz unlu mamuller yerine, kan şekerini yavaş yükselten kompleks karbonhidratlar ve yüksek lifli gıdalar tercih edilmelidir. Her öğünde protein, yağ ve karbonhidrat dengesinin sağlanması, insülin salınımını dengeleyerek ani düşüşleri engelleyecektir."


Uzm. Dr. Gökrem, bu belirtilerin sık ve şiddetli yaşanması durumunda, altta yatan başka bir nedenin araştırılması ve doğru tanının konulması için mutlaka bir iç hastalıkları uzmanına başvurulması gerektiğini sözlerine ekledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir’den İspanya’ya uzanan ‘eğitim’ köprüsü İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), uluslararası alandaki iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek İspanya merkezli Cervantes Enstitüsü ile protokol imzaladı. Öğrencilere yeni eğitim fırsatlarının sunulması, iki ülkenin kültürünü yansıtacak ortak sanatsal ve akademik etkinliklerin düzenlenmesi hedefiyle yapılan anlaşmaya, İEÜ Rektörü Prof. Dr. Yusuf Hakan Abacıoğlu ve İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey imza attı. Protokol kapsamında, akademisyenlerin ve öğrencilerin kişisel gelişimlerini hızlandırmak amacıyla stratejik çalışmalar yapılarak yol haritası belirlenecek. İspanya’daki üniversitelerle iş birliği ve diyaloğun artırılması için girişimlerde bulunulacak. İspanyolca dil sınavlarında (DELE) alınacak sertifikaları artırmaya yönelik ortak çalışmalar gerçekleştirilecek. Bilimin yanı sıra kültürel anlamda da karşılıklı olarak sergi, panel ve söyleşi gibi etkinlikler düzenlenerek Türk ve İspanyol kültürünün daha geniş kesimlere ulaşması hedeflenecek. İmza törenine geniş katılım İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşen protokol imza törenine; İspanya Ankara Büyükelçisi Cristina Latorre Sancho, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve İEÜ Mütevelli Heyet Üyesi Emre Kızılgüneşler, İspanya Ankara Büyükelçiliği Eğitim Programları Direktörü D. Gilberto Terente Fernndez, İspanya İzmir Fahri Konsolosu Muharrem Hilmi Kayhan, İEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Efe Biresselioğlu, Uluslararası İlişkiler Ofisi Müdürü Hülya İncekara, Yabancı Diller Yüksekokulu Müdür Yardımcı Özge Coşkun Aysal, Uluslararası İlişkiler Temsilcisi Mehmet Şenbağcı, İspanyol Dili Koordinatörü Dilek Amet ve İspanyolca öğretim görevlileri de katıldı. "Akademik üretim artacak" Törende konuşan İEÜ Rektörü Prof. Dr. Abacıoğlu, üniversite olarak öğrencileri ve akademisyenleri küresel dünyanın dinamiklerine en iyi şekilde hazırlamak için çalıştıklarını söyleyerek, "Dünyaca saygın kültür ve dil kurumlarından biri olan Cervantes Enstitüsü ile imzaladığımız iş birliği protokolü, üniversitemizin uluslararasılaşma vizyonu açısından son derece değerli ve stratejik bir adım. Bu protokol sayesinde öğrencilerimize sadece yeni bir yabancı dil öğrenme fırsatı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda farklı kültürleri tanıma, uluslararası akademik ve kültürel ağlara dahil olma imkânı da sağlıyoruz. Akademisyenlerimiz açısından da bu iş birliği, İspanya’daki üniversiteler ve akademik çevrelerle daha güçlü ilişkiler kurma, ortak projeler geliştirme açısından önemli fırsatlar sunacak" diye konuştu. "Çok kültürlü bakış açısı kazanacaklar" Prof. Dr. Abacıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Üniversiteler, aynı zamanda kültürler arasında köprü kuran kurumlardır. Cervantes Enstitüsü ile birlikte hayata geçireceğimiz sergi, panel ve söyleşi gibi kültürel etkinlikler sayesinde öğrencilerimizin çok kültürlü bir bakış açısı kazanmasına katkıda bulunacağız. Öğrencilerimizi dünyaya açan, onları uluslararası düzeyde rekabetçi ve donanımlı bireyler haline getiren iş birliklerini artırarak sürdüreceğiz. Cervantes Enstitüsü ile başlattığımız bu değerli ortaklığın, üniversitemiz için uzun vadeli ve kalıcı kazanımlar sağlayacağına yürekten inanıyorum." "İzmir, özel bir yere sahip" İstanbul Cervantes Enstitüsü Müdürü Fernando Martinez Vara de Rey, İEÜ ile imzalanan protokolden büyük mutluluk duyduklarını ifade ederek, bu güçlü akademik ve kültürel bağın kendileri için çok kıymetli olduğunu söyledi. Vara de Rey, "İzmir; zengin tarihi, kültürel çeşitliliği ve dinamik genç nüfusuyla her zaman özel bir yere sahip. İzmir Ekonomi Üniversitesi’nin vizyonu ve uluslararasılaşmaya verdiği önem, bu iş birliğini daha da anlamlı hale getiriyor. Bu anlaşma sayesinde Türk ve İspanyol kültürlerini, gençler aracılığıyla birbirine daha da yakınlaştıracağımıza inanıyorum. Öğrencilerin dil öğrenimi, kültürel etkileşimi ve uluslararası deneyim kazanmaları için etkili adımlar atacağız. Bu protokolün uzun soluklu ve verimli olmasını; her iki ülke için de güzel sonuçlar doğurmasını diliyorum" ifadelerini kullandı.