ÇEVRE - 24 Haziran 2025 Salı 17:41

"Yeni Bir Perspektif: Görünenin Ötesi" yarışmasının kazananları ödüllerini aldı

A
A
A
"Yeni Bir Perspektif: Görünenin Ötesi" yarışmasının kazananları ödüllerini aldı

Samsun TSO bünyesinde faaliyetlerini gerçekleştiren Samsun Avrupa Birliği Bilgi Merkezi tarafından, Çevre Günü etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen, "Yeni Bir Perspektif: Görünenin Ötesi" yarışmasında dereceye girenlere düzenlenen törenle ödülleri verildi.


Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) çatısı altında faaliyetlerini gerçekleştiren Samsun Avrupa Birliği Bilgi Merkezi tarafından, Çevre Günü dolayısıyla, küresel bir tehdit olan iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine dikkat çekmek ve farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlenen, "Yeni Bir Perspektif: Görünenin Ötesi" yarışması sonuçlandı. Samsun’da ikamet eden tüm yapay zekâ meraklılarına ve kullanıcılarına açık olarak organize edilen yarışmada dereceye girenlere düzenlenen törenle ödülleri verildi.



Ödülleri Murzioğlu ve Akyüz takdim etti


Alkan Avcıoğlu, Gizem Avcıoğlu, Selin Gürel ve Merve Sağyatanlar’dan oluşan jüri üyelerinin sergilenmeye değer bulduğu 23 eser Haziran ayı Meclis Toplantısı öncesinde sergilendi. Meclis üyeleri, birbirinden değerli eserleri inceleme fırsatı bulurken, eser sahiplerine ise başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür etti. İlk üç ve mansiyon ödülüne layık görülerek dereceye girenlere ödülleri meclis üyeleri huzurunda verildi. Yarışmada Sevcan Karacan Ocak’ın ‘Boyumuzdan Büyük Tepelerimiz Var’ adlı eseri birinci, Ebrar Es’in ‘Çığlık 1’ adlı eseri ikinci, Rümeysa Durmuş’un ‘Kuraklığa Direnen Yavaşlık’ adlı eseri üçüncü olurken, Nurhayat Güzey’in ise, ‘Beta Doğa’ adlı çalışması mansiyon ödülüne layık oldu. Ödülleri Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu ve Meclis Başkanı Haluk Akyüz takdim etti.



Yarışmaya 111 eser katıldı


Murzioğlu törende yaptığı konuşmada, yarışmada biyoçeşitlilik, çölleşme, plastik atıklarla mücadele ve su kaynaklarının korunması gibi başlıklarda iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine yönelik çarpıcı bir bakış açısı sunan yapay zekâ destekli görseller ile farkındalık oluşturmayı hedeflediklerini söyledi. Yarışmada eserlerin yapay zekâ teknolojileri kullanılarak oluşturulmasının zorunlu tutulduğunu belirten Murzioğlu, "Yarışmaya 49 kişi, 111 eser yolladı. Jüri üyeleri tarafından sergilenmeye değer 23 eser temaya uygunluk, özgünlük, estetik ve biçimsel bütünlük olarak değerlendirildi. Özellikle belirtmek isterim ki; eserlerin hepsi bizim için çok değerli. Tüm katılımcılara teşekkür ediyor ve başarılarının devamını diliyorum" dedi.



İklim değişikliğine dikkati çekti


Konuşmasında iklim değişikliğinin yer küredeki etkilerine vurgu yapan Murzioğlu, "İklim sistemi, atmosfer, kara yüzeyleri, kar ve buz, okyanuslar ve diğer su kütleleri ile canlıları kapsayan karmaşık ve etkileşimli bir sistemdir. Bu sistem, zaman içinde, kendi iç dinamiklerinin etkisi altında veya dış etmenlerdeki değişikliklere bağlı olarak yavaş yavaş değişim gösterir. İklim değişikliği, nedeni ne olursa olsun iklimin ortalama durumunda ve değişkenliğinde onlarca yıl ya da daha uzun süre boyunca gerçekleşen değişiklikler biçiminde tanımlanmaktadır. Günümüzde sözü edilen küresel iklim değişikliği ise, fosil yakıtların yakılması, arazi kullanımı değişiklikleri, ormansızlaştırma ve sanayi süreçleri gibi insan etkinlikleriyle atmosfere salınan sera gazı birikimlerindeki hızlı artışın doğal sera etkisini kuvvetlendirmesi sonucunda yerkürenin ortalama yüzey sıcaklıklarındaki artışı ve iklimde oluşan değişiklikleri ifade etmektedir. Küresel iklim değişikliği su kaynaklarının azalması, besin kıtlığı, enerji sıkıntısı, kuraklık, çölleşme, göç gibi sosyoekonomik ve politik etkileri yanında, doğal peyzaj dokusunun bozulması, ekosistemler, türler ve gen kaynakları gibi biyolojik çeşitliliğin temel parçaları olan sistemleri de olumsuz etkilemektedir. Etkinlik ile hem iklim değişikliğine dikkat çekilmesi ve hem de yine Avrupa Birliği’nin gündemindeki en önemli konulardan biri olan dijitalleşmeye dikkati çekmek istedik" diye konuştu.



"Yeni Bir Perspektif: Görünenin Ötesi" yarışmasının kazananları ödüllerini aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.