GENEL - 23 Şubat 2017 Perşembe 13:55

Güneydoğu’daki köy korucuları bombalı saldırının yaşandığı Viranşehir’de toplandı

A
A
A
Güneydoğu’daki köy korucuları bombalı saldırının yaşandığı Viranşehir’de toplandı

Güneydoğu’daki köy korucuları, bombalı araçla terör saldırısının yapıldığı Viranşehir’de gerçekleştirilen dayanışma toplantısında bir araya geldi.
Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu referandum ve güvenlik konularının görüşüldüğü dayanışma toplantısını, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde yaptı. Toplantıya Konfederasyon Genel Başkanı Ziya Özen, konfederasyonun Şanlıurfa, Gaziantep, Diyarbakır, Şırnak, Mardin, Adıyaman, Bingöl, Hakkari, Bitlis, Siirt il temsilcileri, 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri ve Gaziler Derneği Viranşehir İlçe Başkanı Lokman Beyaz, Şanlıurfa Şehit Aileleri Dernek Başkanı Mehmet Yavuz, AK Parti İl Başkan Vekili Abdurrahman Kırıkçı ve yönetim kurulu üyeleri ile Güneydoğu’daki çeşitli kentlerden korucular katıldı.
Referandum, iç ve dış tehditler gibi konuların yanı sıra korucuların bulundukları bölgelerde referandum sürecinde alabileceği güvenlik tedbirleri görüşülerek, değerlendirmeler yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Şanlıurfa Güvenlik Köy Korucuları Derneği Başkanı Mehmet Koyuncu, "2 gün önce Viranşehir ilçemize kalleşçe saldırıda bulunan PKK terör örgütünün saldırısını lanetliyor ve şehit düşen kardeşlerime Allah’tan rahmet, yaralılarımıza Allah’tan acil şifalar diliyorum. Bu yolda bizler canımızı gönüllü olarak ortaya koymuşuz. Bizler kimseden bir menfaat beklemeksizin, devletimiz için, bayrağımız için can vermeye her daim hazırız ve devletimizin emrindeyiz. Bizler gece gündüz demeden devletimizin menfaati uğruna gözümüzü kırpmadan canımızı veririz. Sağ olsun devletimizin büyükleri de bizi unutmuyor ve desteklerini hiç bir zaman esirgemiyorlar. Tüm dava arkadaşlarımın yolu açık olsun" dedi.
Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Genel Başkanı Ziya Sözen de, "Şanlıurfa’daki dava arkadaşlarım ile bir aradayız. Biz sizler için varız konfederasyon olarak PKK’nın Kürtlerin temsilcisi olmadığını belirerek, PKK ve FETÖ terör örgütleri ile mücadelemizi sürdürüyoruz. Bizler vatan hainlerine karşı varız. 15 Temmuz sonrası içte ve dışta birçok saldırıyla karşı karşıya bulunuyoruz. Bu saldırılardan sonra Türkiye Cumhuriyeti Hükumeti de, 16 Nisan tarihinde Anayasa değişikliğini halkımızın oylamasına sunacak. Biz de bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti ne zaman bize ihtiyaç duyarsa, ne zaman zor bir süreçte kalırsa, güvenlik korucuları ve şehit aileleri olarak hep devletimizin yanında olacağız. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. ’Hayır’ cephesi ile aynı safta olmamıza imkan yoktur. Bu ‘hayır’ cephesine karşı ülkemizin birliği, geleceği için güvenlik korucuları camiası olarak sağduyudan yana olacağız. Ve ‘evet’ diyeceğiz. Burada Güvenlik köy korucuları 16 Nisan’da Anayasa değişikliği için yapılacak olan referanduma ’evet’ kararı aldığımızı herkes bilsin diyoruz ve Evet diyoruz" diye konuştu.
Genel Başkan Sözen’in sözleri sık sık alkışlarla kesildi.
AK Parti İl Başkan Vekili Abdurrahman Kırıkçı ise "Korucularımızın evet demesi bizi çok sevindirmiştir. Bu nedenle burada çok heyecanlıyım. Ayrıca toplantıdaki katılımcılar nedeniyle heyecanımız ikiye katlandı. 16 nisanda büyük çoğunluğu ile evet çıkacağına inanıyoruz" ifadelerini kullandı.
Program sonunda Mehmet Koyuncu tarafından Genel Başkan Ziya Sözen’e teşekkür plaketi verildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Dedesini çizmesiyle yeteneği ortaya çıkan otizmli Okan’ın resimleri hayran bırakıyor Osmaniye’de yaşayan otizmli ressam Okan Mert Gönül, hayata resim yaparak tutunuyor. Okan’ın yeteneğini ortaya çıkaransa 9 yaşındayken boş kağıda çizdiği dedesinin resmi oldu. Osmaniye’de yaşayan 14 yaşındaki otizmli Okan Mert Gönül’ün resim çizmeye olan ilgisi 9 yaşında fark edildi. Ailesi tarafından resim yapması için verilen kağıtlara dedesinin resmini çizen Okan’ın yeteneğini gören ailesi onu resim yapmaya yönlendirdi. Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde açılan resim kurslarında aldığı eğitimlerle yeteneğini geliştiren Okan, yaptığı resimlerle kendine hayran bırakıyor. Bugüne kadar birçok kişisel resim sergisi açan çocuğun en büyük hayali üniversite okuyup ressam veya resim öğretmeni olmak. Oğlunun küçüklüğünden beri resme merakının olduğunu ama yeteneğini dedesinin resmini çizdiğinde fark ettiklerini söyleyen anne Zübeyde Gönül, "9 yaşındayken dedesi misafirliğe gelmişti, sıkıldığında resim yapmak için eline kağıt kalem aldı. O zaman dedesini çizdi ve çok güzel çizmişti. Ondan dolayı biz bu yeteneğini fark edip kurslara gönderdik. Şu an gayet iyi durumda hayal gücü genişliyor daha çok resimle ilgilendikçe sosyalleşmesi de ilerliyor. Önceden çok içine kapanık, utangaç bir çocuktu ama şimdi gayet sosyal, herkesle konuşuyor utanması kalmadı, çekingenliği gitti. İnşallah ilerleyen zamanlarda ressam, resim öğretmeni olmasını isterim. Kendini tek başına idame edecek bir yere gelsin, biz olmadan da yaşayabileceği duruma gelsin" diye konuştu. Küçük yaştan beri ressam olmak istediğini ifade eden Okan Mert Gönül ise, "Ben resmi ilk defa 4 yaşındayken gördüm. Ben kendim ressam olmaya çalıştım, mümkün değildi. Her şey kalabalıktı ama şimdi büyüdüm resim kursuna gittim. Resim kursunda ayıcıkları çizdim milyonları çizmiştim. Daha sonra Gençlik Merkezi’nin kursuna gittim gölgeleri de yapabiliyorum, çiçeği yaptım, babamın resmini, dedemi, komşunun arabasını, ailemi çizdim" dedi. Gençlik merkezinde görevli Görsel Sanatlar Öğretmeni Sultan Öztürk, Okan’la çalışmalarının ilk aşamasına göre çok fazla yol kat ettiklerini belirterek, "Bu çalışmasındaki kat ettiği yol bizim için çok önemliydi. Bu yüzden ailesini de kutluyorum. Otizmin gerilemesinde veya duraklamasında yeteneği keşfedilen çocukların bu tür kurslarda çok etkisi olduğunu gözlemledik. Bu yüzden Okan’ın herkese örnek teşkil etmesini istiyoruz. Onu güzel sanatlar lisesine ve üniversiteye, fakülteye de hazırlayacağız kısmet olursa. Bu konuda gelişimini devam ettirecek ailesini bu çabalarından dolayı kutluyorum" dedi.
Osmaniye Dedesini çizmesiyle yeteneği ortaya çıkan otizmli ressam Okan’ın resimleri hayran bırakıyor Osmaniyeli otizmli ressam Okan Mert Gönül, hayata resim yaparak tutunuyor. Otizmli ressamın yeteneğini ortaya çıkaransa 9 yaşındayken boş kağıda çizdiği dedesinin resmi oldu. Osmaniye’de yaşayan 14 yaşındaki otizmli Okan Mert Gönül’ün resim çizmeye olan ilgisi 9 yaşında fark edildi. Ailesi tarafından resim yapması için verilen kağıtlara dedesinin resmini çizen Gönül’ün yeteneğini gören ailesi onu resim yapmaya yönlendirdi. Gençlik Spor Bakanlığı bünyesinde açılan resim kurslarında aldığı eğitimlerle yeteneğini geliştiren Gönül, yaptığı resimlerle kendine hayran bırakıyor. Bugüne kadar bir çok kişisel resim sergisi açan Gönül’ün en büyük hayali üniversite okuyup ressam veya resim öğretmeni olmak. Oğlunun küçüklüğünden beri resime merakının olduğunu ama yeteneğini dedesinin resmini çizdiğinde fark ettiklerini söyleyen anne Zübeyde Gönül, ’’9 yaşındayken dedesi misafirliğe gelmişti, sıkıldığında resim yapmak için elini kağıt kaleme aldı. O zaman dedesini çizdi ve çok güzel çizmişti. Ondan dolayı biz bu yeteneğini fark edip kurslara gönderdik. Şu an gayet iyi durumda hayal gücü genişliyor daha çok resimle ilgilendikçe sosyalleşmesi de ilerliyor. Önceden çok içine kapanık, utangaç bir çocuktu ama şimdi gayet sosyal, herkesle konuşuyor utanması kalmadı, çekingenliği gitti. İnşallah ilerleyen zamanlarda ressam, resim öğretmeni olmasını isterim. Kendini tek başına idam edecek bir yere gelsin, biz olmadan da yaşayabileceği duruma gelsin" diye konuştu. Küçük yaştan beri ressam olmak istediğini söyleyen Okan Mert Gönül, "Ben resmi ilk defa 4 yaşındayken gördüm. Ben kendim ressam olmaya çalıştım, mümkün değildi. Her şey kalabalıktı ama şimdi büyüdüm resim kursa gittim. Resim kursunda ayıcıkları çizdim milyonları çizmiştim. Daha sonra Gençlik Merkezi’nin kursuna gittim gölgeleri de yapabiliyorum, çiçeği yaptım, babanın resmini, dedemi, komşunun arabasını, ailemi çizdim" dedi. Gençlik Merkezi’nde görevli Görsel Sanatlar Öğretmeni Sultan Öztürk, "Okan’la çalışmalarımız ilk aşamasına göre çok fazla yol kat ettiklerini bu çalışmasındaki kat ettiği yol bizim için çok önemliydi. Bu yüzden ailesini de kutluyorum. Otizmin gerilemesinde veya duraklamasında yeteneği keşfedilen çocukların bu tür kurslarda çok etkisi olduğunu gözlemledik. Bu yüzden Okan’ın herkese örnek teşkil etmesini istiyoruz. Onu Güzel Sanatlar Lisesi’ne ve üniversiteye, fakülteye de hazırlayacağız kısmet olursa. Bu konuda gelişimini devam ettirecek ailesini bu çabalarından dolayı kutluyorum" dedi.
Artvin Artvin’de kurbanlık koçun güvenli yolculuğu Artvin’in Kemalpaşa ilçesinde küçükbaş hayvan besiciliği yapan Hakan Üçüncü, hastalanarak sürüden ayrılan kurbanlık koçlarını yaylaya götürmek için ilginç bir yöntem tercih etti. Üç koçu lüks cipinin bagajına yerleştiren Üçüncü, son koçu ise ön koltuğa oturtup emniyet kemerini takarak yaylaya götürdü. Her yıl yaz aylarında sürüsünü ilçeye bağlı Küçükova Yaylasına çıkartan Hakan Üçüncü, bu yıl 4 kurbanlık koçunun ayaklarında oluşan yaralar nedeniyle onları ilçede bırakmak zorunda kaldı. Bir süre sonra iyileşen koçları yeniden yaylaya götürmek isteyen Üçüncü, kurbanlık koçlarını lüks cipi ile yaylaya götürdü. Üçüncü, koçlardan üçünü bagaja yerleştirdikten sonra 4. koçu ön koltuğa koyarak emniyet kemerini taktı. Yol boyunca koçun emniyet kemeri takılı halde seyahat ettiği anlar, sosyal medyada paylaşıldıktan kısa süre sonra viral oldu. Koçun sakin bir şekilde cipin koltuğunda oturduğu ve emniyet kemerinin bağlı olduğu görüntüler, izleyenlerin gülümsemesine neden oldu. Üçüncü’nün çektiği videoda, "Koç, sakın sakın emniyet kemersiz gezmeyesin. Sanki Batum’a gidecek, yat aşağı, cipe de bindin son son" dediği duyuluyor. Video viral olduktan sonra Üçüncü, yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Doğduk doğalı hayvancılıkla uğraşıyoruz. Her yıl hayvanları otlata otlata Küçükova Yaylasına götürüyorum. Bu yıl da yaylaya çıkmadan önce dört hayvanım hastalandı, ayaklarında yara çıktı ve onları ilçede bırakmak zorunda kaldım. İyileştikten sonra arabama bindirip, emniyet kemerini takarak Kemalpaşa’dan Küçükova Yaylasına getirdim. Kurban Bayramı yaklaşıyor, bu koçları kurbana vereceğim. Son bir kez cipe binip gezmelerini istedim. Yolda giderken onlarla muhabbet ettim. Güvenli yolculuk etmeleri için emniyet kemeri taktım." Hakan Üçüncü’nün bu duyarlı ve ilginç yöntemi, sosyal medyada büyük ilgi gördü ve hayvan güvenliğine verdiği önem nedeniyle takdir topladı.