POLİTİKA - 23 Mart 2017 Perşembe 11:27

AB Uyum Komisyonu Başkanı Gülpınar:

A
A
A
AB Uyum Komisyonu Başkanı Gülpınar:

Avrupa Birliği (AB) Uyum Komisyonu Başkanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar, Memur-Sen’e Davet Tercih "Evet" Buluşması programında Avrupa’nın tutumunu eleştirdi.

Avrupa Birliği (AB) Uyum Komisyonu Başkanı ve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Kasım Gülpınar, Memur-Sen’e Davet Tercih "Evet" Buluşması programında Avrupa’nın tutumunu eleştirdi.


Avrupa’daki skandal kararları sert bir dille eleştiren AB Uyum Komisyonu Başkanı Kasım Gülpınar, meselenin Bakanların alınmaması meselesinden ibaret olmadığını söyledi. Meselenin küçük ve basit olmadığını belirten Gülpınar, "Bunun arka planları var, bunun için takip etmemiz lazım. Ben sadece o inmeyen uçağı, içeri alınmayan Bakanın makam aracına bakarsam, resme bütünüyle bakmazsam yanılırım. Her tarafı takip edeceğiz, bir anda düğmeye basmış gibi dünyadaki gelişmelere özellikle de batı dünyasındaki gelişmelere bakmamız lazım. Avrupa’da ne oluyor? Avrupa parlamentosu önce diyor ki ’Türkiye ile müzakere sürecini askıya alalım’ 15 Temmuz’dan önce yaşananlar bunlar, 15 Temmuz’da hiç kimse tepki göstermiyor, kimse ses çıkarmıyor. 5 gün geçiyor, ilk gelen 5. günde geçmiş olsun tarzı bir şey ama 5 gün boyunca demokrasiden bahsediyorsun. Demokrasinin en önemli temsil makamı Meclis bombalanıyor, askeri darbe oluyor, onlar sesini çıkarmıyor. Ondan sonra Avrupa Parlamentosu diyor ki askıya alalım" dedi.



"Tekrar izleme sürecine alınmak isteniyor"


Avrupa Parlamentosu’nun kararına karşı Avrupa konseyinin ise iyi polis rolünü üstlendiğini söyleyen Kasım Gülpınar, "Konsey de diyor ki şimdilik gerek yok. Sonra bir bakıyorsunuz Avrupa konseyi parlamenterler meclisi bizim de kurucu üye olduğumuz konseyin meclisi, 2004 yılında çıktığımız izleme sürecine tekrar Türkiye’yi dahil etmek istiyor. Rapor veriyor, rapor Haziran’da oylanacak. Bakın ben size söyleyeyim, 16 Nisan’da evet çıkarsa o rapor Haziran’da oylanacak, Türkiye tekrar izleme sürecine alınacak. Bu ne anlama geliyor? Türkiye 3’üncü sınıf ülke, Afrika ülkesi muamelesi yapılacak, buraya gelen giden veya gelmek isteyen, bakalım nasıl gelecekler ama, Türkiye o konuma getirilecek. Arkasından Venedik Komisyonu geliyor, bu komisyon referans kabul edilen bir komisyondur, onun aldığı kararlar dünyada referans kabul edilir, tarafsız olarak addedilir ama en son yayınladığı taslak raporda 16 Nisan’dan sonra oylanacak. Taslak raporu yayınladılar, bir tek kullanmadıkları diktatör kelimesi, onu da kullansalar tamam. Arkasından aydınlar, entelektüeller, yazarlar, daha önce Türkiye’nin yanında yer alanlar şimdi Türkiye’nin aleyhine dönenler, genel ifadeler, algı operasyonu, tek adamlık, diktatörlük bu tür kelimeleri artık çok sık kullanmaya başladılar. Bu kanun diktatörlük getiriyormuş, bakın operasyona bakın. 16 Nisan’da Allah’ın izniyle evet çıktığı anda bütün batı dünyasında böyle bir algı oluşturacaklar. Diktatörlüğün olduğu yerde insan hakları olur mu? Demokrasi olur mu normal şartlarda? Bütün kurumlarıyla, yazarlarıyla, çizerleriyle Türkiye’de demokrasinin olmadığını herkesin kafasına işlemeye çalışıyorlar. Ondan sonra ne olacak? Sermaye kaçsın gitsin, sermayenin durmasına gerek yok, çünkü burada şöyle bir rejim var. Bunların hepsi oyunun birer parçası. Bu oyunları iyi görmek lazım" ifadelerini kullandı.


Batı dünyasının diktatör olduğuna inandığı ülkelerde yaptıklarına işaret eden Gülpınar, "Onlara göre Kaddafi, Saddam, Mursi, Uganda Başkanı İdi Amin diktatördü. Saddam’ı savunmak için söylemiyorum ama önce bu algı operasyonlarını yapıyorlar, daha sonra oraya demokrasi getireceğiz diye müdahale ediyorlar. Libya’ya ilk bombayı atan Fransız uçakları oldu, daha NATO karar almadan. Allah korusun burada da yapılmak istenen bu. Bu algı operasyonlarını oluşturup Türkiye’yi artık müdahale edilebilir bir ülke noktasına getirmek ve maalesef bizim muhalefet de buna çanak tutuyor. Yurt içindeki muhalefet ayrı, yurt dışındaki muhalefet ayrı. Maalesef bunların yanında bir de terör örgütleriyle mücadele ediyoruz, dünyada hiç bir ülke şu anda bu konumda değil. Meseleye bu perspektiften bakarsanız, nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu anlarsınız. Bu sıradan bir anayasa değişikliği, sıradan bir referandum değil" şeklinde konuştu.


15 Temmuz’un arkasındaki güçlerin rahat durmayacağını belirten Gülpınar, "15 Temmuz’da yarım kalan bir hesap var, arkasındaki kim varsa o güçler bunu yapamadı, bunu beceremedi ama zannediyor musunuz ki ’biz bu işi yapamadık, beceremedik, vazgeçelim’ desinler. Daha şiddetli gelecekler, gelmeye çalışacaklar, biz burada safları sıklaştırmazsak, birbirimize kenetlenmezsek, o zaman hiç birimiz kurtulamayız, gemi battığı anda hepimiz batarız. Geminin altı, üstü, ortası yoktur. Biz madem bu ülkenin gemisindeyiz, Türkiye Cumhuriyeti gemisinin içindeyiz, kaptanıyla tayfasıyla, yolcusuyla Allah korusun hepimiz batarız. Batmamak için hep birlikte gayret edeceğiz, hepinizin desteğiyle bu süreci atlatacağız" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Köyceğiz’de Müftülük personeline ilk yardım eğitimi verildi Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde ilk yardım eğitimi alan Kur’an kursu öğreticileri, sertifikalarını aldılar. Köyceğiz İlçe Müftülüğü ile Muğla İl Sağlık Müdürlüğü’nün işbirliğiyle Kur’an kursu öğreticilerine yönelik ilk yardım kursu düzenledi. İlçe Müftülüğü’nde görevli Kur’an kursu öğreticilerinin katıldığı Sağlık Bakanlığı onaylı sertifikalı temel ilk yardım eğitimi, günde 8 saat olmak üzere toplamda 16 saat ve 2 gün şeklinde gerçekleştirildi. Genel ilk yardım bilgileri, hasta veya yaralının ve olay yerinin değerlendirilmesi, kanamalarda ilk yardım, yaralanmalarda ilk yardım, kırık, çıkık ve burkulmalarda ilk yardım, hasta veya yaralı taşıma teknikleri gibi konularda İlçe Müftülüğü toplantı salonunda yapılan ilk yardım eğitimi Muğla İl Sağlık Müdürlüğü ATT görevlileri tarafından verildi. Eğitimlerin sonunda yazılı ve uygulamalı sınavlar yapılırken, sınavlarda başarılı olan katılımcılar ile daire personeli ve din görevlilerine Sağlık Bakanlığı onaylı ilk yardım kartı ve sertifikası verildi. Sertifika törenine katılan İlçe Müftüsü Ahmet Karagöz, Kur’an Kursu Öğreticilerine ve din görevlilerine başarılar dileyerek ilk yardım kursunun düzenlenmesinde emeği geçen İlçe ve İl Sağlık Müdürlüğüne ve iki gün boyunca eğitim veren İl Sağlık Müdürlüğü görevlilerine teşekkür edip kurs veren sağlık çalışanlarına Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınlarından oluşan kitap seti hediye etti.
İstanbul CANiK, Asya ülkelerine güç katacak çözümlerini Malezya’da sergiliyor Dünyanın önde gelen hafif ve orta kalibre silah üreticisi CANiK, Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen DSA (Defence Services Asia) ve NATSEC (National Security for Asia) fuarlarında Güneydoğu Asya ve Asya-Pasifik bölgesinin ihtiyaçlarına yönelik ileri teknolojiye sahip çözümlerini sergiliyor. Asya bölgesi ile olan bağlarını güçlendirmeyi hedefleyen CANiK, bu fuarlarda önemli görüşmeler gerçekleştirerek yeni ihracatlara kapı aralıyor. Samsun Yurt Savunma’nın (SYS) lokomotif markası CANiK, 6-9 Mayıs tarihleri arasında Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’da düzenlenen DSA ve NATSEC 2024’te modern orduların ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği çözümlerini beğeniye sunuyor. Bugüne kadar 4 kıtadan birçok ülkeye gerçekleştirdiği ihracatla bir dünya markası olan CANiK, 60 ülkeden binlerce şirket ve 45 ülkeden 400’ün üzerinde delegasyonun katıldığı DSA ve NATSEC 2024’e katılımıyla bölgedeki iş birliklerini artırmayı hedefliyor. Uzman kadrosu ile DSA ve NATSEC 2024’te yerini alan CANiK; bölge ülkelerinin önemli bir ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak CANiK M2 QCB, CANiK M2F ve CANiK M3’ün yer aldığı ağır makineli tüfek ailesini katılımcılara tanıtıyor. SYS şirketlerinden biri olan AEI Systems tarafından üretilen ve dünyada sadece 3 şirket tarafından üretilen 30x113mm top da yine grup şirketlerinden olan UNIROBOTICS’in uzaktan komutalı silah sistemi (UKSS) üzerinde fuar katılımcılarının beğenisine sunuyor. Ayrıca SYS Grup şirketlerinden biri olan UNIROBOTICS’in geliştirdiği UKSS’leri TRAKON ve TRAKON LITE’ın yanı sıra, CANiK’in dünya çapında şimdiden ün yapmış yeni tabancası TTI Combat ve SFx RIVAL-s de fuar katılımcılarına sergilenen ürünler arasında yer alıyor. CANiK, Asya ülkeleri ile yeni iş birliklerine imza atmayı hedefliyor CANiK Yönetim Kurulu Üyesi Didem Aral, DSA ve NATSEC 2024’e katılımlarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve kültürel olarak önemli müttefiklerinin bulunduğu Güneydoğu Asya ve Asya-Pasifik bölgesi bizim için de büyük önem taşıyor. Malezya’da düzenlenen DSA ve NATSEC 2024’e katılımımızla tüm bölge ülkeleri ile olan bağlarımızı güçlendirmeyi ve yeni iş birliklerine imza atmayı hedefliyoruz. Bu ülkelerin birçok ihtiyacını karşılayacak geniş ürün yelpazemizle katıldığımız DSA ve NATSEC’te yaptığımız görüşmelerin de yakın zamanda meyvelerini vermeye başlayacağına inanıyoruz” dedi. 2022 yılında CANiK’in de içinde bulunduğu SYS Grup şirketlerinin bünyesine kattığı köklü İngiliz şirketi AEI Systems ile Avustralya, Yeni Zelanda, Japonya ve Güney Kore gibi Asya’nın gelişmiş ülkelerinin pazarlarına da açılmayı hedeflediklerini söyleyen Aral, Malezya’daki DSA ve NATSEC 2024’ün bunun için önemli bir fırsat olduğunu aktardı. Aral, “Bugün bölgenin en büyük ittifaklarından biri olan ABD, Birleşik Krallık ve Avustralya’nın oluşturduğu AUKUS’un genişleme hedefleri gündemde yer alıyor. Bölgedeki gerilimlere karşı ciddi savunma yatırımları yapan bölge ülkeleriyle olan iş birliklerimizi geliştirerek bu pazardan ciddi bir pay almayı hedefliyoruz. Bu kapsamda önümüzdeki dönemde Avustralya’daki bir fuarda da yer alarak hedeflerimizi gerçekleştirme yönünde önemli adımlar atacağız” diye de ekledi.
Karaman Masalla büyüyen çocuğun hayal gücü daha geniş oluyor Türkiye’de Anadolu masalları anlatıcısı öğretmenlerden birisi olan Fatma Karaca Akkol, çocuklara masal anlatmayı çok sevdiğini söyledi. Karaman Gazi Mustafa Kemal İlkokulu’nda sınıf öğretmeni olan Fatma Karaca Akkol, 4 yıldır çocuklara masal anlatıyor. Masalla büyüyen çocuğun hayal gücünün daha geniş olduğunu belirten Fatma Karaca Akkol, “2020 yılından bu yana Anadolu masalları anlatıcısıyım. Bakanlığa bağlı olarak Anadolu masalları Karaman Instagram sayfasında çocuklara masal anlatımları yapıyorum. Bunun yanında fırsat buldukça okullara da giderek öğrencilere masal anlatımlarında bulunuyorum” dedi. “Türkiye’de sadece Keloğlan biliniyor” "Çocuklara Türkiye’de Anadolu masal kahramanlarından kimi biliyorsunuz diye sorsak, saydıkları sadece Keloğlan" diyen Fatma Karaca Akkol, “Ama bizim memleketimizde birbirinden güzel masallar var. Çünkü masal sözlü edebiyatın kadim bir türüdür. Bakanlığımız 2020 yılında böyle bir projeyle Anadolu masallarını çocuklarımıza ulaştırmaya, onları kendi kültürel kodlarımızla yetiştirmeye karar verdi. Ben bu eğitimi alan 3. veya 4. grup eğitici öğretmenim. Uzaktan eğitimle de binlerce öğretmene de bu eğitimler verildi” diye konuştu. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptığını da anlatan Fatma Karaca Akkol, “En çok sevdiğim birbirinden güzel masalları minik yüreklere, çocuklara ve geleceğimize aktarmaktır. Şunu iyi biliyoruz ki masalla büyüyen çocuğun hayal gücü daha geniş oluyor. Bu yüzden çocuklarınızı küçük yaştan itibaren masalla tanıştırın. Onlara bol bol masal anlatın ki hayal dünyaları genişlesin ya da büyüdüklerinde her masala inanmasınlar" dedi. Fatma Karaca Akkol, 4 yıl içerisinde 5 bine yakın çocuğa masal anlattığını da sözlerine ekledi. Öğrenciler ise öğretmenleri Fatma Karaca Akkol’un anlattığı masalları severek dinlediklerini söylediler.
Bursa (Özel) Takım elbiseli seyyar simitçi Bursa’da kamudan emekli olan Ahmet Berksun, memurluk günlerindeki gibi takım elbisesiyle simit satıyor. Bursa’nın tarihi yerlerinde takım elbisesi ile koluna taktığı sepetinde simit satan Berksun’u görenler şaşkınlığını gizleyemiyor. Bazıları ise sivil istihbarat görevlisi ya da sokak timi zannediyor. Bursa’da "Kravatlı Simitçi" olarak tanınan Ahmet Berksun (65), öğrenciyken yaptığı simitçiliği, kamudan emekli olduktan sonra da yapmaya karar verdi. Memurluk günlerinde giydiği takım elbiseyi, emekliliğinde de çıkarmayan Berksun, bu şekilde Bursa’nın tarihi noktalarında koluna taktığı sepetiyle simit satmaya başladı. Şıklığının yanı sıra renkli kişiliği ile de çarşı esnafının gönlünde taht kuran Berksun’u ilk görenler fotoğraf çektiriyor. “Bana gösterilen sevgiden dolayı kendimi bu ilin amiri gibi görüyorum” Kendisine gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyetini dile getiren Ahmet Berksun, “Kamudan emekliyim. Emekli olduktan sonra bu işi yapmaya başladım. Ne iş yaparsak yapalım, örnek olmamız gerekiyor. Bende simit dünyasında örnek olmak istedim. Diğer meslektaşlarım kılık kıyafetine pek özen göstermiyorlar. Ben dış görünüşe özen gösteriyorum, diksiyonuma dikkat ediyorum. Bu durum müşterilerime de güven veriyor. İnsanlar görünce bile çok mutlu oluyor. Bu da beni mutlu ediyor. Yurt dışından gelen turistler de beni görünce fotoğraf çekilmek istiyor. Bana gösterilen sevgiden dolayı kendimi bu ilin amiri gibi görüyorum. Bir sanatçı sahnesine nasıl hazırlanıyorsa ben de simide çıkarken öyle hazırlanıyorum. Halkın karşısına geçtiğimde beyefendi gibi görülmek istiyorum” ifadelerini kullandı