YEREL HABERLER - 26 Mayıs 2017 Cuma 18:18

Bosna Hersek’teki sempozyuma Harran Üniversitesinde 6 akademisyen katıldı

A
A
A
Bosna Hersek’teki sempozyuma Harran Üniversitesinde 6 akademisyen katıldı

Bosna Hersek’te düzenlenen Meslek yüksekokullarının geleceğinin masaya yatırıldığı uluslararası sempozyuma Harran Üniversitesinden 6 akademisyen katıldı.

Bosna Hersek’te düzenlenen Meslek yüksekokullarının geleceğinin masaya yatırıldığı uluslararası sempozyuma Harran Üniversitesinden 6 akademisyen katıldı.


Bosna-Hersek’in Başkenti Saraybosna’da yapılan VI. Uluslararası Meslek Yüksekokulları Sempozyumuna (UMYOS) Harran Üniversitesinde 6 öğretim elemanı katıldı.


Sempozyuma çok farklı ülkelerden ve Türkiye’den yüzlerce akademisyen katıldı. sempozyumda meslek yüksekokullarında karşılaşılan temel sorunlar ve geleceğe dair çözüm önerileri çok yönlü olarak tartışıldı. Türkiye’deki MYO’nın da genel bir fotoğrafının çekildiği sempozyumda, mutlak surette başta müfredatlar olmak üzere, öğretim elemanı sayısı ve kalitesi, fiziki imkanlar, mekanlar ve istihdam durumunun yeniden gözden geçirilerek MYO’nın çağa uygun bir formata dönüştürülmesi gerektiği hususu geniş bir şekilde tartışıldı. Mevcut müfredatlarda teorik derslerin çok yoğun olarak verildiği ve dolayısıyla öğrencilerin yeterince pratik yapma imkanı bulamadığı, bu da sektör ile ön lisans mezunları arasında istihdam noktasında ciddi sorunlara yol açtığı tespit edildi.


Harran Üniversitesi adına sempozyuma katılan Harran Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Burhan Akpünar, "Sempozyuma Harran Üniversitesi adına 6 akademisyen ile katıldık. Bu sempozyumda gördüğüm YÖK’ün bize verdiği vizyon ile ortaya çıkan hemen hemen paralel gidiyor. Bu anlamda sempozyumu YÖK’ün vizyonunu doğrulatmak anlamında çok faydalı gördüm. Fikir anlamında çok yol aldığımızı düşünüyorum. Bizim zaten bu konularda hazırlıklarımız var. Burada tartışılan konuları Üniversitemizde birkaç tur tartıştık, çalıştaylar yaptık ve yeni çalıştaylar yapmayı planlıyoruz. Meslek Yüksekokulları tartışmaları bağlamında Harran Üniversitesi olarak birçok üniversiteden önde olduğumuzu söyleyebiliriz" şeklinde konuştu. Sempozyuma sosyal bilimler meslek yüksek okulu müfredatlarının öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesi çalışmasıyla katılan Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, "Meslek yüksekokullarında verilen müfredatların çok ağır olduğu ve daha çok teorik derslerden oluştuğu bilinen bir gerçek. Dolayısıyla mezuniyet sonrasında öğrencilerle sektör arasında birtakım sorunlar yaşanmaktadır. MYO’nın içinde bulunduğu bu sorunlardan kurtulması için bundan sonraki süreçte uygulamalı derslerin yoğunlaştırılması gerekmektedir. Bu bağlamda YÖK’ün de vizyon olarak belirlediği 3 artı bir modelinin yani 3 dönem teorik artı bir dönem uygulama olan modelinin bir an önce hayata geçirilmesinin gerekli olduğuna inanıyorum” dedi.


Teknik bilimler meslek yüksek okulu müfredatlarının öğrenci görüşlerine göre değerlendirilmesi isimli çalışmasıyla sempozyuma katılan Şanlıurfa Teknik Bilimler MYO Müdür Doç. Dr. M.Azmi Aktacir ise, "Farklı ülkelerden ve üniversitelerden MYO’larla ilgili önemli tartışmalar yapıldı. Mesleki anlamda oturumlarda hem başkanlık yaparak hem de bildiri sunarak verimli etkili bir katılım gerçekleştirdik. Üniversitemizin birçok alanda öncü olduğunu da burada gördük” şeklinde konuştu.


Uluslararası Meslek Yüksekokulları Sempozyumuna Harran Üniversitesinden Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bürhan Akpunar, Şanlıurfa Sosyal Bilimler MYO Müdürü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, Şanlıurfa Teknik Bilimler MYO Müdürü Doç. Dr. Mehmet Azmi Aktacir, Yrd. Doç. Dr. Gamze Kızılkaya, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Reşit ve Öğr. Gör. Mehmet Cançelik katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Belçika’da yaşanan şiddet olaylarının detayları Belçika’da, aralarında Suriyelilerin de olduğu bir grup Nevruz kutlamalarından dönerken, provokasyon amaçlı geçtikleri Türk mahallesinde terör örgütü PKK’yı simgeleyen bez parçaları ve elebaşı Abdullah Öcalan’ın posterlerini açtı. Konvoya tepki gösteren Türk asıllı bir kişiye terör örgütü PKK/KCK sempatizanları saldırıda bulundu. Belçika’nın Hasselt kentine bağlı Heusden-Zolder ilçesinde 24 Mart 2024 Pazar günü Nevruz kutlamaları sonrasında Türk ve Kürt gruplar arasında dünya basınında da yer bulan bir arbede yaşandı. Saldırıya mahallede yaşayan diğer Türklerin karşılık vermesi ile olay büyüdü ve başka mahallelere yayıldı. Belçika polisi olaylara TOMA’larla müdahale etti. Diğer mahallelere yayılan gruplar polis helikopterleri ile takip edildi. Örgüt sosyal medya üzerinden manipülatif haberler yayarak olayların daha da büyümesine neden oldu. Üstelik olayların Belçika sınırlarını aşmasını da sağladılar. Başta Fransa, Almanya, Hollanda ve Avusturya olmak üzere civar ülkelerden örgüte müzahir kişiler Belçika’ya akın etti. Terör örgütü PKK/KCK üyelerinin Avrupa ülkelerinde bu kadar hızlı bir araya gelmesi, mobilize olma potansiyellerini de ortaya koydu. Belçika’daki olayların başlamasında PKK/KCK izi Belçika’da meydana gelen bu olayları başlatan kişinin Suriye kökenli PKK/KCK müzahiri Mohammed Alkhalil olduğu ortaya çıktı. Suriyeli Alkhalil, Belçika Tessenderlo’da yaşadığı ve Belçika’daki fitili ilk ateşleyen PKK/KCK’lı olduğu öğrenildi. Eylemlerin bir mahalleden çıkıp daha geniş bir alana yayılmasında etkili olan kişinin ise PKK/KCK Belçika sözde sorumlusu Şahan Kod Osman Pınar olduğu tespit edildi. Pınar’ın, eylemlere Almanya’dan gençlik mensuplarının takviye getirilmesinde de emri veren kişi olduğu öğrenildi. Olaylarda yönlendirici konumda olan diğer isimlerin ise; Belçika/Anvers PKK/KCK sözde sorumlusu Azat Kod Veysi Akbaş, Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ) Anvers sözde sorumlusu Şirvan Rojhilat Kod Mahdı Sadeghi, Liege sözde Sorumlusu ve Belçika/Verviers Demokratik Kürt Toplum Merkezi (DKTM) yöneticisi Yado Geveri kod Şefket Öztunç olduğu öğrenildi.
Ankara Ankara milletvekillerinden Başkent’in global markası Beypazarı Doğal Maden Suyu’na ziyaret Başkent’in yerli ve milli markası Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekillerinden Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Beypazarı Doğal Maden Suyu tesislerini Ankara milletvekilleri Leyla Şahin Usta, Ömer İleri ve Zehranur Aydemir ziyaret etti. Milletvekillerine önceki dönem vekillerden Hacı Turan, AK Parti Ankara İl Başkan Yardımcısı Serkan Korkut Ata ve Beypazarı Belediyesi önceki dönem Başkanı Tuncer Kaplan da eşlik etti. Ankara milletvekilleri geçtiğimiz günlerde spekülasyon içerikli yapılan haberler üzerine markaya destek vermek amaçlı ziyarette bulunduklarını belirtti. Tesisleri gezen vekiller, Beypazarı Maden Suyu Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Ercan’dan maden suyu hakkında bilgiler aldı. "Saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz" Ercan, yaptığı açıklamada, "70 bin metrekare kapalı alana sahip tesisimizde saatte 300 bin şişe maden suyu şişelemekteyiz. Dünyadaki en ileri teknolojiye sahip maden suyu şişeleme makine parkına sahibiz. Maden suyumuz zengin mineral yapısıyla yer altında doğal olarak oluşmakta ve tam otomasyona sahip makinalarımızda el değmeden şişelenmektedir" dedi. Beypazarı Doğal Maden Suyu’nun Türkiye için önemini işaret eden Ercan, “Ülkemiz, sahip olduğu yer altı doğal maden suyu kaynakları açısından Avrupa’daki emsallerine göre çok daha zengin mineral içeriğiyle farklılaşmaktadır. Türkiye’nin mineral içeriği yüksek maden suları coğrafyamızda ve tüm dünyada gönül rahatlığıyla beğenilerek tüketilmektedir” diye konuştu. Ankara Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta ise yaptığı açıklamada, yerli üretici ve markaların ülke ekonomisi için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şu ifadelere yer verdi: “Doğal kaynağından çıkan maden suyunun halkımıza en hijyenik şartlarda sunulmasından memnuniyet duyduk. Her hafta Sağlık Bakanlığı’mız tarafından denetlenen tertemiz, insan eli değmeden tamamen steril şartlarda, kapalı ortamlarda şişelenen ve güvenle içilebilecek maden suyunu ve sağlık açısından her türlü şartları sağlayan bu tesisi görmekten büyük bir mutluluk duyduk.”
Bartın Eski milli futbolcu 11 ayda üçüncü acıyı yaşadı Eski milli futbolcu Yıldıray Baştürk, 11 ay içerisinde kaybettiği iki amcasının ardından 81 yaşındaki babası Muzaffer Baştürk’ü yitirmenin acısını yaşadı. Bartın’da düzenlenen cenaze törenine Yıldıray Baştürk’ün yanı sıra eski milli futbolcular Hamit Altıntop ve Ünal Alpuğan da katıldı Eski milli futbolcu Yıldıray Baştürk’ün yaklaşık 4 yıl önce felç geçiren ve bir hafta önce kanser teşhisi konulan babası 81 yaşındaki Muzaffer Baştürk, tedavi gördüğü Almanya’da dün hayatını kaybetti. Büyük acı yaşayan Yıldıray Baştürk’ün 11 ay önce küçük amcasını yaklaşık 4 ay önce de diğer amcasını kaybettiği öğrenildi. Son 11 ayda üçüncü acıyı yaşayan Yıldıray Baştürk’ün babası Muzaffer Baştürk, memleketi Bartın’ın Kozcağız Beldesi’nde düzenlenen cenaze törenin ardından dualarla son yolculuğuna uğurlandı. Kozcağız Beldesi Ahmetler Mahallesi’ndeki evlerinin önünde yapılan duaların ardından cenaze Kozcağız Merkez Camii’ne getirildi. İkindi namazına müteakiben kılınan cenaze namazına Yıldıray Baştürk, kardeşleri Metin ve Ahmet’in yanı sıra eski milli futbolcular Hamit Altıntop ve Ünal Alpuğan, Bartın Belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya, Kozcağız Belediye Başkanı Mustafa Karaman, Gençlik ve Spor İl Müdürü Halil Akkaş, Türkiye Futbol Federasyonu yetkilileri, Almanya ve Türkiye’den yakınları, sevenleri ve komşuları katıldı. Muzaffer Baştürk’ün cenazesi Kozcağız Belediye Mezarlığı’ndaki aile kabristanına defnedildi. Cenazede Yıldıray Baştürk’ü bir an olsun yalnız bırakmayan Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takımlardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Hamit Altıntop ve eski milli futbolcu Ünal Alpuğan’ın da üzgün olduğu görüldü. Cenazeye katılan Bartın belediye Başkanı Rıza Yalçınkaya ve Kozcağız Belde Belediye Başkanı Mustafa Karaman yaptığı açıklamada, yakından tanıdıkları Muzaffer Baştürk için rahmet, ailesine ve yakınları ise baş sağlığı ve sabır diledi. Öte yandan Yıldıray Baştürk’ün amcasının oğlu olan 65 yaşındaki Recep Baştürk ise, acı haber nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu ifade ederken, Yıldıray’ın son 11 ay içerisinde 3 büyük acı yaşadığını kaydetti. Recep Baştürk, Yıldıray’ın 11 ay önce küçük amcası Mehmet Baştürk’ü, 4 ay önce de ortanca amcası Osman Baştürk’ü kaybetmenin hüznünü yaşadığını da sözlerine ekledi.