EĞİTİM - 20 Mart 2019 Çarşamba 13:53

Viranşehir’e eğitimde 20 milyon değerinde yatırım

A
A
A
Viranşehir’e eğitimde 20 milyon değerinde yatırım

Türkiye’nin 44 ilinde eğitim ve öğretime 137 okulla hizmet veren Uğur Okulları, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde 850 öğrenci kapasiteli 20 milyon değerindeki kampüsünü hizmete açıyor.

Türkiye’nin 44 ilinde eğitim ve öğretime 137 okulla hizmet veren Uğur Okulları, Şanlıurfa’nın Viranşehir ilçesinde 850 öğrenci kapasiteli 20 milyon değerindeki kampüsünü hizmete açıyor.


Eğitimde yarım asırlık deneyim, başarı ve vizyon ile öğrencilerini başarılı bir geleceğe hazırlamayı hedefleyen Uğur Okulları, yeni kampüs yatırımıyla akademik ve bilimsel eğitimi Şanlıurfa Viranşehir’e taşıyor. Yeni eğitim-öğretim döneminde Viranşehir’de hizmet verecek olan kampüsün Viranşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen lansmanında kampüs hakkında bilgi veren Uğur Okulları Genel Müdürü Nevzat Kulaberoğlu, “Okul öncesinden lise son sınıfa kadar kademeleri bulunduğu kampüsümüzde öğrencilerimize hem fiziki şartları hem de eğitmen kadrosu ile mükemmel bir eğitim öğretim hizmeti sunacağız. Her biri alanında deneyimli akademik kadromuz ve çağdaş eğitim ortamımızda öğrencilerimizin sorgulama ve analitik düşünme becerilerini geliştiren STEM eğitimi, Uğur Sınava Hazırlık Merkezi, Kodlama Eğitimi, Yoğunlaştırılmış Yabancı Dil Eğitimi, Kişiye Özgü Çözüm Odaklı ve Proaktif Rehberlik Hizmetleri ile ayrıcalıklı bir eğitim kurumu olmayı sürdüreceğiz” dedi.



“850 öğrenci kapasiteli Viranşehir kampüsü açılıyor”


Türkiye’nin 44 ilinde 137 okulla kaliteli eğitimi öğrencileriyle buluşturduklarını söyleyen Kulaberoğlu, Şanlıurfa’da eğitim alanında öncü adımlar atmaya devam ettiklerini söyledi. Viranşehir Kampüsü’nün 20 Milyon TL değerinde yatırım bedeli olduğunu belirten Kulaberoğlu, “Yarım asırlık başarı geleneğimizi devam ettirdiğimiz Şanlıurfa’daki okullarımıza bir yenisi daha eklemenin, Viranşehir Kampüsümüzü Şanlıurfa’ya kazandırmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Fen Lisesi ‘nin de yer alacağı kampüsümüzde okul öncesinden lise son sınıfa kadar eğitim vereceğiz. 39 derslikli, 9 bin 600 metrekarelik kapalı alana ve 6 bin 700 metrekarelik açık alana sahip olan kampüsümüzde; STEM laboratuvarı, Robotik Laboratuvarı, Bilişim Laboratuvarı, Fizik, Kimya, Biyoloji Laboratuvarları, Görsel Sanatlar ve Müzik Laboratuvarları, Uğur Sınava Hazırlık Merkezi, kütüphane, 164 kişilik konferans salonu, açık ve kapalı spor alanları gibi birçok fiziki olanaklar yer alıyor. 850 öğrenci kapasiteli yeni kampüsümüzde velilerimizin Uğur’a emanet ettiği çocuklarımıza kendi çocuğu gibi eğitim verecek olan öğretmenlerimizle güçlü bir kadro kurduk” diye konuştu.



“Eğitim değerlidir”


Kaliteli eğitimi Türkiye’nin her noktasına ulaştırma hedefi ile yola devam ettiklerini dile getiren Kulaberoğlu, “Elbette sayısal büyümemiz sürerken nitelikli eğitimimiz ve kalitemizden ödün vermememiz gerekiyor. Öncelikli olarak Türkiye’nin 44 iline yayılan her okulumuzda, öğrencilerimize kaliteli bir eğitim sunmayı hedefliyoruz” dedi. “Eğitim Değerlidir” felsefesinden yola çıkarak eğitim yaklaşımlarını kurguladıklarını belirten Kulaberoğlu, kaliteli eğitimi en doğru şekilde öğrencileri ile buluşturacaklarına inandıklarını belirtti.



“Öğrencilerimize 5 dil ve 2 önemli beceriyi kazandırmayı hedefliyoruz”


Öğrencilerinin 21’nci yüzyıl becerileriyle donanmaları ve geleceğe hazırlanmaları üzerine eğitim stratejilerini kurguladıklarını ifade eden Kulaberoğlu, eğitim yaklaşımlarında öğrencilerine 5 dil ve iki önemli becerinin kazandırılmasına önem verdiklerini kaydederek, “Akademik başarının, ifade gücünün, sosyal diyalogların genel olarak hayat başarısının artması için anadili öğrencilerimize çok iyi öğretmeliyiz. İkincisi bilim dili olan Matematik. Öncelikli olarak öğrencilerimize matematiğin hayatımızda ne işe yaradığını, nerede karşımıza çıkacağını anlatmak istiyoruz. Üçüncüsü global dünyada iletişimde en temel dillerden biri olan İngilizce. İyi İngilizce konuşan, anlayan ve kendini İngilizce konuşarak iyi ifade edebilen bireyler yetiştirmek istiyoruz. Dördüncü dil, teknolojinin dili olan kodlama ve yazılım dilidir. Gerek yaşamımızda gerek işimizde kullanmak durumunda olduğumuz bunca teknolojinin mantığını iyi anlayabilirsek, daha verimli kullanır, ileri teknoloji üretimi için bir adım daha atmış oluruz. Beşinci dil ise davranış dili. Yani “öncelikle iyi insan olmak.” Bu 5 dilin yanında kazanmaları gereken sanat ve spor becerilerini de onlara aşılıyoruz” ifadelerinde bulundu.



“Sınavlara hazırlıkta yarım asırlık deneyimimiz ile öncü kurumuz”


Okullarının en önemli özelliklerinden birinin sınavlara hazırlık olduğunu belirten Kulaberoğlu, “Yarım asırlık deneyimimizle sınavlara hazırlığı başarılı bir şekilde okullarımıza entegre etmiş durumdayız. Bir ilki gerçekleştirerek hayata geçirdiğimiz “Uğur Sınava Hazırlık Merkezi” ile öğrencilerimizin sınav başarısını artırmayı, sosyal sorumluluk ve bilimsel projeler hayata geçirmeleri için teşvik etmeyi, aynı zamanda yurt dışı üniversite başvuruları için portfolyo oluşturmalarını hedefliyoruz ” dedi.


Kodlama, robotik, animasyon, nesnelerin interneti ve oyun tasarımı ile öğrencilere dijital dünyanın kapılarını araladıklarını da belirten Kulaberoğlu, “Kodlama dersleri ile öğrencilerimizin psikomotor gelişimlerini desteklenmeye devam ediyoruz. Öğrencilerimiz ortaokuldan itibaren kodlama ile kodlama derslerinin tamamlayıcısı niteliğindeki robotik derslerini alacak ve kod tüketen değil kodlarla birlikte üreten öğrenciler olacaklar” ifadelerini kullandı.



“Dünyanın en iyi üniversitelerine öğrenci yetiştireceğiz”


Hedeflerinin öğrencilerini bir dünya vatandaşı olarak yetiştirmek olduğunu aktaran Kulaberoğlu, sadece Türk üniversitelerine değil, bütün dünya üniversitelerine öğrenci hazırlayacaklarını söyleyerek, “Öğrencilerimiz kusursuz bir yabancı dil eğitimi alacaklar. Akademik yönden başarılı, yabancı dile hâkim ve interdisipliner çalışmalarda bulunan nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz. Amacımız katma değeri yüksek üretim yapan nesiller yetiştirmek” yorumlarında bulundu.


Velilerin ve öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği kampüs tanıtım toplantısında konuşan Viranşehir Kaymakamı Ömer Dereci ise Viranşehir’de 20 milyon değerinde yatırım yapılmasının mutluluğunu yaşadıklarını dile getirerek, okul yönetimine teşekkür etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Züccaciyede Anneler Günü heyecanı 12 milyar dolarlık büyüklüğü bulunan züccaciye sektörü, en çok dış ticaret fazlası veren 5 sektör olmasının yanı sıra en çok markalaşan 2 sektörden de bir tanesi. İhracat sıralamasında dünyanın ilk 10 ihracatçısı konumunda olan sektör, iç pazarda da markalaşarak büyümeye devam ediyor. Türkiye’deki güçlü çeyiz kültürü ve değişen trendler iç pazarda hareketliliği sağlarken yaklaşan Anneler Günü’yle birlikte sektörde de hareketlilik başladı. Anneler Günü’nde en çok airfryer, çay kahve makinesi gibi küçük eletrikli ev aletleri, ev tekstili, mutfak eşyaları gibi ürün grupları satılıyor. Züccaciyeciler Derneği Başkanı Mesut Öksüz, sektörün iç pazarda satış ivmesini en çok Anneler Günü’nde ve düğün alışverişinde artırdığını belirtti. Bu dönemde internetten satışların da yoğunlaştığına ve Anneler Günü’nde satışlarda yüzde 50’lik bir artışın yaşanacağına dikkat çeken Öksüz, 7 milyar dolar ihracat hedefi doğrultusunda ihracata yüzde 20’lik katkı sağlayan “Uluslararası Ev ve Mutfak Eşyaları Üretici-Marka Zirvesi”nin 13.’sünü Antalya’da düzenleyeceklerini de sözlerine ekledi. Öksüz, “Düzenlediğimiz zirveler her yıl ihracatımıza yüzde 20’lik bir katkı sunuyor. Zirvelerimize genellikle Almanya, Kuveyt, Mısır, ABD, Rusya, Arjantin olmak üzere 50 ülkeden 120’den fazla yerli ve yabancı satın almacı firma, yaklaşık 5 binin üzerinde görüşmek yapmak üzere bir araya geliyor. Dünyanın en büyük ihracatçı ülkeleri arasında 8. sıradayız. Kilogram başına ihracatımızı 3,38 dolardan 3,75 dolara çıkardık. En çok ihracat yaptığımız ülkelere baktığımızda da ihracatımızın yüzde 58’ini AB ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Birleşik Krallık, Almanya ve Fransa’da en çok ihracat yaptığımız ilk 3 ülkedir. Markalaşma, ürün kalitesi konusunda Türk ürünleri iyi bir konumda. Avrupa’daki konumumuz Türk ürünlerinin kalitesini ve algısını gösteriyor. Camda dünya ikincisi, dünya beşincisi şirketlerimiz var. Porselende, çelikte, plastikte çok önemli firmalarımız var. Bunlar her yıl kendilerini geliştirerek önemli yatırımlarla büyümeye devam ediyor. Artan navlun fiyatları karşısında ve lokasyonun da gücüyle ihracat hedeflerimize ulaşmak anlamında önümüzde hiçbir engel bulunmuyor” dedi.
İstanbul CarrefourSA küçük esnafı destekleyen bayilik sisteminin 400’üncü bayisini hizmete açtı Sabancı Holding iştiraki CarrefourSA, küçük esnafı destekleyen bayilik sistemiyle 400’üncü bayisini hizmete açtı. Türkiye perakende sektörünün önde gelen markalarından CarrefourSA 60 ilde 1.100 mağazası ve 11 bin çalışanıyla, müşterilerine 50 binden fazla ürün çeşidi sunarak, küçük esnaf ve girişimciyi desteklediği bayilik sistemiyle büyümeye devam ediyor. CarrefourSA, küçük ve orta ölçekli esnaf ve girişimcilere CarrefourSA güvencesiyle ticaret yapma imkânı sunduğu bayilik sisteminde 400. bayisini İstanbul Bakırköy’de açtı. CarrefourSA İcra Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Bulut Batum, “Sektörümüzün sürdürülebilirliği için ekonomik kalkınmayı desteklememiz gerekiyor. Bu doğrultuda, organize gıda perakendesini daha güçlü hale getirmek için küçük esnaf ve girişimcinin sisteme dahil olması çok önemli. Hayata geçirdiğimiz bayilik sistemiyle esnaf ve girişimciye CarrefourSA güvencesiyle ticaret yapma imkânı sunuyoruz. Bulunduğu bölgeyi ve mahalleyi en iyi bilen esnaflara, CarrefourSA güvencesini sağlayarak ailemizin bir parçası haline getiriyoruz” dedi. Bayilik sistemimize dahil olan girişimcilerden bayilik bedeli almıyor, ticari faaliyetlerini destekliyoruz Organize gıda perakende sektörünün yanı sıra Türkiye ekonomisi için de bayilik sisteminin çok değerli olduğunu söyleyen Batum, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bayilik sistemini organize gıda perakende sektöründe ilk biz hayata geçirdik. Bu sistemle tüketicilerimizin CarrefourSA kalitesi ve deneyimine erişimini kolaylaştırırken, küçük esnaf ve girişimciye kârlı bir yatırım imkânı, bulundukları bölgeye ise istihdam fırsatı sağlıyoruz. Sektörümüzün geleceği ve sürdürülebilirliği için öncülük yaptığımız bayilik sisteminin en büyük avantajı ise esnaf ve girişimcinin hem uluslararası Carrefour hem de Sabancı markasının gücünü arkasında hissetmesi. Bilgi birikimimiz, lojistik ağımız, pazarlama iletişimimiz ve dijital teknoloji altyapımızla esnafımız CarrefourSA markası altında ailemizin bir parçası oluyor. Ürün ve stok yönetimi, IT sistemleri, lojistik süreci, tasarım ve muhasebe gibi tüm konularda esnafımıza destek vererek, bulunduğu bölgede doğru ürünü, CarrefourSA kalite ve güvencesiyle tüketiciye sunmasını sağlıyoruz. Bunun yanı sıra CarrefourSA olarak sahip olduğumuz büyük satın alma gücü sayesinde de bayilerimiz ürünlere çok daha uygun fiyatlarla ulaşabiliyor ve müşterilerimize de aynı fiyat avantajını yansıtabiliyor. Üç yıllık hedefimiz olan 1.000 bayiye emin adımlar ile ilerliyoruz, bayilik sistemimize ve CarrefourSA güvencesine olan bu ilgiden dolayı mutlu ve gururluyuz. Önümüzdeki dönemlerde de 60 olan kadın bayi sayımızı da artırarak bayilik sisteminde küçük esnaf ve girişimcilerle büyümeye devam edeceğiz.”
Bartın Deniz üstünde sürpriz evlilik teklifi Bartın’da yaşayan Erkan Bostancı, sosyal medyada tanıştığı Ceyda Karagöl’e gezme amacıyla davet ettiği Amasra’da, önceden süslettiği bir yat içerisinde evlilik teklifinde bulundu. Olacaklardan habersiz Bostancı ile buluşan Karagöl, sürpriz teklifle büyük heyecan ve mutluluk yaşadı. Bartın Liman Başkanlığında güvenlik görevlisi olarak çalışan Erkan Bostancı (31), 9 ay önce Zonguldak’ın Gökçebey ilçesinde yaşayan Ceyda Karagöl ile tanıştı. Arkadaşlıklarını ilerleten çift, 2 hafta önce ailelerini de tanıştırdı. Gezmek amacıyla Ceyda Karagöl’ü Amasra’ya davet eden Erkan Bostancı, büyük limanda gezerlerken bir tekneye girdi. Süslenmiş tekneyi görünce büyük heyecan yaşayan Karagöl’ün yaşadıklarının ardından ise heyecanı mutluluğa dönüştü. Bir anda diz çöken Bostancı, cebinden çıkardığı yüzüğü vererek Karagöl’e evlilik teklifinde bulundu. Ceyda Karagöl’ün teklifi kabul etmesinin ardından pasta kesilerek günün anısına teknede fotoğraf çektirildi. Evlilik teklifi beklediğini ama böyle bir organizasyonla yapılan bir teklifi beklemediğini anlatan Ceyda Karagöl, "Gezmek için gelmiştim, böyle bir şey beklemiyordum. Birden bu ortamı görünce çok heyecanlandım. Her şey çok güzeldi. Çok mutlu oldum" diye konuştu. Erkan Bostancı ise kendileri için unutamayacakları bir gün olması amacıyla farklı bir şekilde evlilik teklifinde bulunmak istediğini belirterek, "Liman Başkanlığında çalıştığım için denize ve teknelere ilgim vardı. Hayatımda bir kere yapacağım bir şeyin özel olmasını istedim. Denizde olsun, denizin güzelliğini bu mutlu günümüzde yaşayalım istedim" diye konuştu. Sürpriz teklifin yapıldığı Gökdeniz-3 yatının sahibi Mücella Albayrak ise gençlerle birlikte kendisinin de çok heyecanlandığını ifade etti. 20 yıldır tekne süslemesi yaptığını ve binlerce gencin mutluluğuna ortak olduğunu hatırlatan Albayrak, her seferinde gençlerle birlikte o özel anları tekrar tekrar yaşadığını kaydetti.