ASAYİŞ - 13 Eylül 2021 Pazartesi 10:23

Saç ektirirken hayatını kaybeden gurbetçi Şanlıurfa’da defnedildi

A
A
A
Saç ektirirken hayatını kaybeden gurbetçi Şanlıurfa’da defnedildi

İtalya’dan kısa bir süre önce İstanbul’a gelen ve saç ektirirken fenalaşarak hayatını kaybeden 27 yaşındaki İbrahim Gül, memleketi Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde defnedildi.

İtalya’dan kısa bir süre önce İstanbul’a gelen ve saç ektirirken fenalaşarak hayatını kaybeden 27 yaşındaki İbrahim Gül, memleketi Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde defnedildi.


İtalya’da kuaförlük yapan 27 yaşındaki evli ve bir çocuk babası İbrahim Gül, cumartesi sabahı saç ekimi işlemi için Bağcılar Ahmet Yesevi Caddesi üzerinde bulunan özel hastanede ameliyata girdi. Ameliyat sırasında kalp krizi geçirdiği iddia edilen Gül’e anjiyo yapıldı. Damarında tıkanma olduğu belirtilen Gül’e stent takıldı. Yoğun bakıma alınan Gül, yapılan tüm müdahaleye rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti.


Cenaze, Adli Tıp Kurumundaki otopsi işlemlerinin ardından yakınlarına teslim edildi. Dün gece teslim alınan cenaze, karayoluyla Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Yukarı Göklü kırsal Mahallesi’ne getirildi. Sabah saatlerinde ilçeye ulaşan cenaze, kılınan namazın ardından gözyaşları içerisinde mahalle mezarlığında defnedildi. Cenazede Gül’ün yakınları gözyaşlarına boğuldu.



Olayın geçmişi


İtalya’da kuaför olan evli ve bir çocuk babası İbrahim Gül (27), saç bakımı ile ilgili bazı malzemeler almak ve saç ekimi yaptırmak için kısa süre önce İstanbul’a geldi.


Kuaförlük kursundan eski hocası Dilek Özbek’i ziyaret eden Gül, saç ekimi yaptıracağını söyledi. İbrahim Gül, cumartesi sabah saç ekimi işlemi için Bağcılar Ahmet Yesevi Caddesi üzerinde bulunan özel bir hastanede ameliyata girdi. Ancak ameliyat sırasında kalp krizi geçirdiği iddia edilen Gül, hayatını kaybetti.


Hastane yönetimi saat 17.00’de ölüm olayını polise bildirdi. İbrahim Gül’ün İtalya’da yaşayan eşi ve Şanlıurfa’daki akrabaları da "hastanız yoğun bakımda" denilerek İstanbul’a çağrıldı.


Genç kuaförün İtalya’da bulunan eşi de hastanenin telefonu üzerine eşinin kuaförlük okulundan hocası Dilek Özbek’i arayarak durumu anlattı. Öğrencisinin yoğun bakımda olduğunu zannederek hastaneye giden Özbek, İbrahim Gül’ün hayatını kaybettiğini öğrendi. Genç kuaförün cenazesi, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Polis olayla ilgili inceleme başlattı.


Acı haberi alan İbrahim Gül’ün yakınları da Şanlıurfa’dan ve İtalya’dan İstanbul’a geldi. 12 saat sonra İstanbul’a gelen Gül’ün yakınları, Adli Tıp Kurumu önünde büyük üzüntü yaşadı.


Ölen gencin dayısı Ahmet Yiğit, "Kendisi İtalya’da kuaför ve hem buradan malzeme almak hem de saç ektirmek için izne geldi. Burada hastaneye saat 8’de geliyor ve tahminimizce 9’da ameliyata alınıyor ama ameliyatın ne kadar sürdüğünü bilmiyoruz. Ameliyat esnasında vefat ediyor ancak bu vefatın nedeni nedir, ameliyat olup olamayacağına dair ön tahliller yapıldı mı? Biz bunun soruşturulmasını istiyoruz. Böyle gençlerimiz çok gidiyor. Bu saat 09.00’da ameliyata giriyor, saat 11’00’da vefat ediyor. Bize vefat ettiğini söylemiyorlar. Ben Halfeti’den geldim, burada söylediler. Yetkililer de diyor ki, bize saat 15.00 gibi söylediler. ’Bize de hastanız yoğun bakımda, acilen gelin’ dediler. Halbuki hastamız vefat etmiş. Vefat ettikten sonra polise bildiriliyor, hemen bildirilmiyor” dedi.



“Bugüne kadar kaç kişi ölmüş saç ekiminden”


"Saç ekiminden kaç kişi öldü" diyerek tepki gösteren Yiğit, “Bize bir bilgi verilmedi. Abisini arıyorlar, ağabeyi de beni 15.30’da aradı. Dedi ki, ’İbrahim yoğun bakımda, gelin’ diyorlar. Tamam da bu çocuk vefat etmiş. Bir bilgimiz yok. Hatta hocasına demişler ki, ’Kalbinde rahatsızlık varmış, anjiyo yapmışız, stent takmışız.’ Tamam da bunların hepsi nasıl oluyor da iki saat içinde oluyor. Yani kuaför hocası gitti, baktığında başının altında bir karış kan görüyor. Bunu bize söylemediler, dediler ki ’kalp krizinden vefat etmiş.’ Bunun peşini bırakmayacağız, hukukta bırakmayacağız. Yazık değil mi sağlam veriyoruz, bize ölüsünü veriyorlar. Saç ekiminde binde kaç kişi ölmüş şimdiye kadar Türkiye’de” şeklinde konuştu.


İbrahim Gül’ün ağabeyi Ramazan Gül ise "Kardeşim dün saç ekim merkezinde saçını ekecekti. Hastaneye sağlıklı bir şekilde girdi, gayet sağlıklıydı, bir problemi yoktu. Tabii saat kaçta girdiğini tam bilmiyorum ama saat 13.30’da vefat ettiğini bugün öğrendik. Ama dün saat 15.30’da bizi aradılar ’kardeşin yoğun bakımda, kalp krizi geçirdi ve acilen İstanbul’a gelmeniz gerekir’ dediler. Kardeşim sağlıklı bir şekilde hastaneye girmiş, saçını ektirmek istemiş. Biz inanmıyoruz, herhangi bir problemi olduğuna inanmıyoruz. Kalp krizi geçirdiğine inanmıyorum. Biz tam olarak bilmiyoruz ama yanlış tedavi mi uyguladılar, öyle tahmin ediyoruz. Daha kardeşimi görmemişim. Bize saat 07.00 civarında vefat ettiğini söylediler. Birlikte büyüdük, çok üzülüyoruz, ölüsüne bile inanmak istemiyoruz” ifadelerine yer verdi.


İbrahim Gül’ün kuaförlük okulundan öğretmeni Dilek Özbek, "Cuma günü İbrahim ziyaretime geldi. Ameliyat olacağını söyledi. ’6 saat sürecek’ dedi. Daha sonra dün cumartesi günü saat 17.00 gibi İtalya’dan eşi aradı ’Kalp krizi geçirmiş gider bir bakar mısınız’ dedi. Apar topar hastaneye gittim. Morgda gördüğüm manzarayı unutamıyorum. Kefeni kanlar içindeydi. Ailesi ve yakınları İtalya’dan, Urfa’dan geldiğinde bu şeklide görmesin temizleyin dedim. Kendisi benim oğlum gibi değer verdiğim bir öğrencimdi. Başka İbrahimler ölmesin. Kimseye saç ekimi yapılmasın. Keşke yanında olsaydım ameliyat olduğunda. Bu şekilde tahmin edemedik, çünkü basit bir saç ekimi ameliyatıydı" diye konuştu.



Hastane yönetiminden açıklama


Hastane yönetiminden yapılan açıklamada, hastanın saç ekimi için geldiği, ekim sırasında göğsünde ağrı hissedince kendisine müdahale edildiği ve anjiyo yapıldığı, anjiyoda bir damarının tıkalı olduğunun görüldüğü ve stent takıldığı belirtildi. Açıklamada hastanın yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı kaydedildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı’da 2 bin 486 vatandaş uyuşturucu maddelerin tehlikeleri hakkında bilgilendirildi Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Tubim Büro Amirliği tarafından 1-30 Nisan tarihleri arasında il genelinde yürütülen "14 Narkonokta" ve "14 En İyi Narkotik Polisi; Anne" faaliyetleri kapsamında toplam 2 bin 486 vatandaşa uyuşturucuyla mücadele konusunda bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışması yapıldı. "14 Narkonokta" faaliyetinde 2 bin 170 kişiye, "14 En İyi Narkotik Polisi; Anne" faaliyetinde ise 262 anne ve anne adayı olmak üzere 316 kişiye uyuşturucu maddelerin zararları, bağımlılık yapıcı etkileri, yasal mevzuat ve önleme yolları hakkında detaylı bilgiler verildi. Ağrı İl Emniyet Müdürü Yılmaz İpar, yaptığı açıklamada, uyuşturucuyla mücadelenin sadece kolluk kuvvetlerinin değil, tüm toplumun sorumluluğu olduğunu vurguladı. İpar, bu tür bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetlerinin önemini belirterek, "Vatandaşlarımızın uyuşturucu maddelerin zararları konusunda bilinçlendirilmesi ve bu konudaki duyarlılığın artırılması, uyuşturucuyla mücadelenin en önemli unsurlarından biridir. Bu faaliyetlerimizle hem uyuşturucu kullanımının önlenmesine katkıda bulunmayı hem de vatandaşlarımızın bu konudaki farkındalığını artırmayı amaçlıyoruz" diye konuştu. İpar, bu tür faaliyetlerin önümüzdeki dönemlerde de devam edeceğini sözlerine ekledi.
Konya Ali Çamdalı: "Şampiyonluk yarışında neler oluyor bizi hiç ilgilendirmiyor" Konyaspor Teknik Direktörü Ali Çamdalı, Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında sahalarında oynayacakları Fenerbahçe maçı öncesi yaptığı açıklamada, "Fenerbahçe’nin bu puanlara ne kadar ihtiyacı varsa bizim de o kadar ihtiyacımız var. Şampiyonluk yarışında neler oluyor bizi hiç ilgilendirmiyor" dedi. Konyaspor, Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında evinde karşılaşacağı Fenerbahçe maçının hazırlıklarına Teknik Direktör Ali Çamdalı yönetiminde yaptığı antrenmanla devam etti. Kayacık Tesisleri’nde yapılan ve ısınma hareketleriyle başlayan idmanda, pas çalışması yapan futbolcular daha sonra taktik çalışma gerçekleştirdi. "Kolay bir maç olmayacağını biliyoruz" Antrenmanda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Konyaspor Teknik Direktörü Çamdalı, "Fenerbahçe maçı hazırlıklarına başladık. Bugün 4. günümüz. Öncelikle şunu söylemem lazım; pozitif bir şekilde oyuncu grubu tamamen Fenerbahçe maçına odaklı, enerjisi yüksek, olumlu bir şekilde antrenmanlara katılım sağlıyor. Bu durum bizim de işimizi kolaylaştırıyor. Umarım doğru şekilde hazırlanıp, dersimize çalışıp Fenerbahçe maçında ihtiyacımız olan puan veya puanları almak istiyoruz. Tabii ki biliyoruz bunun kolay bir maç olmayacağını. Fenerbahçe’nin bu puanlara ne kadar ihtiyacı varsa bizim de o kadar ihtiyacımız var. Şampiyonluk yarışında neler oluyor bizi hiç ilgilendirmiyor. Bizim derdimiz Konyaspor’u en hızlı şekilde rahat bir pozisyona sokmak. O yüzden en sıkı şekilde çalışmalarımıza devam edip maç gününü bekliyoruz" şeklinde konuştu. Yeşil-beyazlı takımda orta saha mevkiinde forma giyen Steven Nzonzi ise, "Aslında baktığımız zaman çok iyi bir hazırlık süreci geçiriyoruz. Sıkı bir çalışma ritmimiz var. Evimizde oynayacak olduğumuz bir maç. Elimizden geleni yapacağız ve baktığımız zaman Fenerbahçe şampiyonluğa oynayan bir takım. Onlar karşısında asla geri çekilmeyeceğiz. Evimizde oynadığımız için de böyle bir etkisi olacak" diye konuştu.
Çorum Hitit Üniversitesi’nde “1. Tıp Öğrenci Kongresi” başladı Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından “Tıbbın yarını için bugün” temasıyla düzenlenen 1. Öğrenci Tıp Kongresi başladı. Tıp alanındaki yenilikler, geleceği etkileyecek tedavi yöntemlerini ve sağlık alanındaki dönüşümü ele alındığı kongrede alanında uzman akademisyenler sunum yapacak. Kongrede ayrıca temel, dahili ve cerrahi tıp bilimleri alanında interaktif atölye çalışmaları, yer alacak. Kongrede konuşan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nurcan Baykam, bu tür kongrelerin eğitim, araştırma, geliştirme, topluma hizmet gibi alanlarda sunduğu katkıya dikkat çekti. Kongreler ve benzeri etkinliklerle bu hizmetlerin bir anda ortaya koyulabildiğini dile getiren Prof. Dr. Baykam, “Burada da 6 yıl boyunca çeşitli uygulamalar, teorik derslerle alınan eğitimin üstüne daha farklı boyutlarda atölye çalışmalarıyla, üniversite içi ve dışı hocaların tecrübelerini paylaşmalarıyla öğrencilerimize çok daha farklı ufuklar, farklı yaklaşımlar getiriliyor. Esas olan ekip ruhu ile böyle bir organizasyonu yapmak. Araştırma-geliştirme ruhuna sahip olmak ve bunu geliştirmek” dedi. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Özgür Yağan, “Tıbbın yarını için bugün” temasın önemli olduğuna dikkat çekerek, “Temamız yarının hekimleri, akademisyenlerini ve sağlık sistemine yön verecek olan sizleri işaret etmesinden dolayı anlamlı. Diğer açıdandı bugün yürütülen sağlık hizmetlerinin gelecek nesillerin imkanlarına da devam edecek olması, sürdürülebilirliğini göstermesi, ima etmesi, vurgu yapması açısından da anlamlı. Bugünün imkanlarını kullanırken gelecek nesillerin imkanlarını da düşünmek zorundayız. Bir taraftan çevre kirliliği, atıkların kontrolü, geri dönüşebilir malzemelerin kullanılması gibi noktaları içerilirken bir taraftan da ekonomik açından da mali sürdürülebilirliği düşünmemiz açısından da son derece önemli. Toplumsal eğitim ve teknolojinin sağlık alanında kullanılması açısından da önemli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. Hitit Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 2006 yılında kurulduğunu, 2012 yılında yapılan afilasyon protokolü ile her şeyin değiştiğini dile getiren Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Sinan Zehir de, hem sağlık Çorum’un sağlık hizmeti sunumunda çağ atladığına dikkat çekti. 2024’ün ilk 4 ayında 660 bin 540 hastaya poliklinik, acil servisten 181 bin kişinin sağlık hizmeti verildiğini açıklayan Prof. Dr. Zehir, hastanede sağlık hizmetinin yanı sıra tıp öğrencilerine eğitim verildiğine dikkat çekti. Tıp Fakültesi’nin Çorum’da 2017-2018 yılında 60 kontenjanla eğitime başladığını hatırlatan Başhekim Zehir, “Hem tıp doktoru hem de uzman hekim yetiştiriyoruz, bu son derece gurur verici bir durum. Şehrimizde tıp fakültesi eğitimine 2017-2018 yılında 60 kontenjanla başladık. Geçen yıl 66 tıp doktorunu mezun ettik. Bu öğrencilerin bir kısmı hastanemizde çalışmaya başladı. Bizden uzmanlık eğitimini alıp hastanemizde hekim olarak göreve başlayan, hatta öğretim üyesi olarak aramıza katılan çok kıymetli arkadaşlarımız var. Şehirdeki sağlık hizmetinin, tıp eğitiminin bu noktaya gelmesinde herkesin çok büyük katkıları var. Bu yıl 94 tıp fakültesi öğrencimizi doktor olarak mezun olacak. Bunlar Türkiye’nin değişik yerlerinde hizmet verecek. Tıp eğitimi, usta-çırak ilişkisiyle süren bir eğitim ve bu kongre usta-çırak ilişkisinin en iyi örneklerinden biri olacak. Çünkü programımız sadece teorik derslerin anlatılmasından değil atölyelerimizde pratik uygulamaları da içererek bütün öğrencilerle paylaşmayı sağlayacak bir program” şeklinde konuştu. Kongre Başkanı Doç. Dr. Emre Demir de, kongrede öğrencilerle belirterek, şunları kaydetti; “Kongrede öğrencilerin alanında söz sahibi 15 hocadan kurs alacak. 32 farklı hocamızdan 14 farklı interaktif atölyede pratik yapma şansı bulacak. Kongrede 15 öğrencimiz bildiri sunacak. İnsanlığa daha fazla katkı sunmak için buradayız. Kongrenin düzenlenmesinde katkıda bulunan herkese teşekkür ederim”
İstanbul Seçil Erzan hakkında yeni iddianame: Mağdur sayısı 26’ya yükseldi Yüksek kar getirili özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan’ın davasında 5 yeni mağdur daha ortaya çıktı. Mağdurlar hakkında hazırlanan iddianamelerin ana dava dosyasıyla birleşmesiyle şikayetçilerin sayısı 21’den 26’ya, Erzan hakkında istenen hapis cezası da 275 yıla yükseldi. Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın davasında 5 yeni mağdur daha ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca birleştirme talepli düzenlenen iddianamelerin kabul edilmesiyle mağdur sayısı 21’den 26’ya yükseldi. İddianamelerde Kaan Sinih, Sevgil Sinih, Tursun Sinih, Hacer Çorbacı ve Hasan Çorbacı ‘müşteki’ sıfatıyla yer aldı. Erzan’ın babasının da pazarcı olması sebebiyle tanışıklıklarının bulunduğu aktarıldı Hazırlanan iddianamede, müştekilerden Hacer ile Hasan Çorbacı’nın Tekirdağ’da yaşadıkları ve geçimini pazarcılık ile sağladıkları, Erzan ile müştekilerin, Erzan’ın babasının da pazarcı olması sebebiyle tanışıklıklarının bulunduğu, Erzan’ın müştekileri arayarak birikimlerini gizli bir fona yatıracağını söyleyerek ikna ettiği, sanıklardan Hüseyin Eligül’ün hesabına toplamda 1 milyon 900 bin lira aktardıklarını ve sonra dolandırıldıklarını anlayarak şikayetçi oldukları kaydedildi. Müşteki Hasan Çorbacı’nın ifadesine de yer verilen iddianamede, "2022 yılında arsa almak için Erzan’dan para talep ettim, bana ‘abi paranı bozarsan çok büyük zarar edersin’ dedi. Ben de ‘zarar önemli değil’ deyip paramı göndermesini istedim. O tarihten sonra bir daha da aradığımda kendisine ulaşamadım. Sunumdayım, toplantıdayım gibi şeyler yazarak beni oyaladı. Daha sonraki günlerde olayların gün yüzüne çıktığını görüp dolandırıldığımı anladım" dediği aktarıldı. "Kendilerine herhangi bir borcum bulunmamaktadır" Erzan’ın ise ifadesinde, "Hacer ve Hasan Çorbacı’yı pazarcı olması sebebiyle tanırım, ben bunlardan bu zamana kadar fon ya da başka bir ad altında hiçbir zaman para almadım. Sadece banka bir takım yasal işlemler yapmışlardır. Kendilerine herhangi bir borcum bulunmamaktadır’’ dediği kaydedildi. Geçimini pazarcılık ile sağlayan çifti 125 bin lira dolandırdığı belirtildi İddianamede, Erzan’ın müştekilere yatırım yapacağını söyleyerek kandırıp fona para yatırmaya ikna ettiği, Erzan’ın sanıklardan Hüseyin Eligül ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek müştekilerden toplamda 125 bin lira para alarak dolandırıcılık yaptığı belirtildi. 2 milyon 250 bin lira ile 150 bin dolar dolandırdığı aktarıldı İddianamede, Erzan’ın müştekiler Kaan Sinih, Sevgil Sinih ve Tursun Sinih’i ise başından itibaren kandırıp fona para yatırmaya ikna ettiği, müştekilerden toplamda 2 milyon 250 bin lira ile 150 bin dolar alarak dolandırdığı belirtildi. İddianamede, müştekilerin Erzan ile arkadaşları aracılığıyla tanıştıkları, Erzan’ın müştekilere devlet destekli bir fon olduğunu ve bundan kimseye bahsetmemeleri yönünde telkinlerde bulunduğu böylece müştekileri dolandırdığı belirtildi. Müştekilerin para çekmek istedikleri zaman Erzan’ın medyaya yansıyan haberlerini gördükleri ve bu şekilde dolandırıldıklarını anladıkları da kaydedildi. Öte yandan iddianamelerin kabul edilmesiyle birlikte Seçil Erzan hakkında talep edilen hapis cezası 275 yıla kadar yükseldi.