ÇEVRE - 19 Eylül 2021 Pazar 09:50

Urfa dağlarındaki ceylanlar havadan görüntülendi

A
A
A
Urfa dağlarındaki ceylanlar havadan görüntülendi

Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ve koruma altına alındıktan sonra sayıları giderek artan "Gazella gazella" türü ceylanlar, Şanlıurfa dağlarında havadan görüntülendi.

Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ve koruma altına alındıktan sonra sayıları giderek artan "Gazella gazella" türü ceylanlar, Şanlıurfa dağlarında havadan görüntülendi.


Son 10 yılda sayılarının azalmasıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce Şanlıurfa’da koruma altına alınan "Gazella gazella" türü ceylanlar, 200 bin dekarlık doğal alandaki ortamlarında yaşamlarını sürdürüyor. Şanlıurfa-Suruç karayolu üzerindeki 75. Yıl Ceylan Üretme İstasyonu’nda korunan hayvanlar, aralıklarla Kızılkuyu Yaban Hayatı Geliştirme Sahası’na bırakılıyor. Dağlarda yaşamlarını rahatça sürdüren ceylanların takiplerini sağlamak ve gerekli koşullarda müdahale edebilmek amacıyla GPS cihazı da bulunuyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Şanlıurfa Şube Müdürlüğü ekipleri, ceylanların bakımları ve beslenmeleriyle özel olarak ilgileniyor. Popülasyonu tamamlanan 5 ceylan, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü İsmail Üzmez, Doğa Koruma Milli Parklar 3. Bölge Müdürü Hacı Ahmet Çiçek ve Doğa Koruma Şanlıurfa Şube Müdürü Mehmet Gürkaynak tarafından doğal yaşam alanına salındı.



"Herkes gelip ceylanları görebilir"


Şanlıurfa’ya ziyaret gerçekleştiren Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü İsmail Üzmez, sahada incelemelerde bulundu. Üzmez, 75. Yıl Ceylan Üretme İstasyonu’nda popülasyonu tamamlanan ceylanların peyderpey başka illerde doğal alanlarına salındığını söyledi. Daha önce terörle anılan Cudi Dağı’nın şimdilerde turizmle anıldığını belirten Üzmez, geçen yıl 50 ceylanın salındığını, önümüzdeki aylarda 30 ceylanın daha aynı bölgeye bırakılacağını bildirdi. Üzmez, restorasyonu tamamlanan 75. Yıl Ceylan Üretme İstasyonu tanıtım ve ziyaretçi merkezine vatandaşları davet ederek, “Buraya gelin güzel ceylanları siz de görün. Tetiğe değil, deklanşöre basın” dedi.



"Dağlar terörle değil turizmle anılacak"


Üzmez, "Urfa bizim için çok önemlidir. Biyoçeşitlilik açısından çok önemli değerlere sahip, endemik türlerin yaşadığı yerdir. Dolayısıyla her sene Urfa’ya gelip burada neler oluyor, ne yapabiliyoruz, neyi artırıyoruz, neler iyi gidiyor, aksayan yönleri var mı diye arkadaşları ziyaret ediyoruz. Toplantılar yapıyoruz. Bu bağlamda Urfa bizim için çok önemli değere sahiptir. Burada ceylan üretme istasyonu ve yaban hayatı geliştirme sahamız var. Birecik’te de kelaynak üretme istasyonumuz var. Dünyada endemik türlerdir. Ayrıca çöl varanı, çizgili sırtlan gibi Urfa’ya mahsus Urfa ile özdeşleşmiş ve Urfa’yı dünyaya tanıtacak endemik türlerimiz de var. Tabii doğa koruma olarak biz bu hayvanları hem üretiyoruz hem de kaçak avcılara karşı koruyoruz. Ürettiğimiz hayvanları da zaman zaman doğaya bırakıyoruz. İşte bulunduğumuz Kızılkuyu ceylanların doğal yaşam ortamları ve en iyi yaşayabildikleri yerlerdir. Devlet olarak buraya 2006’da 220 dönüm alanda ceylan üretim istasyonu kurduk. Burada üretiyoruz, üretilen fazlalık bireyleri de hem buradaki yaban hayatı geliştirme sahası hem de Türkiye’nin ceylanın yaşayabileceği yaşam ortamlarını tespit ederek oraları da götürüp bırakıyoruz. Türkiye’nin bu ceylan çeşidini arttırmak, zenginleştirmek amacıyla çalışmalar yapıyoruz. Burada 233 tane ceylanımız var. Bu ceylanlardan 30 tanesini yaşayabilecekleri başka ortamlara bırakacağız. Geçen yıl Cudi Dağı’na 50 tane ceylanı götürdük, bıraktık. Şu anda onlar çok güzel yaşıyorlar. 15-20 tane de yavru aldık. Artık Cudi Dağı terörle değil, turizmle anılacak" şeklinde konuştu.



"Ceylanlar dağlarda GPS ile takip ediliyor"


Üzmez, açıklamasının sonunda, "Buradan seslenmek istiyorum biyoçeşitliliğimize sahip çıkalım. Kaçak avcılara müsaade etmeyelim. Bunların kaçak avlanmasına müsaade etmeyelim. Bunları ne kadar çok yaşatabilirsek Türkiye’nin zenginliği de o kadar artacak. Sadece gıda ve ilaç da değil belki Urfa’ya turizmi çekecek bunlardır. Burası herkese açık Kızılkuyu üretim istasyonu. Bize gelsinler, çayımızı içsinler, ceylanlar zaten görünüyor. Biraz önce çekim yaptım. Hemen arkamızda ceylanlar var. Vatandaşlarımız gelsinler, canlı canlı görsünler, sevsinler. Vatandaşlar tetiğe değil, deklanşöre bassınlar, bizde çok memnun oluruz. Biz ne kadar konuşursak konuşalım, yazarsak yazalım gelip görmek en güzel ifadesidir. İnsanların gelip burayı görmesi en güzel koruma yöntemidir. Yabani hayatı koruma kontrollerimiz kurumuzun 4 bin 500 personelinden oluşuyor. Hepimiz bir nefer gibi elimizde silahlarımızla bu hayvanları takip ediyoruz, koruyoruz. Kaçak avcılara karşı koruyoruz. Üretim istasyonunda ürettiğimiz fazla bireyleri de yaban hayatına kazandırmak için dağlara salıyoruz. Mesela bu sene 30 tane daha ferdi Cudi Dağı’na salacağız. Bunlara GPS cihazı da takıyoruz. uydudan takip ediyoruz yani hayvan nerede yenileniyor, nerede su içer, nerede zaman geçiriyor tamamen bilgimiz var. Dolayısıyla hayvana gelebilecek bir zararı tespit ediyoruz, anında kontrol edip yerinde müdahaleyi yapabiliyoruz" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Aynı renkleri paylaşan ezeli rakipler, Marmara derbisinde 39. randevuya çıkacak Trendyol 1. Lig’de mücadele eden Sakaryaspor, yarım asırlık Marmara derbisinde ezeli rakibi Kocaelispor ile 39. kez kozlarını paylaşacak. Galip gelmesi durumunda play-off’larda direkt olarak final oynayacak Sakaryaspor, hazırlıklarını yeni Teknik Direktör Coşkun Demirbakan ile sürdürüyor. Trendyol 1. Lig’in 34. haftasında oynanacak Marmara derbisinde Sakaryaspor ile Kocaelispor, 11 Mayıs Cumartesi günü 39. kez kozlarını paylaşacak. Play-off’u garantileyen iki takım arasında oynanacak ve rekabeti yaklaşık 50 yıl öncesine dayanan derbide Sakaryaspor, galip gelmesi durumunda direkt olarak final oynayacak. İlk kez 6 Ocak 1974’te Adapazarı Şehir Stadı’nda oynanan ve ev sahibi ekibin 1-0’lık üstünlüğüyle neticelenen maçta karşı karşıya gelen Sakaryaspor ile Kocaelispor, ağırlıklı olarak Süper Lig ve TFF 1. Lig’de olmak üzere 38 resmi maç yaptı. Bu karşılaşmalardan 15’ini Sakaryaspor, 13’ünü Kocaelispor kazandı. Yeşil-siyahlı rakipler 10 maçta ise berabere kaldı. Geçmişte oynanan 38 resmi maçta Kocaelispor ağlarına 54 gol bırakan Sakaryaspor, meşin yuvarlağı 54 kez kalesinde gördü. Kocaelispor rakibi karşısında en farklı galibiyetini 1991-1992 sezonunda 6-2’lik skorla elde ederken Sakaryaspor ise 2010-2011’de ezeli rakibini 5-1 mağlup etmeyi başardı. Sakaryaspor’un galibiyeti direkt final oynama garantisi Play-off’u garantileyen iki takım arasında oynanacak Marmara derbisinde renktaşların puan tablosundaki 2 puanlık farkları, yarım asırlık derbiyi daha da çekişmeli hale getiriyor. Kocaeli’de oynanacak ve Sakaryaspor’un galip gelmesi durumunda direkt olarak final oynamaya hak kazanacağı mücadele, yıllardır Süper Lig özlemi çeken her iki takım için büyük önem taşıyor. 16 galibiyet, 7 beraberlik, 10 mağlubiyetle 55 puana sahip Kocaelispor, fikstürde 6. sırada yer alırken 16 galibiyet, 9 beraberlik, 8 mağlubiyetle 57 puana sahip Sakaryaspor 3. sırada yer alıyor. Ezeli rakiplerin bir üst lige çıkmayı başarmaları halinde Kocaelispor 15, Sakaryaspor da 17 yıl sonra Süper Lig hasretini dindirmiş olacak. Bu çerçevede Tuzlaspor karşılaşması sonrasında Tuncay Şanlı ile yollarını ayıran Sakaryaspor, Marmara derbisine yeni teknik direktörü Coşkun Demirbakan ile sürdürürken Kocaelispor ise Mustafa Gürsel ile hazırlıklarını sürdürüyor. “Bundan önceki Kocaelispor maçını kazanmıştık” Marmara derbisine takımını hazırlayan yeni Teknik Direktör Coşkun Demirbakan, “Bundan önceki Kocaelispor maçını kazanmıştık ve cumartesi kısmet olursa bu maçı da kazanacağız. Kazanmak istiyoruz. Önümüzde az bir süre kaldı, iki maç olarak kabul ediyorum ben. Kocaeli ve diğer finale çıkacak rakibimizi düşünüyorum” dedi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Öğretmene yönelik şiddetin ceza yaptırımları konusunda daha farklı değerlendirilmesine yönelik hukuki tedbirlerimizi aldık" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak yaptığımız hazırlık çalışmaların içerisinde öğretmene yönelik şiddetin ceza yaptırımları konusunda daha farklı değerlendirilmesine yönelik hukuki tedbirlerimizi aldık, yasal düzenlememiz de metnin içerisinde var" dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından TOBB İkiz Kulelerde düzenlenen Türkiye Eğitim Meclisi Toplantısına katıldı. İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde özel bir lisede okul müdürü olan İbrahim Oktugan’ın bir öğrencinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetmesine ilişkin baş sağlığı dileyerek konuşmasına başlayan Bakan Tekin, "Eğitime yönelen şiddeti, engellemek üzere toplumun tamamının bir seferberlik haliyle mücadele etmesi gerektiğini yönelik inancımı bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Başta okullardaki öğretmenlerimiz olmak üzere, velilerimiz, sivil toplum örgütlerimiz, güvenlik güçlerimiz hep beraber bu anlamda şiddet ve şiddete yönelimle ilgili hususları engellemek için hem fikir olup beraber çalışmak durumundayız. Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili olarak yaptığımız hazırlık çalışmaların içerisinde öğretmene yönelik şiddetin ceza yaptırımları konusunda daha farklı değerlendirilmesine yönelik hukuki tedbirlerimizi aldık, yasal düzenlememiz de metnin içerisinde var. Dolayısıyla Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili yasal süreç başladığında bu konuda da tedbirimizi almış olacağız" diye konuştu. "Değişiklik yapmamız gerektiği çok açık" "Bilgiye erişmenin zor olduğu dönemlerde çocuklarımıza bütün bilgilerin okulda verilmesi gerektiği dönemlerin artık geride kaldığını fark etmemiz gerekiyor" diye konuşan Bakan Tekin, "Dünya örnekleri bunu fark etmiş ve müfredatı bilgiyi edinmekten ziyade edindikleri bilgiyi beceriye dönüştürebilme kapasiteleri üzerine kurgulamış. Bizim burada bir değişiklik yapmamız gerektiği çok açık" ifadesini kullandı. "Ara sınıflarla ilgili olarak eski süreç, eski müfredat, eski materyaller aynen devam edecekler" Geçtiğimiz günlerde yeni müfredat taslağına ilişkin konuşan Milli Eğitim Bakanı Tekin, şunları aktardı: "Askı süreci ile ilgili bir hafta süre vermiştik. Nitelikli katkılar devam ederse süreci uzatacağımızı söylemiştik. Askı sürecine katkı verme eğilimi Talim ve Terbiye Kurulu her gün takip ediyor, analiz ediyor. Grafiklere baktığımızda katkı verme oranları aşağıya doğru artık inmeye başladı. Cuma günü itibariyle süreci tamamlayıp ilgili eğitim öğretim daireleri ve Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığımızın gelen öneriler doğrultusunda çalışmalarından sonra onaylayıp yürürlüğe koyacağız. Kademeli bir geçiş öngörüyoruz. Her eğitim öğretim kademesinin başlangıç sınıflarının yeni müfredatın uygulanmaya başlayacağı sınıflar olarak belirledik. Ara sınıflarla ilgili olarak eski süreç, eski müfredat, eski materyaller aynen devam edecekler. Onlarla ilgili bir kararımız ve tasarrufumuz yok."