Şanlıurfa'da 5 Yıl İçerisinde 600 Cami Yapımı Planlanıyor

Şanlıurfa'da üç ay içerisinde 50 cami inşaatına başlanırken, 5 yıl içerisinde 600 cami yapımı planlanıyor.
Şanlıurfa’nın kent merkezinde 237 cami, ilçe ve köylerde ise bin 572 cami bulunuyor. Gelişen ve büyüyen Şanlıurfa’da alışveriş merkezleri ve yüksek binaların sayıları ve nüfus hızla artarken, mevcut cami sayısı ihtiyaca cevap vermiyor.
Suriye’deki iç savaş nedeniyle Türkiye’ye kaçan Suriyelilerin de sığınması ile nüfusun daha da arttığını belirten İl Müftüsü İhsan Açık, üç aydır 50 caminin inşaatına başlandığını fakat 5 yıl içerisinde en az 600 cami yapımına daha ihtiyaç duyduklarını kaydetti. Müftü Açık, “Şanlıurfa peygamberler şehri olduğu için dini hayatın canlı olduğu bir yer. Şanlıurfa, manevi hayatı çok canlı olmasına rağmen, kentin çok hızlı büyümesi sebebiyle cami yapım hızı, kentteki diğer yapılaşma hızına yetişememiş. Biz hedef belirledik 5 yıl içerinde 600 cami yapılmasını istiyoruz. Bu hedef doğrultusunda son üç aydır 50 tane cami inşaatına başlanmış durumda. Şu an merkezdeki cami sayısı, zaten nüfusa oranla azdı. Birde buna 100 bin Suriye vatandaşını da eklersek onların din hizmetleri de var. Bizim bu şehirde amacımız din hizmeti sunmamız noktasında 800 kişiye bir cami, 5 bin kişiye de büyük bir cami hedefini düşünüyoruz” dedi.
Yaklaşık bir asır önce Şanlıurfa nüfusunun 10-15 bin olduğu dönemlerde merkezdeki Ulucami ve etrafındaki camilerin kent nüfusuna yettiğini hatırlatan Açık, 1980’lerden sonra Ulucami gibi büyük bir cami yapımının da çok az sayıda olduğunu ifade etti. Açık, “Şu anda düşündüğümüzde büyük cami olarak 1980’lerden sonra bir Dergah Camii ve Eyüp Peygamber Camii yapılmış. Onun dışında 2 bin kişilik cami yapılmamış. Hatta şu anda acil olarak, daha fazla cemaatin gelebileceği 10 bin kapasiteli üç büyük camiye ihtiyacımız var” diye konuştu.
APARTMAN ALTI CAMİLER
Açık, bölgede düz ayak olarak da tabir edilen küçük camiler ve mescit sayısının da sayısının çok az olduğunu kaydetti. Apartman altında mescit tarzında camilerin de bulunduğunu kaydeden Açık, şöyle devam etti:
“Düz ayak dediğimiz vakit namazlarına gidilebilecek camiler lazım. Bu noktada çok eksiğimiz var. Mesela Yenişehir ve Karaköprü’de hemen hemen camimiz yok. Yani vatandaş ezan okunduğunda ‘ben namazı kılmaya gideyim’ diyebileceği bir cami yok. Aşağı yukarı 50 civarında apartmanların altında camiler var. Hatta bunlara, cami bile diyemiyoruz. Çünkü bunlar sıkıntılı camiler. Bunların mutlaka o bölgelerde yapılacak yeni camilere yerlerini teslim etmesi lazım. Bunlar Kuran kursları ve mescit olarak kullanılabilir.”
“KUR’AN KURSU SAYISINDA DA GERİDEYDİK”
Belediyelere çağrıda bulunan Açık, cami yapımında belediyelere büyük iş düştüğünü ifade etti. Açık, “Bizim hedefimiz her parka bir tane cami düşünüyoruz. Hem o parktakilerin ihtiyacını görsün hem de çevredeki vatandaşlar da o camiye gelip, namazını kılabilsin. Bu noktada belediye başkanlarımızın bize taahhütleri var” diye konuştu. Cami konusunda sıkıntılara rağmen bölgedeki din hizmetlerinde başarılı çalışmalar yaptıklarını belirten Açık, “Kur'an kursu inşaatları başladı. Kur’an-ı Kerim kursu sayısı olarak çok gerideydik. Şu anda yüzde 300 oranda Kur'an kursu sayımızı ve doğru orantıda da öğrenci sayımızı arttırdık. Şu anda imamının olmadığı cami, hocası olmayan bir Kur'an kursu yok. Camilerin temizliği hususunda da bir hayırseverimiz bir araba ile iki tane halı yıkama makinesi tahsis etti. İki haftadır günde iki cami olmak üzere temizliklerini yapıyoruz” dedi.
URFA TAŞI ÇAĞRISI
Açık, bölgedeki cami eksikliğinin giderilmesi için çeşitli kamu kurum ve kuruluşları temsilcilerinin yanı sıra hayırsever vatandaşlara da çağrıda bulundu. Yapılacak camilerin ise 'Urfa taşı'ndan yapılması konusunda öneride bulunan Açık, açıklamalarını şöyle tamamladı:
"Cami yaptıranları Urfa taşına teşvik ediyoruz. Tabi maliyet yükseldiği için biraz kaçınılıyor. Ama biz, ‘sadece kendimizin ibadet edeceği, din hizmetinin sunacağı mekanlar yapalım’ istemiyoruz. Bunu gelecek nesillere de bırakalım. Nasıl ki bizim dedelerimiz buradaki yaşayan insanlar bundan bin yıl önce camiler, hatta İslamiyet’ten bile önce dini mekanları bize bırakmışlar, biz de bu eserlerin gelecek nesillere de ulaşması konusunda biraz gayretli olalım. Anlatınca insanlar bu konuya sıcak bakıyor, bu yönde gayret gösteriyorlar. Çok hayırseverimiz var. Bu konuda şu ana kadar da çok güzel cevaplar aldık."