ASAYİŞ - 08 Aralık 2025 Pazartesi 14:01

İstanbullu gönüllülerden Şanlıurfa’daki çocuklara hediye bot ve mont

A
A
A
İstanbullu gönüllülerden Şanlıurfa’daki çocuklara hediye bot ve mont

İstanbul’dan kilometrelerce yolu aşıp Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesine gelen bir grup gönüllü, kırsal mahallelerde bulunan çocuklara kışlık bot, mont ve oyuncak hediye etti.


İstanbul’dan yola çıkan ve zorlu arazi şartlarına rağmen mücadeleden vazgeçmeyen bir grup gönüllü, köy çocuklarına verdikleri sözü tuttu. Yağışlı havada zorlu yol şartlarını aşarak Ceylanpınar ilçesine bağlı Mengalan ve Hemitaş Küme Evlerine ulaşan gönüllüleri, burada kendilerini bekleyen çocuklar karşıladı.


Grup, hedeflerine ulaşma yolunda büyük bir zorlukla karşılaştı. Mengalan ve Hemitaş Küme Evlerine giden yolların yoğun yağış nedeniyle çamur deryasına dönmesi sonucu gönüllülerin araçları defalarca saplandı. Çocukların heyecanla kendilerini beklediği bilinciyle hareket eden gönüllüler, kendi imkanlarıyla araçlarını çamurdan kurtararak yoluna devam etti. Saatler süren zorlu yolculuğun ardından köye ulaşan "Çocuklar mutlu olsun yeter" isimli grup, yanlarında getirdikleri hediyeleri çocuklara dağıtmaya başladı. Kışlık mont, bot ve oyuncak hediyesi alan çocuklar, büyük mutluluk yaşadı.


Gönüllü grup adına yapılan açıklama yapan Elif Bulut, "Çocukların her şeye ihtiyacı olan bir köydeyiz. Bütün gönüllülerimizin kesesine bereket, bütün ekibi kutluyorum. Allah herkesin yardımcısı olsun" dedi.



İstanbullu gönüllülerden Şanlıurfa’daki çocuklara hediye bot ve mont

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Türk Kızılay Başkanı Yılmaz: "Toplumun direnci gençlerimizin geleceğe daha umut dolu bakmasıyla artar" Türk Kızılay Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, "Toplumun direnci özellikle gençlerimizin daha güçlü olmasıyla, daha sağlıklı olmasıyla, geleceğe daha umut dolu bakmasıyla artar ve bu direncin artmasında da sporun çok önemli bir yeri var" dedi. Türk Kızılay ve Türkiye Voleybol Federasyonu (TVF), toplumda insani yardım bilincinin güçlendirilmesi, afet öncesi hazırlık çalışmalarının desteklenmesi, kan bağışının teşvik edilmesi, gençlerin gönüllülük faaliyetlerine yönlendirilmesi ve toplum sağlığının iyileştirilmesi kapsamında ortak çalışmaların düzenlenmesi amacıyla iş birliği protokolü imzaladı. TVF Ziraat Bankkart Spor Salonu’nda düzenlenen protokol törenine Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz ile TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ katıldı. Protokole ilişkin konuşan Türk Kızılay Genel Başkanı Fatma Meriç Yılmaz, Türk voleybolunun geldiği aşamadan dolayı gurur duyduğunu belirterek, "Spor dediğimiz zaman spor dinamizmin, fiziksel aktivitenin sağlık açısından da çok önemli bir komponentini oluşturuyor ve özellikle sporcularımızın, federasyonlarımızın, Türk Kızılay ile beraber yaptığı bu protokollerde aslında rol model olarak çocuklarımıza da sporu teşvik etmesi anlamında ayrı bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı. "Toplumun direnci gençlerimizin geleceğe daha umut dolu bakmasıyla artar" Türk Kızılay ile TVF arasında yapılan iş birliğinin önemine değinen Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "Bizler aslında Türk Kızılay’ı da insani yardım alanının yıldızı olarak konumlandırabiliriz. Türk Kızılay ile Voleybol Federasyonu arasında bir iyilik paslaşması olacak bu. Geleceğimize yaptığımız güzel bir yatırım olacak. Sporun dinamizmi, bu güzelliği, gücü bizim yaptığımız aktivitelerle çok örtüşüyor. Bizler kimseyi ardında bırakmamak derken bir taraftan da toplumun direncini artırmayı hedefliyoruz. Toplumun direnci özellikle gençlerimizin daha güçlü olmasıyla, daha sağlıklı olmasıyla, geleceğe daha umut dolu bakmasıyla artar ve bu direncin artmasında da sporun çok önemli bir yeri var. Biz istiyoruz ki voleybol oynayan gençlerimiz aynı zamanda insani yardım alanında da gönüllü olsunlar. Bir taraftan rol model olsunlar, spor yapmanın ne kadar güzel olduğu anlamında da örnek olsunlar. Beraber sağlık projelerinde, sosyal yardım projelerinde paslaşalım." "İmzaladığımız bu protokol sporun birleştirici gücünü insani değerlere buluşturuyor" TVF Başkanı Mehmet Akif Üstündağ ise protokolün detayına ilişkin bilgi vererek, "Toplumda insanın yardım bilincinin güçlendirilmesi, afet öncesi hazırlık çalışmalarının desteklenmesi, kan bağışının teşvik edilmesi, gençlerin sosyal sorumluluk faaliyetlerine yönlendirilmesi ve toplum sağlığının iyileştirilmesini kapsayacak bir protokol. Türkiye Voleybol Federasyonu olarak yalnızca sporun gelişimine değil aynı zamanda toplumumuzun sosyal sorumluluk bilincine katkı sağlamayı da hedef ve görev biliyoruz. Türk Kızılay’la imzaladığımız bu protokol sporun birleştirici gücünü insani değerlere buluşturuyor. Voleybolun sahadaki başarısının toplumda dayanışma ve yardımlaşma kültürünü güçlendirmek için kullanmak istiyoruz. Bu iş birliğiyle kan bağışından afet öncesi hazırlıklara, toplum sağlığının iyileştirilmesinden sosyal sorumluluk projelerine kadar geniş bir yelpazeye ortak çalışmalar gerçekleştireceğiz" açıklamasında bulundu. Yılmaz ve Üstündağ, konuşmaların ardından protokolü imzaladı. Yılmaz, Üstündağ’a Türk Kızılay yeleği hediye etti. Üstündağ ise Yılmaz’a milli takımın voleybol formasını verdi.
Gaziantep Gaziantep’te elektrik direği hırsızlığı tekrarlandı: 2 ayda 3.4 milyon TL’lik zarar Gaziantep’te elektrik direklerini devirerek 2 ayda 3.4 milyon TL’lik zarar veren hırsızların yakalanması için çalışma başlatıldı. Küsget Sanayi Sitesi ve yakın bölgelere enerji sağlayan dağıtım şebekesi hatlarında 11 Kasım’da yaşanan elektrik direği hırsızlığının ardından, 6 Aralık’ta bölgede benzer bir olay daha meydana geldi. İlk olayda elektrik direğinin kesilerek parçalarının çalınması sonrası ekipler alternatif hatlar kurarak enerji arzını sağlamış ve kolluk kuvvetlerince şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatılmıştı. Aynı hatta tekrar elektriğin kesilmesi üzerine bölgeye ekipler sevk edildi. Yapılan incelemede orta gerilim hattındaki üç direğin bağlantı elemanlarının sökülmesi sonucu direklerin devrilerek hatta zarar verdiği tespit edildi. Ekipler, enerji arzının tamamen kesilmemesi için bölgede alternatif ring hattı üzerinden geçici enerji akışı sağladı. Kolluk kuvvetlerinin olay yerine intikal etmesi üzerine hırsızların kullandıkları aracı bırakarak bölgeden kaçtığı öğrenildi. Kolluk kuvvetleri, şüphelileri yakalamak için geniş çaplı çalışma başlattı. Yetkililer, kesintisiz enerji arzı için sahadaki çalışmaların aralıksız sürdürüldüğünü, kamu düzeni ve altyapı güvenliği açısından kolluk kuvvetleriyle koordinasyonun devam ettiğini belirtti. Daha önceki olayda yaklaşık 1.4 milyon TL’lik kamu zararı oluştuğu belirtildi. Yaşanan son olayda ise 3 direğin devrilmesi sonucu yaklaşık 2 milyon TL tutarında yeni bir kamu zararı oluştuğu tahmin ediliyor.
İstanbul ’Sahte Diploma’ davasında hakim karşısına çıkan Ekrem İmamoğlu "Bu davanın muhatabı ben değilim, bu evrakları düzenleyen memurlardır" İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu, lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin 8 yıl 9 aya kadar hapis talebiyle yargılandığı davada 3’üncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmada savunma yapan sanık İmamoğlu, ’’Bu davanın muhatabı ben değilim, bana bu evrakları bu şekilde düzenleyen memurlardır. Ben, bir okul okudum ve diplomamı aldım. Hiçbir evrakı ben düzenlemedim. Ben, okulun düzenlediği evrakı aldım. Bu davadan beraat edeceğime inanıyorum. Bu olayların faturası bana değil, 19 yaşındaki Ekrem’e kesiliyor" dedi. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanlığı görevinden uzaklaştırılarak tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma tamamlanmış, hazırlanan iddianamede İmamoğlu’nun zincirleme şekilde ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Hazırlanan iddianame kapsamında İmamoğlu, 12 Eylül’de ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. İmamoğlu, yarın İstanbul 59. Asliye Ceza Mahkemesi’nce Marmara Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’ndeki duruşma salonunda 3’üncü kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, ’yolsuzluk’ soruşturmasından tutuklu sanık Ekrem İmamoğlu ile tarafların avukatları hazır bulundu. ’’Diplomam, anamın ak sütü gibi helaldir, devletimin açtığı kontenjan ile okudum’’ Duruşmada savunma yapan sanık Ekrem İmamoğlu, ’’Bu bir diploma davası değildir, cumhurbaşkanlığı adaylığına karşı siyasi bir davaya dönüştürülerek, adayı devre dışı bırakma girişimi amacıyla hareket edilerek yürütülmüştür. Benim mücadelem hukuk mücadelesi değil, Türkiye’nin mücadelesidir. Benim gücüm kırılmadı, yükseldi. 86 milyonun mücadelesi ile yoluma devam ediyorum. Demokrasinin nefesi eleştiridir. Ben binlerce yıllık devlet aklı ile hareket eden topraklarda gücümü kaybetmeyeceğim. Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız bütün olaylar benim gücümü arttıran durumlardır. Beni ve birçok arkadaşımı hapiste esir edebilirler, masumiyet karinesini ihlal edebilirler ama yılmayacağız. Ahmak davasında, 19 Mart sürecinde, diploma davasında, Beylikdüzü davalarında, adımın geçtiği tüm davalarda hakimlerin yerleri değişti. Yargı siyasete tabi değildir. Ben sizin için de mücadele ediyorum. Yolsuzluk davasında heyetin yeniden kurulması bir soru işaretidir. Bu mahkemenin hakimi de yeni atandı. Bu doğal bir şey değildir. Bazı insanları gizli tanık haline getirdiler. Tüm belgelerimin sahte olmadığını ispatlarsam, burada doğru bir karar verilebilecek mi? Ben bu soruyu sormak istiyorum" ifadelerini kullandı. ’’Bu davanın muhatabı ben değilim, bana bu evrakları düzenleyen memurlardır’’ İmamoğlu davanın bir kara leke olduğunu belirterek devam ettiği savunmasında, "19 yaşındaki Ekrem’i yargılıyorlar. Bu sürülen kara leke için, nerede olursam olayım hesap soracağım. Burada bulunmamın nedeni, milletimin bana verdiği Cumhurbaşkanı adaylığı görevimdir. Bu dava, diploma davası değil, Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığını engelleme davasıdır. Bunları milletimizle beraber aşacağız. Ben her türlü zorluğu, her türlü olayı aştım. Ben kendimi dünyanın en korkusuz insanı olarak görüyorum. Bir kişiye 35 yıl sonra, bir kişi istedi diye dava açıldı. Hiçbir iddia somut bir belgeye dayandırılamıyor. Bu iddianamenin düzenlemesi, Türk milletinin yüz karasıdır" dedi. Duruşma Hakimi, Ekrem İmamoğlu’na "Girne Üniversitesi’nden, İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş yapmak için yazdığınız dilekçede, maddi durumunuz yeterli olmadığını yazmışsınız. O dönem maddi durumunuz yeterli değil miydi?" şeklinde soru yönetti. İmamoğlu ise cevaben, "Bu absürt dosyada bir tek bu mu dikkatinizi çekti, bu davada her türlü absürtlük vardır. Tek bir evrak bile sahte değildir, hepsi tek tek gerçektir. O dönem bir öğrenci olarak İstanbul’a gelmek istiyordum. Bu nedenle böyle bir yazı yazdım. Sadece ben değil, benden önce binlerce insanın başvurduğunu görüp, onlar sayesinde başvurdum. Bu geçiş imkanı gazetede yayınlandı. O ilanı gördüm, ben 21 ders içerisinde tek derste kaldım, o dersi vermek için bir sene okulumu uzattım. O dersi de verdikten sonra okulumu bitirip mezun oldum ve diplomamı aldım. Babam inşaat mühendisi olmamı istiyordu, ben Girne’de işletme bölümüne yazıldım ancak fikrimi değiştirdim ve İstanbul Üniversitesine geçiş için işlemlerimi başlattım. Bu davanın muhattabı ben değilim, bana bu evrakları bu şekilde düzenleyen memurlardır. Ben, bir okul okudum ve diplomamı aldım. Hiçbir evrakı ben düzenlemedim. Ben, okulun düzenlediği evrakı aldım. Bu davadan beraat edeceğime inanıyorum. Bu olayların faturası bana değil, 19 yaşındaki Ekrem’e kesiliyor. Bu davada KKTC’nin verdiği karar yok sayıldı. Bu rezalettir. Askerlik belgemi ve doğum belgemi de iptal edin, Allah’tan annem ile babam burada" şeklinde konuştu. Diploma iptaline ilişkin görülen davanın sonuçlanması talebi Görüsü sorulan Cumhuriyet Savcısı, İstanbul 5’inci İdare Mahkemesi’nde, diploma iptaline ilişkin görülen davanın sonuçlanmasının beklenmesine ve diğer eksik hususların giderilmesini talep etti. Savunmanın ardından mahkeme, ara kararını açıklamak üzere duruşmaya 45 dakika ara verdi.
Manisa Budanan ağaç dalları ihtiyaç sahiplerini ısıtıyor Kışın zorlu şartlarında, budanan ağaçlardan elde edilen odunlar sosyal destek olarak vatandaşın kapısına gidiyor. Manisa Büyükşehir ekipleri, kent içinde budanan ağaçlardan elde edilen parçaları yakacak oduna dönüştürerek mahalle mahalle ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi, kış mevsiminin başlamasıyla birlikte sosyal destek çalışmalarını hızlandırarak ihtiyaç sahibi vatandaşlara yakacak odun dağıtımına başladı. İlk dağıtımın Şehzadeler ilçesi Bayındırlık Mahallesi’nde yapılmasının ardından ekipler, Ahmet Bedevi ve Kazım Karabekir mahallelerinde de odun desteğinde bulundu. Kent Estetiği Dairesi Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen ağaç budama çalışmalarından elde edilen odunlar, Büyükşehir Belediyesi şantiyesinde kesilerek küçük parçalara ayrıldı. Çuvallanan odunlar, ihtiyaç sahibi vatandaşlara ulaştırılmak üzere Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’na teslim edildi. Dağıtımlarla ilgili bilgi veren Sosyal Hizmetler Şube Müdürü Murat Kul, "Kent Estetiği Dairesi Başkanlığımızın ağaç budama çalışmalarından elde edilen odunları ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için değerlendirmeye devam ediyoruz. Özellikle doğal gaz kullanmayan ailelere öncelik veriyoruz. Amacımız hem bu materyali israf etmeden değerlendirmek hem de kış aylarında vatandaşlarımıza destek olmak. Dağıtımlarımız kış boyunca sürecek" dedi.