ASAYİŞ - 22 Ekim 2025 Çarşamba 12:11

Önce çocuğa çarptı, sonra da otomobilini park etme bahanesiyle kaçtı

A
A
A
Önce çocuğa çarptı, sonra da otomobilini park etme bahanesiyle kaçtı

Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde yolun karşı tarafına geçmeye çalışan 14 yaşındaki çocuğa çarpan otomobilin sürücüsü, iddiaya göre yolun ortasındaki otomobilini müsait bir yere çekme bahanesiyle olay yerinden kaçtı.


Edinilen bilgiye göre kaza, Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesine bağlı Atatürk Mahallesi Atatürk Caddesi üzerinde meydana geldi. İddiaya göre, yolun karşısına geçmeye çalışan 14 yaşındaki A.E.K. isimli çocuğa sürücüsü belirlenemeyen 46 AHP 336 plakalı otomobil çarptı. Çarpmanın etkisiyle yola savrulan çocuk yaralandı. Otomobilinden inen sürücü ile çevredekiler, yerde yatan çocuğun yardımına koştu. Bir süre acı içerisinde yerde yatan çocuk, çevredekilerin yardımıyla ayağa kalktı.



Yaralıyı bırakıp olay yerinden ayrıldı


İddiaya göre, bu sırada aracını yoldan çekme bahanesiyle otomobiline binen sürücü ise olay yerinden ayrılarak kayıplara karıştı. Hafif yaralanan çocuk, olay yerine gelen yakınları tarafından otomobil ile hastaneye götürüldü.



Önce çocuğa çarptı, sonra da otomobilini park etme bahanesiyle kaçtı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kristalize fenol yöntemi ile kıl dönmesine ameliyatsız çözüm Kıl dönmesi sorunu yaşayanların kristalize fenol tedavisi ile 4-5 seansta bu rahatsızlıktan kurtulduğunu belirten Prof. Dr. Cemalettin Camcı, tedavinin hemen ardından kişinin normal yaşamına dönebildiğini belirtti. Genellikle 15-35 yaş arası kişilerde görülebilen kıl dönmesi, ameliyatla olduğu gibi ameliyatsız da tedavi edilebiliyor. Kıl dönmesi tedavisinde ameliyatsız yöntemleri anlatan BHT Clinic İstanbul TEMA Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cemalettin Camcı, lazerle, ozon tedavisiyle ve kristalize fenol yöntemi ile kıl dönmesinin ameliyatsız tedavi edilebildiğini belirtti. "Daha önce ameliyat olanlarda tedavi uzayabilir" Hastanın rahatlığı ve konforu açısından kristalize fenol yöntemini tavsiye ettiklerini ifade eden Camcı, "Tedavi bir seansta bitmiyor ancak hastanın konforu açısından son derece düzgün ve uygun bir yöntem. Herhangi bir ameliyathane şartlarında anesteziye gerek kalmadan, sadece lokal anestezi altında, kılların temizlenmesi sonrası bölgeye kristalize fenol uygulaması esasına dayanan bir yöntem. Eğer hasta ameliyat olmamış bir vaka olarak geliyorsa kıl dönmesi sorunu 4-5 seansta bitebiliyor. Nadir de olsa tedavisi 1-2 seansta bitebilen de var, 8-10 seansa kadar uzayabilen de var. Hastalığın durumuna ve kişinin iyileşme potansiyeline bağlı olarak seans sayısı değişebiliyor. Daha önce ameliyat olanlarda oradaki orijinallik bozulduğu için tedavi, daha uzun sürme potansiyeline sahip. Biz bunları hastalarımızla da öncesinde konuşuyoruz ona göre yön çiziyoruz" dedi. Hastalar seansın hemen ardından normal hayata dönebiliyor Kristalize fenol tedavisinin herkes için uygun olduğunu belirten Prof. Dr. Cemalettin Camcı, "Bu tedavi insanları iş gücünden alıkoymuyor, hastalandırmıyor. O bölgede apse olsa bile uygulayabiliyoruz. Ameliyatlı yöntemde apse varsa önce apse drene edilir ve ameliyat ancak 1 ay sonraya ertelenir. Kristalize fenol tedavisi ile apse olsa bile hastalarımıza uygulayabiliyoruz. Dolayısıyla iyi de sonuç alıyoruz" diye konuştu. Yüzde yüze yakın başarı "Hasta hastaneye yatmıyor. Tedavi yaklaşık 10-15 dakikalık bir süreç. Lokal anestezi ile uyuşturma sonrası 10-15 dakika sürdükten sonra hastayı evine/normal hayatına gönderebiliyoruz" diyen Prof. Dr. Camcı, "Yüzde yüze yakın başarı sağlıyoruz. Eğer hasta temizliğine ve o bölgedeki kılsızlığa dikkat ederse hastalık tekrar etmiyor. Dolayısıyla ciddi anlamda bir başarı var" dedi. Tedaviden sonra hijyen ve bakım önemli Tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda uyarıda bulunan Camcı, sözlerini şöyle noktaladı: "Kuyruk sokumu bölgesi zayıf bir bölge olduğu için bu tedavi uygulansın ya da herhangi bir başka tedavi uygulansın bu bölgenin zayıflığı devam ediyor. Kuyruk sokumu bölgesinin güçlendirilmesi mümkün değil. O nedenle o bölgede, tekrar kıl dönmesi olma potansiyeline sahip. Bu her işlem sonrası için geçerli. Dolayısıyla biz hastalarımıza şunu öneriyoruz. İşlem bittikten sonra lazer epilasyon yaptırıp bu bölgeyi kılsız hale getirirlerse hastalık nüksetmiyor."
Gaziantep Gaziantep’te geçmiş zamanlara ışık tutan müze: Oyun ve Oyuncak Müzesi Müzeler şehri Gaziantep’te bulunan Oyun ve Oyuncak Müzesi’nde 1700-1800’lü yılların dönemine ait el yapımı 700’e yakın oyuncakla kültür turizmine katkı sunuluyor. Kültür, tarih ve gastronomi turizminin önemli şehirlerinden Gaziantep’te içerisinde Türk kültürüne ait oyuncakların yanı sıra Almanya, Japonya, Arjantin, İngiltere, Fransa, İran, Çin, ABD ve Azerbaycan gibi birçok ülkeye ait oyuncakların yer aldığı Oyun ve Oyuncak Müzesi tarihe ışık tutuyor. Dünyada nadir sergilenen Laterna Magica, Mickey Mouse, Pinokyo, Pamuk Prenses ve 7 Cüceler’in ilk seri üretim oyuncakları, geleneksel oyun ve oyuncaklardan çömçe gelin, topaç, bilye, aşık, peçiç, 1700 ve 1800’lü yılların dönemini yansıtan bebek evlerinin yer aldığı müzede, el yapımı oyuncakların yanı sıra serilerinin ilk üretimi olan çizgi film, sinema filmi ve masal karakterlerinin de bulunduğu yüzlerce çeşit oyuncak bulunuyor. Ziyaretçilerini adeta masalsı bir yolculuğa çıkaran müzenin daimi ziyaretçileri ise daha çok çocuk ve genç ziyaretçiler oluyor. Gaziantep’in tarihi Bey Mahallesinde bulunan müze, çocukların severek ve eğlenerek gezdiği mekanlar arasında yer alıyor. Müzedeki mağara ise ziyaretçilerin en beğendiği galeri olma özelliğini taşıyor Türkiye’de bulunan dört oyuncak müzesinden biri olan müzedeki asırlık oyuncaklar, çocukların yanı sıra yetişkin ziyaretçilerinde ilgisini çekiyor. Dünyada sadece Gaziantep’te bulunan ve 24 ülkenin oyuncaklarla tanıtıldığı müzedeki mağara ise ziyaretçilerin en beğendiği galeri olma özelliğini taşıyor. Müzenin mağara galerisinde dünya çocukları temasıyla 24 ülkeden çocuk maketlerinin, ülkelerine ait yöresel kıyafetleri ve mimari kültürü ile beraber sergilendiği müzede, Türk oyuncakları galerisinde de Gaziantep yöresine has el yapımı oyuncaklarda yer alıyor. Müze, ziyaretçilerini adeta kültürlerarası yolculuğa çıkarıyor Çocukların ilgi gösterdiği müzelerin başında gelen ve birçok ülkeye ait oyuncaklarıyla da ziyaretçilerini adeta kültürlerarası yolculuğa çıkaran müzede farklı tarihlere ait yüzlerce çeşit oyuncak dikkat çekiyor. Yıl boyunca daha çok çocuk ziyaretçileri ağırlayan müzede geçmişten günümüze yer alan oyuncakları ve maketleri büyük bir heyecanla ve mutlulukla inceleyen çocuklar, yüzlerce oyuncağın sergilendiği müzeye hayran kalıyor. Müzede keyif dolu vakit geçiren çocuklar, müzedeki oyuncakları tek tek büyük bir heyecanla inceliyor ve gezi boyunca neşe dolu anlar yaşıyorlar. "Geçmişe yönelik oyuncakları görmek güzel" Çocuklarını gezdirmek için Oyun ve Oyuncak Müzesi’ne getirdiğini belirten Mustafa Artaş, "Çocukların geçmişe yönelik oyuncakları görmesi, en azından bilgilenmesi ve bizim de onlarla beraber güzel vakit ve güzel bir gün geçiriyoruz. Bir nevi çocukları bilinçlendirmek ve çocukların geçmişe yönelik bilgiler edinmesi geldik. Diğer yerleri de gezmek istiyoruz. Eski oyuncakları da görmüş oluyoruz. Aslında bu müzede çocukluğumuza gidiyoruz. Çocuklarla beraber yetişkinler de aslında çocukluğunu yaşıyor" dedi. "Eskilerin nelerle oynadığını, nasıl zaman geçirdiğini görmek güzel" Şanlıurfa’dan Gaziantep’i gezmeye geldiklerini, Oyun ve Oyuncak Müzesi’ni gezdiklerini ve müzedeki oyuncakların dikkat çekici olduğunu belirten Nezire Coşkunpınar Öz ise "Oğlum Ediz, her çocuk gibi oyuncaklara çok düşkün. Çocuklar oyuncakları çok severler. Ama eskilerin nelerle oynadığını, nasıl zaman geçirdiğini görmesi bence çok güzeldi. Güzel bir müze ve çok beğendik" şeklinde konuştu. "Eskiden yeniye tüm oyuncakları burada görüyoruz" Müzede geçmişten günümüze yer alan tüm oyuncakları ve maketleri büyük bir heyecanla incelediğini ifade eden Muhammed Hüseyin Koçyiğit de, "Müzede annelerimizin, babalarımızın oynadığı oyuncaklardan, kardeşlerimizin oynadığı oyuncaklar kadar oyuncak var. Eskiden yeniye tüm oyuncakları burada görüyoruz. Küçükken oynadığımız oyuncaklar da var. Askerler, arabalar, sevdiğim oyuncaklar da var. Güzel bir müze ve bu müzeyi sevdim. Bir daha gelmek isterim" diye konuştu.