GENEL - 15 Ocak 2021 Cuma 11:28

(Özel) Ağaca çaput yerine maske bağlandı

A
A
A
(Özel) Ağaca çaput yerine maske bağlandı

Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde korona virüs salgını nedeniyle batıl inanç olarak bilinen ağaçlara çaput bağlama yerine maske taktılar.

Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde korona virüs salgını nedeniyle batıl inanç olarak bilinen ağaçlara çaput bağlama yerine maske taktılar.


Şanlıurfa’da korona virüs tedbirleri kapsamında il genelinde önlemler devam ediyor. Salgınla mücadele konusunda yetkililer vatandaşları maske, hijyen ve sosyal mesafe konusunda sık sık uyarırken Ceylanpınar’da vatandaşlar ağaca çaputla birlikte maske taktı.



İnsanlar bir şey isteyecekse Allah’tan istesin


Ne kadar çöp varsa insanların ağaca astığını söyleyen İbrahim Geçgil,” Buraya geldiğimde ağacı bu şekilde gördüm. İnsanların böyle şeyler yapmaması gerekiyor. Ağaca bez, poşet, maske, gibi şeyler asmışlar. Affederseniz ne çöplük görmüşler ise ağaca asmışlar. Bence insanların ağaçtan bir şey istememesi lazım. İnsanlar bir şey dileyecekse Allah’tan istemeleri doğru olur. Güzel bir şekilde duamızı edip Allah’tan istemek doğru olur. Böyle ağaca maske asarak batıl inançlara inanmamız lazım. Zaten birçok hocamız ve profesörlerimiz böyle bir davranışın yanlış olduğunu insanlara söylüyorlar. Vatandaşlarımız bir şey isteyecekse Allah’tan istemelidir” dedi.


Arada farklı inanç olmamalı


İnsanların bir şey isterken direkt Allah’tan istemeleri gerektiğini söyleyen Abdulkerim Baykuş,” Böyle bir hareketin yanlış olduğunu düşünüyorum. Şahsen bir şey beklenecekse yalnızca Allah’tan beklenmelidir. Arada farklı bir inanç olmaması gerekiyor. Sonuçta bu bir ağaçtır, kimseye bir faydasının olacağını beklemiyorum. Böyle bir şeyin olmaması daha iyi olurdu” ifadelerini kullandı.



İnsanlar büyük bir yanlışa düşüyor


Allah’ın dininde hurafe ve batıl inanca yer olmadığını dile getiren Şanlıurfa İl Müftüsü Mehmet Taştan,”Bazı kardeşlerimiz korona virüs hastalığının kalkması veya kaldırılması için, eskiden ağaçlara nasıl bez bağlanılıyor, çaput asılıyor ise bu kardeşlerimizin kendi taktıkları maskeleri astıkları ve bu vesileyle korona virüsün kaldırılmasını talep ettikleri gibi bir yanlışa düştüklerini duyuyoruz. Tabi dinimiz hakikat dinidir. Allah’ın dininde hurafenin ve batıl inancın yeri yoktur. Eğer bu şekilde davranırsak dinimizin tersine hareket etmiş oluruz” dedi.



Kuran’ı Kerim’de haran ve helal bellidir


İslam dininde helalin, haramın, caizin, mubahın kaynağının Kuran’ı Kerim ve sünnet olduğunu söyleyen Taştan, “Kuran’ı Kerim ve sünnette helal ve haram bellidir. Biz dua edeceğiz. Biz hastalık sebebiyle devletimizin ve dinimizin yapmamızı istediği şeyleri yapacağız. Tamam diye bir sloganımız var. Maskemizi takacağız, temizliğimizi yapacağız ve mesafemizi muhafaza edeceğiz. Hepimizin ailesi, çevresi ve sevdikleri var. Sevdiklerimizin aramızda yaşamasını arzu ediyorsak, hastalığın bulaşmasını istemiyorsak çarşıda, pazarda, caddede, sokakta, düğünde her yerde bize tavsiye edilen şeyleri yapmamız gerekiyor. Peki bu hastalık nasıl kalkar, dikkat edersek, aşılanırsak, gelen aşıyı kullanırsak eskisi kadar olmasa da rahat edeceğimizi düşünüyorum. O halde ağaca bez bağlamak, maske takmak asla bir çözüm yolu değildir” ifadelerini kullandı.



Hazreti Ömer çaput bağlanan ağacı kestirdi


İslam dininde ağaca çaput ve bez bağlamanın ne kadar yanlış olduğunu Hazreti Ömer döneminde yaşanan bir olayı örnek vererek aktaran Taştan, “Peygamberimizin (Sallallahü aleyhi ve sellem) vefatından sonra, Medine civarındaki insanların oradaki bir ağaca çaput bağladıklarını ve dolayısıyla sebep olarak Peygamberimizin orada konaklamasını gösterdiklerini ve o ağacı kutsal, mübarek bir ağaç gibi gördüklerini duyan Hazreti Ömer, hemen o ağaç için talimat veriyor ve ağaç kestiriliyor. Bu Hz. Ömer’in hurafe ve batıla asla taviz vermediğini gösteriyor. Bizler Müslümanız, o halde bir ağaca bez, çaput, maske bağlayarak bu musibetlerin üzerimizden kalkacağına inanmak kesinlikle hurafedir, batıldır, yanlıştır, dini değildir. Dini esaslarla asla ve asla örtüşmeyen bir harekettir. Kardeşlerimden bu tür hareket ve davranışlardan şiddetle uzak durmalarını dinimizin bir emri olarak tavsiye ediyorum. Bizler duamızı Allah’a ederiz. Sadece duanın da yetmeyeceğini, fiili duanın yani gerekli temizliğin, maskenin ve mesafenin uygulanması gerektiğine inanarak hareket etmeliyiz. Bunlar cehaletin esaretidir. Tabi insanlarımızı cahillik ile kesinlikle suçlamıyorum ama dinimizi okumalarını tavsiye ediyorum. Okuduklarımızı tabi ki uygulamalıyız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ dolayısıyla etkinler düzenlendi Her yıl 26 Nisan’da kutlanan ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri’ günü dolayısıyla Bayburt’ta da çeşitli etkinlikler yapıldı, alanında uzman isimler ve öğrenciler Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’nü düzenledikleri programla kutladılar. Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Eczane Hizmetleri öğrencileri tarafından ’Eczane Teknisyenleri ve Teknikerleri Günü’ münasebetiyle panel, tiyatro, söyleşi ve stanttan oluşan etkinlikler organize edildi. Düzenlenen program, panelle başladı. ’Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp: Fitoterapi’ paneline konuşmacı olarak katılan Karadeniz Teknik Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Özgen ve Akademisyen/Yazar Doç. Dr. Kenan Taştan, bitkilerin tedavi süreçlerindeki temel ve yardımcı fonksiyonlarını anlatan çok yönlü sunumlarını katılımcılarla paylaştılar. Doç. Dr. Kenan Taştan konuşmasında Geleneksel tedavi yöntemlerinin önemine vurgu yaptı. Halk arasında çok fazla bilinen ve kullanılan hacamat yöntemine özellikle ayrı bir parantez açan Taştan, “Hacamat mutlaka işin uzamanı bir hekim tarafından ve gerekli tahliller yapıldıktan sonra uygulanmalıdır. Aksi halde özellikle kan hastalıkları olan bireylerde ya da enfeksiyondan kaynaklanan problemler ciddi rahatsızlıklara yol açması söz konusu olabilir” diyerek konuştu. Prof. Dr. Ufuk Özgen ise konuşmasında birçok ilacın hammaddesini oluşturan bitkilerin şifalı özelliklerine değindi. Ancak ilaçlarla birlikte kullanılan bitkisel çayların ya da bilinçsizce kullanılan bitkisel ürünlerin çok ciddi yan etkileri olabileceğine vurgu yaptı. Etkinliğin ikinci ayağında Eczane Hizmetleri öğrencileri Şehit Recep Eşiyok Ortaokulunda öğrencilerle bir araya geldiler. Öğrenci Ecem Şahin’in kaleme aldığı tiyatro oyunu ile ortaokul öğrencilerine akıllı ilaç kullanımının önemine ve gerekliliğine dikkat çektiler. Ardından Eczane Hizmetleri öğretim elemanlarından Dr. Öğr. Üyesi Ümit Karakaş, öğrencilere ilaçlar ve akılcı ilaç kullanımı konulu söyleşisini gerçekleştirdi. Etkinlik Bayburt şehir merkezinde Yakutiye Camisi önünde kurulan stant ile son buldu. Stantta ’Doğru İlaç Kullanımı’ konusunda vatandaşla buluşan gençler, konu ile ilgili el broşürü, ilaç zamanlama ve taşıma kutusu dağıttılar. Öğrenciler, vatandaşlara ilaç ile ilgili sorular sorarak, doğru ilaç kullanımına yönelik farkındalık kazandırmaya çalıştılar. Konu ile ilgili olarak düzenleme komitesi başkanı öğrenci Nazım Onur Bulut, akıllı ilaç kullanımı hakkında bilgiler vererek, "Akıllı ilaç kullanımı konusunda toplumun bilgilendirilmesi için oldukça önemli nedenler bulunmaktadır. Bu gerekçelerin ilki modern sağlık bakımındaki kimyasal ajanların önemli rolünün olmasıdır. İkincisi bireylerin sağlıkları ile ilgili sorumluluk alabilmelerini ve uygun tedavi edici stratejilerin belirlenmesini sağlamaktır. Üçüncüsü, bireylerin tedavi edici kararlarında rol almaları ve sonraki dozlar ve süreç ile ilgili bilgilendirilme haklarının olmasıdır. Dördüncüsü ise bireylerin akılcı ve güvenli ilaç teminini ve etik olmayan ticari tanıtımdan zarar görmemelerini sağlamaktır" dedi.